blend - Turc Anglais Dictionnaire

blend

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "blend" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 50 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
blend n. harman
Would you like to try our new coffee blend?
Yeni kahve harmanımızı denemek ister misiniz?

More Sentences
blend n. karışım
Recado rojo or achiote paste is a popular blend of spices.
Recado rojo veya achiote ezmesi popüler bir baharat karışımıdır.

More Sentences
blend v. karıştırmak
Blend a little milk with the eggs and add a pinch of salt.
Biraz süt ile yumurtaları karıştırın ve bir tutam tuz ekleyin.

More Sentences
blend v. harmanlamak
We offer a large selection of blended whiskies.
Harman viskileri içeren geniş bir yelpaze sunuyoruz.

More Sentences
General
blend n. harman
I like this blend of coffee.
Bu kahve harmanını severim.

More Sentences
blend v. karışmak
His black coat blended into the darkness.
Siyah paltosu karanlığa karıştı.

More Sentences
blend v. uyum sağlamak
Their voices blend together perfectly.
Sesleri birbirine mükemmel uyum sağlıyor.

More Sentences
blend v. harmanlamak
This is an opportunity to blend tradition and the modern rediscovery of ancient skills.
Bu, geleneği ve eski becerilerin modern yeniden keşfini harmanlamak için bir fırsattır.

More Sentences
Technical
blend n. karışım
R410A is an HFC blend designed for new R22 applications.
R410A, yeni R22 uygulamaları için tasarlanmış bir HFC karışımıdır.

More Sentences
blend v. harmanlamak
The anime series does an excellent job of blending these examples with the creatures.
Anime serisi, bu örnekleri yaratıklarla harmanlayarak mükemmel bir iş çıkarıyor.

More Sentences
blend v. karıştırmak
Do not blend the colors too much.
Renkleri çok fazla karıştırmayın.

More Sentences
Biology
blend n. melez
The film was a delightful blend of comedy and sci-fi.
Film, komedi ve bilimkurgunun keyifli bir meleziydi.

More Sentences
General
blend n. harmanlama
blend n. alaşım
blend n. karma
blend n. karıştırma
blend v. harman etmek
blend v. kaynaşmak
blend v. karmak
blend v. uymak
blend v. makine ile karıştırmak
blend v. (kürk) koyu renge boyamak
Technical
blend n. geçişme
blend v. içine karıştırmak
Computer
blend n. geçişme
blend n. karıştırma
Telecom
blend n. geçişme
blend n. harmanlama
Textile
blend v. (ters çevrilen dikişin) bir köşesini keserek fazlalığı azaltmak
Gastronomy
blend n. karıştırmaya hazır ürün
blend v. sıvı karıştırmak
blend v. sıvıyı karıştırmak
Biology
blend n. melez karakter
blend v. iki ebeveynin karışımı bir özellik göstermek
blend v. melez özellik göstermek
blend v. melez özellikte olmak
Tobacco
blend n. tütün harmanı
blend v. harman yapmak
Linguistics
blend n. girişikler
blend n. kaynadım
blend n. kaynaşım
blend n. bir hecede yer alan iki veya daha fazla sessiz harf dizisi
blend v. (sesbilimde bir ifadeyi) birleşik bir ses dizisi olarak telaffuz etmek
Military
blend v. araziye uydurmak
blend v. araziye uymak
blend v. renklere uydurmak
blend v. renklere uymak
Archaic
blend v. göz kamaştırmak
blend v. kör etmek
blend v. kandırmak

Sens de "blend" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
blend blende n.
Mining
blend blende n.

Sens de "blend" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 81 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
blend in v. uyum sağlamak
It is a less intrusive ad option and can easily blend in with your website design.
Daha az müdahaleci bir reklam seçeneğidir ve web sitenizin tasarımına kolayca uyum sağlayabilir.

More Sentences
General
a blend of the two n. ikisinin ortası
(someone/something) which is a blend of the two n. ikisinin ortası
a blend of the two n. ikisi ortası
(someone/something) which is a blend of the two n. ikisi ortası
affect blend n. yüzün bir kısmının bir duyguyu ifade ederken diğer kısmının başka bir duyguyu ifade etmesi
blend in v. ile uyumlu olmak
blend in v. uymak
blend in v. yavaşça katmak
blend in with the crowd v. kalabalığa karışmak
blend into the crowd v. kalabalığın içine karışmak
blend in with the crowd v. kalabalığın içine karışmak
blend into the crowd v. kalabalığa karışmak
blend into the background v. arka plana uydurmak
blend with water v. su ile karıştırmak
blend out (corrosion) v. zımparalayarak çıkartmak (pas/korozyon)
custom-blend adj. geleneksel
Phrasals
blend in v. araya kaynamak
blend together v. çekmek
blend together v. karıştırmak
blend together v. harmanlamak
blend something together (with something) v. çırpmak
blend something together (with something) v. çekmek
blend something together (with something) v. karıştırmak
blend together v. çırpmak
blend something together (with something) v. harmanlamak
blend in v. (bir şeyi başka bir şeyle) karıştırmak
blend (something) into (something else) v. (bir şeyi bir şeyin) içerisine karıştırmak
blend (something) in v. (bir şeyi) eşit dağıtmak
blend (something) in v. (bir şeyi) iyice yedirmek
blend into v. içine karışmak
blend (something) into (something else) v. (bir şeyi bir şeyle) karıştırmak
blend (something) in v. (bir şeyi) iyice karıştırmak
blend (something) in v. (bir şeyi bir şeyle) karıştırmak
blend (something) in v. (bir şeyi bir şeyin) içerisine yedirmek
blend in v. içine karışmak
blend (something) into (something else) v. (bir şeyi bir şeyin) içerisine yedirmek
blend (something) in v. (bir şeyi bir şeyin) içerisine karıştırmak
Colloquial
blend out v. kalabalıktan yararlanarak kaçmak
Idioms
blend into background v. arka plana düşmek
blend into background v. geri plana düşmek
blend into the woodwork v. yokmuş gibi görünmek
blend into the woodwork v. kimsenin fark etmeyeceği şekilde davranmak
blend into the woodwork v. kendini pek göstermemek
blend into the woodwork v. arada kaynamak
blend into the woodwork v. fark edilmez olmak
blend into the woodwork v. yokmuş gibi görünmek
blend into the woodwork v. pek göze batmamak
blend into the woodwork v. araya karışmak
blend into the woodwork v. pek ortalarda görünmemek
blend into the woodwork v. fark edilmez olmak
blend into the woodwork v. pek ortalarda görünmemek
blend into the woodwork v. kendini pek göstermemek
blend into the woodwork v. arada kaynamak
blend into the woodwork v. araya karışmak
blend into the woodwork v. pek göze batmamak
blend into the woodwork v. kimsenin fark etmeyeceği şekilde davranmak
Technical
gasoline blend n. benzin karışımı
low-pressure gas blend n. düşük basınçlı gaz karışımı
fiber blend n. lif karışımı
wax-based blend n. mum bazlı karışım
blend stock n. stok karışım
dry blend n. kuru harman
Textile
fibre blend n. elyaf karışımı
fiber blend n. lif karışımı
cotton and cotton-polyester blend n. pamuk ve pamuk poliester karışımı
Construction
blend brick n. harman tuğlası
Automotive
blend air door n. hava karışım klapesi
blend air n. hava karışımı
Gastronomy
a blend of powdered thyme n. zahter
tea blend n. çay karışımı
tea blend n. çay harmanı
Chemistry
polymer blend n. çoğuz harmanı
polymer blend n. polimer harmanı
Tobacco
american blend n. flue-cured ve burley ile türk tütünlerinden oluşan soslu ve kokulu harman
Linguistics
loan-blend n. farklı dillerden alınan parçaların birleştirilmesiyle oluşturulan kelime
blend word n. birden fazla sözcüğün birleşmesiyle oluşan sözcük
blend word n. iki sözcüğün ve anlamlarının karışımından türetilen yeni bir sözcük
blend word n. kaynaşma yoluyla türemiş sözcük
Printery
blend chest n. karıştırma bütesi
Modern Slang
algerian blend n. damiana, kaside, pelinotu, yabani marul, çarkıfelek, kediotu bitkilerinden oluşan dinlendirici bir etkiye sahip bir karışım