eccentric - Turc Anglais Dictionnaire

eccentric

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "eccentric" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 46 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
eccentric adj. eksantrik
John was always an eccentric boy.
John her zaman eksantrik bir çocuktu.

More Sentences
General
eccentric n. zibidi
Don't ever feel sad for an eccentric.
Zibidinin biri için sakın üzülme.

More Sentences
eccentric adj. tuhaf
I think Tom is a bit eccentric.
Bence Tom biraz tuhaf biri.

More Sentences
eccentric adj. eşmerkezli olmayan
The RC plane flew in wide, eccentric circles.
RC uçağı geniş, eşmerkezli olmayan daireler çizerek uçtu.

More Sentences
Technical
eccentric n. eksantrik
An eccentric masked stranger offers you help?
Eksantrik maskeli bir yabancı size yardım mı teklif ediyor?

More Sentences
Automotive
eccentric n. eksantrik
Reducers are available in both eccentric and concentric designs.
Redüktörler hem eksantrik hem de eşmerkezli tasarımlarda mevcuttur.

More Sentences
General
eccentric n. acayip tip
eccentric n. tip
eccentric n. dışmerkezli düzenek
eccentric n. salgılı kasnak
eccentric n. garip kimse
eccentric adj. alışılmadık
eccentric adj. acayip
eccentric adj. garip
eccentric adj. delibozuk
eccentric adj. dış merkezli
eccentric adj. uçuk
eccentric adj. egzantrik
eccentric adj. salgılı
eccentric adj. ayrıksı
eccentric adj. zibidi
eccentric adj. dışmerkezli
eccentric adj. acayip davranışlı
eccentric adj. garip bir kişiliğe sahip
eccentric adj. ekseni merkezden geçmeyen
eccentric adj. antika
eccentric adj. alışılmamış
Technical
eccentric n. eksantrik kama
eccentric adj. aynı merkeze sahip olmayan
eccentric adj. dış merkezli
eccentric adj. ekseni tam alarak merkezde olmayan
eccentric adj. eşmerkezli olmayan
eccentric adj. merkezden kaçık
Mechanic
eccentric n. kam
Textile
eccentric adj. eksantrik  
Automotive
eccentric n. kam
Medical
eccentric adj. merkezdışı
Food Engineering
eccentric adj. ayrı merkezli
Physics
eccentric n. eksantrik çark
eccentric n. ekseni merkezden geçmeyen çark
Biochemistry
eccentric adj. ayrı merkezli
Marine Biology
eccentric adj. kayık özekli
Astronomy
eccentric adj. basık
eccentric adj. dış merkezli
Engineering
eccentric n. eksantrik makine
eccentric n. rotatif hareketi eksensel harekete çeviren bir makine türü

Sens de "eccentric" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 86 résultat(s)

Anglais Turc
General
eccentric person n. tuhaf kimse
Technical
eccentric compression n. eksantrik basınç
eccentric pivot n. eksantrik mafsal
eccentric shaft n. eksantrik mili
eccentric load n. eksantrik yük
eccentric sheave n. eksantrik kasnak
eccentric wheel n. eksantrik çarkı
eccentric bearing n. eksantrik yatak
eccentric screw n. eksantrik vidası
eccentric reducer n. eksantrik kısıcı
eccentric washer n. eksantrik pulu
eccentric rod n. eksantrik çubuk
eccentric press n. eksantrik pres
eccentric pin n. eksantrik pimi
eccentric ring n. eksantrik halkası
arm eccentric n. eksantrik kolu
eccentric loading n. eksantrik yükleme
eccentric piston n. eksantrik pistonu
eccentric pump n. eksantrik pompa
eccentric reducer n. eksantrik adaptör
eccentric lock n. eksantrik kilidi
eccentric reducer n. ayrı eksenli daraltıcı
eccentric press n. salgılı pres
eccentric force n. merkezdışı kuvvet
eccentric loading n. merkezdışı yükleme
eccentric lever n. eksantrik manivelası
eccentric chuck n. salgılı ayna
eccentric compression n. merkezdışı basınç
eccentric chuck n. kaçık ayna
eccentric load n. merkezdışı yük
eccentric bolt n. eksantrik cıvatası
eccentric tension n. merkezdışı gerilme
eccentric rod n. eksantrik kol
eccentric rod n. eksantrik biyel
eccentric shaft n. eksantrik şaftı
throw-eccentric n. eksantrik mesafesi
eccentric radius n. eksantrik yarıçapı
eccentric pressing n. eksantrik presleme
eccentric converter n. kaçık ağızlı dönüştürgeç
eccentric press n. merkezden kaçık baskaç
eccentric loading n. merkezden kaçık yükleme
eccentric bottom tapping electric arc furnace n. merkezden kaçık tabandan dökümlü elektrik ark ocağı
eccentric bottom tapping n. merkezden kaçık tabandan döküm
eccentric bottom tapping furnace n. merkezden kaçık tabanlı fırın
eccentric bottom electric arc furnace n. merkezden kaçık tabanlı elektrik ark ocağı
eccentric press n. ekzantrik pres
eccentric plaque n. eksantrik plak
eccentric pulley n. egzantrik kasnağı
back eccentric n. ters eksantrik
eccentric bushing adj. ayrı eksenli daraltıcı
fixed eccentric adj. sabit kam mili
Mechanic
eccentric pulley n. eksantrik makara
eccentric chuck n. eksantrik torna aynası
eccentric hoop n. eksantrik kayışı
eccentric gear n. eksantrik mekanizması
eccentric gear n. eksantrik dişlisi
eccentric strap n. eksantrik kayışı
eccentric chuck n. dış merkezli torna aynası
eccentric hook n. eksantrik kancası
Textile
eccentric cam n. ekzantrik kamı
Automotive
camshaft eccentric cam n. kam mili eksantrik kamı
camshaft eccentric n. kam mili eksantriği
eccentric ring n. eksantrik gövde
eccentric ring n. eksantrik halka
eccentric base rim n. eksantrik tabanlı jant
eccentric shaft n. eksantrik mili
eccentric shaft n. eksantrik şaftı
eccentric twin-rotor oil pump n. eksantrik çift rotorlu yağ pompası
eccentric rotor pump n. eksantrik rotorlu pompa
eccentric sander n. eksantrik zımpara
eccentric drive n. eksantrikli tahrik
eccentric shaft n. eksantrik mili
eccentric journals n. krank mili kol muyluları
Medical
eccentric located pressure sores n. egzantrik yerleşimli bası yaraları
eccentric located pressure sores n. (birbirinden) kaçık/farklı konumlu bası yaraları
Physics
eccentric orbit n. eksantrik yörünge
eccentric orbit n. dış merkezli yörünge
Astronomy
eccentric anomaly n. dış ayrıklık
eccentric anomaly n. eksantrik anomali
eccentric anomaly n. merkezden bakıldığında yörünge etrafındaki dairenin belirli bir noktasının enberi noktası ile arasındaki açı
eccentric anomaly n. dış merkezli anomali
eccentric jupiter n. eksantrik jüpiter
eccentric jupiter n. dış merkezli jüpiter
eccentric jupiter n. yıldızının yörüngesinde dış merkezli bir şekilde dönen gaz devi gezegenler
Environment
eccentric and inclined load n. eğimli değişken yük
Military
high eccentric orbit satellite n. yüksek dış merkez yörüngeli uydu