hatırlatmak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

hatırlatmak



Sens de "hatırlatmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 36 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hatırlatmak evoke v.
hatırlatmak remind v.
hatırlatmak call up v.
General
hatırlatmak put somebody in mind of v.
hatırlatmak recapture v.
hatırlatmak call upon v.
hatırlatmak remind v.
hatırlatmak conjure up v.
hatırlatmak call to mind v.
hatırlatmak bring to mind v.
hatırlatmak be evocative of v.
hatırlatmak bring back v.
hatırlatmak prompt v.
hatırlatmak call something up v.
hatırlatmak invoke v.
hatırlatmak recall v.
hatırlatmak associate with v.
hatırlatmak remind of v.
hatırlatmak echo v.
hatırlatmak admonish v.
hatırlatmak refresh v.
hatırlatmak evocate v.
hatırlatmak hark back to v.
hatırlatmak member [obsolete] v.
hatırlatmak bring v.
hatırlatmak revoke v.
Phrasals
hatırlatmak call up v.
Colloquial
hatırlatmak call to mind v.
Idioms
hatırlatmak remind (someone) of v.
hatırlatmak put in mind v.
hatırlatmak put one in mind of v.
hatırlatmak bring/call to mind v.
Archaic
hatırlatmak remember v.
hatırlatmak memorise v.
hatırlatmak memorize v.
hatırlatmak memorise v.

Sens de "hatırlatmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 84 résultat(s)

Turc Anglais
General
bir şeyi hatırlatmak için ipucu vererek birinin belleğini canlandırmak jog someone's memory v.
eskiyi hatırlatmak take back v.
unuttuğu bir şeyi hatırlatmak prompt v.
birine bir şeyi hatırlatmak call something to mind v.
hakkında birine bir şeyler hatırlatmak refresh someone's memory of v.
bir kimseye görevini hatırlatmak jacks up v.
kötü bir şeyi hatırlatmak cast up v.
birine birisini hatırlatmak remind him/her of someone v.
kibarca hatırlatmak kindly remind v.
tekrar hatırlatmak reacquaint v.
(sorumluluklarını) hatırlatmak admonish v.
vazifesini hatırlatmak admonish v.
sorumluluğunu hatırlatmak admonish v.
(bir şeyi) hatırlatmak redouble [obsolete] v.
yeniden hatırlatmak re-evoke v.
kibarca ısrar ederek bir şeyi hatırlatmak nudge v.
önden hatırlatmak preadmonish v.
Phrasals
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak keep after someone (about something) v.
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak keep at someone (about something) v.
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak keep on someone (about something) v.
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak stay after someone (about something) v.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak keep on someone about something v.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak keep after someone about something v.
birine bir şeyi anımsatmak/hatırlatmak recall something to someone v.
bir şeyi hatırlatmak smack of something v.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak stay after someone about something v.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak keep at someone about something v.
(uyarı/hatırlatma olarak) birine bir şeyi hatırlatmak remind someone about something v.
(anı olarak) birine birini hatırlatmak remind someone of someone v.
hoş olmayan/üzücü bir konuyu tekrar su yüzüne çıkarmak/açmak/hatırlatmak dredge up v.
birine (bir şeyi) hatırlatmak get on(to) someone (about something) v.
(birine) eski bir zamanı hatırlatmak carry (one) back v.
(birine) bir şeyi hatırlatmak/anımsatmak recall to (someone) v.
(birini) sarsıp amacını/hedefini hatırlatmak recall to (someone) v.
birine bir şeyi hatırlatmak/anımsatmak recall something to someone v.
(birine) sürekli bir şey yapmasını hatırlatmak stay after (someone) v.
sürekli hatırlatmak keep on v.
birinin bir şeyi yapmasını sürekli hatırlatmak keep on someone (about something) v.
tadı bir şeyi hatırlatmak taste of something v.
(birine) bir şeyi hatırlatmak bring something back (to someone) v.
-i çağrıştırmak/hatırlatmak echo back to v.
(birine bir şeyi) hatırlatmak get onto someone (about something) v.
(birine bir şeyi) hatırlatmak get on someone (about something) v.
birine (bir şeyi) hatırlatmak get on someone (about something) v.
birine (bir şeyi) hatırlatmak get onto someone (about something) v.
yapmasını hatırlatmak keep after v.
(birine/bir şeye) sürekli yapmasını hatırlatmak keep after (someone or something) v.
(birine) sürekli yapmasını hatırlatmak keep at (someone) v.
(birinin bir şeyi) yapmasını sürekli hatırlatmak keep on (one) about (something) v.
(birine) sürekli hatırlatmak keep on at (one) v.
-i sarsıp amacını/hedefini hatırlatmak recall to v.
-e bir şeyi hatırlatmak/anımsatmak recall to v.
(birine birini/bir şeyi) hatırlatmak/anımsatmak remind (one) of (someone or something) v.
Phrases
üç yapraklı olan zehirli sarmaşıklara dokunulmaması gerektiğini hatırlatmak için kullanılan bir söz leaves of three, let it be expr.
hatırlatmak amacıyla as a reminder expr.
Colloquial
özellikle hatırlatmak specifically remind v.
sürekli hatırlatmak be at v.
hatırlatmak isterim ki please be reminded that expr.
Idioms
eski bir zamanı hatırlatmak carry someone back (to some time) v.
bir şeyleri çağrıştırmak/hatırlatmak echo back to something v.
birine bir şeyi anımsatmak/hatırlatmak bring something to the mind of someone v.
geçmişteki bir şeyi anımsatmak/çağrıştırmak/hatırlatmak echo back to something v.
tekrar hatırlatmak (kötü anı vb) bring back v.
tekrar hatırlatmak (kötü anı vb) bring around v.
tekrar hatırlatmak (kötü anı vb) bring round v.
(bir şeyi) kendine hatırlatmak keep sight of (something) v.
bir şeyi kendine hatırlatmak keep something in sight v.
birini/bir şeyi hatırlatmak bring/call somebody/something to mind v.
anıları hatırlatmak take someone down memory lane v.
anıları hatırlatmak take a trip down memory lane v.
bir şeyi hatırlatmak için ipucu vererek belleğini canlandırmak jog memory v.
bir şeyi hatırlatmak için ipucu vererek birinin belleğini canlandırmak jog somebody's memory v.
(bir şeyi) hatırlamak/kendine hatırlatmak keep (something) in sight v.
(birinin bir şeyi) yapmasını sürekli hatırlatmak keep at (one) about (something) v.
kendine hatırlatmak keep sight of v.
birini/bir şeyi kendine hatırlatmak keep sight of somebody/something v.
birini/bir şeyi kendine hatırlatmak keep somebody/something in sight v.
(birine birini/bir şeyi) hatırlatmak put (one) in mind of (someone or something) v.
birini/bir şeyi hatırlatmak put you in mind of somebody/something [old-fashioned] v.
(birine) anıları hatırlatmak take (one) down memory lane v.
Speaking
çocukların bir şey isterken lütfen kelimesini söylemeyi unuttukları zaman onlara annesi/babası tarafından nezaket kurallarını hatırlatmak için söylenen burada ne söylüyorduk anlamına gelen ifade what's the magic word? expr.
hatırlatmak isterim ki I would like to remind that expr.
Trade/Economic
ödemeyi hatırlatmak remind the payment v.
Archaic
üzüntüyü hatırlatmak engrieve v.