duygular

Sens de "duygular" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	duygular	emotions n.
Whatever some fellow MEPs may claim, this debate is not about emotions. Bazı AP üyesi arkadaşlar ne iddia ederse etsin, bu tartışma duygularla ilgili değildir. More Sentences
2	General	duygular	withers n.
Colloquial
3	Colloquial	duygular	the feels n.

Sens de "duygular" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 104 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	milli duygular	national feelings n.
There is a possibility that this may change in 2006, depending on national feeling. Milli duygulara bağlı olarak bu durumun 2006 yılında değişme olasılığı bulunmaktadır. More Sentences
2	General	bazı duygular	some feelings n.
I still have some feelings for her. Onun için hâlâ bazı duygulara sahibim. More Sentences
3	General	olumsuz duygular	negative feelings n.
This uncertainty and lack of information about enlargement only serves to intensify these negative feelings. Genişleme konusundaki bu belirsizlik ve bilgi eksikliği sadece bu olumsuz duyguların yoğunlaşmasına hizmet etmektedir. More Sentences
4	General	olumsuz duygular	negative emotions n.
Do not give in to negative emotions and enter into conflicts. Olumsuz duygulara teslim olmayın ve çatışmalara girmeyin. More Sentences
5	General	gerçek duygular	true feelings n.
Tom kept his true feelings hidden from everyone. Tom gerçek duygularını herkesten saklıyordu. More Sentences
6	General	(olumsuz duygular) yaratmak	loose v.
His speech loosed discomfort among the community. Konuşması topluluk arasında rahatsızlık yarattı. More Sentences
Idioms
7	Idioms	karışık duygular	mixed emotions n.
I have mixed emotions. Karışık duygularım var. More Sentences
8	Idioms	karışık duygular/hisler	mixed feelings n.
I have mixed feelings about the Copenhagen Summit. Kopenhag Zirvesi hakkında karışık duygular içerisindeyim. More Sentences
General
9	General	erotik duygular uyandıran edebiyat ve sanat eserleri	erotica n.
10	General	sosyal açıdan duygular	social aspects of emotions n.
11	General	duygular ve biliş	emotions and cognition n.
12	General	anlık duygular	momentary feelings n.
13	General	anlık duygular	momentary emotions n.
14	General	negatif duygular	negative emotions n.
15	General	negatif duygular	negative feelings n.
16	General	en özel kişisel duygular	innermost thoughts n.
17	General	samimi duygular	cordial feelings n.
18	General	gözyaşına boğan duygular	lachrymals [obsolete] n.
19	General	tarifi olmayan duygular	indescribable feelings n.
20	General	tarifsiz duygular	indescribable feelings n.
21	General	kendiliğinden ortaya çıkan duygular	nature n.
22	General	hassas duygular uyandırmakta kullanılan stil veya tarz	the pathetic n.
23	General	bastırılmış duygular	suppressed feelings n.
24	General	bastırılmış duygular	repressed emotions n.
25	General	sönmekte olan duygular	embers n.
26	General	gerçekler, fikirler, duygular yerine kelimelerle ilgilenen kimse	verbalist n.
27	General	hapsedilmiş duygular	pent up emotions n.
28	General	en derin duygular	quick n.
29	General	iç karartıcı duygular	glums n.
30	General	cansız şeylere insani duygular yüklenmesi	pathetic fallacy n.
31	General	başkasından yayılarak hissedilen enerji ve duygular	vibration n.
32	General	en içten duygular	cockles n.
33	General	sanat eserinin yansıttığı duygular	feeling n.
34	General	içe dönük duygular	inside n.
35	General	vatanperver duygular uyandıran şey (şarkı)	flag-waver n.
36	General	gizli duygular	shades n.
37	General	hayvani duygular	animalistic emotions n.
38	General	şairane duygular	poetic n.
39	General	şairane duygular	poetics n.
40	General	zıt duygular içinde olmak	be torn by conflicting emotions v.
41	General	birisine derin duygular beslemek	harbor deep feelings towards someone v.
42	General	birisine derin duygular beslemek	have deep feelings for someone v.
43	General	birine derin duygular beslemek	have deep feelings for someone v.
44	General	birine derin duygular beslemek	harbor deep feelings for someone v.
45	General	birisine derin duygular beslemek	harbor deep feelings for someone v.
46	General	birine derin duygular beslemek	harbor deep feelings towards someone v.
47	General	(belirli) duygular hissetmek	throb v.
48	General	(belirli) duygular sergilemek	throb v.
49	General	(duygular) bünyeyi kaplamak	overcome v.
50	General	yoğun duygular hissettirmek	overexcite v.
51	General	güçlü duygular uyandırmak	impress v.
52	General	yoğun duygular beslemek	cling (to) v.
53	General	yoğun duygular hissetmek	slobber v.
54	General	karışık duygular besleyen	ambivalent adj.
55	General	kaynayan (duygular)	turbulent adj.
56	General	çelişik duygular taşıyan	ambivalent adj.
57	General	yoğun duygular sergileyen	hysteric adj.
58	General	yoğun duygular gösteren	hysteric adj.
59	General	nahoş duygular uyandıran	offensive adj.
60	General	güçlü duygular uyandırmayan	innocuous adj.
Phrasals
61	Phrasals	(duygular, düşünceler) üstüne çökmek	close in v.
62	Phrasals	(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak	close in v.
63	Phrasals	(duygular, düşünceler) üstüne çökmek	close in on (one) v.
64	Phrasals	(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak	close in on (one) v.
65	Phrasals	(duygular) dizginlenmeden serbest kalmak	spill out v.
Colloquial
66	Colloquial	karmaşık duygular yumağı	all mixed bags n.
67	Colloquial	tanıdık duygular uyandıran şey/durum	warm fuzzy n.
68	Colloquial	(biriyle/bir şeyle) ilgili artık güçlü duygular hissetmeyen	over (someone or something) adj.
69	Colloquial	(duygular) yoğunlaşmakta	running high adj.
70	Colloquial	(duygular) yükselmekte	running high adj.
71	Colloquial	(duygular) tırmanmakta	running high adj.
72	Colloquial	(duygular) gerilmekte	running high adj.
73	Colloquial	(duygular) şiddetlenmekte	running high adj.
74	Colloquial	(duygular) hararetlenmekte	running high adj.
Idioms
75	Idioms	karmaşık duygular	mixed emotions n.
76	Idioms	farklı duygular	mixed emotions n.
77	Idioms	birbiriyle çelişen duygular	mixed emotions n.
78	Idioms	farklı duygular hissetme	all the feels n.
79	Idioms	incinmiş duygular	hurt feelings n.
80	Idioms	karmaşık duygular	mixed feelings n.
81	Idioms	birbiriyle çelişen duygular/hisler	mixed feelings n.
82	Idioms	aynı anda hem olumlu hem olumsuz duygular/hisler	mixed feelings n.
83	Idioms	tanıdık duygular uyandıran şey/durum	warm and fuzzy n.
84	Idioms	birisine karışık duygular taşımak/hissetmek	get mixed feelings about v.
85	Idioms	karışık duygular içinde olmak	get mixed feelings about something v.
86	Idioms	karışık duygular içinde olmak	have mixed feelings about something v.
87	Idioms	karışık duygular içinde olmak	in mixed feelings v.
88	Idioms	(birine karşı) (aşk vb gibi) duygular beslemek	have feelings about someone v.
89	Idioms	farklı duygular hissettirmek	hit me (right) in the feels v.
90	Idioms	(birinde) güçlü duygular uyandırmak	pierce (one's) heart v.
91	Idioms	birinde güçlü duygular uyandırmak	pierce someone's heart v.
92	Idioms	yoğun duygular yaşamak	feel all the feels v.
93	Idioms	karışık duygular içinde olmak	have mixed feelings v.
94	Idioms	(biri/bir şey hakkında) karışık duygular içinde olmak	have mixed feelings (about somebody/something) v.
95	Idioms	(farklı duygular/eylemler) bir arada	by turn(s) expr.
Trade/Economic
96	Trade/Economic	satın alma sürecinde tüketicinin markaya dair bildiği ve farkında olduğu tüm olumlu düşünceler/duygular seti	evoked set n.
97	Trade/Economic	satın alma sürecinde tüketicinin markaya dair bildiği ve farkında olduğu tüm olumlu düşünceler/duygular seti	consideration set n.
Medical
98	Medical	gerçekle ilgisiz duygular algılamak	derealization v.
Psychology
99	Psychology	çelişkili duygular	ambivalent feelings n.
100	Psychology	birincil duygular	primary emotions n.
101	Psychology	duygular ve biliş	emotions and cognition n.
102	Psychology	insan iletişimini etkilediği varsayılan içgüdüsel duygular	vibrations n.
103	Psychology	gözlemcide (acıma, eğlenme, iğrenme) duygular uyandıran şey	object n.
Social Sciences
104	Social Sciences	ahlaki duygular teorisi	the theory of moral sentiments n.