find in - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

find in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "find in" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 3 résultat(s)

Anglais Turc
Computer
find in n. aranacak konum
find in n. aranan konum
find in expr. içinde bul

Sens de "find in" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 116 résultat(s)

Anglais Turc
General
find favour in somebody's eyes v. gözüne girmek
find a fault in everything v. armutun sapı üzümün çöpü var demek
be unable to find a meaning in v. mana verememek
not to find it in one's heart v. gönlü razı olmamak
find pleasure in v. lezzet almak
find pleasure in v. zevk almak
(for an idea) to find a niche in one's mind v. aklında yer etmek
find voice in v. ifade edilmek
find voice in v. dile getirilmek
find (someone) to be in the wrong v. haksız bulmak
find voice in v. -de dile gelmek
find solace in v. teselli bulmak
find peace in something v. huzuru bir şeyde bulmak
find her husband in bed with another woman v. kocasını yatakta başka bir kadınla yakalamak
find in the bushes v. çalıların arasında bulmak
find someone laying in the street v. birini sokakta yerde yatar halde bulmak
find the address in the phone book v. adresi telefon rehberinden bulmak
find asylum in v. ...ya sığınmak/iltica etmek
dig in the ground to find food v. yiyecek bulmak için toprağı kazmak
find something in the trash v. bir şeyi çöpte bulmak
find something in/on its place v. yerinde bulmak
find solace in something v. bir şeyde teselli bulmak
find favor in the eyes of v. (birinin) şifalı ellerinde iyileşmek
find favor in the eyes of v. merhametle tedavi edilmek
Phrasals
find someone in v. birini evde/işte bulmak
find (one) in v. (birini) evinde/iş yerinde bulmak
find (one) in v. (birini) yerinde (ofisinde, evinde) bulmak
Proverb
even a blind pig can find an acorn once in a while bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir
even a blind pig can find an acorn once in a while bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a blind pig can find an acorn once in a while durmuş saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a blind pig can find an acorn once in a while bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
Idioms
find in the heart v. istekli olmak
find in the heart v. hazır olmak
find oneself in a bind v. dara düşmek
can find it in one's heart v. doğası gereği hazır olmak
find oneself in a bind v. darda olmak
can find it in one's heart v. doğası gereği istekli olmak
find oneself in a jam v. dara düşmek
find oneself in a jam v. darda olmak
not find it in oneself (to do something) v. gönlü razı olmamak
not find it in one's heart (to do something) v. gönlü istememek
can find it in one's heart v. gönlü olmak
not find it in one's heart (to do something) v. gönlü razı olmamak
find oneself in the line of fire v. eleştirilerin hedefi olmak
not find it in oneself (to do something) v. gönlü istememek
not find it in one's heart (to do something) v. içine sinmemek
can find it in one's heart v. istemek
find oneself in the hot seat v. kendini sorumlu mevkide/pozisyonda bulmak
find oneself in v. kendisi sağlamak
find oneself in v. kendi kendine bulmak
find oneself in v. kendi başına bulmak
find oneself in the line of fire v. kendini ateş hattında bulmak
find oneself in a double bind v. kendisini iki arada bir derede bulmak
try to find a black cat in a coal mine v. samanlıkta iğne aramak
find oneself in a jam v. parasız kalmak
find oneself in the doghouse with one's boss v. patronuyla papaz olmak
find oneself in a bind v. parasız kalmak
find oneself in the doghouse with one's boss v. patronuyla başı dertte olmak
find oneself in a jam v. (parasal) sıkıntıya düşmek
find oneself in a bind v. (parasal) sıkıntıya düşmek
find it in oneself (to do something) v. (bir şeyi yapma) isteğinde/cesaretinde olmak
find it in one's heart (to do something v. (bir şeyi yapma) isteğinde/cesaretinde olmak
be like trying to find a needle in a haystack v. samanlıkta iğne aramak
find (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) suçüstü yakalamak
find (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) iş üstünde yakalamak
find (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) para çalarken yakalamak
find (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) iş yerinden para çalarken yakalamak
find (one) with (one's) fingers in the till v. (birini) iş yerinden para sızdırırken yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till v. (birini) suçüstü yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till v. (birini) iş üstünde yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till v. (birini) para çalarken yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till v. (birini) iş yerinden para çalarken yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till v. (birini) iş yerinden para sızdırırken yakalamak
find (oneself) in the market for (something) v. (kendini bir şeyin) peşinde bulmak
find (oneself) in the market for (something) v. (kendini) piyasada (bir şey) ararken bulmak
find (oneself) in the market for (something) v. piyasaya düşmek
(not) find it in your heart to do something v. bir şey yapmaya gönlü razı olmamak/gelmemek
(not) find it in your heart to do something v. bir şey yapmayı gönlü istememek
(not) find it in your heart to do something v. bir şey yapmak içine sinmemek
(not) find it in your heart to do something v. bir şey yapmaya gönlü olmamak
(not) find it in your heart to do something v. bir şey yapma isteğinde/cesaretinde olmamak
find it in heart v. doğası gereği hazır olmak
find it in heart v. doğası gereği istekli olmak
find it in heart v. gönlü olmak
find it in heart v. istemek
find it in heart v. gönlü razı gelmek
find it in heart v. içine sinmek
find it in heart v. isteğinde/cesaretinde olmak
find it in one's heart v. gönlü olmak
find it in one's heart v. istemek
find it in one's heart v. gönlü razı gelmek
find it in one's heart v. içine sinmek
find it in one's heart v. isteğinde/cesaretinde olmak
find it in your heart to do something v. bir şey yapmaya gönlü olmak
find it in your heart to do something v. bir şey yapmayı istemek
find it in your heart to do something v. bir şey yapmaya gönlü razı gelmek
find it in your heart to do something v. bir şey yapmak içine sinmek
find it in your heart to do something v. bir şey yapma isteğinde/cesaretinde olmak
find oneself in the market v. piyasaya düşmek
find oneself in the market v. (kendini bir şeyin) peşinde bulmak
find oneself in the market v. (kendini) piyasada (bir şey) ararken bulmak
find/meet your match (in somebody) v. dengini bulmak
find/meet your match (in somebody) v. dengiyle karşılaşmak
find/meet your match (in somebody) v. kendiyle eşit seviyede birini bulmak
find/meet your match (in somebody) v. kendiyle eşit seviyede biriyle karşılaşmak
find/meet your match (in somebody) v. (birinde) kendini bulmak
can't find one's butt with both hands in broad daylight expr. iki eliyle bir işi beceremeyen
can't find one's butt with both hands in broad daylight expr. son derece aptal veya beceriksiz
like trying to find a needle in a haystack expr. samanlıkta iğne aramak gibi
Speaking
find someone od'd in his/her room expr. odasında aşırı doz almış olarak bulmak
Trade/Economic
find buyers in the free market v. serbest piyasada alıcı bulmak
Computer
find in field expr. alan içinde bul
find in field expr. alanda bul
find in html expr. html'de bul
find in page expr. sayfada bul
find in web expr. web'de bul