bush - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bush

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "bush" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 64 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
bush n. çalı
General
bush n. burç
bush n. çalılık arazi
bush n. purinçina
bush n. rakor
bush n. bilezik
bush n. çalıya benzer şey
bush n. gür saç
bush n. çalılık
bush n. fidan
bush n. çepel
bush n. çalı gibi saç
bush n. çalı ve otla kaplı bakımsız arazi
bush n. akçaağaç ormanı
bush n. yerleşimin az olduğu bölge
bush n. (özellikle yeni zelanda, avustralya, afrika ve kanada'da) yerleşimin az olduğu bölge
bush n. reklamcılık
bush n. burç
bush n. taşçı tokmağı
bush v. kaplamak
bush v. çalıyla örtmek
bush v. çalı gibi yayılmak
bush v. çalı gibi görünmek
bush v. (bitki) çalılarla desteklemek
bush v. (yol) çalılarla işaretlemek
bush v. (araziyi veya avı) ağlı kaçak avcılara karşı korumak için engel yerleştirmek
bush adj. düşük standartlarda
bush adj. profesyonel olmayan
bush adj. amatör
Colloquial
bush n. orman (avustralya'da)
Technical
bush n. bağlantı bağası
bush n. bağa
bush n. balçık yatağı
bush n. bilezik
bush n. burç
bush n. halka
bush n. kovan
bush n. mil yatağı
bush n. metal zıvana
bush n. rakor
bush n. tek parça yatak
bush n. yatak kovanı
bush n. yatak burcu
bush n. yuva kovan
bush n. zıvana
bush n. dişli tripod soketi
Aeronautic
bush n. yatak burcu
Marine
bush n. purinçina
bush n. yatak
Zoology
bush n. tilki kuyruğu
Botanic
bush n. yabani çalı
bush adj. çalı gibi az büyüyen
bush adj. çalıda meydana gelen
bush adj. çalıda kullanılan
Agriculture
bush n. çalı
Geography
bush n. illinois eyaletinde yerleşim yeri
Slang
bush n. cinsel organ çevresinde çıkan tüyler
bush n. yollu kadın
bush n. yatıp kalkılacak kadın
bush n. gönül eğlendirecek kadın
bush n. kadın seks partneri
bush adj. kırsal
British Slang
bush n. esrar
bush n. kuku

Sens de "bush" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
strawberry bush n. kalikant
short bush n. kısa saç
strawberry bush n. kadehçiçeği
bush family n. bush ailesi
bush bean n. durduran
bush cutter n. ot biçme makinesi
bush-league n. taşra
bush tucker n. yerel avustralya yemeği
bush harrow n. çalı tırmığı
bush-fighter n. gerilla
bush tea n. kırmızı çalı çayı
well-trimmed bush n. güzel budanmış çalı
short bush n. kısa çalı
bush walk n. doğa yürüyüşü
rose bush n. gül çalılığı
rose bush n. gül çalısı
dead bush n. ölü çalı
bush tucker n. avustralya aborjinleri tarafından besin olarak kullanılan her türlü bitki
bush house [australia] n. bahçe kulübesi
bush knife [australia] n. taktik bıçak
bush lawyer [new zealand] n. maden aracısı
bush lot [canada] n. ağaçlık küçük arsa
bush singlet [new zealand] n. genellikle tarım işçilerinin giydiği siyah yünlü atlet
bush telegraph n. dedikodu
bush telegraph n. söylenti
bush telegraph [australia] n. dedikodu gazetesi
bush telegraph n. dedikodu ağı
bush-leaguer n. ikinci sınıf kimse
bush-leaguer n. etkisiz kimse
sugar bush n. şeker akçaağaçlarından oluşan koru
sugar bush n. şeker akçaağaç ormanı
sugar bush n. şeker akçaağaç bahçesi
beat about the bush v. bin dereden su getirmek
beat around the bush v. dolaylı konuşmak
beat about the bush v. lafı gevelemek
beat about the bush v. lafı ağzında gevelemek
beat around the bush v. bin dereden su getirmek
beat about the bush v. sözü ağzında gevelemek
beat around the bush v. lafı dolandırmak
beat around the bush v. lafı gevelemek
beat about the bush v. lafı dolandırmak
beat about the bush v. ağzında gevelemek
beat about the bush v. kırk dereden su getirmek
beat around the bush v. kırk dereden su getirmek
trim the bush v. etek tıraşı olmak
trim the bush v. etek traşı olmak
trim the bush v. (çalı) kırpmak
bush (it) [australia] v. çalılıkta yaşamak
bush-bash [australia] v. çalılık araziyi temizlemek
bush-bash [australia] v. çalılık araziden arabayla geçmek
bush-league adj. yetersiz
Phrasals
bush out v. filizlenmek
bush out v. (bitki) büyümek
bush out v. yeşermek
bush out v. (bitki) dışarı doğru büyümek
bush out v. (bitki) çıkmak
bush out v. yolu çalılardan temizlemek
bush out v. çalı gibi büyümek
bush out v. (bir şeyin) çalı gibi fışkırmasına neden olmak
Phrases
from the bush expr. doğadan
from the bush expr. ormandan
from the bush expr. tabiattan
Proverb
bird in the hand is worth two in the bush eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir
bird in the hand is worth two in the bush elde edilmiş olan şey elde edilememiş güzel şeylerden daha iyidir
a bird in the hand is worth two in the bush eldeki serçe damdaki güvercinden iyidir
Colloquial
bush patrol n. öpüşüp koklaşma
bush patrol n. öpüşüp koklaşan çiftleri yerlerinden çıkartmak için yapılan hayali/sözde devriye
bush telegraph n. fısıltı gazetesi
bush telegraph n. sokak dedikodusu
bush lawyer [australia] n. hukuki konularda çok bilgiliymiş gibi davranan kimse
bush lawyer [australia] n. şarlatan hukukçu
bush carpenter [australia/new zealand] n. kaba saba vasıfsız işçi
bush lawyer n. hukukçu olmayıp öyleymiş gibi davranan kimse
go bush v. firar etmek
go bush v. kaçmak
go bush v. tüymek
bush [australia/new zealand] adj. kaba saba ama iş görür
bush [us/canada] adj. ikinci sınıf
bush [us/canada] adj. yontulmamış
don't that take the rag off the bush! interj. inanılmaz!
don't that take the rag off the bush! interj. inanılır gibi değil!
don't that take the rag off the bush! interj. vay canına/anasını!
don't that take the rag off the bush! interj. hayret!
don't that take the rag off the bush! interj. bak sen!
don't that take the rag off the bush! interj. bak sen şu işe!
bush telegraph expr. kulaktan kulağa yayılan haber
Idioms
beggar's bush n. sefalet (içinde/yuvası)
beggar's bush n. perişan (halde)
beggar's bush n. sıfırı tüketme
beggar's bush n. topu atma
beggar's bush n. meteliksiz kalma
beggar's bush n. köprü altlarına düşme
beggar's bush n. köprü altlarında yaşama
beggar's bush n. mahvolma
beggar's bush n. harap olma
bush telegraph n. fısıltı gazetesi
bush telegraph n. kulaktan kulağa
bush-league [us] n. alt liglerde oynayan profesyonel spor kulübü
go bush v. doğaya yakın/daha sade bir yaşam biçimini seçmek
go bush v. doğaya yakın/daha sade bir hayat tarzını seçmek
go bush v. kent yaşamını terk etmek
go bush v. kudurmak
go bush v. azmak
go bush v. ele avuca sığmamak
go bush v. zapt edilememek
go bush v. yerinde duramamak
go bush v. koşuşturup durmak
tear the rag off the bush [old-fashioned] v. hepsinden daha iyi olmak
tear the rag off the bush [old-fashioned] v. hepsini geçmek
tear the rag off the bush [old-fashioned] v. hepsinden daha inanılmaz/şaşırtıcı olmak
tear the rag off the bush [old-fashioned] v. inanılır gibi olmamak
not beat about the bush v. lafı dolandırmamak
not beat about the bush v. açık açık konuşmak
not beat about the bush v. doğrudan konuya girmek
not beat about the bush v. lafı eveleyip gevelememek
not beat about the bush v. sözü uzatmamak
not beat about the bush v. bin dereden su getirmemek
not beat around the bush v. lafı dolandırmamak
not beat around the bush v. açık açık konuşmak
not beat around the bush v. doğrudan konuya girmek
not beat around the bush v. lafı eveleyip gevelememek
not beat around the bush v. sözü uzatmamak
not beat around the bush v. bin dereden su getirmemek
beat about the bush v. asıl konuya gelmemek
beat around the bush v. asıl konuya gelmemek
beat about the bush v. bin dereden su getirmek
be lost in the bush v. çok yorgun olmak
beat about the bush v. kırk dereden su getirmek
beat about the bush v. sözü uzatmak
beat about the bush v. sadede gelmemek
beat about the bush v. sözü döndürüp dolaştırmak
beat around the bush v. sözü uzatmak
beat around the bush v. sadede gelmemek
beat around the bush v. sözü döndürüp dolaştırmak
beat around the bush v. evelemek gevelemek
beat around/about the bush v. lafı gevelemek
beat around/about the bush v. lafı dolandırmak
beat around/about the bush v. dolaylı konuşmak
beat around/about the bush v. bin dereden su getirmek
beat around/about the bush v. kırk dereden su getirmek
beat around/about the bush v. asıl konuya gelmemek
beat around/about the bush v. sadede gelmemek
beat around/about the bush v. sözü/lafı uzatmak
beat around/about the bush v. sözü/lafı döndürüp dolaştırmak
beat around/about the bush v. evelemek gevelemek
take the rag off the bush [old-fashioned] v. hepsinin ötesinde olmak
take the rag off the bush [old-fashioned] v. hepsini geçmek
take the rag off the bush [old-fashioned] v. hepsinden daha iyi olmak
take the rag off the bush [old-fashioned] v. inanılır gibi olmamak
take the rag off the bush [old-fashioned] v. inanılmaz olmak
take the rag off the bush [old-fashioned] v. olağan dışı olmak
like an owl in an ivy bush adv. gözleri balık gibi bakma
like an owl in an ivy bush adv. gözleri/bakışları donuklaşma
like an owl in an ivy bush adv. boş gözlerle/anlamsız anlamsız bakma
a bird in the hand is worth two in the bush expr. bugunkü tavuk yarınki kazdan iyidir
a bird in the hand is worth two in the bush expr. bugünün tavuğu yarının kazından iyidir
out in the bush expr. dağ başında
bird in the hand is worth two in the bush expr. eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir
good wine needs no bush expr. iyi mal kendisini belli eder
stop beating around the bush expr. lafı geveleme
stop beating around the bush expr. lafı dolandırma
out in the bush expr. şehir dışında
it's sydney or the bush expr. ya hep ya hiç
don't that take the rag off the bush! expr. bu inanılır gibi değil
don't that take the rag off the bush! expr. vay be bu inanılmaz
don't that take the rag off the bush! expr. vay canına olur şey değil
don't that take the rag off the bush! expr. bu hiç aklıma gelmezdi
don't that take the rag off the bush! expr. kırk yıl düşünsem bu aklıma gelmezdi
don't that tear the rag off the bush! expr. bu inanılır gibi değil
don't that tear the rag off the bush! expr. vay be bu inanılmaz
don't that tear the rag off the bush! expr. vay canına olur şey değil
don't that tear the rag off the bush! expr. bu hiç aklıma gelmezdi
don't that tear the rag off the bush! expr. kırk yıl düşünsem bu aklıma gelmezdi
like an owl in an ivy bush expr. sarhoş olduğu için boş boş bakma
under a gooseberry bush expr. leylekler getirdi
sydney or the bush [australia] expr. ya hep ya hiç
Speaking
don't beat around the bush expr. lafı uzatma
don't beat around the bush expr. lafı dolandırma
don't beat around the bush expr. sadede gel
Politics
bush administration n. bush yönetimi
Technical
anchorage bolt bush n. bağlama cıvatası duyu
big end bush bearing n. burç yatak
bush matrix n. bush matrisi
bush hammer n. bucarda
bush chain n. burçlu zincir
bush bevel gear n. burçlu konik dişli
ball cage bush n. bilya kafesli burç
bush trimmer n. çalı budayıcı
bush-hammered face n. çekiçlenmiş yüz
bush trimmer n. çalı budama makası
plain gliding bush n. düz kaymalı burç
vertical shaft bush n. düşey mil yatağı
plain ball cage bush n. düz bilya kafesli burç
vertical shaft bush n. el fren mili yatağı
bush-mounted spindle-operated electronic components n. fırça monteli döner mil ile çalışan elektronik parçalar
flanged bush n. flanşlı burç
support bush n. istinat yatağı
bush-faced masonry n. kaba yontma taş duvar
camshaft bush n. kam mili duyu
guide bush n. kılavuz burç
cutting bush n. kesme bileziği
contact bush n. kontak duyu
bush hammer n. murç
bush hammer n. mucarta
brake block bush n. sabo bağası
sintered metal bush n. sinterlenmiş metal burç
sintered bush n. sinterlenmiş burç
bush chisel n. taraklı keski
bush-hammered concrete n. taraklı beton
retaining bush n. tespit kovanı
bush half n. yarım burç
unsplit bush n. yekpare burç
air-assisted sprayer for bush and tree crops n. yardımcı hava akımlı meyve ve çalı pülverizatörü
bush hammering n. yüzey pürüzlendirme
with taper lead and bush adj. konik uçlu ve burçlu
Computer
bush matrix n. bush matrisi
bush wookie n. fps oyunlarında otların arkasına saklanan keskin nişancı
bush wookie n. fps oyunlarında otların arkasına saklanan oyuncu
Textile
bush jacket n. safari ceketi
Construction
floating bush n. serbest burç
floating bush n. yüzer burç
bush-hammered adj. bucertalı
bush hammered adj. mucertalı
Automotive
connecting rod bush n. biyel kolu burcu
equaliser bush n. dengeleyici braket yatağı
clutch pedal bush n. debriyaj pedalı burcu
brake screw bush n. el fren vidası yatağı
brake pedal bush n. fren pedalı burcu
insulating bush n. izolasyon duyu
fuel jet bush n. jet meme borusu
camshaft bush n. kam mili duyu
camshaft bearing bush n. kam mili yatak kovanı
camshaft bearing bush n. kam mili yatak burcu
guide bush n. kılavuz burcu
contact bush n. kontak duyu
rocker arm bush n. külbütör duyu
rocker arm bush n. külbütör yatağı
rubber bush n. lastik burç
guide bush n. merkezleme burcu
centring bush n. merkezleme burcu
track bush n. palet burcu
piston pin bush n. piston pim burcu
bearing bush n. yatak burcu
insulating bush n. yalıtım duyu
Aeronautic
bush pilot n. küçük uçak pilotu
Veterinary
bush sickness [new zealand/australia] n. kobalt eksikliğinden kaynaklanan bir hayvan hastalığı
Gastronomy
bush oyster [australia] n. (yiyecek olarak) boğa testisi
Zoology
asian bush mosquito n. asya çalı sivrisineği
bush warbler n. cetti bülbülü
bush-cricket n. çalı kriketi
rufous bush robin n. çalı bülbülü
bush warbler n. kamış bülbülü
small bush-cricket n. minik çalı kriketi
tiny speckled bush-cricket n. minik noktalı çalı kriketi
rufous bush chat n. yelpaze kuyruklu bülbül
bush buck n. büyük kudu
bush baby n. uzun kuyruklu bir afrika lemuru
bush cat n. yabani kedi
bush cat n. çeşitli küçük asya ve afrika kedilerine verilen ad
bush cat n. asya misk kedisi
bush chat n. bataklık kırlangıcı
bush dog n. güney amerika'da görülen küçük bir yaban köpeği
bush dog n. potto
bush hog n. afrika yaban domuzu
bush pig n. afrika yaban domuzu
bush wren (xenicus longipes) n. zenik
african bush elephant n. afrika savan fili
Botanic
high-bush blueberry n. kuzey amerika'ya özgü, yenilebilir üzümsü mavi renkte meyveler veren bir bitki
strawberry bush n. kızılçanak
Carolina allspice, strawberry shrub, sweet shrub, strawberry bush n. kızılçanak
bush hibiscus n. güney ve batı avustralya'da yaşayan bir çalı
bush honeysuckle n. tatar hanımeli
bush honeysuckle n. tatar hanımeli
bush honeysuckle n. tatar hanımeli
caper bush (capparis spinosa) n. gebre otu
raspberry bush n. ahududu çalısı
raspberry bush n. ağaç çileği çalısı
strawberry bush (calycanthus floridus) n. kızılçanak
strawberry bush (calycanthus floridus) n. güneydoğu amerika'da yetişen karanfil kokulu, kırmızı-kahverengi çiçekli sert çalı
ringworm bush n. zehirli ısırıkların tedavisinde kullanılan sarı tropik bitki türü
mimosa bush n. amber ağacı
mimosa bush n. kokulu, dikenli küçük amerikan çalısı
christmas bush n. genellikle yılbaşı süslemelerinde kullanılan, kırmızı çiçekli küçük bir avustralya ağacı
jew bush n. amerika'da yetişen, kusturucu özelliği olan tropikal bir çalı
jew-bush n. amerika'da yetişen, kusturucu özelliği olan tropikal bir çalı
coyote bush n. abd'nin güneybatısına özgü yaprak dökmeyen gür bir süpürge çalılığı
niter bush (nitraria) n. asya ile kuzey afrika'nın tuzlu ovalarında büyüyen, yenebilir meyveleri olan dikenli bir çalı
needle bush (hakea lissosperma) n. doğu avustralya'ya özgü, keskin sert iğne yaprakları ve beyaz çiçekleri olan bir çalı
needle-bush n. doğu avustralya'ya özgü, keskin sert iğne yaprakları ve beyaz çiçekleri olan bir çalı
coral bush (templetonia retusa) n. parlak kırmızı çiçekleri olan bir avustralya çalısı
flame bush n. parlak kırmızı çiçekleri olan bir avustralya çalısı
barometer bush n. grimsi-yeşil tüylü yaprakları ve pembe-mor çiçekleri olan, teksas ve kuzey meksika'ya özgü yaprak dökmeyen bir çalı
yellow bush lupine n. abd'nin pasifik kıyılarında yetişen gösterişli sarı veya mavi çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir çalı
bush poppy n. abd'nin güneybatısında ve meksika'da yetişen, genellikle kokulu ve sarı renkli çiçekleri için yetiştirilen yaprak dökmeyen bir çalı
cranberry bush n. kartopu çiçeği
cranberry bush n. üç loblu yaprakları, küçük beyaz çiçekleri olan çalımsı bir bitki
morning glory bush n. gündüzsefası cinsi çalımsı bir bitki
bush poppy n. uzun saplı altın sarısı çiçekleri olan herdem yeşil bir kaliforniya çalısı
bush nasturtium (tropaeolum minus) n. gün güzelinden daha küçük koyu sarı renkli çiçekleri olan tek yıllık bir bitki
guava bush n. elma guava
guava bush n. amerika'nın tropikal bölgelerinde tatlı yuvarlak sarı renkli meyvesi için yaygın olarak yetiştirilen çalımsı bir ağaç
strawberry bush n. kadeh çiçeği
american cranberry bush (viburnum trilobum) n. kuzey amerika'da yetişen üç loblu yapraklı ve kırmızı meyveli yaprak döken bir çalı
cranberry bush n. kuzey amerika'da yetişen üç loblu yapraklı ve kırmızı meyveli yaprak döken bir çalı
high bush cranberry n. kuzey amerika'da yetişen üç loblu yapraklı ve kırmızı meyveli yaprak döken bir çalı
calico bush n. kuzey amerika'da yetişen, parlak yaprakları ve beyaz-gül renkli çiçekleri olan herdem yeşil bir çalı
quince bush n. ayva ağacı
bush bean n. çalı fasulyesi
calico bush n. dağ defnesi
rabbit bush n. ince, esnek dallara sahip, küçük sarı çiçekli, hoş aromalı çalı
milk bush n. kalem kaktüs
butterfly bush n. kelebek çalısı
eggplant bush n. patlıcan
rabbit bush n. tavşan çalısı
shot bush n. vahşi saparna
shot bush n. yaban saparnası
shot bush n. yabani saparna
quince bush n. yaban ayvası
groundsel bush n. zahra
groundsel bush n. 3 m'ye kadar boylanabilen kışın yaprağını döken çok dallı bir çalı
benjamin bush n. amerika'nın doğusunda yetişen sarı çiçekli yaprak döken bir çalı
spice bush n. amerika'nın doğusunda yetişen sarı çiçekli yaprak döken bir çalı
burning bush n. çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı
silver-bush n. avrupa'da yetişen, her dem yeşil kalan ve soluk sarı çiçekleri olan bir çalı
shot bush n. kuzey amerika'nın orta ve doğu kesimlerinde yaygın yetişen, aromatik kökleri olan çok yıllık bir bitki
coral bush n. ateş kirazı
coral bush n. japonya'dan kuzey hindistan'a geniş bir coğrafyada yetişen, mercan kırmızısı meyveleri olan bir çalı
cotton bush n. tropik bölgelerde yetişen turuncu-kırmızı çiçekli yabani bir ot
rubber bush n. kauçuk ağacı
rubber bush n. asya'nın tropikal bölgelerinde yetişen, assam kauçuğunun kaynağı olan cüce bir ağaç
indian rubber bush n. kauçuk ağacı
indian rubber bush n. asya'nın tropikal bölgelerinde yetişen, assam kauçuğunun kaynağı olan cüce bir ağaç
quail bush n. abd ve meksika'nın alkali ovalarında yetişen, simli-kepekli yaprakları olan dikenli bir çalı
elderberry bush n. mürver
elderberry bush n. yivdin
elderberry bush n. beyaz çiçekleri ve böğürtlenimsi meyveleri olan çalı ve küçük ağaçlara verilen ad
bush lawyer (rubus australis) n. yeni zelanda'ya ait yapraksız dikenli bir böğürtlen çalısı
emu bush n. emu çalısı
emu bush n. eremophila cinsine ait avustralya çalısı türleri
paper–bag bush (salazaria mexicana) n. labiatae familyasına ait bir çalı
jack-in-the-bush (cordia cylindrostachya) n. kırmızı meyve veren tropikal bir çalı
jujube bush n. hünnap
jujube bush n. amerika ve asya'ya özgü, cehrigiller familyasından ziziphus cinsi tropik bir çalı
bush lawyer n. yeni zelanda'ya ait yapraksız dikenli bir böğürtlen çalısı
fire bush (kochia scoparia) n. ateştopu
fire bush (bassia scoparia) n. ateştopu
fire-bush (kochia scoparia) n. ateştopu
fire-bush (bassia scoparia) n. ateştopu
burning bush (kochia scoparia) n. ateştopu
burning bush (bassia scoparia) n. ateştopu
fire bush (streptosolen jamesonii) n. gösterişli turuncu çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir güney amerika çalısı
fire-bush (streptosolen jamesonii) n. gösterişli turuncu çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir güney amerika çalısı
marmalade bush (streptosolen jamesonii) n. gösterişli turuncu çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir güney amerika çalısı
burning bush (dictamnus albus) n. gazel otu
burning bush (dictamnus albus) n. geyik otu
burning bush (dictamnus albus) n. girit otu
burning bush (dictamnus fraxinella) n. gazel otu
burning bush (dictamnus fraxinella) n. geyik otu
burning bush (dictamnus fraxinella) n. girit otu
jujube bush n. hünnap
jujube bush n. palo verde
jew bush (euphorbia tithymaloides) n. amerika'da yetişen, kusturucu özelliği olan tropikal bir çalı
jew-bush n. amerika'da yetişen, kusturucu özelliği olan tropikal bir çalı
kei apple bush n. güney afrika'ya özgü yenilebilir sarı meyveler veren dikenli bir çalı
king sugar bush n. açıldığında enginara benzeyen çiçeklere sahip güney afrika'ya özgü bir çalı
calico bush (kalmia latifolia) n. kaşık ağacı
beach plum bush (prunus maritima) n. sahil eriği çalısı
emu bush (pholidia longifolia) n. myoporaceae familyasından pholidia cinsine ait bir avustralya ağacı
emu bush (heterodendron oleaefolium) n. akçaağaçgillere ait bir avustralya ağacı
burning bush n. yanar çalı
american strawberry bush (euonymus americanus) n. amerikan iğ ağacı
european cranberry bush n. gilaburu
jujube bush (ziziphus jujuba) n. çiğde
fire bush n. yanan çalı
fire bush n. yaz selvi
fire bush n. avrasya'ya özgü, sonbaharda kızıl- mor renge bürünen çok dallı bir bitki
fire-bush n. yanan çalı
fire-bush n. yaz selvi
fire-bush n. avrasya'ya özgü, sonbaharda kızıl- mor renge bürünen çok dallı bir bitki
creosote bush (larrea tridentata) n. kreozot çalısı
creosote bush (larrea tridentata) n. yabani kimyongiller familyasına ait çiçekli bir bitki
macaw bush (solanum mammosum). n. batı hint adaları'nda yetişen dikenli bir itüzümü
eggplant bush (solanum melongena) n. patlıcan
eggplant bush (solanum melongena) n. güneydoğu asya'ya özgü olup büyük parlak meyvesi için birçok bölgede yaygın olarak yetiştirilen tüylü bir bitki
umbrella bush (magnolia tripetala) n. şemsiye manolya ağacı
umbrella bush (magnolia tripetala) n. kuzey amerika'nın doğusuna özgü, krem rengi çiçekleri ve şemsiyeye benzer büyük yaprakları olan yaprak döken küçük bir ağaç
low-bush blueberry n. alçak boylu maviyemiş
bush vetch (vicia sepium) n. dere baklası
strawberry bush n. amerika'ya özgü kırmızı tohumlu yaprak döken bir bitki
american strawberry bush n. amerika'ya özgü kırmızı tohumlu yaprak döken bir bitki
bird's-eye bush (ochna serrulata) n. dar, parlak yaprakları ve sarı çiçekleri olan bir çalı
bitou bush (chrysanthemoides monilifera rotundata) n. güney afrika'ya özgü, oval yeşil yaprakları ve papatyaya benzeyen sarı çiçekleri olan odunsu bir çalı
jujube bush n. koyu kırmızı yenebilir meyveleri olan dikenli bir ağaç
iodine bush n. kazayağıgillere ait bir çalı
blackberry bush n. böğürtlen çalısı
juniper bush n. akfunda
fringe bush n. chionanthus cinsi küçük ağaçlara verilen ad
fringe bush n. abd'nin güneyine özgü olup kuzeyinde süs bitkisi olarak yetiştirilen, beyaz çiçekli küçük bir ağaç
fringe bush n. abd'nin güneyine özgü olup kuzeyinde gölgelik süs ağacı olarak yetiştirilen beyaz çiçekli küçük bir ağaç
marmalade bush n. aşılamada kullanılan, ekşi veya acı meyveler veren çeşitli portakal ağaçlarına verilen ad
scarlet bush n. ateş çalısı
scarlet bush n. sinekkuşu çalısı
scarlet bush n. kızıl çalı
pepper bush n. abd kıyılarına özgü baharat kokulu beyaz çiçeklerden oluşan salkımları olan bir çalı
fever bush n. kadehçiçeği
fever bush n. amerika'ya özgü, kabuğu baharatlı bir tada ve kokuya sahip olan bir çalı
cockatoo bush n. bir avustralya ağacı
blueberry bush n. yaban mersini çalısı
confetti bush n. güney afrika'da yetişen, gösterişli beyaz çiçekleri bulunan sedef otugiller familyasına mensup yaprak dökmeyen bir çalı
minnie bush n. abd'nin doğusunda yetişen ve tüylü dalları olan bir çalı
hazardia cana (hoary golden bush) n. tüylü gövdesi ve sarı renkli çiçekleri olan batı amerika çalılarına verilen ad
minnie bush n. abd'nin doğusunda yetişen ve tüylü ince dalları olan bodur bir çalı
mint bush n. avustralya'da yetişen ve nane benzeri kokusu olan, ballıbabagiller familyasına mensup prostanthera cinsi aromatik bir çalı
boysenberry bush n. koyu şarap kırmızısı büyük meyveleri olan bir tür böğürtlen
bramble bush n. böğürtlen çalısı
brittle bush n. abd ve meksika'ya özgü, sarı çiçekli, kokulu, yuvarlak bir çalı
bush violet n. brovalya
buffalo bush n. batı abd'ye özgü bir çalı
high-bush blueberry n. yüksek boylu maviyemiş meyvesi
hog plum bush n. amerika'ya özgü küçük yenebilir sarı-kırmızı meyvesi olan küçük çalımsı bir ağaç
hog plum bush n. amerika'ya özgü küçük yenebilir sarı-kırmızı meyvesi olan küçük çalımsı bir ağaç
sugar-bush n. dikenli kırmızımsı sarı çiçekleri ve tüylü meyveleri olan herdem yeşil bir güneydoğu abd çalısı
squaw-bush n. nahoş kokulu yaprakları ve yenebilir meyveleri olan bir kaliforniya çalısı
fetter bush n. abd'nin güneydoğusuna özgü gösterişli ve yaprak dökmeyen bir çalı
burning bush n. taflan cinsi bitki
bush [dialect] [england] n. diken
bush clover n. yem veya toprak ıslahı için kullanılan çalımsı veya otsu bitkilere verilen ad
bush grass (calamagrostis epigejos) n. bekarotu
bush pea (thermopsis mollis) n. piyan
bush tea (cyclopia subternata) n. baklagillere ait bir güney afrika bitkisi
bush tea n. baklagillere ait bir güney afrika bitkisinin yaprakları
bush willow (combretum erythrophyllum) n. kremsi sarı, kokulu çiçekleri olan küçük bir güney afrika ağacı
bush willow (combretum appiculatum) n. transvaal'a özgü sarı çiçekli küçük bir ağaç
bush-head n. bir meyve ağacı yaralanması
gooseberry bush n. bektaşi üzümü
gooseberry bush n. oval sarı-yeşil veya kırmızı-mor meyveleri olan dikenli bir avrasya bitkisi
butterfly bush n. kelebek fundası
fringe bush (chionanthus virginicus) n. saçak ağacı
fringe bush (chionanthus virginicus) n. beyaz saçak ağacı
poison bush n. koyunlar için zehirli olan bir avustralya bitkisi
grease bush n. batı amerika'nın alkali topraklarında yaygın olan çok dallı ve dikenli bodur bir çalı
hoary golden bush (hazardia cana) n. batı amerika'da yetişen beyaz keçeli yaprakları ve kırmızı-mora dönüşen sarı çiçekleri olan bir çalı türü
lawyer bush n. yeni zelanda'ya özgü bir asma
dewberry bush n. kuzey amerika böğürtleni
dewberry bush n. kuzey amerika'ya özgü çeşitli böğürtlen çalılarına verilen ad
burning bush (euonymus atropurpureus) n. çoğunlukla kuzey amerika'nın doğusunda yetişen çalımsı bir iğ ağacı
strawberry bush (euonymus americanus) n. amerika'ya özgü kırmızı tohumlu yaprak döken bir bitki
calico bush (kalmia latifolia) n. kuzey amerika'da yetişen, beyaz-gül renkli çiçekleri olan herdem yeşil bir çalı
gooseberry bush n. bektaşi üzümü
gooseberry bush n. avrasya'ya özgü, yeşilimsi mor çiçekleri ve sarı-yeşil veya kırmızı-mor yemişleri bulunan dikenli bir çalı
fringe bush n. abd'nin güneyine özgü beyaz çiçekli küçük bir ağaç
benjamin bush n. defne familyasında yer alan bir çalı
spice bush n. defne familyasında yer alan bir çalı
quinine bush n. gülgillere ait, abd ve meksika'ya özgü, küçük ve yaprak dökmeyen bir çalı
currant bush n. frenk üzümü bitkisi
currant bush n. kebereotu
feijoa bush n. kaymak ağacı
feijoa bush n. güney amerika'ya özgü yaprak dökmeyen bir bitki
pepperidge bush n. diken üzümü
saloop bush (rhagodia hastata) n. kaz ayağı familyasından olan bir avustralya çalısı
daisy bush n. yeni gine papatyası
daisy-bush n. oleria cinsi çeşitli avustralya çalılarına verilen ad
fetter bush n. salkımçalı
fever bush n. baharatlı kokusu olan bir tür yabani çalı
fire bush n. güney amerika'ya özgü trompet biçimli çiçekleri olan bir bitki
fire bush n. batı hint adaları'na özgü bir kraton bitkisi
fire bush n. ateş dikeni
fire bush n. papaz külahı
fire-bush n. güney amerika'ya özgü trompet biçimli çiçekleri olan bir bitki
fire-bush n. batı hint adaları'na özgü bir kraton bitkisi
fire-bush n. ateş dikeni
fire-bush n. papaz külahı
fire-bush n. güney amerika'ya özgü trompet biçimli çiçekleri olan bir bitki
fire-bush n. yaprakları sonbaharda morumsu kırmızıya dönen bir avrasya bitkisi
fire-bush n. batı hint adaları'na özgü bir kraton bitkisi
fire-bush n. ateş dikeni
fire-bush n. papaz külahı
fire-bush n. ürün verimliliğini düşüren bir tarla bitkisi
flannel bush n. fremontodendron cinsi çeşitli çalı veya küçük ağaçlara verilen ad
poison bush n. avustralya'da yetişip yaprakları çiftlik hayvanları için zehirli olan bir çalı cinsi
oriental bush cherry n. doğu'da beyaz-pembe çiçekleri için yetiştirilen kırmızı meyveli odunsu bir bitki
silver-bush n. iğde
silver-bush n. grimsi yaprakları ve meyveleri olan, kuzey amerika'ya özgü yaprak döken bir çalı
smoke bush n. duman ağacı
beauty bush n. güzellik çalısı
beauty-bush n. güzellik çalısı
pocan bush n. şekerciboyası
snowball bush n. viburnum cinsi çeşitli beyaz çiçekli çalılara verilen ad
stagger bush n. abd'nin doğu kıyılarına özgü yaprak döken bir çalı
stingaree-bush n. kaliforniya'ya özgü pembe ve mor çiçekleri olan kurakçıl bir bitki
sugar bush n. protea cinsi bitki
sugar bush n. güney afrika'ya özgü bir çalı
sugar bush n. birleşik devletler'in güneybatısına özgü bir tür sumak ağacı
Agriculture
bush seed n. çalı tohumu
bush harrow n. tarak tırmık
bush hog n. döner biçici
bush-harrow v. tarak tırmıkla sürmek
Forestry
native bush [nz] n. yerli orman
bush saw n. çalı testeresi
bush trimmer n. çalı makası