Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
green
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"green"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 139 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
green
adj.
yeşil
General
2
General
green
n.
yeşil renk
3
General
green
n.
golf sahası
4
General
green
n.
zindelik
5
General
green
n.
yelve
6
General
green
n.
yeşil alan
7
General
green
n.
acemi çaylak
8
General
green
n.
para
9
General
green
n.
yeşiller partisi sempatizanı
10
General
green
n.
yeşil
11
General
green
n.
çimenlik
12
General
green
n.
gençlik
13
General
green
n.
yeşillik
14
General
green
n.
yeşiller partisi üyesi
15
General
green
n.
çimen
16
General
green
n.
çayır
17
General
green
n.
yeşil yapraklı sebzeler
18
General
green
n.
yeşil kıyafet
19
General
green
n.
yeşil üniforma
20
General
green
n.
yeşil bitki örtüsü
21
General
green
n.
özellikle süs olarak kullanılan bitki yaprakları
22
General
green
n.
kış süslemelerinde kullanılan herdem yeşil dallar
23
General
green
n.
otlarla kaplı ova
24
General
green
n.
otlarla kaplı arazi
25
General
green
n.
kasaba veya köy merkezindeki meydan veya park
26
General
green
n.
bovling çimenliği
27
General
green
n.
yeşil pigment
28
General
green
n.
yeşil boya
29
General
green
v.
yeşile boyamak
30
General
green
v.
yeşermek
31
General
green
v.
yeşertmek
32
General
green
v.
yeşillendirmek
33
General
green
v.
yeşermek
34
General
green
v.
yeşil renge bürünmek
35
General
green
v.
dalgaya almak
36
General
green
v.
çevre dostu olarak tasarlamak
37
General
green
v.
çevre bilinci kazanmak
38
General
green
adj.
ham (meyve)
39
General
green
adj.
genç
40
General
green
adj.
çiğ
41
General
green
adj.
keriz
42
General
green
adj.
ham
43
General
green
adj.
yeşiller partisine ait
44
General
green
adj.
henüz olgunlaşmamış
45
General
green
adj.
dünkü
46
General
green
adj.
tecrübesiz
47
General
green
adj.
cahil
48
General
green
adj.
solgun
49
General
green
adj.
taze
50
General
green
adj.
rengi atmış
51
General
green
adj.
canlı
52
General
green
adj.
acemi
53
General
green
adj.
yeni
54
General
green
adj.
toy
55
General
green
adj.
soluk
56
General
green
adj.
olmamış
57
General
green
adj.
deneyimsiz
58
General
green
adj.
(meyve) ham
59
General
green
adj.
yeşillikler içinde
60
General
green
adj.
yeşil bitki örtüsü ile kaplı
61
General
green
adj.
yemyeşil
62
General
green
adj.
hoş ve çekici
63
General
green
adj.
son derece engin ve adil
64
General
green
adj.
(mevsim) ılık
65
General
green
adj.
yeşil bitkilerden oluşan
66
General
green
adj.
(bitki) taze
67
General
green
adj.
(yara) taze
68
General
green
adj.
(yara) iyileşmemiş
69
General
green
adj.
tamamen işlenmemiş
70
General
green
adj.
belirli bir durum için uygun olmayan
71
General
green
adj.
(at) belirli bir işlev için tamamen olgunlaşmamış
72
General
green
adj.
(beygir) ehlileştirilmiş ancak eğitilmemiş
73
General
green
adj.
(safkan at) henüz ödüllü yarışlara sokulmamış
74
General
green
adj.
(avcı) toy
75
General
green
adj.
(avcı) daha önce avlanmamış
76
General
green
adj.
kıskanç
77
General
green
adj.
haset
Colloquial
78
Colloquial
green
v.
canlandırmak
79
Colloquial
green
adj.
naif
80
Colloquial
green
adj.
saf
81
Colloquial
green
adj.
ağzı süt kokan
82
Colloquial
green
adj.
çevreci
83
Colloquial
green
adj.
çevreye duyarlı
84
Colloquial
green
adj.
çevreye zarar vermeyen
85
Colloquial
green
adj.
çevreye olumsuz etkisi olmayan
86
Colloquial
green
adj.
çevre dostu
Trade/Economic
87
Trade/Economic
green
adj.
ab ülkelerinin para birimleri arasındaki dalgalanmalara göre ayarlanan bir hesap birimi ile ilgili
Law
88
Law
green
n.
(kısaca) grönland
Industry
89
Industry
green
adj.
(post) tabaklanmamış
90
Industry
green
adj.
(beton, harç) yeterince sertleşmemiş
91
Industry
green
adj.
(kağıt) yeterince kurutulmamış
92
Industry
green
adj.
(mürekkep silindiri) yeni dökülmüş
93
Industry
green
adj.
(baskı) düzeltilmemiş
94
Industry
green
adj.
(deri) işlenmemiş
Technical
95
Technical
green
adj.
(kum) bir kalıba kompakt bir astar oluşturmak için yeterince nemli
96
Technical
green
adj.
(döküm) kalıptan çıktığı gibi
Aeronautic
97
Aeronautic
green
adj.
ısıl işlem görmemiş
98
Aeronautic
green
adj.
sinterlenmemiş
Food Engineering
99
Food Engineering
green
adj.
(kahve) ham
100
Food Engineering
green
adj.
(kahve) kavrulmamış
101
Food Engineering
green
adj.
(et) taze
102
Food Engineering
green
adj.
(et) işlenmemiş
103
Food Engineering
green
adj.
(içki) yıllandırılmamış
104
Food Engineering
green
adj.
(kemik) kurutulmamış ve ilik içeren
Gastronomy
105
Gastronomy
green
n.
yeşil yapraklı sebzeler
106
Gastronomy
green
n.
yeşillikler
107
Gastronomy
green
adj.
(şarap) ham bir tadı olan
Biology
108
Biology
green
adj.
yeşilimsi renkte
109
Biology
green
adj.
bazı bölümleri yeşilimsi renkte olan
110
Biology
green
adj.
(hemolitik streptokok) kanda yeşil pigment üretme eğilimi gösteren
Marine Biology
111
Marine Biology
green
adj.
(dişi balık) yumurtlamaya hazır olmayan
112
Marine Biology
green
adj.
(yengeç) kabuk dökmeye tam olarak hazır olmayan
Forestry
113
Forestry
green
adj.
(kereste) yeni kesilmiş
114
Forestry
green
adj.
(kereste) fırınlanmamış
Geography
115
Geography
green
n.
kansas eyaletinde şehir
116
Geography
green
n.
new jersey eyaletinde yerleşim yeri
117
Geography
green
n.
ohio eyaletinde şehir
118
Geography
green
n.
abd'de bir nehir
Hunting
119
Hunting
green
n.
okçuluk poligonu
120
Hunting
green
n.
okçuluk hedef tahtasında puansız bölge
121
Hunting
green
n.
okçulukta puansız bölgeye atılan ok
122
Hunting
green
n.
hedefi ıskalayıp çime düşen ok
Sport
123
Sport
green
adj.
(kayakta) en kolay pist olan
Card
124
Card
green
n.
alman iskambil destesinde sembolü yaprak olan bir kart
Slang
125
Slang
green
n.
esrar
126
Slang
green
n.
genç veya deneyimsiz mahkum
127
Slang
green
n.
marihuana
128
Slang
green
n.
para
129
Slang
green
n.
banknot
130
Slang
green
n.
desteyle para
131
Slang
green
n.
çok miktarda para
132
Slang
green
n.
papel
133
Slang
green
n.
mangır
134
Slang
green
n.
ucuz marihuana
135
Slang
green
n.
ucuz esrar
136
Slang
green
n.
ot
137
Slang
green
n.
ketamin
138
Slang
green
adj.
tecrübesiz
139
Slang
green
adj.
toy
Sens de
"green"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
green beans
n.
taze fasulye
General
2
General
african green monkey
n.
afrika yeşil maymunu
3
General
green pea
n.
bezelye
4
General
green plum
n.
caneriği
5
General
paris green
n.
arsenikli yeşil boya
6
General
green vitriol
n.
demir sülfat
7
General
green light
n.
yeşil ışık (trafik lambasında)
8
General
dark green
n.
nefti
9
General
green blindness
n.
yeşil körlüğü
10
General
green turtle soup
n.
yeşil kaplumbağa çorbası
11
General
green algae
n.
yeşil yosun
12
General
pickled green pepper
n.
biber turşusu
13
General
green lizard
n.
yeşil kertenkele
14
General
green cards
n.
yeşil kart
15
General
coarse green fig
n.
çiçek inciri
16
General
green monkey
n.
yeşil maymun
17
General
green belt
n.
yeşil alan
18
General
green lung
n.
yeşil alan
19
General
green tea
n.
yeşil çay
20
General
green olive
n.
yeşil zeytin
21
General
green soybean
n.
yeşil soya fasülyesi
22
General
green amaranth
n.
yeşil kadife çiçeği
23
General
green passport
n.
yeşil pasaport
24
General
the green crescent
n.
yeşilay
25
General
green pepper
n.
yeşil biber
26
General
sea green
n.
mavimsi yeşil
27
General
green plover
n.
yeşil yağmurkuşu
28
General
green bean
n.
ayşekadın
29
General
green card
n.
yeşil kart
30
General
green turtle
n.
yeşil kaplumbağa
31
General
bottle green
n.
koyu yeşil
32
General
green gill
n.
yeşil solungaç
33
General
long green pepper
n.
sivribiber
34
General
green salad
n.
yeşil salata
35
General
green peafowl
n.
yeşil tavus kuşu
36
General
green pepper
n.
dolmalık biber
37
General
pea green
n.
açık yeşil
38
General
dandelion green
n.
karahindiba yeşili
39
General
stuffed green pepper
n.
biber dolması
40
General
the green party
n.
yeşiller partisi
41
General
green belt
n.
yeşil kuşak
42
General
green fruit
n.
gök yemiş
43
General
green paper
n.
yeşil kitap
44
General
green tipped coral
n.
yeşil mercan
45
General
green vegetables
n.
göğerti
46
General
green warbler
n.
yeşil çıvgın
47
General
green pound
n.
sterlin
48
General
green bean
n.
taze fasulye
49
General
green pepper
n.
yeşil biber (olgunlaşmamış biber)
50
General
green woodpecker
n.
yeşil ağaçkakan
51
General
green frog
n.
yeşil kurbağa
52
General
green paper
n.
yeşil rapor
53
General
sea green
n.
camgöbeği
54
General
green sandpiper
n.
yeşil düdükçün
55
General
green snake
n.
yeşil yılan
56
General
green vegetables
n.
yeşillik
57
General
green time
n.
doğada geçirilen zaman
58
General
green almond
n.
çağla
59
General
green light
n.
yeşil ışık
60
General
green tuffs
n.
yeşil tüfler
61
General
green manure
n.
yeşil gübre
62
General
green time
n.
dışarıda geçirilen süre
63
General
emerald green
n.
zümrüt yeşili
64
General
green space ratio
n.
yeşil alan oranı
65
General
green corn
n.
yeşil mısır
66
General
green river
n.
yeşil nehir
67
General
stuffed green peppers
n.
biber dolması
68
General
green bean
n.
yeşil fasulye
69
General
green apple aphid
n.
yeşil elma biti
70
General
green bean
n.
yeşil fasülye
71
General
green goods
n.
yeşil eşya
72
General
green place
n.
yeşerti
73
General
red and green system
n.
kırmızı yeşil sistemi
74
General
green field
n.
yeşil alan
75
General
green onion
n.
yeşil soğan
76
General
green light
n.
izin
77
General
american green toad
n.
amerika yeşil kurbağası
78
General
green area
n.
yeşillik alan
79
General
pea green
n.
bezelye yeşili
80
General
green mayonnaise
n.
yeşil mayonez
81
General
green pea
n.
yeşil bezelye
82
General
sea green
n.
deniz yeşili
83
General
lime green
n.
misket limonu yeşili
84
General
bright green
n.
limon rengi
85
General
bright green
n.
açık yeşil
86
General
dark green
n.
koyu yeşil
87
General
bright green
n.
parlak yeşil
88
General
olive green
n.
zeytin yeşili
89
General
village green
n.
çim parkı
90
General
green roof
n.
bitkilerle kaplı çatı
91
General
putting green
n.
golf egzersiz sahası
92
General
green party
n.
yeşiller partisi
93
General
green space
n.
yeşillik
94
General
green space
n.
yeşil alan
95
General
bottle green
n.
şişe camı yeşili
96
General
green belt cities
n.
yeşil kuşaklı kentler
97
General
green-field
n.
yeşil alan
98
General
green roof
n.
eko-çatı
99
General
glass-green
n.
camgöbeği
100
General
green-eyed monster
n.
kıskançlık
101
General
green fence
n.
yeşil çit
102
General
green algae
n.
yeşil algler
103
General
leaf green
n.
yaprak yeşili
104
General
paris green
n.
paris yeşili
105
General
paris green
n.
yeşil renkli böcek boyası
106
General
green dome
n.
yeşil kubbe
107
General
green dome
n.
kibab'ulaktab
108
General
green eye
n.
yeşil göz
109
General
the bowling green bull
n.
wallstreet'deki bronz boğa heykeli
110
General
grass-green
n.
çimen yeşili
111
General
green sapphire
n.
yeşil safir
112
General
green dot
n.
yeşil nokta
113
General
green wine
n.
yeşil şarap
114
General
sea green
n.
su yeşili
115
General
caribbean green
n.
karayip yeşili
116
General
green house
n.
yeşil ev
117
General
green painted house
n.
yeşil boyalı ev
118
General
green fee
n.
golf sahası ücreti
119
General
lush green valley
n.
gür bitki örtüsüne sahip vadi
120
General
green beans (us)
n.
taze fasulye
121
General
green lemon
n.
yeşil limon
122
General
reseda green
n.
küf yeşili
123
General
may green
n.
mayıs yeşili
124
General
green machine (us)
n.
çöpçü
125
General
green machine (us)
n.
çöp toplama görevlisi
126
General
green machine (us)
n.
çöp toplama işçisi
127
General
green hill
n.
yeşil tepe
128
General
green coffee
n.
yeşil (çiğ) kahve
129
General
green coffee bean
n.
yeşil kahve çekirdeği
130
General
green wall
n.
yeşil duvar
131
General
green wall
n.
çim duvar
132
General
green wall
n.
yeşilliklerle kaplı duvar
133
General
green broke
n.
yavaş yavaş sahibinin komutlarına uyan eğitimsiz at
134
General
the green crescent week
n.
yeşilay haftası
135
General
green grapes
n.
yeşil üzüm
136
General
green board
n.
yeşil tahta
137
General
jade green
n.
yeşim yeşili
138
General
petrol green
n.
petrol yeşili
139
General
jungle green
n.
orman yeşili
140
General
green lantern
n.
yeşil fener
141
General
back green [scotland]
n.
bir evin arkasında bulunan yeşillik veya bahçe
142
General
pistachio green
n.
fıstık yeşili
143
General
jade-green
n.
yeşim rengi
144
General
yellow green
n.
sarımsı yeşil renk tonu
145
General
paris green
n.
sarımsı yeşil renk tonu
146
General
village green [uk]
n.
köy merkezindeki halka açık arazi parçası
147
General
lincoln green
n.
zeytin yeşili
148
General
lincoln green
n.
parlak yeşil renginde ormancı tulumu
149
General
lincoln green
n.
eskiden ormancılar tarafından giyilen zeytin yeşili yün
150
General
lizard green
n.
kertenkele yeşili
151
General
windsor green
n.
açık krom yeşili bir pigment
152
General
green mould
n.
yeşil küf
153
General
green groceries
n.
taze meyve sebzeler
154
General
green hand
n.
çaylak
155
General
green hand
n.
19. yüzyılda balina avcılığı gemilerinde deneyimsiz mürettebat üyesi
156
General
green hand [dialect]
n.
bitkilerden anlama
157
General
green light district
n.
hayat kadınlığına izin verilen bölge
158
General
green thumb [us]
n.
bitki yetiştirme yeteneği
159
General
green thumb [us]
n.
becerikli bahçeci
160
General
green ware
n.
henüz fırınlanmamış çanak çömlek
161
General
green-stall
n.
taze sebze meyve standı
162
General
the green-eyed monster
n.
kıskançlık
163
General
the green-eyed monster
n.
imrenme
164
General
green bark
n.
yeşil ağaç kabuğu
165
General
solid green
n.
zümrüt yeşili
166
General
turn green
v.
gövermek
167
General
become green
v.
yeşillenmek
168
General
become green
v.
yeşermek
169
General
become green
v.
göğermek
170
General
make a place green
v.
yeşertmek
171
General
be green
v.
ağzı süt kokmak
172
General
turn green
v.
yeşermek
173
General
turn green
v.
yeşillenmek
174
General
give green light
v.
izin vermek
175
General
give green light
v.
yeşil ışık yakmak
176
General
give somebody the green light
v.
izin vermek
177
General
give green light to
v.
yeşil ışık yakmak
178
General
be a green thumb
v.
çiçek yetiştirme yeteneğine sahip olmak
179
General
have a green thumb
v.
çiçek yetiştirme yeteneğine sahip olmak
180
General
have a green thumb
v.
bitkilerden iyi anlayan biri olmak
181
General
be a green thumb
v.
bitkilerden iyi anlayan biri olmak
182
General
be a green thumb
v.
bitkileri iyi yetiştirebilen biri olmak
183
General
have a green thumb
v.
bitkileri iyi yetiştirebilen biri olmak
184
General
have green fingers
v.
bitki yetiştirme konusunda becerikli olmak
185
General
have green fingers
v.
çiçek yetiştirme konusunda iyi olmak
186
General
have green fingers
v.
bitki yetiştirme konusunda iyi olmak
187
General
have green fingers
v.
çiçek yetiştirme konusunda becerikli olmak
188
General
make green with envy
v.
imrendirmek
189
General
make green with envy
v.
düşman çatlatmak
190
General
go green
v.
çevreyi/yeşili korumak
191
General
be green thumbed
v.
bitkilerden iyi anlamak
192
General
be green thumbed
v.
çiçek yetiştirme yeteneğine sahip olmak
193
General
green [scotland]
v.
özlemek
194
General
green [scotland]
v.
hasretini çekmek
195
General
green-light
v.
yeşil ışık yakmak
196
General
green-light
v.
ilerleme izni vermek
197
General
green eyed
adj.
yeşil gözlü
198
General
bluish green
adj.
limonküfü (rengi)
199
General
green blind
adj.
yeşil körü
200
General
very green
adj.
yemyeşil
201
General
as green as
adj.
kadar yeşil
202
General
bright green
adj.
filizi
203
General
light green
adj.
fıstıki
204
General
green-eyed
adj.
kıskanç
205
General
green friendly
adj.
çevre dostu
206
General
jade-green
adj.
yeşim renginde
207
General
yellow-green
adj.
sarı ve yeşil arası bir renkte olan
208
General
green [obsolete]
adj.
yeni gömülmüş
209
General
green-eyed
adj.
yeşil gözlü
210
General
olive green
adj.
zeytin yeşili renginde (kıyafet)
211
General
paris green
adj.
paris yeşili olan
212
General
silver-green
adj.
rengi açık parlak yeşil olan
213
General
silvery-green
adj.
rengi açık parlak yeşil olan
214
General
in the green tree
adv.
gençlik veya zindelik çağında
215
General
rg (red-green)
abrev.
kırmızı ve yeşil renklerinin birbirine karıştırılması ile karakterize edilen daltonizm veya döteranopiden birine dair
Phrases
216
Phrases
moon (is) made of green cheese, (and) the
expr.
ay da yeşil peynirden oluşuyor
217
Phrases
moon (is) made of green cheese, (and) the
expr.
kişinin cahilliğini alaylı bir şekilde yüzüne vurmak için kullanılan söz
218
Phrases
don’t be mean, go green
expr.
duyarsız olma, çevreci ol
Proverb
219
Proverb
a hedge between keeps friendship green
çok yakın arkadaşlıklarda bile arada mesafe olmalı
220
Proverb
a hedge between keeps friendship green
karşılıklı birbirinin mahremiyetine saygı duyulduğunda arkadaşlıklar daha güzel ilerler
221
Proverb
a hedge between keeps friendship green
herkesin birbirinin mahremiyetine saygı duyduğu arkadaşlıklarda sorun yaşanmaz
Colloquial
222
Colloquial
green indigo
n.
yeşil indigo
223
Colloquial
green indigo
n.
çin kökenli yeşil bitkisel boya
224
Colloquial
green indigo
n.
yeşil çin boyası
225
Colloquial
green paper
n.
banknot
226
Colloquial
green paper
n.
desteyle para
227
Colloquial
green paper
n.
çok miktarda para
228
Colloquial
green paper
n.
papel
229
Colloquial
green paper
n.
mangır
230
Colloquial
green shoots
n.
canlanma belirtisi
231
Colloquial
green shoots
n.
canlılık belirtisi
232
Colloquial
green shoots
n.
filizlenme
233
Colloquial
green stamps
n.
mağazaların müşterilere harcadıkları paraya göre verdikleri ve sonradan paraya çevrilebilen pullar
234
Colloquial
green stamps
n.
indirim kuponu/pulu
235
Colloquial
green stamps
n.
para
236
Colloquial
green stamps
n.
kar pulu
237
Colloquial
green stamps
n.
pay kuponu
238
Colloquial
green stamps
n.
mal alım pulu
239
Colloquial
long green [us]
n.
çok miktarda para
240
Colloquial
long green [us]
n.
desteyle para
241
Colloquial
long green [us]
n.
çok para
242
Colloquial
green goddess
n.
ot
243
Colloquial
green goddess
n.
esrar
244
Colloquial
green goddess
n.
mal
245
Colloquial
green goods
n.
sahte banknot
246
Colloquial
green goods
n.
taze sebzeler
247
Colloquial
green mountain state
n.
abd'nin vermont eyaleti
248
Colloquial
be green with envy
v.
aşırı derecede kıskanmak
249
Colloquial
be green with envy
v.
çok kıskanmak
250
Colloquial
be green with envy
v.
gıpta etmek
251
Colloquial
green with envy
v.
hasetten çatlamak
252
Colloquial
be green with envy
v.
hasetten çatlamak
253
Colloquial
get the green light
v.
ışık almak
254
Colloquial
give the green light
v.
izin vermek
255
Colloquial
be green with envy
v.
kıskançlıktan çatlamak
256
Colloquial
green with envy
v.
kıskançlıktan çatlamak
257
Colloquial
green with envy
v.
kıskançlıktan çatlayacak gibi olmak
258
Colloquial
give the green light
v.
yeşil ışık yakmak
259
Colloquial
get the green light
v.
yeşil ışık görmek
260
Colloquial
green around the gills
adj.
sarhoş
261
Colloquial
green around the gills
adj.
zom
262
Colloquial
green around the gills
adj.
leyla olmuş
263
Colloquial
green around the gills
adj.
pilot olmuş
264
Colloquial
green around the gills
adj.
hasta
265
Colloquial
green around the gills
adj.
rahatsız
266
Colloquial
green around the gills
adj.
kırgın
267
Colloquial
green around the gills
adj.
midesi bulanmış
268
Colloquial
god's green earth
expr.
dünyada
269
Colloquial
god's green earth
expr.
hiçbir/her yerde
270
Colloquial
god's green earth
expr.
dünyanın hiçbir/her yerinde
271
Colloquial
god's green earth
expr.
dünyanın herhangi bir yerinde
272
Colloquial
god's green earth
expr.
nereye gidersen git
Idioms
273
Idioms
a little green
n.
tecrübesiz
274
Idioms
a little green
n.
deneyimiz
275
Idioms
a little green
n.
toy
276
Idioms
a little green
n.
acemi
277
Idioms
a little green
n.
çaylak
278
Idioms
green fingers
n.
bitki yetiştirme becerisi
279
Idioms
green-eyed monster
n.
kıskançlık
280
Idioms
green person
n.
tecrübesiz kimse
281
Idioms
green-eyed monster
n.
yeşil gözlü canavar
282
Idioms
green state [us]
n.
amerikan yeşiller partisi'nin güçlü olduğu eyalet
283
Idioms
green state [us]
n.
amerikan yeşiller partisi'nden yana olan eyalet
284
Idioms
green state [us]
n.
çevreci eyalet
285
Idioms
green state [us]
n.
çevre dostu eyalet
286
Idioms
green state
n.
politikasında çevresel konuların etkin rol oynadığı ülke/devlet
287
Idioms
green state
n.
politikasında çevresel konulara son derece önem veren ülke/devlet
288
Idioms
green state
n.
çevreci ülke/devlet
289
Idioms
green state
n.
çevreye önem veren ülke/devlet
290
Idioms
green state
n.
politikasında çevresel konuları gözeten ülke/devlet
291
Idioms
chinese green
n.
çin'de üretilen parlak yeşil bir bitkisel boya
292
Idioms
green folding
n.
para
293
Idioms
green folding
n.
banknot
294
Idioms
green folding
n.
çok para
295
Idioms
green folding stuff
n.
para
296
Idioms
green folding stuff
n.
banknot
297
Idioms
green folding stuff
n.
çok para
298
Idioms
green folding money
n.
para
299
Idioms
green folding money
n.
banknot
300
Idioms
green folding money
n.
çok para
301
Idioms
green thumb
n.
bitkilerden iyi anlama
302
Idioms
green thumb
n.
iyi bitki yetiştirme
303
Idioms
green thumb
n.
bitki yetiştirmekten anlama
304
Idioms
green-eyed monster
n.
kıskançlık
305
Idioms
green-eyed monster
n.
haset
306
Idioms
green with envy
n.
kıskançlık
307
Idioms
green with envy
n.
haset
308
Idioms
the rub of the green
n.
(sporda) iyi şans
309
Idioms
be (as) green as a gooseberry
v.
acemi çaylak olmak
310
Idioms
be (as) green as a gooseberry
v.
acemi çaylak/toy/deneyimsiz/tecrübesiz olmak
311
Idioms
be (as) green as a gooseberry
v.
toy/deneyimsiz/tecrübesiz olmak
312
Idioms
be (as) green as a gooseberry
v.
ağzı süt kokmak
313
Idioms
be (as) green as a gooseberry
v.
dünkü çocuk olmak
314
Idioms
be green about the gills
v.
yüzü gözü sararmak
315
Idioms
be green about the gills
v.
hasta gibi görünmek
316
Idioms
be green about the gills
v.
solgun görünmek
317
Idioms
be green about the gills
v.
rengi atmak
318
Idioms
be green about the gills
v.
beti benzi atmak
319
Idioms
be green about the gills
v.
midesi kalkmış olmak
320
Idioms
give somebody the green light
v.
birine yeşil ışık yakmak
321
Idioms
have a green thumb
v.
bitki yetiştirmekten anlamak
322
Idioms
have green fingers
v.
bitki yetiştirmekten anlamak
323
Idioms
have a green thumb
v.
bitkilerden anlamak
324
Idioms
have green fingers
v.
bitkilerden anlamak
325
Idioms
give something the green light
v.
bir şeye yeşil ışık yakmak
326
Idioms
green about the gills
v.
görünüşte rahatsızlık hissetmek
327
Idioms
green around the gills
v.
hasta görünmek
328
Idioms
look green
v.
hasta görünmek
329
Idioms
get the green light
v.
izin almak
330
Idioms
be green with envy
v.
kıskançlıktan çatlamak
331
Idioms
turn green with envy
v.
kıskançlıktan çatlamak
332
Idioms
have the rub of the green
v.
şanslı olmak
333
Idioms
be green around the gills
v.
solgun görünmek
334
Idioms
have the rub of the green
v.
şansı yaver gitmek
335
Idioms
green about the gills
v.
rahatsız görünmek
336
Idioms
give the green light
v.
yeşil ışık yakmak
337
Idioms
give a green light
v.
yeşil ışık yakmak
338
Idioms
flourish like a green bay tree
v.
çiçek gibi açmak
339
Idioms
flourish like a green bay tree
v.
iyi bir gelişim göstermek
340
Idioms
flourish like a green bay tree
v.
canlanmak
341
Idioms
flourish like a green bay tree
v.
hızla gelişmek
342
Idioms
be (as) green as a gooseberry
v.
çok genç olmak
343
Idioms
go green on someone
v.
birine sırtını dönmek
344
Idioms
go green on someone
v.
birine düşman olmak
345
Idioms
go green on someone
v.
birinden uzaklaşmak
346
Idioms
go green on someone
v.
birine karşı olmak
347
Idioms
go green on someone
v.
birine sinirlenmek
348
Idioms
go green on someone
v.
birine kızmak
349
Idioms
wear the green willow
v.
karalar bağlamak
350
Idioms
wear the green willow
v.
bir kaybın matemini tutmak
351
Idioms
wear the green willow
v.
yas tutmak
352
Idioms
wear the green willow
v.
karşılıksız aşkın ıstırabını çekmek
353
Idioms
wear the green willow
v.
aşk acısı çekmek
354
Idioms
wear the green willow
v.
karşılıksız aşk acısı çekmek
355
Idioms
elope to gretna green
v.
evlilik yasalarındaki özgürlükten faydalanmak için bir bölgeye gitmek
356
Idioms
give (one) the green light
v.
(birine) izin vermek
357
Idioms
give (one) the green light
v.
(birine) yeşil ışık yakmak
358
Idioms
give somebody the green light
v.
birine yeşil ışık yakmak
359
Idioms
get the green light
v.
geçiş veya başlama izni almak
360
Idioms
give someone/something the green light
v.
birine/bir şeye yeşil ışık yakmak
361
Idioms
give someone/something the green light
v.
birine/bir şeye geçiş veya başlama izni vermek
362
Idioms
give someone/something the green light
v.
birine/bir şeye izin/onay vermek
363
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye yeşil ışık yakmak
364
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye geçiş veya başlama izni vermek
365
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye izin/onay vermek
366
Idioms
a little green
adj.
rengi sararmış/atmış/solmuş
367
Idioms
a little green
adj.
solgun
368
Idioms
a little green
adj.
yüzü gözü sararmış/solmuş
369
Idioms
green as a gooseberry
adj.
çaylak
370
Idioms
green as a gooseberry
adj.
acemi çaylak
371
Idioms
green as a gooseberry
adj.
toy
372
Idioms
green as a gooseberry
adj.
deneyimsiz
373
Idioms
green as a gooseberry
adj.
tecrübesiz
374
Idioms
green as a gooseberry
adj.
ağzı süt kokma
375
Idioms
green as a gooseberry
adj.
dünkü çocuk
376
Idioms
a little green
adj.
acemi
377
Idioms
a little green
adj.
deneyimsiz
378
Idioms
a little green
adj.
tecrübesiz
379
Idioms
a little green
adj.
toy
380
Idioms
a little green
adj.
ham
381
Idioms
a little green
adj.
beti benzi solmuş
382
Idioms
a little green
adj.
yüzü sararmış
383
Idioms
green about the gills
adj.
yüzü gözü sararmış
384
Idioms
green about the gills
adj.
hasta gibi görünen
385
Idioms
green about the gills
adj.
solgun
386
Idioms
green about the gills
adj.
midesi kalkmış
387
Idioms
green about the gills
adj.
rengi atmış
388
Idioms
green about the gills
adj.
beti benzi atmış
389
Idioms
green around the gills
adj.
yüzü gözü sararmış
390
Idioms
green around the gills
adj.
hasta gibi görünen
391
Idioms
green around the gills
adj.
solgun
392
Idioms
green around the gills
adj.
midesi kalkmış
393
Idioms
green around the gills
adj.
rengi atmış
394
Idioms
green around the gills
adj.
beti benzi atmış
395
Idioms
green about the gills
adj.
korkmuş
396
Idioms
green as a gooseberry
adj.
çok genç
397
Idioms
(as) green as grass
adj.
acemi
398
Idioms
(as) green as grass
adj.
çaylak
399
Idioms
(as) green as grass
adj.
toy
400
Idioms
green about the gills
adj.
rahatsızlanmış
401
Idioms
green about the gills
adj.
solgun
402
Idioms
green about the gills
adj.
yüzü gözü sararmış
403
Idioms
green about the gills
adj.
midesi kalkmış
404
Idioms
green about the gills
adj.
hasta görünen/hisseden
405
Idioms
green about the gills
adj.
beti benzi atmış
406
Idioms
green around the gills
adj.
rahatsızlanmış
407
Idioms
green around the gills
adj.
solgun
408
Idioms
green around the gills
adj.
yüzü gözü sararmış
409
Idioms
green around the gills
adj.
midesi kalkmış
410
Idioms
green around the gills
adj.
hasta görünen/hisseden
411
Idioms
green around the gills
adj.
beti benzi atmış
412
Idioms
green at the gills
adj.
rahatsızlanmış
413
Idioms
green at the gills
adj.
solgun
414
Idioms
green at the gills
adj.
yüzü gözü sararmış
415
Idioms
green at the gills
adj.
midesi kalkmış
416
Idioms
green at the gills
adj.
hasta görünen/hisseden
417
Idioms
green at the gills
adj.
beti benzi atmış
418
Idioms
green as grass
adj.
yemyeşil
419
Idioms
green as grass [uk]
adj.
acemi
420
Idioms
green as grass [uk]
adj.
çaylak
421
Idioms
green as grass [uk]
adj.
toy
422
Idioms
green as grass [uk]
adj.
naif
423
Idioms
green as grass [uk]
adj.
saf
424
Idioms
green-thumbed
adj.
çiçek yetiştirme yeteneğine sahip
425
Idioms
green-thumbed
adj.
bitkilerden iyi anlayan
426
Idioms
green-thumbed
adj.
iyi bitki yetiştiren
427
Idioms
green-thumbed
adj.
bitki yetiştirmekten anlayan
428
Idioms
(someone) as green as grass
expr.
acemi çaylak
429
Idioms
not as green as one is cabbage looking
expr.
göründüğü kadar deneyimsiz değil
430
Idioms
green about the gills
expr.
hasta
431
Idioms
not as green as one is cabbage looking
expr.
göründüğü kadar çaylak değil
432
Idioms
not as green as one is cabbage looking
expr.
göründüğü kadar toy değil
433
Idioms
not as green as one is cabbage looking
expr.
göründüğü kadar acemi değil
434
Idioms
sure as god made little green apples
expr.
iki artı ikinin dört ettiği kadar
435
Idioms
sure as god made little green apples
expr.
kesin
436
Idioms
sure as god made little green apples
expr.
şüphe götürmez
437
Idioms
as green as grass
expr.
yemyeşil
438
Idioms
(as) sure as god made little green apples
expr.
şüphesiz
439
Idioms
(as) sure as god made little green apples
expr.
şüphe götürmez
440
Idioms
(as) sure as god made little green apples
expr.
iki artı ikinin dört ettiği kadar açık
441
Idioms
(as) sure as god made little green apples
expr.
kesin
442
Idioms
(one) is not as green as (one) is cabbage-looking
expr.
(biri) göründüğü kadar deneyimsiz değil
443
Idioms
(one) is not as green as (one) is cabbage-looking
expr.
(biri) göründüğü kadar toy değil
444
Idioms
(one) is not as green as (one) is cabbage-looking
expr.
(biri) göründüğü kadar çaylak değil
445
Idioms
(one) is not as green as (one) is cabbage-looking
expr.
(biri) göründüğü kadar acemi değil
446
Idioms
(one) is not as green as (one) is cabbage-looking
expr.
(biri) göründüğü kadar saf değil
447
Idioms
(one) is not as green as (one) is cabbage-looking
expr.
(biri) göründüğünden daha akıllı
448
Idioms
I don't buy green bananas
expr.
sonucunu uzun süre sonra alacağım yatırımlar yapmam/bir şeye başlamam
449
Idioms
I don't buy green bananas
expr.
uzun süreli yatırım yapmam
450
Idioms
I don't buy green bananas
expr.
uzun sürecek bir şeye başlamam/girişmem
451
Idioms
I'm not as green as I am cabbage-looking
expr.
göründüğüm kadar deneyimsiz değilim
452
Idioms
I'm not as green as I am cabbage-looking
expr.
göründüğüm kadar çaylak değilim
453
Idioms
I'm not as green as I am cabbage-looking
expr.
göründüğüm kadar acemi değilim
454
Idioms
I'm not as green as I am cabbage-looking
expr.
göründüğüm kadar toy değilim
Speaking
455
Speaking
my eyes are green
expr.
benim gözlerim yeşil
456
Speaking
I got quite a little green thumb
expr.
bitki yetiştirmekten çok iyi anlıyorum
457
Speaking
keep our forests green
expr.
ormanlarımızı yeşil tutalım
458
Speaking
where on (god's green) earth?
expr.
(vurgulu anlamda) nerede/nereden
459
Speaking
where on god's green earth?
expr.
(şimdi durup dururken) nereden
Trade/Economic
460
Trade/Economic
green procurement
n.
ab'nin çevre ile dost ürün ya da hizmetin sağlanmasını zorunlu hale getireceği çevre projesi
461
Trade/Economic
green tax
n.
çevreye uygun olmayan ürünlerden veya servislerden alınan vergi
462
Trade/Economic
green taxation
n.
çevrenin korunması amacına yönelik yatırım yapan yükümlülere tanınan vergi ödünleri veya çevreyi kirleten işletmelerden alınan özel vergiler
463
Trade/Economic
green shoe
n.
ek satış hakkı
464
Trade/Economic
green shoe
n.
ilk satış fiyatından hisse senedi alımı
465
Trade/Economic
green stamp
n.
indirim damgası
466
Trade/Economic
green clause credit
n.
sevkiyattan önce lehtara avans ödeme yapılabilen akreditif
467
Trade/Economic
green consumerism
n.
yeşil tüketicilik
468
Trade/Economic
green revolution
n.
yeşil devrim
469
Trade/Economic
green procurement
n.
yeşil tedarik
470
Trade/Economic
green management
n.
yeşil yönetim
471
Trade/Economic
green card policy
n.
yeşil kart poliçesi
472
Trade/Economic
green marketing
n.
yeşil pazarlama
473
Trade/Economic
green clause letter of credit
n.
yeşil şartlı akreditif
474
Trade/Economic
green market
n.
çiftlik ürünleri pazarı
475
Trade/Economic
green pound
n.
yeşil sterlin
Law
476
Law
gretna green
n.
iskoçya'nın gretna green kasabasında nalbant huzurunda yapılan evlilik
477
Law
gretna green
adj.
evlenme törenine ait
Politics
478
Politics
g20 dialogue platform on inclusive green investments
n.
g20 kapsayıcı yeşil yatırımlar diyalog platformu
479
Politics
green paper
n.
genel bir tartışma oluşturmak için belirli bir konuda yetkililerin hazırladığı rapor
480
Politics
green paper
n.
içinde teklifler bulunan belge
481
Politics
inclusive green growth
n.
kapsayıcı yeşil büyüme
482
Politics
green economy
n.
yeşil ekonomi
483
Politics
green recovery
n.
yeşil toparlanma
484
Politics
green innovation
n.
yeşil yenilik
485
Politics
green lobby
n.
yeşil lobi
486
Politics
green growth
n.
yeşil büyüme
487
Politics
green lobby
n.
yeşiller lobisi
488
Politics
green passport
n.
yeşil pasaport
489
Politics
green national income accounting
n.
yeşil ulusal gelir muhasebesi
490
Politics
green bond
n.
yeşil tahvil
491
Politics
green parties
n.
yeşil partiler
492
Politics
green card policy
n.
yeşil kart politikası
493
Politics
green climate fund (gfc)
n.
yeşil iklim fonu
494
Politics
green cloth
n.
britanya kraliyet sarayında adaletten sorumlu bölüm
495
Politics
green finance
n.
yeşil finansman
496
Politics
green finance
n.
yeşil finans
Institutes
497
Institutes
european unitarian left -nordic green left
n.
avrupa birleşik solu -kuzey yeşil solu
498
Institutes
nordic green left
n.
kuzey yeşil solu
499
Institutes
turkish green crescent society
n.
türkiye yeşilay cemiyeti
500
Institutes
green building council
n.
yeşil bina konseyi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of green
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy