Turc | Anglais | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | etkisini yok etmek | counteract v. |
General | ||
General | etkisini yok etmek | neutralize v. |
General | etkisini yok etmek | neutralise v. |
General | etkisini yok etmek | nullify v. |
General | etkisini yok etmek | destroy v. |
General | etkisini yok etmek | countervail v. |
Phrasals | ||
Phrasals | etkisini yok etmek | cancel out v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | üstündeki tılsım etkisini yok etmek | countercharm v. |
Phrasals | ||
Phrasals | uyuşturucunun etkisini yok etmek | bring down v. |
Politics | ||
Politics | nazi etkisini yok etmek | denazify v. |
Technical | ||
Technical | geminin manyetizma etkisini yok etmek için pusulanın yakınına yerleştirilen mıknatıs, yumuşak demir küreler veya çubuklar | compensator n. |
Technical | geminin manyetizma etkisini yok etmek için pusulanın yakınına yerleştirilen mıknatıs, yumuşak demir küreler veya çubuklar | compass corrector n. |
Marine | ||
Marine | geminin metalinin pusula üzerindeki etkisini yok etmek için pusula tabanına konulan çeşitli küçük mıknatıslara verilen ad | compensator n. |
Medical | ||
Medical | birbirinin etkisini yok etmek | counteract each other v. |
Chemistry | ||
Chemistry | topraktaki kirecin etkisini yok etmek amacıyla kullanılan madde | sequestrant n. |