Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
grease
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"grease"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 47 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
grease
n.
makine yağı
General
2
General
grease
n.
et yağı
3
General
grease
n.
içyağı
4
General
grease
n.
katıyağ
5
General
grease
n.
makineyağı
6
General
grease
n.
yağıltı
7
General
grease
n.
briyantin
8
General
grease
n.
gresyağı
9
General
grease
n.
yağ
10
General
grease
n.
(hayvansal) yağ
11
General
grease
n.
gres yağı
12
General
grease
n.
gres
13
General
grease
v.
rüşvet vermek
14
General
grease
v.
yağ sürmek
15
General
grease
v.
para yedirmek
16
General
grease
v.
yağlamak
17
General
grease
v.
geçişi kolaylaştırmak
18
General
grease
v.
olanak tanımak
19
General
grease
v.
hızlandırmak
Technical
20
Technical
grease
n.
gres yağı
21
Technical
grease
n.
gres
22
Technical
grease
n.
katı yağ
23
Technical
grease
n.
makine yağı
24
Technical
grease
n.
pelte yağ
25
Technical
grease
n.
sıvı gres
26
Technical
grease
n.
yağ
27
Technical
grease
v.
greslemek
28
Technical
grease
v.
yağlamak
Textile
29
Textile
grease
n.
yağ
Automotive
30
Automotive
grease
n.
gres yağı
31
Automotive
grease
v.
greslemek
Veterinary
32
Veterinary
grease
n.
atların topuk ve bilek eklemlerinin üzerindeki derinin kronik inflamasyonu
33
Veterinary
grease
n.
atın ayak bileklerinin üzerindeki deride görülen at çiçeği hastalığı
34
Veterinary
grease
n.
deride yağlanma
35
Veterinary
grease
n.
atın topuk eklemlerinde meydana gelen ve derinin aşırı yağlanmasına sebep olan inflamasyon
Gastronomy
36
Gastronomy
grease
n.
yağ artığı
37
Gastronomy
grease
v.
tavayı, tepsiyi yağlamak
Chemistry
38
Chemistry
grease
n.
makine yağı
Breeding
39
Breeding
grease
n.
kirli yün
40
Breeding
grease
n.
yağıltılı yapak
41
Breeding
grease
n.
doğal yağlarından arındırılmamış koyun yünü
Slang
42
Slang
grease
n.
bir şeye erişmeyi sağlayan şey (para, nüfuz)
43
Slang
grease
v.
rüşvet vermek
44
Slang
grease
v.
(uçak) yumuşak iniş yapmak
45
Slang
grease
v.
uçağı yumuşak şekilde indirmek
46
Slang
grease
v.
öldürmek
47
Slang
grease
v.
katletmek
Sens de
"grease"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 274 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
grease monkey
n.
araba ustası
2
General
goose grease
n.
kaz yağı
3
General
wool grease
n.
yün yağı
4
General
grease cup
n.
gresör
5
General
lubricating grease
n.
gres
6
General
solid grease
n.
katıyağ
7
General
hydraulic grease
n.
hidrolik yağ
8
General
elbow grease
n.
ince iş
9
General
grease nipple
n.
gresörlük
10
General
grease box
n.
yağdanlık
11
General
grease pump
n.
gres pompası
12
General
grease cup
n.
yağdanlık
13
General
grease monkey
n.
yağlayıcı
14
General
grease monkey
n.
oto tamircisi
15
General
palm grease
n.
rüşvet
16
General
elbow grease
n.
emek
17
General
grease box
n.
yağ kutusu
18
General
grease bucket
n.
yağ kovası
19
General
grease trap
n.
bulaşık süzgeci
20
General
grease pencil
n.
yağlı boya kalemi
21
General
engine grease
n.
motor yağı
22
General
kitchen grease
n.
mutfak yağı (lekesi)
23
General
hair grease
n.
saç yağı
24
General
golden grease
n.
rüşvet
25
General
golden grease
n.
ücret
26
General
grease gun
n.
gres pompasına benzer makineli tabanca
27
General
grease somebody's palm
v.
rüşvet vermek
28
General
grease the palm
v.
para yedirmek
29
General
grease the palm
v.
rüşvet vermek
30
General
grease someone's palm
v.
birine rüşvet vermek
31
General
grease someone's palm
v.
parmağını oynatmak
32
General
grease smb's palm
v.
rüşvet vermek
33
General
grease one's palm
v.
rüşvet vermek
34
General
grease-stained
adj.
yağ lekeleri bulunan
Phrasals
35
Phrasals
grease up
v.
yağlamak
36
Phrasals
grease up
v.
greslemek
37
Phrasals
grease up
v.
yağ sürmek
38
Phrasals
grease up
v.
yağla kaplamak
39
Phrasals
grease up
v.
gres yağıyla kaplamak
40
Phrasals
grease up
v.
her tarafına gres yağı/yağ sürmek
Proverb
41
Proverb
the squeaky wheel gets the grease
ağlamayana meme yok
42
Proverb
the squeaky wheel gets the grease
ağlamayana meme vermezler
43
Proverb
the squeaky wheel gets the grease
hakkını aramayı bilmeyen kişinin işi görülmez
44
Proverb
squeaky wheel gets the grease
ağlamayana meme yok
45
Proverb
squeaky wheel gets the grease
ağlamayana meme vermezler
46
Proverb
squeaky wheel gets the grease
hakkını aramayı bilmeyen kişinin işi görülmez
Colloquial
47
Colloquial
elbow grease
n.
güçlü bir şekilde ovma/fırçalama
48
Colloquial
elbow grease
n.
kuvvetlice ovma/fırçalama
49
Colloquial
elbow grease
n.
sertçe çitileme
50
Colloquial
elbow grease
n.
ağır/yorucu iş
51
Colloquial
elbow grease
n.
fiziksel güç harcamayı gerektiren iş
52
Colloquial
elbow grease
n.
gayret gerektiren iş
53
Colloquial
elbow grease
n.
kol gücüyle yapılan iş
54
Colloquial
elbow grease
n.
kol gücü
55
Colloquial
elbow grease
n.
fiziksel güç
56
Colloquial
yellow grease
n.
atık yağ
57
Colloquial
yellow grease
n.
kullanılmış pişirme yağı
58
Colloquial
yellow grease
n.
artık yağ
Idioms
59
Idioms
elbow grease
n.
alın teri
60
Idioms
the squeaking wheel gets the grease
n.
ağlamayan çocuğa meme vermezler
61
Idioms
elbow grease
n.
el emeği
62
Idioms
grease payment
n.
rüşvet meblağı
63
Idioms
grease payment
n.
rüşvet tutarı
64
Idioms
grease payment
n.
bir miktar rüşvet
65
Idioms
elbow-grease
n.
emek
66
Idioms
elbow-grease
n.
çaba
67
Idioms
elbow-grease
n.
gayret
68
Idioms
elbow-grease
n.
uğraşma
69
Idioms
goober-grease
n.
yer fıstığı ezmesi
70
Idioms
grease in the hand
v.
rüşvetle yozlaştırmak
71
Idioms
grease the skids
v.
bir işin istediği gibi olması için uygun zemin hazırlamak
72
Idioms
use some elbow grease
v.
biraz gayret etmek
73
Idioms
grease someone's palm
v.
birine rüşvet vermek
74
Idioms
grease someone's hand
v.
birine rüşvet vermek
75
Idioms
grease the wheels
v.
işleri tıkırına sokmak
76
Idioms
grease someone's palm
v.
karşılığını ödemek
77
Idioms
grease the wheels
v.
kolaylık sağlamak
78
Idioms
grease someone's hand
v.
karşılığını ödemek
79
Idioms
grease somebody's palm
v.
rüşvet vermek
80
Idioms
grease someone's palm
v.
para yedirmek
81
Idioms
grease the skids
v.
süreci hızlandırmak/kolaylaştırmak
82
Idioms
grease the palm of somebody
v.
rüşvet vermek
83
Idioms
grease the skids
v.
yolunu yapmak
84
Idioms
grease the palm of somebody
v.
(bir memura/bürokrata) para yedirmek
85
Idioms
grease somebody's palm
v.
(bir memura/bürokrata) para yedirmek
86
Idioms
grease someone's palm
v.
birinin avucuna/cebine para sıkıştırmak
87
Idioms
grease someone's palm
v.
birine para yedirmek
88
Idioms
grease someone's fist
v.
birine rüşvet vermek
89
Idioms
grease someone's fist
v.
birinin avucuna/cebine para sıkıştırmak
90
Idioms
grease someone's fist
v.
birine para yedirmek
91
Idioms
use (a little) (bit of) elbow grease
v.
güçlü bir şekilde ovmak/fırçalamak
92
Idioms
use (a little) (bit of) elbow grease
v.
kuvvetlice ovmak/fırçalamak
93
Idioms
use (a little) (bit of) elbow grease
v.
sertçe çitilemek
94
Idioms
use (a little) (bit of) elbow grease
v.
kol gücüyle temizlemek
95
Idioms
use (a little) (bit of) elbow grease
v.
biraz kol gücü kullanmak
96
Idioms
use (a little) (bit of) elbow grease
v.
biraz fiziksel güç uygulamak
97
Idioms
use elbow grease
v.
fiziksel güç uygulamak
98
Idioms
use elbow grease
v.
kol gücü kullanmak
99
Idioms
grease (one's) hand
v.
(birine) rüşvet vermek
100
Idioms
grease (one's) hand
v.
(birinin) eline rüşvet vermek
101
Idioms
grease (one's) hand
v.
(birinin) eline/avucuna/cebine para sıkıştırmak
102
Idioms
grease palm
v.
rüşvet vermek
103
Idioms
grease palm
v.
eline rüşvet vermek
104
Idioms
grease palm
v.
eline/avucuna/cebine para sıkıştırmak
105
Idioms
grease the palm of (someone)
v.
(birine) rüşvet vermek
106
Idioms
grease the palm of (someone)
v.
(birinin) eline rüşvet vermek
107
Idioms
grease the palm of (someone)
v.
(birinin) eline/avucuna/cebine para sıkıştırmak
108
Idioms
grease the palm of (someone)
v.
(birine) el altından para yedirmek
Speaking
109
Speaking
use some elbow grease!
expr.
ha gayret!
Technical
110
Technical
ball bearing grease
n.
bilyalı yatak gresi
111
Technical
baffle grease trap
n.
bölmeli bulaşık süzgeci
112
Technical
grease nipple
n.
çatal
113
Technical
axle grease
n.
dingil gresi
114
Technical
push type grease gun
n.
elle basmalı gres tabancası
115
Technical
push type grease gun
n.
elle basmalı gres pompası
116
Technical
baffle grease trap
n.
ekranlı kap
117
Technical
grease nipple
n.
gresör memesi
118
Technical
grease drainage
n.
gres tahliyesi
119
Technical
graphite grease
n.
grafitli katı yağ
120
Technical
grease cup
n.
gres kutusu
121
Technical
grease paint
n.
gres ve boya maddelerinin karışımı
122
Technical
grease gun
n.
gres pompası
123
Technical
grease nipple
n.
gres rekoru
124
Technical
grease oil
n.
gres yağı
125
Technical
grease paint
n.
gres boyası
126
Technical
grease filter
n.
gres filtresi
127
Technical
grease marks
n.
gres lekeleri
128
Technical
graphite grease
n.
grafitli gres
129
Technical
lubricating grease
n.
gres yağı
130
Technical
grease oil
n.
gres
131
Technical
lubricating grease
n.
gresyağı
132
Technical
grease tinning
n.
gresli kalaylama
133
Technical
grease lifting
n.
gresör
134
Technical
grease lubrication
n.
gresle yağlama
135
Technical
grease pump
n.
gres pompası
136
Technical
grease gun
n.
gres tabancası
137
Technical
lubricating grease
n.
gres
138
Technical
quantity of grease
n.
gres yağı miktarı
139
Technical
dropping point of lubricating grease
n.
gres yağlarında damlama noktası
140
Technical
grease-gun nozzle
n.
gres tabancası memesi
141
Technical
grease seal
n.
gres keçesi
142
Technical
grease cartridge
n.
gres kartuşu
143
Technical
grease separator
n.
gres yağı ayırıcı
144
Technical
grease nipple
n.
gres memesi
145
Technical
grease lifting
n.
gresörlük
146
Technical
graphite grease
n.
grafitli gres yağı
147
Technical
grease lifting
n.
gres memesi
148
Technical
grease barrel
n.
gresyağı varili
149
Technical
grease nipple
n.
gresörlük
150
Technical
grease nipple
n.
gres nipeli
151
Technical
graphite grease
n.
içeriğine toz grafit katılarak yapılan gres
152
Technical
spindle grease
n.
iğ gresi
153
Technical
consistent grease
n.
kaim gres
154
Technical
consistent grease
n.
kalın gres
155
Technical
grease resistance of paper and board
n.
kağıt ve kartonun yağa karşı dayanıklılığı
156
Technical
grease gun
n.
katıyağ tabancası
157
Technical
grease marks
n.
katıyağ lekeleri
158
Technical
non-setting silicone grease
n.
katılaşmayan silikon gres
159
Technical
grease wool
n.
kirli yün
160
Technical
grease oil
n.
katıyağ
161
Technical
grease tinning
n.
katıyağlı kalaylama
162
Technical
lever type grease gun
n.
manivela basmalı yağ tabancası
163
Technical
lever type grease gun
n.
manivele basmalı gres pompası
164
Technical
lever type grease gun
n.
manivela basmalı gres pompası
165
Technical
grease holder
n.
mafsal yatağı gresörü
166
Technical
lever type grease gun
n.
manivelalı gres pompası
167
Technical
lever type grease gun
n.
manivelalı yağ tabancası
168
Technical
grease monkey
n.
makine ustası
169
Technical
national lubricating grease institute
n.
milli yağlama gresi enstitüsü
170
Technical
grease monkey
n.
otomobil ve uçaklarda çalışan makinist
171
Technical
special grease
n.
özel gres
172
Technical
synthetic grease
n.
sentetik gres
173
Technical
silicone grease
n.
silikon yağ
174
Technical
silicone grease
n.
silikonlu gres
175
Technical
axle grease
n.
şaft yağı
176
Technical
grease monkey
n.
taşıt yağlayıcısı
177
Technical
vacuum grease
n.
vakum katıyağı
178
Technical
grease cup
n.
vidalı gresör
179
Technical
vacuum grease
n.
vakum gresi
180
Technical
bearing grease
n.
yatak yağı
181
Technical
grease wool
n.
yağıltılı kapak
182
Technical
grease trap
n.
yağ kapanı
183
Technical
grease milling
n.
yağlı dinkleme
184
Technical
lubricant grease
n.
yağlayıcı gres
185
Technical
grease extractor
n.
yağ çıkarıcı
186
Technical
grease filter
n.
yağ filtresi
187
Technical
grease gun
n.
yağ tabancası
188
Technical
grease trap
n.
yağ sifonu
189
Technical
lubricating grease
n.
yağlama yağı
190
Technical
grease seal
n.
yağ contası
191
Technical
grease gun
n.
yağ spreyi
192
Technical
grease trap
n.
yağ tutucu
193
Technical
grease fitting
n.
yağ nipeli
194
Technical
lubricating grease
n.
yağlama gresi
195
Technical
separating oil from lubricating grease by centrifuging
n.
yağı sentrifüjleme ile yağlama gresinden ayrıştırma
196
Technical
grease cartridge
n.
yağ kartuşu
197
Technical
grease press
n.
yağ presi
198
Technical
grease gun
n.
yağlayıcı
199
Technical
grease cup
n.
yağdanlık
200
Technical
grease monkey
n.
yağcı
201
Technical
grease resistance
n.
yağa karşı dayanıklılık
202
Technical
lubricant grease
n.
yağlama yağı
203
Technical
grease separator
n.
yağ ayırıcı
204
Technical
grease trap
n.
yağ ayırıcı
205
Technical
grease cup
n.
yağ kabı
206
Technical
wool grease
n.
yün bağı
207
Technical
grease cock
n.
gresör işlevini gören yağ dolu kap
208
Technical
grease lubricated
adj.
gresle yağlanmış
209
Technical
grease-resistant
adj.
yağa karşı dayanıklı
Mechanic
210
Mechanic
grease-gun
n.
makineyi yağlamak için kullanılan, tabancaya benzer bir el pompası
Textile
211
Textile
grease wool
n.
kirli yün
212
Textile
grease spot
n.
yağ lekesi
213
Textile
grease milling
n.
yağlı dinkleme
214
Textile
grease wool
n.
yağıltılı yapak
215
Textile
wool grease
n.
yün yağı
Automotive
216
Automotive
battery terminal grease
n.
akü kutup başı gresi
217
Automotive
battery-terminal grease
n.
akü kutbu için gres yağ
218
Automotive
white lithium grease
n.
beyaz lityum gres
219
Automotive
ball bearing grease
n.
bilyalı yatak gresi
220
Automotive
multi-purpose grease
n.
çok amaçlı gres yağı
221
Automotive
multipurpose grease
n.
çok amaçlı gres
222
Automotive
wax and grease remover
n.
cilagiderir
223
Automotive
multi purpose grease
n.
çok amaçlı gres
224
Automotive
dielectric grease
n.
dielektrik gres
225
Automotive
clutch grease tube
n.
debriyaj yağlama borusu
226
Automotive
high durability grease
n.
dayanıklı gres yağı
227
Automotive
gear grease
n.
dişli gresi
228
Automotive
brake grease
n.
fren gres yağı
229
Automotive
grease dispenser
n.
gres tabancası
230
Automotive
grease cap
n.
gres kapağı
231
Automotive
grease retainer
n.
gres deposu
232
Automotive
grease retainer
n.
gres tutucu
233
Automotive
clip grease
n.
gres yağı
234
Automotive
graphite grease
n.
grafit gresi
235
Automotive
grease gun
n.
gres tabancası
236
Automotive
grease plug
n.
gres tapası
237
Automotive
grease fitting
n.
gresörlük
238
Automotive
grease nipple
n.
gresör
239
Automotive
grease fitting
n.
gresörlük
240
Automotive
grease baffle
n.
gres defleklörü
241
Automotive
rubber grease
n.
kauçuk gresi
242
Automotive
lithium-based grease
n.
lityumlu gres
243
Automotive
grease cap
n.
porya kapağı
244
Automotive
silicone grease
n.
silikonlu gres
245
Automotive
silicone grease
n.
silikon gres
246
Automotive
frame grease
n.
şasi gresi
247
Automotive
chassis grease
n.
şasi gresi
248
Automotive
wheel bearing grease
n.
tekerlek yatağı gresi
249
Automotive
wheel bearing grease
n.
tekerlek rulman gresi
250
Automotive
wheel bearing grease
n.
tekerlek rulman gresi
251
Automotive
national lubricating grease institute
n.
ulusal yağlama gresi enstitüsü
252
Automotive
high durability grease
n.
uzun ömürlü gres yağı
253
Automotive
grease channel
n.
yağ kanalı
254
Automotive
grease gun
n.
yağlama pompası
255
Automotive
grease channel
n.
yağ oluğu
256
Automotive
lube grease
n.
yağlama gresi
257
Automotive
grease pencil
n.
yağlı kalem
258
Automotive
grease compressor
n.
yağlama kompresörü
259
Automotive
high temperature grease
n.
yüksek sıcaklık gresi
260
Automotive
grease pit
n.
araba tamirhanesinde aracın altında çalışmayı kolaylaştıran dikdörtgen alan
Railway
261
Railway
grease box
n.
buatagres
262
Railway
grease box
n.
yağ kutusu
263
Railway
grease box
n.
(silindirik rulmanlı) dingil yatağı
Aeronautic
264
Aeronautic
grease fitting
n.
gresörlük
Gastronomy
265
Gastronomy
grease-proof paper
n.
yağlı kağıt
Botanic
266
Botanic
grease bush
n.
batı amerika'nın alkali topraklarında yaygın olan çok dallı ve dikenli bodur bir çalı
267
Botanic
grease wood
n.
batı amerika'nın alkali topraklarında yaygın olan çok dallı ve dikenli bodur bir çalı
Sport
268
Sport
grease wrestling
n.
yağlı güreş
Cinema
269
Cinema
grease pencil
n.
yağlı kalem
Mythology
270
Mythology
devil's grease
n.
ortaçağ'da cadıların uçmak için kullandıklarına inanılan bir losyon
Entomology
271
Entomology
grease bug
n.
kaliforniya'nın bataklık alanlarında görülen bir karafatma
272
Entomology
grease moth (aglossa pinguinalis)
n.
yapışkan dokuma gibi materyallerle beslenen, pyralidae familyasına mensup bir güve
Slang
273
Slang
goober grease [southern us]
n.
yer fıstığı ezmesi
274
Slang
grease/oil someone's palm
v.
mamalamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of grease
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy