bronz - Turc Anglais Dictionnaire

bronz

Sens de "bronz" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
General
bronz bronze n.
Light golden bronze hair color is luxurious and rich.
Açık altın bronz saç rengi lüks ve zengindir.

More Sentences
bronz sunburned adj.
Tom's face was sunburned.
Tom'un yüzü bronzlaşmıştı.

More Sentences
Technical
bronz bronze n.
In Poland, the Lusatian culture, which spanned the Bronze and Iron Ages, became particularly prominent.
Polonya'da, Bronz ve Demir Çağlarını kapsayan Lusatian kültürü özellikle öne çıkmıştır.

More Sentences
Automotive
bronz bronze n.
Bronze is different in that it is a transformative technology.
Bronz, dönüştürücü bir teknoloji olması nedeniyle farklıdır.

More Sentences
Chemistry
bronz bronze n.
Bronze decoration of the central portal's doors was undertaken in 1482.
Merkezi portalın kapılarının bronz dekorasyonu 1482'de yapılmıştır.

More Sentences
General
bronz sunburnt adj.
bronz suntanned adj.
bronz swarty [obsolete] adj.
bronz bro (bronze) abrev.
Automotive
bronz bunting bronze n.

Sens de "bronz" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 155 résultat(s)

Turc Anglais
General
bronz çağı bronze age n.
The Bronze Age lasted for almost 2000 years.
Bronz Çağı neredeyse 2000 yıl sürmüştür.

More Sentences
bronz heykel bronze statue n.
The bronze statue looks quite nice from a distance.
Bronz heykel uzaktan oldukça güzel görünüyor.

More Sentences
bronz rengi bronze adj.
Zhao Feng appeared in a purple and bronze coloured room.
Zhao Feng mor ve bronz renkli bir odada belirdi.

More Sentences
Sport
bronz madalya bronze medal n.
He won a bronze medal at the 2016 Summer Olympics in Rio de Janeiro.
Rio de Janeiro'daki 2016 Yaz Olimpiyatları'nda bronz madalya kazandı.

More Sentences
General
bronz ten suntan n.
bronz dökümü bronze founding n.
bronz ten tanned skin n.
bronz ten bronzed skin n.
bronz rengi verme bronzing n.
bronz baskı bronze printing n.
kırmızı bronz red bronze n.
wallstreet'deki bronz boğa heykeli the bowling green bull n.
wallstreet'deki bronz boğa heykeli charging bull n.
wallstreet'deki bronz boğa heykeli the wall street bull n.
bronz ustası bronzesmith n.
bronz ustası bronze smith n.
bronz sanat eseri bronze n.
her daim bronz tenle gezme konusunda takıntılı olan kişi tanorexic n.
bronz madalya kazanan kimse bronze medallist n.
bronz madalya kazanan kimse bronze medalist n.
bronz dökümhanesi bronze foundry n.
bronz almak get bronze v.
bronz renk vermek bronzify v.
bronz yapmak bronzify v.
bronz görünümü vermek bronze v.
bronz olmuş bronzed adj.
bronz gibi tannish adj.
bronz tenli sunburnt adj.
her daim bronz tenle gezme konusunda takıntılı olan tanorexic adj.
daha bronz tanner adj.
bronz çan gibi çınlayan bronze adj.
Trade/Economic
bronz sikkeler cents n.
naira'nın yüzde birine eşdeğer bronz sikke şeklinde nijerya para birimi kobo n.
eskiden mısır'da kullanılan ve kuruşun kırkta birine eşdeğer bir bronz sikke medino n.
eskiden mısır'da kullanılan ve kuruşun kırkta birine eşdeğer bir bronz sikke medin n.
bir kıbrıs poundunu temsil eden bronz madeni para mil n.
bir filistin poundunu temsil eden bronz madeni para mil n.
bronz sikke bronze n.
Technical
bronz kovan bronze bushing n.
silisyumlu bronz tel silicon bronze wire n.
sert bronz solid bronze n.
bronz pervane bronze propeller n.
bronz burç bronze bushing n.
sert bronz hard bronze n.
dökme bronz cast bronze n.
silisyumlu bronz silicon bronze n.
bronz elektrot bronze electrode n.
fosforlu bronz phosphor bronze n.
bronz levha bronze plate n.
düşük nikelli bronz lownickel bronze n.
bronz kaynağı bronze welding n.
bronz madalya bronze star medal n.
bronz yıldız bronze star n.
bronz halka bronze ring n.
bronz yatak bronze bushing n.
plastik bronz plastic bronze n.
karo-bronz caro-bronze n.
bronz baskı bronze printing n.
bronz gaze bronze gauze n.
bronz yataklama bronze bushing n.
bronz kaplama bronze coating n.
bakır-bronz-kurşun alaşımlı döküm copper-tin-lead alloy casting n.
bronz çelik bronze steel n.
bronz görünümü verilmiş metal bronzine n.
bronz parlaklığı vermek schillerize v.
Computer
3b-bronz 3d-bronze n.
Textile
bronz gaze bronze gauze n.
Dyeing
bronz sarı nugget n.
bronz renk sunburn n.
Automotive
sinterlenmiş bronz sintered bronze n.
fosforlu bronz phosphor-bronze n.
manganez bronz manganese bronze n.
silikon bronz silicon bronze n.
sinterlenmiş bronz sintered bronze n.
bronz piston segmanı bronze piston ring n.
bronz supap kılavuzu bronze valve guide n.
fosfor bronz phosphor bronze n.
Mining
silisyumlu bronz döküm silicon bronze casting n.
Medical
bronz bebek sendromu bronze baby syndrome n.
bronz diyabet bronze diabetes n.
Chemistry
bronz oksit brown oxide n.
bronz pigmentler bronze pigments n.
bronz pigment uygulamalarında kullanılan bir çözelti banana solution n.
Biology
kirli sarı-bronz renkli jölemsi kümeler halinde gelişen bir mantar leotia lubrica n.
Marine Biology
florida ve brezilya'da yaşayan mavimsi ve bronz renkli bir çırçır balığı pudding-wife n.
florida ve brezilya'da yaşayan mavimsi ve bronz renkli bir çırçır balığı puddingwife n.
florida ve brezilya'da yaşayan mavimsi ve bronz renkli bir çırçır balığı halicoeres radiatus n.
kuzey amerika'nın kuzeyinde ve sibirya'da yaşayan, sırtı bronz olan bir beyaz balık round whitefish n.
kuzey amerika'nın kuzeyinde ve sibirya'da yaşayan, sırtı bronz olan bir beyaz balık prosopium cylindraceum n.
kuzey amerika'nın kuzeyinde ve sibirya'da yaşayan, sırtı bronz olan bir beyaz balık menominee whitefish n.
kuzey amerika'nın kuzeyinde ve sibirya'da yaşayan, sırtı bronz olan bir beyaz balık pilot n.
lapinagillerden olan mavi ve bronz renkli büyük bir balık iridio radiata n.
Zoology
ufak yeşil ve bronz renkte bir kuş acanthisitta chloris n.
Botanic
kuzey amerika'da yetişen yaprakları sonbaharda soluk bronz renge dönen dayanıklı bir bitki little bluestem n.
kuzey amerika'da yetişen yaprakları sonbaharda soluk bronz renge dönen dayanıklı bir bitki prairie grass n.
kuzey amerika'da yetişen yaprakları sonbaharda soluk bronz renge dönen dayanıklı bir bitki wire grass n.
kuzey amerika'da yetişen yaprakları sonbaharda soluk bronz renge dönen dayanıklı bir bitki broom beard grass n.
kuzey amerika'da yetişen yaprakları sonbaharda soluk bronz renge dönen dayanıklı bir bitki schizachyrium scoparium n.
kuzey amerika'ya özgü yaprakları sonbaharda soluk bronz renge dönen dayanıklı bir bitki wire grass n.
kuzey amerika'ya özgü yaprakları sonbaharda soluk bronz renge dönen dayanıklı bir bitki wiregrass n.
kuzey amerika'da yetişen yaprakları sonbaharda soluk bronz renge dönen dayanıklı bir bitki andropogon scoparius n.
kuzey amerika'da yetişen yaprakları sonbaharda soluk bronz renge dönen dayanıklı bir bitki beard grass n.
Breeding
sığırların idaresinde kullanılan, kısa kalın yapıda, siyah ya da koyu kahverengi olup bronz lekeleri bulunan küçük bir köpek lancashire heeler n.
bronz renkli ve siyah benekli evcil bir güvercin ırkı archangel n.
History
keltlerin savaşta kullandığı bronz borazan carnyx n.
19. yüzyılda japonya'nın kullandığı oval ve delikli bronz sikke tempo n.
çeyrek as değerindeki bronz roma sikkesi quadrans n.
(geç roma dönemi'nde) satranç benzeri bir oyunla ilişkili olduğu varsayılan ince bronz bir madalya contorniato n.
(geç roma dönemi'nde) satranç benzeri bir oyunla ilişkili olduğu varsayılan ince bronz bir madalya contorniate n.
çeşitli ufak bronz roma sikkelerine verilen ad farthing n.
geç roma dönemi'nde kullanılmış gümüş kaplı bronz bir sikke follis n.
bizans imparatoru i. anastasios'un bastırdığı büyük bir bronz sikke follis n.
roma cumhuriyet döneminde basılan yarım ons ağırlığında bir bronz sikke semuncia n.
roma cumhuriyet döneminde basılan yarım ons ağırlığında bir bronz sikkeye ait veya ilişkili semuncial adj.
Archaeology
geç neolitik ve erken bronz dönemlerinden kalma süs olarak kullanılan yeşil taş callais n.
sardunya'da bulunmuş, bronz veya demir çağına ait eski antik kule nuraghe n.
tarih öncesi eserleri teknolojik gelişim sırasına (taş, bronz ve demir) göre sınıflandırmak three age system n.
eski roma'da kullanılan bir bronz sikke uncia n.
roma eyaleti sicilya'da kullanılan antik bir bronz sikke uncia n.
as'ın beşte on ikisi değerindeki bronz bir antik roma sikkesi quincunx n.
neolitik veya bronz çağı'na ait, ayakta duran taşlardan oluşan halka circle n.
neolitik veya bronz çağı'na ait, ayakta duran taşlardan oluşan halka cirque [obsolete] n.
bronz çağına özgü bir balta palstaff n.
bronz çağına özgü bir balta palstave n.
yüksek kalay içeren bronz alaşım potin n.
indus uygarlığı (bronz çağı) indus civilization n.
(genellikle bronz veya gümüşten) antik bir ayna çeşidi speculum n.
orta avrupa'nın doğusunda bronz ve demir çağları arasında geçiş rolü oynayan kültüre ait veya ilgili ananino adj.
kuzey çin'de geç neolitik ve bronz çağı kültürüne ait yang-shao adj.
Military
bronz hizmet yıldızı rozeti service star n.
bronz yıldız madalyası bronze star medal n.
bronz hizmet yıldız madalyası bronze service star n.
bronz hürriyet madalyası bronze palm n.
bronz meşe dalı rozeti bronze oak leaf cluster n.
bronz okbaşı rozeti bronze arrowhead n.
bronz malta haçı victoria cross n.
bronz yıldız madalyası bronze star [us] n.
abd'de askeri madalya sahiplerinin aynı madalyaya layık görülmesi halinde onlara verilen bronz veya gümüş meşe yaprakları ve meşe palamudundan oluşan bir süs oak-leaf cluster n.
hafif mermiler atarken kullanılan bir tür bronz havan cohorn n.
hafif mermiler atarken kullanılan bir tür bronz havan coehorn n.
Sport
bronz madalya bronze n.
Art
bronz heykel bronze n.
Painting
bronz tozu bronze powder n.
Mythology
bronz ve erken demir çağlarında popüler olan, levanten deniz ve nehir tanrısı yam n.
bronz ve erken demir çağlarında popüler olan, levanten deniz ve nehir tanrısı yammu n.
bronz ve erken demir çağlarında popüler olan, levanten deniz ve nehir tanrısı yamm n.
Ornithology
ufak yeşil ve bronz renkte bir kuş titipounamu [nz] n.
bronz kanatlı güvercin bronze–winged pigeon n.
bronz hindi bronze n.
bronz kanatlı güvercin bronzewing pigeon n.
phaps cinsi bronz tüylü avustralya güvercini bronzewing n.
yeşilimsi bronz renkli bir kanarya lizard n.
yeşil ve bronz renkli küçük bir kuş rifleman bird n.
Slang
diğerine göre daha bronz olan kol driver's arm n.
Modern Slang
vücuda bronzlaştırıcı bir sıvı püskürtülerek verilen bronz renk airbrush tanning n.