daha yaşlı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

daha yaşlı



Sens de "daha yaşlı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
daha yaşlı père n.
daha yaşlı senior adj.
daha yaşlı older adj.
daha yaşlı elder adj.
daha yaşlı more adj.
Colloquial
daha yaşlı older than adj.
Idioms
daha yaşlı on the shady side of expr.

Sens de "daha yaşlı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 17 résultat(s)

Turc Anglais
General
-den daha yaşlı older than adj.
(belirtilen akrabalık derecesinden) bir nesil daha yaşlı veya genç great adj.
Proverb
hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü a creaking door hangs longest
hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü a creaking gate hangs longest
hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü creaking door hangs longest
hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü creaking gate hangs longest
Colloquial
genç biriyle kendisinden çok daha yaşlı biri arasındaki evlilik december, may and expr.
Idioms
hastane tedavisi bitse de çok yaşlı olduğu ve tek başına yaşayamadığı için daha fazla ihtiyacı olanlar yerine hastanede yatak işgal eden kimse bed blocker n.
genç biriyle kendisinden çok daha yaşlı biri arasındaki aşk ilişkisi may and december n.
Speaking
ben daha yaşlı birisini bekliyordum I was expecting somebody that was older expr.
daha yaşlı görünüyorsun you look older expr.
daha yaşlı bir çift bekliyordum I was expecting an older couple expr.
Pathology
olduğundan daha yaşlı görünme hastalığı geromorphism n.
Astronomy
nispeten düşük yüzey sıcaklığı ve güneşe göre daha büyük çapı olan büyük, yaşlı ve parlak yıldız red giant star n.
Zoology
dört yaşında veya daha yaşlı aygır horse n.
Geology
kendi türünden daha yaşlı kaya veya mineral host n.
Latin
hiç kimse bir yıl daha fazla yaşayacağını düşünmeyecek kadar yaşlı değildir nemo enim est tam senex qui se annum non putet posse vivere expr.