disappear - Turc Anglais Dictionnaire

disappear

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "disappear" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 21 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
disappear v. ortadan kaybolmak
My bike disappeared without a trace.
Motosikletim hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu.

More Sentences
disappear v. yok olmak
Mammoths disappeared about 10,500 years ago.
Mamutlar yaklaşık 10.500 yıl önce yok olmuştur.

More Sentences
disappear v. gözden kaybolmak
The cat disappeared behind the couch.
Kedi kanepenin arkasında gözden kayboldu.

More Sentences
General
disappear n. kaybolma
Follicle cysts often show no symptoms and disappear in one to three months.
Folikül kistleri genellikle hiçbir belirti göstermez ve bir ila üç ay içinde kaybolur.

More Sentences
disappear v. ortadan kalkmak
That amendment has now disappeared.
Bu değişiklik şimdi ortadan kalktı.

More Sentences
disappear v. ortalıktan kaybolmak
You have to disappear.
Ortalıktan kaybolmalısın.

More Sentences
disappear v. kayıplara karışmak
Tom disappeared into thin air.
Tom kayıplara karıştı.

More Sentences
disappear v. kaybolmak
Indeed, it disappeared over the horizon more or less completely.
Gerçekten de ufukta aşağı yukarı tamamen kayboldu.

More Sentences
disappear v. ortadan kaldırmak
We know we shall not be able to make all the difficulties simply disappear by waving a magic wand.
Sihirli bir değnek sallayarak tüm zorlukları ortadan kaldıramayacağımızı biliyoruz.

More Sentences
disappear v. unutulup gitmek
disappear v. görünmez olmak
disappear v. uçmak
disappear v. yitmek
disappear v. gözden kaybolmak
disappear v. aniden kaybolmak
disappear v. çıkıp gitmek
disappear v. kaybetmek
disappear v. görünmez kılmak
disappear v. kademeli olarak soluklaşmak
disappear v. yoğunluğu kademeli azalmak
Politics
disappear v. (siyasi rakibi) yasadışı şekilde ortadan kaldırmak

Sens de "disappear" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 53 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
disappear from (something) v. (bir şeyden/yerden) yok olmak
The sheepmeat sector today needs to be stabilised and supported, otherwise it will disappear from many regions.
Koyun eti sektörü bugün istikrarlı hale getirilmeli ve desteklenmelidir aksi takdirde birçok bölgeden yok olacaktır.

More Sentences
disappear from (something) v. gözden kaybolmak
The sun will have disappeared from view and you will be unable to see stars in the pitch-black sky.
Güneş gözden kaybolacak ve zifiri karanlık gökyüzünde yıldızları göremeyeceksiniz.

More Sentences
disappear from (something) v. (bir şeyden/yerden) kaybolmak
This hypocrisy has slowly disappeared from this Parliament.
Bu ikiyüzlülük bu Parlamentodan yavaş yavaş kayboldu.

More Sentences
General
disappear in a puff of smoke v. sırra kadem basmak
seem to disappear v. görünmez olmak
disappear into thin air v. sırra kadem basmak
disappear from sight v. gözden kaybolmak
disappear into the tunnel v. tünele girmek
disappear without a trace v. hiçbir iz bırakmadan kaybolmak
disappear without a trace v. izini kaybettirmek
(one's pain) to disappear v. ağrısı dinmek
disappear suddenly v. bir anda gözden kaybolmak
Phrasals
disappear from v. -den kaybolmak
disappear from v. -den yok olmak
disappear from (something) v. yitip gitmek
disappear from (something) v. ortadan kaybolmak
disappear from (something) v. (bir şeyden/yerden) uçup gitmek
disappear from v. ortadan kaybolmak
Colloquial
disappear in the air v. buhar olup uçmak
disappear in the air v. iz bırakmadan kaybolmak
Idioms
disappear into the blue v. kayıplara karışmak
disappear into the blue v. buhar olmak
disappear into the blue v. ortadan kaybolmak
disappear into the blue v. yok olmak
disappear into the blue v. toz olmak
disappear off the face of the earth v. ortalıktan kayboluvermek
disappear off the face of the earth v. sırra kadem basmak
disappear off the face of the earth v. kırklara karışmak
disappear off the face of the earth v. kayıplara karışmak
disappear off the face of the earth v. ortalıktan yokoluvermek
disappear into thin air v. kayıplara karışmak
disappear off the face of the earth (us/brit) v. sırra kadem basmak
disappear off the face of the earth (us/brit) v. yok olmak
disappear off the face of the earth (us/brit) v. yok olup gitmek
disappear off the face of the earth (us/brit) v. kayıplara karışmak
disappear/vanish off the face of the earth v. buhar olmak
disappear into the woodwork v. yokmuş gibi olmak
disappear into the woodwork v. silik olmak
disappear into the woodwork v. ortalarda görünmemek
disappear into the woodwork v. geride durmak
disappear into the woodwork v. geri çekilmek
disappear into the woodwork v. kendini geri çekmek
disappear into the woodwork v. ortadan kaybolmak
disappear into the woodwork v. toplumda görünmez olmak
disappear into thin air v. buhar olmak
disappear into thin air v. yer yarılıp yerin dibine girmek
don't disappear on me expr. beni gözardı etme
don't disappear on me expr. beni yok sayma
Speaking
where did you disappear to? expr. nereye kayboldun?
enough people disappear expr. yeterince insan kayboldu
don't disappear on me expr. beni yüzüstü bırakma
at times like this it's best to disappear without being seen expr. böyle durumlarda kimseye görünmeden yok olmak en iyisidir
Aeronautic
disappear off the radar v. radardan kaybolmak