counsel - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

counsel

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "counsel" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 48 résultat(s)

Anglais Turc
General
counsel n. nasihat
counsel n. tedbir
counsel n. müşavere
counsel n. tavsiye
counsel n. fikir
counsel n. maksat
counsel n. müdafi
counsel n. danışman
counsel n. avukat
counsel n. dava vekili
counsel n. öğüt
counsel n. görüş
counsel n. düşünce
counsel n. niyet
counsel n. basiret
counsel n. hukuk danışmanı
counsel n. gaye
counsel n. ihtiyat
counsel n. danışma
counsel n. istişare
counsel n. öneri
counsel n. içten pazarlık
counsel n. gizli niyet
counsel n. danışman
counsel n. uzman
counsel v. öğütlemek
counsel v. tavsiye etmek
counsel v. salık vermek
counsel v. nasihat vermek
counsel v. akıl vermek
counsel v. öğüt vermek
counsel v. nasihat etmek
counsel v. önermek
counsel v. tavsiye almak
counsel v. danışmanlık almak
Trade/Economic
counsel n. hukuki danışman
Law
counsel n. dava vekili
counsel n. müşavir
counsel n. müdafi
counsel n. dava avukatı
counsel v. danışmak
counsel v. istişare etmek
counsel v. müşavere etmek
counsel v. tavsiye etmek
Religious
counsel n. isa'nın tavsiye niteliğindeki tebliği
Archaic
counsel n. gizli amaç
counsel n. gizli görüş
counsel n. sır

Sens de "counsel" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 107 résultat(s)

Anglais Turc
General
evacuation counsel for disasters n. afet tahliye tavsiyesi
kings counsel n. kralın hukuk müşaviri
legal counsel n. hukuk müşaviri
plaintiff's counsel n. davacı vekili
counsel for the prosecution n. davacı avukatı
counsel for the defense n. savunma avukatı
counsel for the defense n. davalı avukatı
counsel [obsolete] n. akıl
counsel [obsolete] n. bilgelik
counsel [obsolete] n. ihtiyat
keep one's own counsel v. fikirlerini kendine saklamak
keep one's counsel v. sır saklamak
keep counsel v. (düşüncelerini, amaçlarını) gizli tutmak
keep counsel v. ketum davranmak
in counsel adv. gizlice
Phrasals
counsel someone about something v. birisine bir şey hakkında tavsiyede bulunmak
counsel someone against something v. birisini bir şeye karşı uyarmak
counsel about v. hakkında tavsiyede bulunmak
counsel about v. ile ilgili tavsiye vermek
counsel against v. -e karşı uyarmak
Phrases
take counsel v. tartışıp değerlendirmek
take counsel v. fikir alışverişi yapmak
Proverb
a fool may give a wise man counsel başkalarının dedikleriyle gaza gelme
a fool may give a wise man counsel aptal biri de bilge cümleler kurabilir
a fool may give a wise man counsel başkalarının tavsiyelerine bel bağlama
a fool may give a wise man counsel bilgeler bile yanılır
a fool may give a wise man counsel bilgenin bile yanıldığı zamanlar olur
Idioms
a counsel of despair n. havlu atma
a counsel of despair n. son çare olarak atılan adım
a counsel of perfection n. mükemmeliyetçi beklenti
a counsel of perfection n. mükemmeliyetçi beklenti
a counsel of despair n. yenilgiyi kabullenme
a counsel of despair n. son bir çözüm olarak uygulanan şey
a counsel of perfection n. gerçekçi olmayan beklenti
a counsel of perfection n. gerçekçi olmayan beklenti
a counsel of despair n. pes etme
a counsel of despair n. havlu atma
a counsel of despair n. pes etme
a counsel of despair n. yenilgiyi kabul etme
a counsel of despair n. her şey bitti deme
a counsel of despair n. boyun eğme
a counsel of despair n. pes deme
a counsel of perfection n. ideal ama gerçekçi olmayan talimat ya da tavsiye
a counsel of perfection n. gerçekten uzak beklenti
a counsel of perfection n. gerçekleşmesi güç öneri
a counsel of despair n. umutsuzluk
a counsel of despair n. umudunu yitirme
a counsel of despair n. umutsuzluğa düşme
a counsel of despair n. teslimiyet
a counsel of despair n. son çare
a counsel of despair n. son umut
a counsel of perfection n. ideal fakat uygulanabilir/gerçekleştirilebilir olmayan tavsiye
keep one's own counsel v. ağzı sıkı olmak
keep one's own counsel v. düşüncelerini kendine saklamak
keep one's own counsel v. ketum olmak
keep own counsel v. ağzı sıkı olmak
keep own counsel v. düşüncelerini kendine saklamak
keep own counsel v. ketum olmak
keep own counsel v. fikirlerini kendine saklamak
keep your own counsel expr. fikirlerini kendine sakla
keep your own counsel expr. ketum ol
keep your own counsel expr. (düşüncelerini, planlarını) gizli tut
Trade/Economic
independent legal counsel n. bağımsız hukuk müşavirleri
general counsel n. baş hukuk müşaviri
general counsel n. genel danışman
associate counsel n. yardımcı avukat
investment counsel n. yatırım danışmanı
Law
junior counsel n. aşağı dereceli avukat
appearance by counsel n. avukat aracılığıyla mahkemede temsil edilme
chief legal counsel n. baş hukuk müşaviri
chief counsel n. baş hukuk müşaviri
defendant's counsel n. davalı vekili
counsel for the prosecution n. davacı avukat
junior counsel n. genç avukat
associate counsel n. hukuk müşavir yardımcısı
chamber counsel n. istişare avukatı
counsel for the prosecution n. iddia makamı
counsel for the prosecution n. iddia avukatı
in-house counsel n. kurum avukatı/danışmanı
defense counsel appointed by court n. mahkemece tayin edilen müdafi
benefit of counsel n. mahkemeden avukat tayin edilmesini isteme hakkı
defense counsel n. müdafaa vekili
invitation of defense counsel n. müdafii davet
chamber counsel n. müşavir avukat
appointment of defense counsel by court n. müdafinin mahkemece tayini
counsel for the defendant n. müdafaa avukatı
defense counsel n. müdafi
counsel for the defendant n. müdafaa vekili
defense counsel n. savunma vekili
counsel for defense n. savunma avukatı
defense counsel n. savunma avukatı
defense counsel n. sanık vekili
counsel for the defendant n. savunma vekili
benefit of counsel n. sanığın bir müdafi tayin edilmesini mahkemeden talep hakkı
counsel for defense n. savunma vekili
judicial committee of the privy counsel n. sömürge mahkemelerinin verdikleri kararlara bakan istinaf mahkemesi
dereliction of appointed defense counsel n. tayin edilen mudafinin görevini yapmaması
dereliction of appointed defense counsel n. tayin edilen müdafinin görevini yapmaması
counsel fee n. vekalet ücreti
king's counsel n. kralın hukuk müşaviri
king's counsel n. ingiltere'de kral yönetimdeyken kraliyete danışmanlık yapan kimse
queen's counsel n. ingiltere kraliçesinin hukuk danışmanı
opposing counsel [uk] n. karşı taraf avukatı
counsel to the crown n. ingiliz bir yöneticinin danışmanı olarak seçilen avukat
duty counsel n. hükümet tarafından atanan ücret talep etmeyen avukat
Politics
parliamentary counsel n. meclis genel kurulu
Military
trial counsel n. askeri savcı