hare - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

hare

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "hare" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 20 résultat(s)

Anglais Turc
General
hare n. yabantavşanı
hare n. yabani tavşan
hare n. tavşan
hare n. tavşan kürkü
hare n. gülünç insan
hare n. ahmak kimse
hare n. tavşan tazı oyunda kovalanan şey
hare n. tartışma konusu
hare n. araştırma konusu
hare v. tüymek
Gastronomy
hare n. ada tavşanı
hare n. tavşan
hare n. tavşan eti
Astronomy
hare n. tavşan (takımyıldızı)
Zoology
hare n. yabani tavşan
Geography
hare n. kanada'daki great bear gölünün batısı ve kuzeybatısında yaşayan atabask halkı
hare n. atabask kızılderilisi
hare n. atabask dili
Archaic
hare v. korkutarak rahatsız etmek
hare v. taciz etmek

Sens de "hare" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
General
hare water n.
hare wave n.
hare moire n.
hare ripple n.
hare watering n.
hare range n.
hare chevelure n.
Technical
hare watering n.

Sens de "hare" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 101 résultat(s)

Anglais Turc
General
belgian hare n. belçika tavşanı
hare and hounds n. tavşan tazı oyunu
easter hare n. paskalya tavşanı
mad as a march hare adj. zırdeli
hare-brained adj. absürt
hare-brained adj. saçma
hare-hearted adj. tavşan yürekli
hare-hearted adj. korkak
hare-hearted adj. çekingen
hare-hearted adj. ürkek
Phrasals
hare off v. aceleyle koşturmak
hare off v. hızla kaçmak
hare off v. hızla koşmak
Proverb
you can't run with the hare and hunt with the hounds ne şiş yansın ne kebap demek olmaz
you can't run with the hare and hunt with the hounds tavşana kaç tazıya tut demek olmaz
Colloquial
varying hare n. kuzey amerika ve kanada'ya özgü kışın beyaz olan yaban tavşanı
hare krishna n. uluslararası krishna bilinci derneği üyesi
hare krishna n. uluslararası krishna bilinci derneği
hare-brained adj. fındık beyinli
Idioms
hare-brained n. ahmak
be running with the hare and hunting with the hounds v. acem kılıcı gibi olmak
run with the hare and hunt with the hounds v. tavşana kaç tazıya tut demek
start a hare (running) v. bir konuda tartışma başlatmak
start a hare [old-fashioned] [uk] v. diğerlerinin ilgisini çeken bir fikir sunmak
start a hare [old-fashioned] [uk] v. ortaya bir sohbet konusu atmak
start a hare [old-fashioned] [uk] v. sohbet başlatmak
run with the hare, hunt with the hounds v. iki karşıt görüşü aynı anda desteklemek
run with the hare, hunt with the hounds v. ikili oynamak
hold with the hare and run with the hounds v. ikili oynamak
hold with the hare and run with the hounds v. ne şiş yansın ne kebap demek
hold with the hare and run with the hounds v. acem kılıcı gibi olmak
hold with the hare and run with the hounds v. tavşana kaç tazıya tut demek
hold with the hare and run with the hounds v. iki yüzlü davranmak
hold with the hare and run with the hounds v. içerisinde yer aldığı bir şeyin aynı zamanda karşısında yer almak
be as mad as a march hare v. çıldırmak
be as mad as a march hare v. delirmek
be as mad as a march hare v. küplere binmek
hare-brained adj. aptal
hare-brained adj. kuş beyinli
hare-brained adj. salak
hare-brained adj. tavşan beyinli
first catch your hare expr. dereyi görmeden paçaları sıvama
as mad as a march hare expr. çılgın
as mad as a march hare expr. kaçık
running with the hare and hunting with the hounds expr. ne şiş yansın ne kebap
as mad as a march hare expr. küplere binmiş
mad as a march hare expr. küplere binmiş
run with the hare and hunt with the hounds expr. tavşana kaç tazıya tut
as mad as a march hare expr. zırdeli
mad as a march hare expr. zırdeli
Medical
hare lip n. tavşan dudağı
Gastronomy
jugged hare n. güveçte pişirilmiş tavşan yahnisi
Marine Biology
sea hare (aplysia punctata) n. yumuşak gövdesi ve iki çift kulak benzeri dokunaçları olan bir deniz karından bacaklısı
Zoology
arctic hare (lepus arcticus) n. kutup tavşanı
polar hare n. kutup tavşanı
american desert hare n. siyah kuyruklu kır tavşanı
brown hare n. tavşan
european hare n. tavşan
arctic hare (lepus arcticus) n. kuzey amerika'nın kuzeyinde bulunan, kışın neredeyse tamamen beyaz olan büyük bir kutup tavşanı
polar hare n. kuzey amerika'nın kuzeyinde bulunan, kışın neredeyse tamamen beyaz olan büyük bir kutup tavşanı
yarkand hare (lepus yarkandensis) n. yarkent kır tavşanı
jackass hare (genus lepus) n. kuzey amerika'da yaşayan lepus cinsi çeşitli büyük yaban tavşanlarına verilen ad
chief hare n. ıslıklı tavşan
crying hare n. ıslıklı tavşan
calling hare n. ıslıklı tavşan
jack hare n. erkek yabantavşanı
jackass hare n. lepus cinsi büyük tavşan
kangaroo hare (pedetes capensis) n. yaban tavşanına benzer avustralya'ya özgü küçük valabi
hare wallaby n. yaban tavşanına benzer avustralya'ya özgü küçük valabi
european hare (lepus europaeus) n. bayağı tavşan
european hare (lepus europaeus) n. yabani tavşan
african jumping-hare n. aktavşan ile akraba olan bir güney afrika kemirgeni
jumping hare (pedetes cafer) n. zıplayan tavşan
jumping hare (pedetes cafer) n. güney ve doğu afrika'da yaşayan kanguru benzeri bir kemirgen
sage hare n. kuzey amerika'nın batısındaki kurak bölgelerdeki çalılıklarda yaşayan bir yaban tavşanı
little chief hare (ochotona princeps) n. ıslıklı tavşan
snowshoe hare n. amerika tavşanı
varying hare n. amerika tavşanı
european hare (lepus europaeus) n. kuzey amerika'da yaşayan büyük bir tavşan
patagonian hare n. arjantin, bolivya ve paraguay'ın çayırlarında yaşayan, uzun bacaklı ve sık tüylü bir kemirgen
march hare n. çiftleşme mevsiminde agresif davranışlar gösteren yabantavşanı
marsh hare n. bataklık tavşanı
marsh hare n. kuzey karolina'dan florida'ya uzanan kıyı bölgesindeki bataklık arazilerde yaşayan bir tavşan
swamp hare n. güneydoğu abd'nin bataklıklarında ve düz arazilerinde yaşayan bir tavşan
marsh hare n. misk sıçanı
marsh hare n. abd ve kanada'ya özgü, gölet veya nehir kıyılarındaki deliklerde veya saz ile balçıktan yapılmış kubbe biçimli yuvalarda yaşayan, misk kokusu yayan, koyu kahverengi sucul bir kemirgen
wormwood hare (lepus timidus) n. bir tür yabani tavşan
wormwood hare (lepus timidus) n. kara tavşanı
mouse hare n. asya'nın ve kuzey amerika'nın batısının dağlık arazilerinde yaşayan kısa kulaklı küçük bir memeli
desert hare n. batı abd'nin çöllerinde yaşayan küçük bir yaban tavşanı
prairie hare n. beyaz kuyruklu kır tavşanı
prairie hare n. uzun kulaklı bir tavşan türü
Religious
hare krishna n. hare krishna mantra
hare krishna n. krishna bilinci
hare krishna n. krishna'ya tapan kimse
hare krishna movement n. uluslararası krishna bilinci derneği
hare krishnas n. uluslararası krishna bilinci derneği
hare krishnas n. uluslararası krishna bilinci derneği'ne üye olan kimse
Sport
electric hare n. elektrikli tavşan
Slang
hare [uk] n. biletsiz yolcu
Star Wars
biituian fen-hare n. biituian fen-tavşanı