Historique

gibi şeyler

Sens de "gibi şeyler" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Colloquial
1	Colloquial	gibi şeyler	and everything expr.
2	Colloquial	gibi şeyler	and things (like that) expr.
3	Colloquial	gibi şeyler	and (all) that expr.
4	Colloquial	gibi şeyler	and all that (rubbish, stuff) expr.
5	Colloquial	gibi şeyler	and all this expr.
6	Colloquial	gibi şeyler	and that expr.
7	Colloquial	gibi şeyler	and the like expr.
8	Colloquial	gibi şeyler	and the rest expr.
9	Colloquial	gibi şeyler	and things expr.
10	Colloquial	gibi şeyler	and this and that expr.
Modern Slang
11	Modern Slang	gibi şeyler	and stuff expr.

Sens de "gibi şeyler" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 38 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	baharat, kokulu yaprak gibi şeyler içeren küçük torba	sachet n.
2	General	hapishanede verilen şeyler gibi kötü	boob adj.
Colloquial
3	Colloquial	(motosiklet/araba gibi şeyler için) canavar/yaramaz çocuk	bad boy n.
4	Colloquial	(motosiklet/araba gibi şeyler için) canavar/yaramaz çocuk	big boy n.
5	Colloquial	gumby karakteri gibi aptalca şeyler yapan kimse	gumbyhead n.
6	Colloquial	pinpon topu gibi karşılıklı gelip giden şeyler	shuttlecock n.
7	Colloquial	sorumluluk almaksızın haz, zenginlik gibi şeyler arayan gezgin	freebooter n.
8	Colloquial	bunun gibi şeyler	stuff like that expr.
9	Colloquial	bunun gibi şeyler	all that jazz expr.
10	Colloquial	sanki ters giden bir şeyler var gibi	something doesn't feel right expr.
11	Colloquial	bunun gibi diğer şeyler	all that expr.
12	Colloquial	ve bunun gibi şeyler	and everything expr.
13	Colloquial	ve bunun gibi şeyler	and things (like that) expr.
14	Colloquial	ve bunun/onun gibi şeyler	and (all) that expr.
15	Colloquial	ve bunun/onun gibi şeyler	and all that (rubbish, stuff) expr.
16	Colloquial	ve bunun/onun gibi şeyler	and all this expr.
17	Colloquial	ve bunun gibi şeyler	and stuff like that expr.
18	Colloquial	ve bunun gibi şeyler	and stuff like that (there) expr.
19	Colloquial	… gibi şeyler	... and such expr.
20	Colloquial	ve bunun/onun gibi şeyler	and that expr.
21	Colloquial	ve bunun/onun gibi şeyler	and the like expr.
22	Colloquial	ve bunun/onun gibi şeyler	and the rest expr.
23	Colloquial	ve bunun/onun gibi şeyler	and this and that expr.
Idioms
24	Idioms	(biri/bir şey) gibi şeyler	the likes of (someone or something) n.
25	Idioms	ve bunun gibi saçma şeyler	and all that jazz expr.
Speaking
26	Speaking	bu gibi şeyler aceleye gelmez	things like this should not be hastened expr.
27	Speaking	ne gibi şeyler?	what kind of things? expr.
28	Speaking	sanki bir şeyler oluyormuş gibi	it just feels like something's going on expr.
Chat Usage
29	Chat Usage	bunun gibi şeyler	owtte (or words to that effect) abrev.
Law
30	Law	tahsisat gibi şeyler hariç olarak verilen ücret	base pay n.
Computer
31	Computer	bir ağ gibi birbirine bağlı şeylerden oluşan bir şeyler ağı	webwork n.
Latin
32	Latin	şeyler çoğu zaman göründükleri gibi değildir	non semper ea sunt quae videntur expr.
33	Latin	ve bunun gibi şeyler	et hoc genus omne (and all this/that sort of thing) expr.
Slang
34	Slang	devlet/eyalet tarafından cezaevinde verilen gıda/elbise gibi şeyler	state issue n.
35	Slang	gibi saçma şeyler	blah, blah, blah expr.
36	Slang	gibi saçma şeyler	blah-blah expr.
Modern Slang
37	Modern Slang	bunun gibi şeyler	all that crap expr.
38	Modern Slang	ve bunun gibi saçma şeyler	and all that jizz expr.