at hand

Sens de "at hand" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 18 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	at hand adj.	yanında
2	General	at hand adj.	eli kulağında
3	General	at hand adj.	yakın
4	General	at hand adj.	hazır
5	General	at hand adj.	yakında yanında
6	General	at hand adj.	yakında
7	General	at hand adj.	el altında
8	General	at hand adj.	ha oldu ha olacak
9	General	at hand adv.	elde
Phrases
10	Phrases	at hand expr.	yanında
11	Phrases	at hand expr.	hazırda
12	Phrases	at hand expr.	yanında hazır olarak
13	Phrases	at hand expr.	çantasında
14	Phrases	at hand expr.	üstünde
15	Phrases	at hand expr.	üzerinde
Colloquial
16	Colloquial	at hand adj.	hal-i hazırdaki
17	Colloquial	at hand adj.	elinizde bulunan
18	Colloquial	at hand adj.	mevzu bahis

Sens de "at hand" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 125 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	near at hand adj.	yakın
Easter is near at hand. Paskalya yakındır. More Sentences
2	General	close at hand adj.	yakınında
My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand. Babam dün kalp krizi geçirdi, ama yakınında bir klinik olduğu için şanslıydı. More Sentences
Idioms
3	Idioms	near at hand expr.	çok yakında
The station is near at hand. İstasyon çok yakında. More Sentences
General
4	General	be hard at hand v.	kapıya dayanmış olmak
5	General	be an old hand at v.	bir konuda bayağı tecrübeli olmak
6	General	wander from the subject at hand v.	ele alınan konudan ayrılmak
7	General	be hard at hand v.	kapıda olmak
8	General	keep something near at hand v.	el altında bulundurmak
9	General	be a dab hand at something v.	erbabı olmak
10	General	be at hand v.	el altında olmak
11	General	try one's hand at v.	bir şeyi yapmayı denemek
12	General	be at hand v.	yaklaşmak
13	General	be at hand v.	yakında olmak
14	General	be a dab hand at something v.	uzmanı olmak
15	General	be finally at hand v.	gelip çatmak
16	General	be at hand v.	yolu düşmek
17	General	be an old hand at something v.	(bir işin) kurdu olmak
18	General	try one's hand at v.	-i denemek
19	General	try one's hand at v.	-e el atmak
20	General	buy at second hand v.	ikinci elden satın almak
21	General	buy at first hand v.	birinci elden satın almak
22	General	close at hand adj.	kapıda
23	General	near at hand adj.	hazır
24	General	close at hand adj.	ha oldu ha olacak
25	General	close at hand adj.	an meselesi
26	General	close-at-hand adj.	yanı başında duran
27	General	close-at-hand adj.	yaklaşmakta olan
28	General	at first hand adv.	birinci elden
29	General	at any hand adv.	ne pahasına olursa olsun
30	General	close at hand adv.	civarında
31	General	close at hand adv.	eli kulağında
32	General	at first hand adv.	ilk ağızdan
33	General	at first hand adv.	ilk elden
34	General	at first hand adv.	ilk sahibinden
35	General	near at hand prep.	yanında
Phrases
36	Phrases	the task at hand n.	eldeki iş
Colloquial
37	Colloquial	near at hand expr.	o yakınlarda
38	Colloquial	near at hand expr.	elinin altında
39	Colloquial	at the hand/hands of expr.	'-dan
40	Colloquial	at the hand/hands of expr.	tarafından
41	Colloquial	at the hand/hands of expr.	-den
42	Colloquial	at the hand/hands of expr.	aracılığıyla
Idioms
43	Idioms	the matter at hand (us) n.	gündemdeki konu
44	Idioms	the matter at hand (us) n.	ele alınan/tartışılan/söz konusu konu
45	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir şey yapmada) deneyimli kimse
46	Idioms	old hand (at something) n.	(bir işin) kurdu
47	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir şeyde/bir şey yapmada) deneyimli kimse
48	Idioms	old hand (at something) n.	(bir şeyde) deneyimli kimse
49	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir konuda) çok tecrübeli kimse
50	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir işin) kurdu
51	Idioms	old hand (at something) n.	(bir konuda) bilgili kimse
52	Idioms	old hand (at something) n.	(bir alanda) çok becerikli kimse
53	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir konuda) bilgili kimse
54	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir konuda) çok tecrübeli kimse
55	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir alanda) çok becerikli kimse
56	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir konuda) bilgili kimse
57	Idioms	old hand (at something) n.	(bir konuda) çok tecrübeli kimse
58	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir alanda) çok becerikli kimse
59	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir işin) kurdu
60	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir şey yapmada) deneyimli kimse
61	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir işin) kurdu
62	Idioms	old hand (at something) n.	(bir konuda) bilgili kimse
63	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir konuda) çok tecrübeli kimse
64	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir konuda) bilgili kimse
65	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir işin) kurdu
66	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir konuda) bilgili kimse
67	Idioms	old hand (at something) n.	(bir işin) kurdu
68	Idioms	old hand (at something) n.	(bir alanda) çok becerikli kimse
69	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir alanda) çok becerikli kimse
70	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir konuda) çok tecrübeli kimse
71	Idioms	old hand (at something) n.	(bir konuda) çok tecrübeli kimse
72	Idioms	old hand (at something) n.	(bir şeyde) deneyimli kimse
73	Idioms	an old hand (at something/at doing something) n.	(bir şeyde/bir şey yapmada) deneyimli kimse
74	Idioms	old hand (at doing something) n.	(bir alanda) çok becerikli kimse
75	Idioms	have something at one's hand v.	elinin altında olmak
76	Idioms	try one's hand at something v.	elini alıştırmak
77	Idioms	be a dab hand at v.	'-de usta bir el olmak
78	Idioms	be a dab hand at v.	'-in erbabı olmak
79	Idioms	be a dab hand at v.	'-in uzmanı olmak
80	Idioms	be a dab hand at something/at doing something [uk] v.	bir şeyde/bir şeyi yapmakta usta olmak
81	Idioms	be a dab hand at something/at doing something [uk] v.	bir şeyin/işin ustası olmak
82	Idioms	be a dab hand at something/at doing something [uk] v.	bir şeyin/işin erbabı olmak
83	Idioms	be a dab hand at something/at doing something [uk] v.	bir şeyde/bir şeyi yapmakta çok iyi olmak
84	Idioms	be a dab hand at v.	-de usta olmak
85	Idioms	have (someone or something) at hand v.	(birini/bir şeyi) yanında bulundurmak
86	Idioms	have (someone or something) at hand v.	(birini/bir şeyi) hazır bulundurmak
87	Idioms	have (someone or something) at hand v.	(birini/bir şeyi) elinin altında bulundurmak
88	Idioms	try your hand at something v.	bir şeyi denemek
89	Idioms	try your hand at something v.	bir şeyi yapmayı denemek
90	Idioms	try your hand at something v.	bir şeyde şansını denemek
91	Idioms	try your hand at something v.	bir şeye el atmak
92	Idioms	at the hand of adv.	hediye olarak
93	Idioms	close at the hand expr.	yakında
94	Idioms	near at the hand expr.	yakında
95	Idioms	at first hand expr.	ilk ağızdan
96	Idioms	at second hand expr.	ikinci ağızdan
97	Idioms	near at the hand expr.	el altında
98	Idioms	at second hand expr.	dolaylı olarak
99	Idioms	at second hand expr.	ikinci elden
100	Idioms	close at the hand expr.	el altında
101	Idioms	near at the hand expr.	çok yakın
102	Idioms	at first hand expr.	ilk elden
103	Idioms	close at the hand expr.	çok yakın
104	Idioms	at first hand expr.	yaşanmış
105	Idioms	at first hand expr.	doğrudan doğruya öğrenilmiş
106	Idioms	near at hand expr.	el altında
107	Idioms	at first hand expr.	birinci ağızdan
108	Idioms	at someone's hand expr.	biri tarafından/yüzünden
109	Idioms	at the hand of (someone or something) expr.	(birinin) elinden
110	Idioms	at the hand of expr.	'-den dolayı
111	Idioms	at the hand of (someone or something) expr.	'-den dolayı
112	Idioms	at the hand of expr.	(birinin) elinden
113	Idioms	at the hand of (someone or something) expr.	(biri veya bir şey) yüzünden
114	Idioms	at the hand of expr.	(biri veya bir şey) yüzünden
115	Idioms	(close/near) at hand expr.	eli kulağında
116	Idioms	(close/near) at hand expr.	ha oldu ha olacak
117	Idioms	(close/near) at hand expr.	yakın
118	Idioms	(close/near) at hand expr.	yakında
Speaking
119	Speaking	do you have a pencil near at hand? expr.	oralarda kalem var mı?
120	Speaking	to get back to the issue at hand expr.	asıl konuya gelecek olursak
Trade/Economic
121	Trade/Economic	current investments and cash at bank and in hand n.	cari yatırımlar ve bankada ya da elde bulunan nakit
122	Trade/Economic	buy at first hand v.	birinci elden satın almak
Technical
123	Technical	the vibration occurring at the handles of hand-held power driven impact drills n.	elle tutmalı motorlu darbeli matkapların tutamaklarındaki titreşim
124	Technical	vibration transmissibility of gloves at the palm of the hand n.	eldivenden avuç içine geçen titreşim
Medical
125	Medical	spontaneous contractions at the inner side of left hand n.	sol elin iç kısmında istemsiz kasılmalar