işçiler - Turc Anglais Dictionnaire

işçiler

Sens de "işçiler" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 15 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
işçiler workers n.
My fellow MEP Stephen Hughes has already mentioned the temporary agency workers directive.
AP üyesi arkadaşım Stephen Hughes geçici taşeron işçileri direktifinden bahsetti.

More Sentences
Trade/Economic
işçiler employees n.
Yesterday they fired seven employees.
Dün onlar yedi işçiyi kovdu.

More Sentences
General
işçiler workpeople n.
işçiler men n.
işçiler shopfloor n.
işçiler shop floor n.
işçiler workfolk n.
Idioms
işçiler hewers of wood and drawers of water n.
Trade/Economic
işçiler wage earners n.
işçiler shop floor workers n.
işçiler workpeople n.
işçiler shop floor n.
işçiler labour n.
işçiler labor n.
işçiler employes n.

Sens de "işçiler" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 66 résultat(s)

Turc Anglais
Trade/Economic
kadın işçiler women workers n.
How many women workers are employed in tobacco cultivation in the EU?
AB'de tütün yetiştiriciliğinde kaç kadın işçi istihdam edilmektedir?

More Sentences
General
geçici işçiler temporary employees n.
radyasyona maruz kalan işçiler exposed workers n.
profesyonel işçiler professional employees n.
erkek işçiler male employees n.
işçi sendikasının işçiler adına resmen pazarlık etmekten men edilmesi union decertification n.
beyaz yakalı işçiler white collar workers n.
kadın işçiler women employees n.
vasıfsız işçiler unskilled labor n.
kadın işçiler female workers n.
çocuk işçiler children-workers n.
ısıya maruz kalan işçiler workers exposed to heat n.
gece çalışan işçiler night shift n.
nöbetle çalışan işçiler relay n.
geçici işçiler temps n.
çiftlikte kırkıcılar veya işçiler için yapılan bir ev hut [australia] n.
taşeron olmayıp işverenin kendi işgücünün bir parçası olan britanyalı işçiler direct labour n.
gündüz çalışan işçiler day shift n.
(işçiler) grev yapmak stick out v.
(işçiler) eylem yapmak stick out v.
Colloquial
yüksek vasıflı işçiler tiger team n.
Idioms
siyah yakalı işçiler black-collar workers n.
vasıfsız işçiler hewers of wood and drawers of water n.
Trade/Economic
misafir işçiler guest workers n.
yılgın işçiler discouraged workers n.
işe yeni girenlerle eski işçiler arasındaki oran accession rate n.
çok meslekli işçiler multiprofessional employees n.
hızla gelişen teknoloji yüzünden işsiz kalacaklarından korkan işçiler luddites n.
toplu pazarlık görüşmeleri için bir işçi örgütünün temsil ettiği ve anlaşma ile bir araya gelmiş işçiler grubu appropriate bargaining unit n.
caydırılmış işçiler discouraged workers n.
beyaz yakalı işçiler white collar workers n.
sendikasız işçiler free labour n.
mavi yakalı işçiler blue-collar workers n.
işçiler için sağlık sosyal faaliyetler vb finansmanında kullanılacak para welfare funds n.
basit işleri yapan işçiler unskilled labour n.
vasıfsız işçiler unskilled labour n.
grev yapan işçiler arasında karışıklık yaratarak onları haksız duruma düşürmeye çalışan kimse goon n.
devamlı bir işi olmayan işçiler casual workers n.
hükümet tarafından kamu hizmetinde çalışacak işçiler için belirlenen asgari ücret prevailing rate n.
alt kademelerde görevli işçiler rank and file n.
gündelikle iş gören işçiler per diem employee n.
emekli işçiler retired workers n.
bedensel engelli işçiler disabled workers n.
sakat işçiler disabled workers n.
örgütlenmiş işçiler organized labour n.
kaçak işçiler clandestine workers n.
öğleden sonra başlayan ve gece sona eren vardiyada çalışan işçiler back shift n.
öğleden sonra başlayan ve gece sona eren vardiyada çalışan işçiler swing shift n.
(bir işi, projeyi) işçiler ve yüklenicilere paylaştırmak job v.
Law
işçiler ve işverenler adına toplu sözleşme yapmaya yetkili tek sendika sole bargaining agent n.
Politics
işçiler ve hak sahipleri ve onların yükümlülüğü altında yaşayanlar workers and dependants n.
göçmen işçiler migrant workers n.
kalifiye işçiler ve ustabaşlarından oluşan meslek grubu üyesi c2 n.
uluslararası işçiler birliği first international n.
uluslararası işçiler birliği international workingmen's association n.
Industry
sendika temsilcilerinin işçiler için yönetime yaptığı ücret artış talebi wage claim n.
sendika temsilcilerinin işçiler için yönetime yaptığı ücret artış talebi pay claim n.
gece vardiyasında çalışan işçiler graveyard shift n.
işçi sendikasının temsil ettiği işçiler organized labor n.
sendika onayı alınmadan işçiler tarafından üstlenilen wildcat adj.
sendika onayı alınmadan işçiler tarafından girişilen wildcat adj.
Agriculture
hasat toplayan mevsimlik işçiler stoop labor n.
Social Sciences
(eskiden güney afrika'da) siyahi işçiler için yaşam alanları bulunduran etrafı çevrili alan compound n.
(güney hindistan ve burma'da) işçiler ve köleler kastına mensup kimse pariah n.
History
19. yüzyıld ingiltere'de endüstri devrimine karşı çıkan işçiler luddites n.
Archaic
işçiler veya zanaatkarlar ile ilişkili mechanic adj.