frailer - Turc Anglais Dictionnaire

frailer

Sens de "frailer" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 20 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
frail adj. çelimsiz
The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair.
Çelimsiz yaşlı adam inatla tekerlekli sandalye kullanmayı reddetti.

More Sentences
frail adj. narin
The elderly woman was frail but feisty.
Yaşlı kadın narin ama alıngandı.

More Sentences
General
frail adj. zayıf
The frail institutions didn't help the country fight against the Covid 19.
Zayıf kurumlar ülkenin Covid 19'a karşı savaşmasına yardımcı olmadı.

More Sentences
frail adj. kırılgan
The situation there remains frail, but the Loya Jirga process still provides a good basis on which to build.
Oradaki vaziyet hala kırılgan, ancak Loya Jirga süreci hala üzerine inşa edilecek iyi bir temel sağlıyor.

More Sentences
frail adj. güçsüz
She looked old and frail.
Yaşlı ve güçsüz görünüyordu.

More Sentences
Sport
frail adj. zayıf
Who would tell you that frail people never give in?
Kim size zayıf insanların asla pes etmeyeceğini söyleyebilir?

More Sentences
Common Usage
frail adj. hafif ve kırılgan
General
frail adj. yavan
frail adj. hafif
frail adj. dayanıklı olmayan
frail adj. kolay kırılır
frail adj. nahif
frail adj. ince ve hassas
frail adj. tatsız
frail adj. ince ve güçsüz
frail adj. ahlaksız
frail adj. dayanıksız
frail adj. zayıf (şans vb)
frail adj. nanemolla
Sport
frail adj. narin

Sens de "frailer" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

Anglais Turc
General
frail and thin adj. zayıf nahif
frail-looking adj. narin görünümlü
Slang
frail (frail frame rhyming with dame) n. kadın
frail (frail frame rhyming with dame) n. kadın