doldurulmuş - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

doldurulmuş



Sens de "doldurulmuş" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
doldurulmuş stuffed adj.
doldurulmuş filled up adj.
doldurulmuş loaded adj.
doldurulmuş filled adj.
doldurulmuş filled adj.
doldurulmuş built-up adj.
doldurulmuş occupied adj.
doldurulmuş preoccupied adj.
doldurulmuş supercharged adj.

Sens de "doldurulmuş" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 140 résultat(s)

Turc Anglais
General
fıçıdan doldurulmuş içki tap n.
doldurulmuş hayvan mounted animal n.
patladığında parlak ışık verecek şekilde doldurulmuş kartondan sinyal aracı candlebomb n.
peluş ve yumuşak malzemelerle doldurulmuş oyuncak ayı teddy n.
balık ve diğer su altı hayvanlarını canlı olarak tutmak için su ile doldurulmuş tekne, havuz veya hazne marine museum n.
doldurulmuş kuş stuffed bird n.
kumla doldurulmuş oyun kutusu sandpile n.
ile doldurulmuş olmak be encumbered with v.
saplarıyla hayvan yemi olarak kesip ambara doldurulmuş ensilaged adj.
saplarıyla hayvan yemi olarak kesip ambara doldurulmuş ensiled adj.
aşırı doldurulmuş glutted adj.
erotik duygularla doldurulmuş erotized adj.
insanla doldurulmuş peopled adj.
otobüse doldurulmuş embussed adj.
yüklü miktarda doldurulmuş olan ladened adj.
erotik duygularla doldurulmuş erotised adj.
yetersiz doldurulmuş underfilled adj.
gaz ile doldurulmuş gassed adj.
yakıt doldurulmuş fuelled adj.
benzin doldurulmuş fuelled adj.
pamukla doldurulmuş padded adj.
harç ile doldurulmuş grouted adj.
tamamen doldurulmuş fully loaded adj.
içi çok doldurulmuş overstuffed adj.
tekrar doldurulmuş reloaded adj.
aşırı doldurulmuş overstuffed adj.
usulüne uygun olarak doldurulmuş ve imzalanmış duly completed and signed adj.
benzin doldurulmuş fueled adj.
yakıt doldurulmuş fueled adj.
hücreler ile doldurulmuş cellulous adj.
ağzına kadar doldurulmuş tight adj.
alttan yakıt doldurulmuş underfired adj.
şarapla doldurulmuş envyned [obsolete] adj.
içi doldurulmuş bloat adj.
at kılı ile doldurulmuş horsehair adj.
tıka basa doldurulmuş locuplete adj.
doldurulmuş dar açıklıklı chinked adj.
doldurulmuş dar açıklıklı stopped-up adj.
buzla doldurulmuş iced adj.
reçine ile doldurulmuş rosiny adj.
iyice doldurulmuş routhie [scotland] adj.
doldurulmuş sipariş formuna ait filled adj.
önceden doldurulmuş prefilled adj.
önceden doldurulmuş pre-filled adj.
belirtilen obje ile doldurulmuş anlamını veren bir son ek -filled suf.
Colloquial
binada destek elemanı olarak kullanılan betonla doldurulmuş çelik silindir lally n.
(üzeri) ile doldurulmuş topped off with adj.
ile yüklenmiş/doldurulmuş laded with adj.
ile yüklenmiş/doldurulmuş laden with adj.
Idioms
içine saman doldurulmuş yatak/döşek donkey's breakfast n.
saman doldurulmuş şey donkey’s breakfast n.
Trade/Economic
doldurulmuş taşıma ambalajı filled transport package n.
Politics
füzyon olacak malzemesi doldurulmuş reaktör batch loaded reactor n.
Tourism
oteldeki konukların tüketmesi için alkollü içeceklerle ve atıştırmalıklarla doldurulmuş olan küçük buzdolabı minibar n.
Technical
havai fişekte kullanılan yanıcı bileşim ile doldurulmuş küçük kağıt kutular lance n.
doldurulmuş taşıma paketi filled transport package n.
doldurulmuş ısılplastikler filled thermoplastics n.
doldurulmuş taşıma ambalajı filled transport package n.
doldurulmuş taşıma ambalajları filled transport packages n.
doldurulmuş mamuller filled products n.
enjeksiyonla doldurulmuş çatlakların su sızdırmazlığı watertightness of injected cracks n.
gaz doldurulmuş tüp gas-filled tube n.
gaz doldurulmuş iyonizasyon odası gas-filled ionization chamber n.
gaz doldurulmuş bölme gas-filled compartment n.
köpük doldurulmuş tüp foam-filled tube n.
mineral yağ ile doldurulmuş elektrikli donanım mineral oil–impregnated electrical equipment n.
mineral yalıtım yağı doldurulmuş elektrikli cihaz mineral oil-filled electrical device n.
sıvı doldurulmuş transformatör liquid-filled transformer n.
sıvı doldurulmuş basınç göstergesi liquid filled pressure gauge n.
sıvı ile doldurulmuş transformatör liquid filled transformers n.
sıvı ile doldurulmuş transformatör liquid-filled transformer n.
tam doldurulmuş taşıma ambalajı complete-filled transport package n.
tamamen kapalı askarel ile doldurulmuş elektrik donanımı fully enclosed askarel-filled electrical equipment n.
tam doldurulmuş taşıma ambalajları complete filled transport packages n.
gaz doldurulmuş gas-filled adj.
pamuk doldurulmuş quilted adj.
yarı doldurulmuş half-loaded adj.
Computer
doldurulmuş kılavuz filled grid n.
doldurulmuş gölge filled shadow n.
önceden doldurulmuş bilgi filled-in information n.
doldurulmuş olarak gelen (form) pre-populated adj.
hazır ve doldurulmuş biçimde gelen (form) pre-populated adj.
(form) önceden doldurulmuş pre-populated adj.
Electric
doldurulmuş sargı impregnated winding n.
Textile
kuş tüyü ile doldurulmuş yorgan quilt filled with feather n.
doldurulmuş deriden yapılmış sırt çantası aparejo [dialect] n.
dışı kumaşla kaplı olup bol pamukla doldurulmuş botlar moonboots n.
kuş tüyü ile doldurulmuş filled with feathers adj.
kuştüyü ile doldurulmuş filled with feather adj.
Construction
binada destek elemanı olarak kullanılan betonla doldurulmuş çelik silindir lally column n.
dolgu ile doldurulmuş arazi parçası fill n.
tuğla ile doldurulmuş ahşap çerçeveli nogged [brit] adj.
çimento ile doldurulmuş cemented adj.
Furniture
pamukla doldurulmuş alçak oturak humpty [uk] n.
(ev mobilyası) at kılı ile doldurulmuş horsehair adj.
Automotive
aşırı doldurulmuş motor supercharged engine n.
Aeronautic
doldurulmuş uçuş planı filled flight plan n.
havada doldurulmuş uçuş planı airfile flight plan n.
Marine
doldurulmuş alan replenished area n.
doldurulmuş zemin filled-in ground n.
doldurulmuş kum replenished sand n.
Dentistry
önceden doldurulmuş şırınga prefilled syringe n.
önceden doldurulmuş diş hekimliği lokal anestezi kartuşları prefilled dental local anesthetic cartridges n.
Food Engineering
eskiden ineklere süt verdirmek için kullanılan doldurulmuş dana derisi tulchan n.
Gastronomy
kıyma ile doldurulmuş rulo şeklinde puf böreği cannelon n.
krema ile doldurulmuş rulo şeklinde puf böreği cannelon n.
et, peynir ve sebze ile doldurulmuş kare şekilli makarna cappelletti n.
tereyağı ve pudra şekerinden yapılmış bir dolgu ile doldurulmuş, çikolata kaplı bir tatlı nanaimo bar n.
doldurulmuş yumurta stuffed eggs n.
doldurulmuş zeytin stuffed olives n.
noel zamanında geleneksel olarak servis edilen kurutulmuş meyve ve baharatlar ile doldurulmuş ingiliz menşeli bir turta mince pie n.
kayısı reçeli ve çikolata sosu ile doldurulmuş kek sacher torte n.
haşlanarak ve kavrularak hazırlanan, çeşnili hamursuz ekmekle veya un, soğan ve iç yağı ile doldurulmuş sığır veya tavuk bağırsağı kishke n.
patates, et ve diğer malzemelerle doldurulmuş fırında veya kızartılarak pişirilen yuvarlak hamur parçası knish n.
içi peynir ve jambonla doldurulmuş tavuk dilimleri chicken cordon bleu n.
peynir ve jambonla doldurulmuş ince dilimlenmiş dana eti veal cordon bleu n.
et veya peynirle doldurulmuş boru makarnalardan oluşan ve genellikle domates sosu ile sıcak servis edilen bir yemek manicotti n.
çin mutfağına özgü içi baharatlı domuz kıyması ile doldurulmuş ve genellikle çorbaların içinde servis edilen bir tür mantı won ton n.
çin mutfağına özgü içi baharatlı domuz kıyması ile doldurulmuş ve genellikle çorbaların içinde servis edilen bir tür mantı wonton n.
meyve veya dondurma ile doldurulmuş beze meringue n.
sabunla doldurulmuş bulaşık telinden yapılan bir tür ovma teli brillo pad n.
sabunla doldurulmuş bulaşık telinden yapılan bir tür ovma teli brillo n.
pişmiş ıstakozla doldurulmuş hamur işi lobster tart n.
kızarmış fasulye ile doldurulmuş yassı tortilla bean tostada n.
trüf mantarıyla doldurulmuş truffled adj.
jambon ve isviçre peyniriyle doldurulmuş cordon bleu adj.
Physics
atmosfer basıncını ölçmekte kullanılan kısmen cıva ile doldurulmuş dikey cam tüp torricellian tube n.
Chemistry
doldurulmuş poliüretan bileşikler filled polyurethane compounds n.
Religious
içi doldurulmuş ufak kukla jack-a-lent [obsolete] n.
Geology
artezyen kuyusunda sondaj deliğinden aşağı su sızmasını önleyen, içi keten tohumuyla doldurulmuş dolgu maddesi seed bag n.
Military
geçici olarak doldurulmuş askeri kadro temporarily filled military post n.
hendek veya gediği aydınlatmada kullanılan delikli ve içi ziftli talaşla doldurulmuş boş fıçı light barrel n.
düşman istihkamının altını kazan askerin korunmak amacı ile önüne yerleştirdiği, altı veya yedi fit uzunluğunda çalı demetleri ile doldurulmuş siper sap roller n.
Hunting
elle doldurulmuş mermi kartuşu reload n.
ayrıca doldurulmuş bir şarjörü ateşlemek için kapsül kullanılan kilide sahip cap-and-ball adj.
(belirli şekilde) doldurulmuş -loader adj.
Sport
golf sahasında kum doldurulmuş çukur alan bunker n.
Slang
kapasitesinin üzerinde doldurulmuş ten pounds of shit in a five-pound bag expr.
alabileceğinden fazla şeyle doldurulmuş ten pounds of shit in a five-pound bag expr.
aşırı doldurulmuş ten pounds of shit in a five-pound bag expr.