for nothing

Sens de "for nothing" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 14 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	for nothing adv.	boşuna
Not for nothing is the term 'global village' used. 'Küresel köy' terimi boşuna kullanılmıyor. More Sentences
2	General	for nothing adv.	boşa
If we give in without being sure of the result, all the deaths will have been for nothing. Sonuçtan emin olmadan teslim olursak, tüm ölümler boşa gitmiş olur. More Sentences
3	General	for nothing adv.	bedava
You never get something for nothing. Hayatta hiçbir şey bedava değildir. More Sentences
4	General	for nothing adv.	boş yere
He sometimes loses his temper for nothing. Bazen boş yere öfkelenir. More Sentences
5	General	for nothing adv.	ücretsiz
You can have this watch for nothing. Bu saati ücretsiz alabilirsin. More Sentences
Colloquial
6	Colloquial	for nothing expr.	bir hiç uğruna
This could all be for nothing. Hepsi bir hiç uğruna olmuş olabilir. More Sentences
General
7	General	for nothing adv.	havadan
8	General	for nothing adv.	haybeden
9	General	for nothing adv.	nafile yere
10	General	for nothing adv.	beleşten
11	General	for nothing adv.	parasız
12	General	for nothing adv.	pisi pisine
Colloquial
13	Colloquial	for nothing expr.	boşu boşuna
Slang
14	Slang	for nothing expr.	boku bokuna

Sens de "for nothing" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 132 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	go for nothing v.	boşa gitmek
All my pains went for nothing. Bütün zahmetlerim boşa gitti. More Sentences
2	General	good for nothing adj.	işe yaramaz
Tom is good for nothing. Tom işe yaramaz. More Sentences
3	General	good-for-nothing adj.	serseri
You're a good-for-nothing. Sen bir serserisin. More Sentences
4	General	good-for-nothing adj.	bir işe yaramaz
Tom is just a lazy good-for-nothing. Tom sadece tembel bir işe yaramaz. More Sentences
5	General	good-for-nothing adj.	hiçbir işe yaramaz
Disgusted with her good-for-nothing husband, she divorced him. Hiçbir işe yaramayan kocasından iğrenip ondan boşandı. More Sentences
6	General	good-for-nothing adj.	hiçbir işe yaramayan
He was labelled as a good-for-nothing employee due to his laziness. Tembelliği nedeniyle hiçbir işe yaramayan bir çalışan damgası yedi. More Sentences
7	General	good-for-nothing adj.	işe yaramaz
I'm a good-for-nothing bum. Ben işe yaramaz bir serseriyim. More Sentences
Phrases
8	Phrases	there's nothing for it expr.	başka seçenek yok
There's really no choice. Gerçekten başka seçenek yok. More Sentences
Colloquial
9	Colloquial	not for nothing expr.	boşuna değil
Not for nothing do universities become one of the first targets of demagogues and dictators. Üniversitelerin demagogların ve diktatörlerin ilk hedeflerinden biri haline gelmesi boşuna değildir. More Sentences
General
10	General	good for nothing n.	beceriksiz
11	General	much ado for nothing n.	kuru gürültü
12	General	good-for-nothing person n.	moloz
13	General	good-for-nothing n.	külhanbeyi
14	General	good-for-nothing n.	sorumsuz kimse
15	General	good-for-nothing n.	beş para etmez kimse
16	General	go for nothing v.	güme gitmek
17	General	go for nothing v.	ziyan olmak
18	General	get something for nothing v.	avanta etmek
19	General	have nothing for sale v.	yok satmak
20	General	have nothing to show for it v.	elinde ne yaptığını gösterecek hiçbir şey olmamak
21	General	go for nothing v.	heder olmak
22	General	blame someone for nothing v.	boşuna günahını almak
23	General	good for nothing adj.	haylaz
24	General	good for nothing adj.	iki paralık
25	General	fit for nothing adj.	hiçbir işe yaramaz
26	General	good for nothing adj.	hayırsız
27	General	good-for-nothing adj.	yaramaz
28	General	good-for-nothing adj.	haylaz
29	General	expecting/hoping for nothing back adj.	beklentisiz
30	General	nothing for it but adv.	hiçbir veçhile
Phrasals
31	Phrasals	care nothing for v.	umursamamak
32	Phrasals	care nothing for v.	aldırış etmemek
33	Phrasals	care nothing for v.	aldırmamak
34	Phrasals	care nothing for v.	ilgilenmemek
35	Phrasals	count for nothing v.	hiçbir şey ifade etmemek
36	Phrasals	count for nothing v.	hiçbir önemi olmamak
Phrases
37	Phrases	freedom is just another word for nothing left to lose expr.	özgürlük kaybedecek hiçbir şeyin kalmaması demektir
38	Phrases	there's nothing for it expr.	başka çıkar yol yok
39	Phrases	nothing is working out for me expr.	benim için hiçbir şey iyi gitmiyor
Proverb
40	Proverb	blessed is he who expects nothing for he shall never be disappointed	bir şey beklemeyen (çok şey umut etmeyen) hayal kırıklığına uğramaz
41	Proverb	nothing is so good for the inside of a man as the outside of a horse	at yiğidin yoldaşıdır
42	Proverb	nothing is so good for the inside of a man as the outside of a horse	at binmek huzur verir/sakinleştirir
43	Proverb	a man who stands for nothing will fall for anything	güçlü bir duruşu/tutumu olmayan her yana çekilir/her şeye tav olur
44	Proverb	blessed is he who expects nothing, for he shall never be disappointed	beklentisi olmayanın hayal kırıklığı olmaz
45	Proverb	too much of anything is good for nothing	her şeyin fazlası zarar
Colloquial
46	Colloquial	go for nothing v.	heba olmak
47	Colloquial	go for nothing v.	güme gitmek
48	Colloquial	go for nothing v.	hiçbir işe yaramamak
49	Colloquial	all for nothing expr.	boşu boşuna
50	Colloquial	all for nothing expr.	boşuboşuna
51	Colloquial	fit for nothing expr.	hiçbir işe yaramaz
52	Colloquial	all for nothing expr.	boşuna mı
53	Colloquial	for the sake of nothing expr.	bir hiç uğruna
54	Colloquial	it’s not for nothing that! expr.	boşuna değil!
55	Colloquial	not for nothing expr.	boşuna demiyorlar
56	Colloquial	not for nothing expr.	boş yere değil
57	Colloquial	thanks for nothing! expr.	sağ ol ya!
58	Colloquial	free, gratis, and for nothing expr.	bedavadan
59	Colloquial	free, gratis, and for nothing expr.	ücretsiz
60	Colloquial	free, gratis, and for nothing expr.	bedelsiz
61	Colloquial	free, gratis, and for nothing expr.	karşılıksız
62	Colloquial	free, gratis, and for nothing expr.	beleş
63	Colloquial	free, gratis, and for nothing expr.	tamamen bedava
64	Colloquial	anything/nothing/something in it for somebody expr.	birinin çıkarına/yararına olabilecek bir şey
65	Colloquial	anything/nothing/something in it for somebody expr.	birinin herhangi bir kazancı
66	Colloquial	anything/nothing/something in it for somebody expr.	birinin herhangi bir çıkarı
67	Colloquial	nothing in it for (one) expr.	(birine) bir faydası yok
68	Colloquial	nothing in it for (one) expr.	(birinin) eline geçen bir şey yok
69	Colloquial	there's nothing (else) for it (but to do something) expr.	(bir şey yapmaktan) başka çare yok
70	Colloquial	there's nothing (else) for it (but to do something) expr.	(bir şey yapmaktan) başka yapılacak bir şey yok
71	Colloquial	there's nothing (else) for it (but to do something) expr.	(bir şey yapmaktan) başka çıkar yol yok
72	Colloquial	there's nothing (else) for it (but to do something) expr.	tek çare (bir şey yapmak)
73	Colloquial	you don't get for nothing expr.	her şeyin bir karşılığı vardır
74	Colloquial	you don't get for nothing expr.	kimse babasının hayrına bir şey yapmaz
75	Colloquial	you don't get for nothing expr.	her şeyin bir bedeli vardır
76	Colloquial	you don't get for nothing expr.	(hayatta) hiçbir şey bedava değildir
Idioms
77	Idioms	good for nothing n.	bir işe yaramaz
78	Idioms	go for nothing v.	kurda kuşa yem olmak
79	Idioms	have nothing going for someone v.	hiçbir şey istediği gibi gitmemek/olmamak
80	Idioms	die for nothing v.	sebepsiz yere ölmek
81	Idioms	die for nothing v.	bir hiç uğruna ölmek
82	Idioms	want for nothing v.	istediği/ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olmak
83	Idioms	make a fuss for nothing v.	hiç yoktan sorun çıkarmak/tartışmak
84	Idioms	make a fuss for nothing v.	olay yaratmak
85	Idioms	care nothing for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) hiç sevmemek
86	Idioms	care nothing for (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) hiç hoşlanmamak
87	Idioms	care nothing for (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) nefret etmek
88	Idioms	count for nothing v.	hiçbir şey ifade etmemek
89	Idioms	count for nothing v.	hiçbir etkisi olmamak
90	Idioms	count for nothing v.	hiçbir önemi olmamak
91	Idioms	have nothing to say for (oneself) v.	yaptıklarını açıklayamamak
92	Idioms	have nothing to say for yourself v.	söyleyecek hiçbir şeyi olmamak
93	Idioms	have nothing to say for (oneself) v.	kendini açıklayamamak
94	Idioms	have nothing to say for yourself v.	belirtecek hiçbir fikri olmamak
95	Idioms	have nothing to show for something v.	(büyük bir uğraş sonrası) bir şey elde edememek
96	Idioms	have nothing going for (someone or something) v.	hiçbir şey (birinin/bir şeyin) lehinde/avantajına olmamak
97	Idioms	have nothing to show for something v.	(büyük bir uğraş sonrası) elinde bir sonuç olmamak
98	Idioms	have nothing to say for (oneself) v.	kendini/yaptığını açıklayacak kelime bulamamak
99	Idioms	have nothing going for (someone or something) v.	hiçbir şey (birinin/bir şeyin) istediği gibi gitmemek/olmamak
100	Idioms	have nothing to say for (oneself) v.	söyleyecek sözü/bir açıklaması olmamak
101	Idioms	have nothing to say for yourself v.	kendi adına söyleyecek bir şeyi olmamak
102	Idioms	good-for-nothing adj.	on para etmez
103	Idioms	fit for nothing expr.	beş para etmez
104	Idioms	good for nothing expr.	beş para etmez
105	Idioms	good-for-nothing expr.	beş para etmez
106	Idioms	good for nothing expr.	hiçbir şeye yaramaz
Speaking
107	Speaking	there is nothing else for it expr.	başka yapılacak bir şey yok
108	Speaking	there is nothing for it but to expr.	-mekten başka yapacak bir şey yok
109	Speaking	there's nothing we can do for them expr.	onlar için yapabileceğimiz hiçbir şey yok
110	Speaking	nothing is impossible for you expr.	sizin için hiçbir şey imkansız değil
111	Speaking	that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit whom you call your husband/father/mother/wife expr.	o karın/baban/annen/kocan olacak herif/kadın
112	Speaking	that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit who is supposed to be your husband/father/mother/wife expr.	o kocan/baban/annen/karın olacak herif/kadın
113	Speaking	not for nothing expr.	tevekkeli değil
114	Speaking	you don't get something for nothing expr.	her şeyin bir bedeli vardır
115	Speaking	you don't get something for nothing expr.	kimse babasının hayrına bir şey yapmaz
116	Speaking	you don't get something for nothing expr.	(hayattta) hiçbir şey bedava değildir
117	Speaking	you don't get something for nothing expr.	her şeyin bir karşılığı vardır
118	Speaking	nothing for me, thanks expr.	hayır/istemiyorum, teşekkürler
119	Speaking	nothing for me, thanks expr.	istemem kalsın/(yok) ben almayayım teşekkürler
120	Speaking	there's nothing I can do for you expr.	senin için yapabileceğim bir şey yok
121	Speaking	you blame me for nothing expr.	yok yere günahımı alıyorsun
122	Speaking	you are good for nothing! expr.	beş para etmezsin!
123	Speaking	it wasn't for nothing expr.	boşuna değildi
124	Speaking	nothing for it expr.	yapılacak bir şey yok
125	Speaking	nothing for it expr.	elden bir şey gelmez
126	Speaking	I do not love a man who is zealous for nothing expr.	hiçbir şey için gayret göstermeyen bir adamı sevmem
Slang
127	Slang	good-for-nothing n.	gereksiz ve işe yaramayan tip
128	Slang	get screwed up for nothing v.	göt altına gitmek
129	Slang	go for nothing v.	yalan olmak
130	Slang	get screwed up for nothing v.	bok yoluna gitmek
131	Slang	good for nothing adj.	boktan
132	Slang	good-for-nothing adj	tırışka