criticism - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

criticism

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "criticism" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 14 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
criticism n. tenkit
criticism n. eleştiri
General
criticism n. eleştiri
criticism n. eleştirmenlik
criticism n. kusur bulma
criticism n. eleştirme
criticism n. yerme
criticism n. kritik
criticism n. olumsuz eleştiri
criticism n. kınama
criticism n. eleştirellik
criticism n. değerlendirme
Philosophy
criticism n. eleştiricilik
Art
criticism n. eleştiri

Sens de "criticism" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 149 résultat(s)

Anglais Turc
General
new criticism n. yeni eleştiri
history and criticism n. tarih ve kritik
self criticism n. özeleştiri
marxist criticism n. marksist eleştiri
textual criticism n. metinsel kritik
art criticism n. sanat kritiği
musical criticism n. müzikal eleştiri
internal criticism n. iç eleştiri
textual criticism n. metin eleştirisi
undue criticism n. yersiz eleştiri
harsh criticism n. ağır eleştiri
literary criticism n. edebi eleştiri
excessive criticism n. aşırı eleştiri
mass media criticism n. kitle iletişim araçları eleştirisi
criticism and interpretation n. kritik ve yorum
reader-response criticism n. okur odaklı eleştiri
self-criticism n. otokritik
reader-response criticism n. okur merkezli eleştiri
self-criticism n. özeleştiri
scientific criticism n. bilimsel eleştiri
translation criticism n. çeviri eleştirisi
severe criticism n. sert eleştiri
archetypal criticism n. kalıp eleştirisi
fierce criticism n. sert eleştiri
strident criticism n. ağır eleştiri
fierce criticism n. ağır eleştiri
strong criticism n. ağır eleştiri
bitter criticism n. sert eleştiri
trenchant criticism n. sert eleştiri
sharp criticism n. ağır eleştiri
serious criticism n. sert eleştiri
bitter criticism n. ağır eleştiri
strong criticism n. sert eleştiri
strident criticism n. sert eleştiri
sharp criticism n. sert eleştiri
constructive criticism n. yapıcı eleştiri
severe criticism n. ağır eleştiri
serious criticism n. ağır eleştiri
heavy criticism n. sert eleştiri
harsh criticism n. sert eleştiri
heavy criticism n. ağır eleştiri
trenchant criticism n. ağır eleştiri
constructive criticism n. olumlu eleştiri
bitter criticism n. acımasız eleştiri
positive criticism n. olumlu eleştiri
fierce criticism n. acımasız eleştiri
negative criticism n. olumsuz eleştiri
heavy criticism n. acımasız eleştiri
serious criticism n. acımasız eleştiri
harsh criticism n. acımasız eleştiri
strident criticism n. acımasız eleştiri
strong criticism n. acımasız eleştiri
trenchant criticism n. acımasız eleştiri
severe criticism n. acımasız eleştiri
sharp criticism n. acımasız eleştiri
destructive criticism n. yıkıcı eleştiri
increasing criticism n. artan eleştiri
level of criticism n. eleştirinin dozu
growing criticism n. artan eleştiri
a bitter criticism n. sıkı bir eleştiri
a serious criticism n. sıkı bir eleştiri
a bitter criticism n. acı bir eleştiri
a strident criticism n. sıkı bir eleştiri
a strong criticism n. sıkı bir eleştiri
a severe criticism n. sıkı bir eleştiri
a heavy criticism n. ağır bir eleştiri
a trenchant criticism n. sıkı bir eleştiri
a harsh criticism n. sıkı bir eleştiri
a sharp criticism n. sıkı bir eleştiri
a fierce criticism n. sıkı bir eleştiri
meta-criticism n. üst eleştiri
social criticism n. sosyal eleştiri
self-criticism n. öz eleştiri
strong and unfair criticism n. ağır ve haksız eleştiri
criticism raised against n. 'e karşı yöneltilen eleştiri
literary criticism n. edebi değerlendirme
historical criticism n. tarihsel eleştiri
lit crit (literary criticism) n. edebiyat eleştirisi
petty criticism n. yerme
petty criticism n. kötüleme
petty criticism n. küçümseme
petty criticism n. kabaca eleştirme
endure criticism v. eleştirilere göğüs germek
invite criticism v. açmaz yapmak
come in for criticism v. eleştiri almak
not to lay oneself open to criticism v. açık vermemek
direct criticism at someone v. eleştiriler yöneltmek
come in for criticism v. eleştirilere maruz kalmak
direct criticism v. eleştiri yöneltmek
be singled out for criticism v. eleştirilere maruz kalmak
express criticism v. eleştiri yöneltmek
be open to criticism v. eleştirilere açık olmak
come under criticism v. eleştirilere maruz kalmak
make criticism v. eleştiri getirmek
voice criticism v. eleştiri getirmek
bring criticism v. eleştiri getirmek
receive positive criticism v. olumlu eleştiri almak
do a self-criticism v. dönüp kendine bakmak
give harsh criticism v. sert biçimde eleştirmek
give harsh criticism v. acımasızca eleştirmek
draw heavy criticism v. ağır eleştirilere maruz kalmak
come under heavy criticism v. ağır eleştirilere maruz kalmak
face heavy criticism v. ağır eleştirilere maruz kalmak
construe as criticism v. eleştiri olarak algılamak/yorumlamak
draw criticism v. eleştiri almak
criticise for the sake of criticism v. eleştirmek için eleştirmek
criticize for the sake of criticism v. eleştirmek için eleştirmek
take criticism v. eleştiri kabul etmek
take criticism v. eleştirilere açık olmak
Colloquial
lay oneself open to criticism v. kendini eleştiriye maruz bırakmak
Idioms
(firing) arrows of criticism n. eleştiri oku
a storm of criticism n. eleştiri yağmuru
(sharpest) arrows of criticism n. eleştiri oku
a barrage of criticism n. eleştiri yağmuru
(firing) arrows of criticism n. eleştiri okları
(sharpest) arrows of criticism n. eleştiri okları
lay somebody open to criticism v. birini eleştiriye maruz bırakmak
open oneself to criticism v. eleştiriye davetiye çıkarmak
open oneself to criticism v. kendini eleştiriye maruz bırakmak
open (oneself) (up) to criticism v. (kendini) eleştirilere karşı savunmasız bırakmak
open (oneself) (up) to criticism v. (kendini) eleştiriye açmak
open (oneself) (up) to criticism v. eleştiriye açık olmak
open to criticism adj. eleştiriye açık
open to criticism adj. eleştirilere açık
Speaking
constructive criticism is always welcome expr. yapıcı eleştirilere her zaman açığım
Media
television criticism n. televizyon eleştirisi
Architecture
architectural criticism n. mimari eleştiri
Psychology
criticism trap n. eleştiri tuzağı
jungian criticism n. jung tarzı eleştiri
Education
literary criticism n. edebiyat eleştirisi
Literature
theoretical criticism n. edebi çalışmayı belirli edebi teoriler ışığında inceleyen eleştirel yaklaşım veya doktrin
textual criticism n. metin tenkidi
historical criticism  n. tarihi eleştiri 
higher criticism n. yüksek eleştiri
mythic criticism n. edebiyatta mitsel anlam veya imgelem arayarak metni zaman ve mekanın ötesinde inceleyen eleştirel bir yaklaşım
genre criticism n. tür eleştirisi
practical criticism n. edebiyat eleştirisine uygulamalı yaklaşım
Religious
lower criticism n. (özellikle incil) dini eser eleştirisi
lower criticism n. incelenen eserde sözcükleri temel alarak anlamlarını araştıran eleştiri çalışması
Philosophy
aristotelian criticism n. aristoteles'in poetika eserinde kullandığı yönteme dayanan eleştirel doktrin
empirio-criticism n. ampiryokritisizm
platonic criticism n. platon tarzı eleştiri
Art
art criticism n. sanat eleştirmenliği
Theatre
theatre criticism n. tiyatro eleştirmenliği
Cinema
movie criticism n. film eleştirmenliği
film criticism n. film eleştirmenliği
movie criticism n. sinema eleştirmenliği
film criticism n. sinema eleştirmenliği
Star Wars
ord canfre institute for ethics in art criticism n. ord canfre sanat eleştirmenliğinde etik enstitüsü