Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
duygular
Bedeutungen von dem Begriff
"duygular"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
duygular
emotions
n.
2
General
duygular
withers
n.
Colloquial
3
Colloquial
duygular
the feels
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"duygular"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 104 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
erotik duygular uyandıran edebiyat ve sanat eserleri
erotica
n.
2
General
sosyal açıdan duygular
social aspects of emotions
n.
3
General
duygular ve biliş
emotions and cognition
n.
4
General
milli duygular
national feelings
n.
5
General
anlık duygular
momentary feelings
n.
6
General
anlık duygular
momentary emotions
n.
7
General
bazı duygular
some feelings
n.
8
General
olumsuz duygular
negative feelings
n.
9
General
negatif duygular
negative emotions
n.
10
General
negatif duygular
negative feelings
n.
11
General
olumsuz duygular
negative emotions
n.
12
General
en özel kişisel duygular
innermost thoughts
n.
13
General
samimi duygular
cordial feelings
n.
14
General
gözyaşına boğan duygular
lachrymals [obsolete]
n.
15
General
tarifi olmayan duygular
indescribable feelings
n.
16
General
tarifsiz duygular
indescribable feelings
n.
17
General
kendiliğinden ortaya çıkan duygular
nature
n.
18
General
hassas duygular uyandırmakta kullanılan stil veya tarz
the pathetic
n.
19
General
gerçek duygular
true feelings
n.
20
General
bastırılmış duygular
suppressed feelings
n.
21
General
bastırılmış duygular
repressed emotions
n.
22
General
sönmekte olan duygular
embers
n.
23
General
gerçekler, fikirler, duygular yerine kelimelerle ilgilenen kimse
verbalist
n.
24
General
hapsedilmiş duygular
pent up emotions
n.
25
General
en derin duygular
quick
n.
26
General
iç karartıcı duygular
glums
n.
27
General
cansız şeylere insani duygular yüklenmesi
pathetic fallacy
n.
28
General
başkasından yayılarak hissedilen enerji ve duygular
vibration
n.
29
General
en içten duygular
cockles
n.
30
General
sanat eserinin yansıttığı duygular
feeling
n.
31
General
içe dönük duygular
inside
n.
32
General
vatanperver duygular uyandıran şey (şarkı)
flag-waver
n.
33
General
gizli duygular
shades
n.
34
General
hayvani duygular
animalistic emotions
n.
35
General
şairane duygular
poetic
n.
36
General
şairane duygular
poetics
n.
37
General
zıt duygular içinde olmak
be torn by conflicting emotions
v.
38
General
birisine derin duygular beslemek
harbor deep feelings towards someone
v.
39
General
birisine derin duygular beslemek
have deep feelings for someone
v.
40
General
birisine derin duygular beslemek
harbor deep feelings for someone
v.
41
General
birine derin duygular beslemek
have deep feelings for someone
v.
42
General
birine derin duygular beslemek
harbor deep feelings for someone
v.
43
General
birine derin duygular beslemek
harbor deep feelings towards someone
v.
44
General
(belirli) duygular hissetmek
throb
v.
45
General
(belirli) duygular sergilemek
throb
v.
46
General
(duygular) bünyeyi kaplamak
overcome
v.
47
General
yoğun duygular hissettirmek
overexcite
v.
48
General
güçlü duygular uyandırmak
impress
v.
49
General
yoğun duygular beslemek
cling (to)
v.
50
General
yoğun duygular hissetmek
slobber
v.
51
General
(olumsuz duygular) yaratmak
loose
v.
52
General
kaynayan (duygular)
turbulent
adj.
53
General
karışık duygular besleyen
ambivalent
adj.
54
General
çelişik duygular taşıyan
ambivalent
adj.
55
General
yoğun duygular sergileyen
hysteric
adj.
56
General
yoğun duygular gösteren
hysteric
adj.
57
General
nahoş duygular uyandıran
offensive
adj.
58
General
güçlü duygular uyandırmayan
innocuous
adj.
Phrasals
59
Phrasals
(duygular, düşünceler) üstüne çökmek
close in
v.
60
Phrasals
(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak
close in
v.
61
Phrasals
(duygular, düşünceler) üstüne çökmek
close in on (one)
v.
62
Phrasals
(duygular, düşünceler) çepeçevre sarmak
close in on (one)
v.
63
Phrasals
(duygular) dizginlenmeden serbest kalmak
spill out
v.
Colloquial
64
Colloquial
karmaşık duygular yumağı
all mixed bags
n.
65
Colloquial
tanıdık duygular uyandıran şey/durum
warm fuzzy
n.
66
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) ilgili artık güçlü duygular hissetmeyen
over (someone or something)
adj.
67
Colloquial
(duygular) yoğunlaşmakta
running high
adj.
68
Colloquial
(duygular) yükselmekte
running high
adj.
69
Colloquial
(duygular) tırmanmakta
running high
adj.
70
Colloquial
(duygular) gerilmekte
running high
adj.
71
Colloquial
(duygular) şiddetlenmekte
running high
adj.
72
Colloquial
(duygular) hararetlenmekte
running high
adj.
Idioms
73
Idioms
karmaşık duygular
mixed emotions
n.
74
Idioms
karışık duygular
mixed emotions
n.
75
Idioms
farklı duygular
mixed emotions
n.
76
Idioms
birbiriyle çelişen duygular
mixed emotions
n.
77
Idioms
farklı duygular hissetme
all the feels
n.
78
Idioms
incinmiş duygular
hurt feelings
n.
79
Idioms
karmaşık duygular
mixed feelings
n.
80
Idioms
karışık duygular/hisler
mixed feelings
n.
81
Idioms
birbiriyle çelişen duygular/hisler
mixed feelings
n.
82
Idioms
aynı anda hem olumlu hem olumsuz duygular/hisler
mixed feelings
n.
83
Idioms
tanıdık duygular uyandıran şey/durum
warm and fuzzy
n.
84
Idioms
birisine karışık duygular taşımak/hissetmek
get mixed feelings about
v.
85
Idioms
karışık duygular içinde olmak
get mixed feelings about something
v.
86
Idioms
karışık duygular içinde olmak
have mixed feelings about something
v.
87
Idioms
karışık duygular içinde olmak
in mixed feelings
v.
88
Idioms
(birine karşı) (aşk vb gibi) duygular beslemek
have feelings about someone
v.
89
Idioms
farklı duygular hissettirmek
hit me (right) in the feels
v.
90
Idioms
(birinde) güçlü duygular uyandırmak
pierce (one's) heart
v.
91
Idioms
birinde güçlü duygular uyandırmak
pierce someone's heart
v.
92
Idioms
yoğun duygular yaşamak
feel all the feels
v.
93
Idioms
karışık duygular içinde olmak
have mixed feelings
v.
94
Idioms
(biri/bir şey hakkında) karışık duygular içinde olmak
have mixed feelings (about somebody/something)
v.
95
Idioms
(farklı duygular/eylemler) bir arada
by turn(s)
expr.
Trade/Economic
96
Trade/Economic
satın alma sürecinde tüketicinin markaya dair bildiği ve farkında olduğu tüm olumlu düşünceler/duygular seti
evoked set
n.
97
Trade/Economic
satın alma sürecinde tüketicinin markaya dair bildiği ve farkında olduğu tüm olumlu düşünceler/duygular seti
consideration set
n.
Medical
98
Medical
gerçekle ilgisiz duygular algılamak
derealization
v.
Psychology
99
Psychology
çelişkili duygular
ambivalent feelings
n.
100
Psychology
birincil duygular
primary emotions
n.
101
Psychology
duygular ve biliş
emotions and cognition
n.
102
Psychology
insan iletişimini etkilediği varsayılan içgüdüsel duygular
vibrations
n.
103
Psychology
gözlemcide (acıma, eğlenme, iğrenme) duygular uyandıran şey
object
n.
Social Sciences
104
Social Sciences
ahlaki duygular teorisi
the theory of moral sentiments
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of duygular
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy