Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
her yerine
Sens de
"her yerine"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
her yerine
about
adv.
2
General
her yerine
over
prep.
Sens de
"her yerine"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 47 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
mahkeme süreçlerini yürütmesi ve şerifinkine benzer çeşitli görevleri yerine getirmesi için abd'nin her bir daire kazasına atanan idare memuru
marshall
n.
2
General
her arzusunu yerine getirmeye hazır olmak
beck and call
v.
3
General
her şeyi yerli yerine yerleştirmek
put everything into place
v.
4
General
her zamanki yoldan gitmek yerine yeni bir yol yaratmak
detour
v.
5
General
her zamanki yoldan gitmek yerine başka bir yoldan gitmek
detour
v.
6
General
her şeyi yerli yerine oturtmak
concinnate
v.
7
General
her yerine bakmak
skirmish
v.
8
General
her isteği yerine getirilmiş
spoon-fed
adj.
9
General
-in (her) yerine
over
prep.
Phrasals
10
Phrasals
bir şeyi bir alanın her yerine uygulamak/dağıtmak
distribute something over something
v.
11
Phrasals
her yerine güneş kremi sürmek
lather up
v.
12
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin her yerine bulaştırmak
smear someone or something with something
v.
13
Phrasals
(bir şeyi) bir şeyin her yerine dökmek
slosh through (something)
v.
14
Phrasals
(bir şeyi) bir şeyin her yerine sıçratmak
slosh through (something)
v.
15
Phrasals
(birinin/bir şeyin) her yerine sıçratmak
splash all over (someone or something)
v.
16
Phrasals
(birinin/bir şeyin) her yerine işlemek
splash all over (someone or something)
v.
17
Phrasals
birinin/bir şeyin her yerine sıçramak/sıçratmak
splatter someone or something up
v.
18
Phrasals
(bir şeyin/yerin) her yerine yaymak
spread all over (something or some place)
v.
19
Phrasals
(bir şeyin/yerin) her yerine yayılmak
spread all over (something or some place)
v.
20
Phrasals
(bir şeyin/yerin) her yerine sıçramak
spread all over (something or some place)
v.
21
Phrasals
(bir şeyin/yerin) her yerine yayılmak
resound throughout (something or some place)
v.
22
Phrasals
bir alanın her yerine uygulamak/dağıtmak
distribute over
v.
23
Phrasals
(birinin/bir şeyin) her yerine yayılmak
extend over (someone or something)
v.
24
Phrasals
(bir şeyi birinin/bir şeyin) her yerine saçmak
strew (something) (all) over (someone or something)
v.
25
Phrasals
(bir şeyi birinin/bir şeyin) her yerine dağıtmak
strew (something) (all) over (someone or something)
v.
Proverb
26
Proverb
her şeyin bir yeri var ve her şey yerli yerine konmalı
a place for everything, and everything in its place
27
Proverb
her şeyin bir yeri olmalı ve her şey kullanıldıktan sonra yerli yerine konmalı
a place for everything, and everything in its place
Colloquial
28
Colloquial
şehrin/kasabanın her yerinde/yerine
all around town
expr.
29
Colloquial
şehrin/kasabanın her yerinde/yerine
all around town
expr.
Idioms
30
Idioms
yerine gelecek her şeyi/herkesi gölgede bırakacak kimse/şey
a tough act to follow
n.
31
Idioms
(birisinin) her istediğini yerine getirmek
bow to (one's) demands
v.
32
Idioms
her dediğini yerine getirmek
carry someone's water
v.
33
Idioms
her dediğini yerine getirmek
carry water for someone
v.
34
Idioms
birinin yerine yapması gereken her şeyi yapmak
be spoon-fed
v.
35
Idioms
her dediğini yerine getirmek
carry water
v.
36
Idioms
şehrin her yerine/yerinde
all over town
expr.
37
Idioms
her yerine tohum atılmış
in seed
expr.
Speaking
38
Speaking
her şey yerli yerine oturdu gibi
it's like everything fell into place
expr.
Trade/Economic
39
Trade/Economic
(londra borsasında olduğu gibi) alıcılar ve satıcılar arasında her gün yerine periyodik olarak gerçekleşen hesaplaşma
term settlement
n.
40
Trade/Economic
her birimin diğeri yerine ikame edilebilirliği
fungibility
n.
41
Trade/Economic
işten ayrılan her yüz kişi yerine alınan işçi sayısı
replacement rate
n.
Linguistics
42
Linguistics
genel anlamı ifade etmek yerine kaynak metinde karşılık gelen her kelime için hedef metinde yeni bir kelime kullanan
word-for-word
adj.
Military
43
Military
çatışma sırasında silah yerine kullanılabilen her şey
ammunition
n.
Music
44
Music
(tekrarlanan melodiler yerine) her bölümünde farklı ezgisi olan
durchkomponiert
adj.
45
Music
(tekrarlanan melodiler yerine) her bölümünde farklı ezgisi olan
durchkomponirt
adj.
Mythology
46
Mythology
(yunan mitolojisinde) bakanları taşa çeviren ve kafalarında saç yerine yılanlar bulunan üç kız kardeşten her biri
gorgon
n.
Slang
47
Slang
beyazların her emrini kuzu kuzu yerine getiren siyah
pork chop
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of her yerine
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy