iklim - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

iklim



Sens de "iklim" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
iklim climate n.
General
iklim region n.
iklim sky n.
iklim clime n.
iklim oecology n.
iklim sun n.
iklim climatic adj.
Geography
iklim climate n.
Meteorology
iklim climature [rare] n.
Archaic
iklim temperament n.
iklim heaven n.

Sens de "iklim" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 274 résultat(s)

Turc Anglais
General
arktik iklim arctic climate n.
iklim kuşağı belt n.
iklim bölgesi climatic zone n.
kurak iklim arid climate n.
karasal iklim continental climate n.
iklim modeli climate model n.
küresel iklim modeli global climate model n.
iklim değişkenliği climate variability n.
iklim kontrolü climate control n.
bölge veya iklim anlamında kullanılan kısa ifade clime n.
iklim kuşakları climatic zones n.
iklim değişiklikleri climatic changes n.
iklim koşulları climatic conditions n.
iklim ilmi climatology n.
kuru (iklim) arid n.
tropikal iklim tropical climate n.
iklim koşulları climatic factors n.
kuru iklim şartlarında yağan kar powder snow n.
iklim değişikliği climate change n.
küresel iklim değişiklikleri olgusu la nina n.
iklim modellemesi climate modeling n.
kuruluk (iklim/hava için) aridity n.
mimarlık ve iklim architecture and climate n.
ana iklim bölgeleri main climate zones n.
sıcak iklim hot climate n.
sert iklim extreme climate n.
sert iklim harsh climate n.
sert iklim severe climate n.
sert iklim inhospitable climate n.
değişen iklim changing climate n.
nemli iklim humid climate n.
yıl-iklim year-climate n.
iklim bilim climatology n.
yarı nemli iklim subhumid climate n.
iklim bölgesi climate region n.
yumuşak iklim mild climate n.
yerel iklim şartları local climatic conditions n.
iklim ve arazinin çetin oluşu rigours of climate and terrain n.
ılıman iklim şartları moderate climatic conditions n.
ılıman iklim koşulları moderate climatic conditions n.
doğal iklim natural climate n.
sert iklim şartları harsh climatic conditions n.
sert iklim şartları severe climate conditions n.
sert iklim şartları harsh climate conditions n.
sert iklim koşulları harsh climate conditions n.
sert iklim koşulları harsh climatic conditions n.
sert iklim koşulları severe climate conditions n.
sert iklim koşulları severe climatic conditions n.
sert iklim şartları severe climatic conditions n.
ılıman iklim mild climate n.
sıcak iklim warm climate n.
soğuk iklim cold climate n.
hava ve iklim olayları weather and climate events n.
iklim kuşağı climate zone n.
iklim özellikleri climatic characteristics n.
nemli iklim moist climate n.
iklim bilimci climate scientist n.
iklim koruma climate protection n.
iklim durumu climate condition n.
iklim bilimi topluluğu climate science community n.
iklim mühendisi climate engineer n.
iklim mühendisliği climate engineering n.
sıcaklık bakımından ne çok sıcak ne de çok soğuk olan, havanın değişken olduğu iklim kuşağı temperate n.
iklim koşulları temper [obsolete] n.
iklim riski climate risk n.
yaşanamaz iklim koşulu inhospitableness n.
(özellikle iklim) elverişsizlik insalubrity n.
(özellikle iklim) bozukluk insalubrity n.
iklim ve dönemsel biyolojik fenomenler arasındaki ilişki phenology n.
dokunmak (yiyecek/iklim vb) disagree with v.
yeni veya farklı iklim şartlarına alışmak acclimatise v.
yeni veya farklı iklim şartlarına alışmak acclimatize v.
yaşanması zor olan (yer/iklim) inhospitable adj.
ılıman (iklim) favonian adj.
yumuşak (iklim) benign adj.
tropikal iklimden biraz daha serin olan (iklim kuşağı) subtropical adj.
yumuşak (iklim) genial adj.
daha önce yaşamadığı bir iklim ve doğa ortamına getirilen ve orada yaşamaya devam eden (canlı) naturalized adj.
ılıman (iklim) mild adj.
ılıman (iklim) equable adj.
sağlıklı olmayan (iklim) sickly adj.
iklim zararsız climate neutral adj.
daha önce yaşamadığı bir iklim ve doğa ortamına getirilen ve orada yaşamaya devam eden (canlı) naturalised adj.
yaşanması zor olan (yer veya iklim) desert adj.
iklim dostu climate-friendly adj.
iklim düzenleyici climatarchic adj.
yedi iklim dört bucak everywhere adv.
Colloquial
soğuk iklim bölgesinden gelen kadın ice maiden n.
memleketi soğuk iklim bölgesi olan kadın ice maiden n.
Idioms
ılıman iklim (one's) comfort zone n.
Trade/Economic
genel ekonomik iklim overall economic climate n.
iklim türev araçları weather derivatives n.
iklim sigortası climate risk n.
Politics
avrupa iklim değişikliği programı european climate change programme n.
birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi united nations framework convention on climate change (unfccc) n.
birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi united nations framework convention on climate change n.
birleşmiş milletler hükümetlerarası iklim değişikliği paneli united nations intergovernmental panel on climate change n.
bm iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi un framework convention on climate change (unfccc) n.
g20 iklim finansmanı çalışma grubu g20 climate finance study group n.
hükümetler arası iklim değişikliği paneli intergovernmental panel on climate change n.
iklim tahvili climate bond n.
iklim zirvesi climate summit n.
iklim değişikliği climate change n.
iklim değişikliği climate change n.
iklim değişikliği finansmanı üst düzey danışma grubu high-level advisory group on climate change financing n.
iklim politikası climate policy n.
iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi climate change framework convention n.
iklim değişikliği komitesi climate change committee n.
yeşil iklim fonu green climate fund (gfc) n.
hükümetlerarası iklim değişikliği paneli ipcc (intergovernmental panel on climate change) abrev.
Institutes
hükümetlerarası iklim değişimi paneli ıntergovernmental panel on climate change (ıpcc) n.
su ve iklim işbirliği programı cooperative program on water and climate (cpwc) n.
Industry
iklim açısından akıllı climate-smart adj.
iklim dostu climate-smart adj.
Technical
art arda uniform iklim şartlarına maruz bırakılan kapı kanatlarının nem değişimleri karşısındaki davranışı behavior under humidity variations of door leaves exposed to successive uniform climates n.
art arda uniform iklim şartlarına maruz bırakılan kapı kanatlarının nem değişimlerine karşı davranışı behavior under humidity variations of door leaves placed in successive uniform climates n.
atmosferik iklim atmospheric climate n.
direkt doğal iklim şartlarına maruz bırakma exposure to direct natural weathering n.
farklı iki iklim arasına yerleştirilmiş kapı kanatlarının davranışları behaviours of door leaves placed between two different climates n.
iklim kutusu climate box n.
iklim diyagramı climagram n.
iklim deneyi climatic test n.
iklim dizisi climatic sequence n.
iklim deneyleri climatic tests n.
iklim bilimi climatology n.
iklim verileri weather data n.
iklim kontrol paneli climate control panel n.
iklim ünitesi climate unit n.
iklim kontrol sürücü bilgi merkezi climate control driver information center n.
iklim odası climate chamber n.
iklim yuvası climate housing n.
kararlı iklim constant climate n.
mekanik ve iklim deney metotları mechanical and climatic test methods n.
mekanik ve iklim deneyi mechanical and climatic test n.
sabit iklim constant climate n.
sıcak iklim kireç kaymağı supertropical bleach n.
soğuk iklim yağı arctic lubricant n.
soğuk iklim deneyi cold climate test n.
ürünlerin içindeki sınırlı iklim şartları microclimates inside products n.
iklim tabanlı günışığı modeli climate-based daylight model n.
tropik iklim koşullarına dayanıklı tropics-proof adj.
iklim kontrollü climate-controlled adj.
iklim bakımından climatically adv.
Textile
soğuk iklim kumaşı cold climate fabric n.
tropikal iklim koşullarına dayanıklı tropics-proof adj.
Architecture
mimari ve iklim architecture and climate n.
Construction
iklim etkileri climatic influences n.
Aeronautic
soğuk iklim alaşımı cryogenic alloy n.
soğuk iklim yakıtı cryogenic propellant n.
Marine
anormal iklim abnormal climate n.
iklim bölgeleri climatic zone n.
iklim tipleri climatic type n.
okyanusal iklim oceanic climate n.
Mining
ekvatoral iklim equatorial climate n.
Medical
tropik iklim ateşi calenture n.
iklim tedavisi climatotherapy n.
tropikal iklim tropical climate n.
Psychology
sosyal iklim social climate n.
Pathology
tropikal iklim ateşi calenture n.
Gastronomy
şarap yapımında bir şarabın kendine özgü karakterini veren toprak, iklim ve çevre gibi faktörlerin birleşimi terroir n.
Biology
canlı bir organizmanın belirli çevresel koşullara tepkisini incelemek için kullanılan iklim kontrollü oda biotron n.
Marine Biology
ılıman iklim temperate climate n.
Astronomy
derin uzay iklim gözlemevi deep space climate observatory (dscovr) n.
Botanic
kuzey amerika karasal iklim orkideleri calopogon n.
kuzey amerika karasal iklim orkideleri genus Calopogon n.
nadir bulunan bir ılıman iklim bataklık orkidesi calypso (Calypso bulbosa) n.
nadir bulunan bir ılıman iklim bataklık orkidesi fairy-slipper n.
sıcak iklim bölgelerinde yetiştirilen çok yıllık otsu bir bitki torch lily (doryanthes excelsa) n.
sıcak iklim bölgelerinde yetiştirilen çok yıllık otsu bir bitki spear lily n.
bölgesel iklim ve bitki örtüsü biomes n.
vejetasyon ve iklim vegetation and climate n.
epilobium cinsinden olan çeşitli ılıman iklim ve kutup iklimi bitkileri willowherb n.
arktik ve kuzey iklim bölgelerinde yetişen bir eğrelti otu cinsi cryptogramma n.
nemoral iklim bölgelerinde yetişen bir bitki cinsi genus poa n.
nemoral iklim bölgelerinde yetişen bir bitki cinsi poa n.
subtropik iklim bitkisi subtropical n.
Agriculture
arid iklim arid climate n.
ılıman iklim ürünleri temporate food n.
karlı iklim nival climate n.
sıcak iklim bitkileri summer-growing plants n.
Forestry
birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi united nations framework convention on climate change n.
Social Sciences
etik iklim ethical climate n.
Religious
babil iklim tanrısı adad n.
Environment
iklim grevi climate strike n.
iklim değişikliği adaptasyonu climate change adaptation n.
iklim değişikliği uyarlaması climate change adaptation n.
iklim antlaşması climate deal n.
iklim sıçramaları climatic fluctuations n.
iklim normali climatic normal n.
iklim tipi climatic type n.
iklim ısınması climate warming n.
iklim değişimi climatic variation n.
iklim ve üretim bakımından ele alınan bölge home town n.
iklim değişimi climate change n.
iklim dizisi climatic sequence n.
iklim ve meteoroloji climate and meteorology n.
(ekolojik bir etmen olarak) iklim ecoclimate n.
yerel iklim ecoclimate n.
iklim eylemi climate action n.
iklim krizi climate crisis n.
iklim değişikliğine dayanıklılık climate change resilience n.
iklim dayanıklılığı climate resilience n.
iklim aktivisti climate activist n.
iklim değişikliklerinden kaynaklanan climatal adj.
iklim değişikliklerinden kaynaklanan climatical adj.
Geography
sıcak iklim bölgesi tierra caliente n.
soğuk iklim bölgesi tierra fría n.
ılıman iklim bölgesi tierra templada n.
buzul iklim glacial climate n.
denizsel iklim maritime climate n.
iklim etkili deniz seviyesi değişimleri climate-induced sea-level changes n.
ılıman iklim kuşağı temperate zone land n.
ılıman iklim kuşağı mild temperate zone n.
iklim şartları climate conditions n.
ılıman iklim kuşağının nispeten soğuk kesimleri sub-temperate n.
küresel iklim değişikliği global climate change n.
belirli bir bitki türünün yaşadığı iklim ecoclimate n.
iklim etkili climate-induced adj.
karasal iklim ile ilgili extreme adj.
buzul sonrası sıcak ve kurak iklim dönemine ait veya ilgili xerothermic adj.
milattan önceki kuru bir iklim dönemiyle ilgili boreal adj.
(iklim) aşırı kurak hyperarid adj.
Meteorology
arktik iklim arctic climate n.
arktik iklim arctic climate n.
dönencealtı iklim subtropical climate n.
fiziksel iklim physical climate n.
iklim değişimi climatic change n.
iklim koşulları climatological conditions n.
iklim kontrolü climate control n.
iklim verilerinin hesaplanması ve sunumu calculation and presentation of climatic data n.
iklim verileri weather data n.
iklim değişikliği koordinasyon grubu climate change coordination group n.
ılıman iklim temperate climate n.
iklim fiziği physics of climate n.
iklim haritası weather mapping n.
iklim verileri climatic data n.
iklim değişikliği climate change n.
iklim tahmin merkezi climate prediction center n.
iklim denetimi climate control n.
iklim bölgesi climatic zone n.
iklim analiz merkezi climate analysis center n.
iklim fiziği climate physics n.
iklim sınıflaması climatic classification n.
iklim bölgeleri climatic zones n.
iklim haritası weather map n.
karasal iklim continental climate n.
kurak iklim arid climate n.
mutedil iklim temperate climate n.
mikrotermal iklim microthermal climate n.
mikro iklim micrclimate n.
mezotermal iklim mesothermal climate n.
subtropikal iklim subtropical climate n.
tropikal iklim tropical climate n.
termal iklim thermal climate n.
yağmurlu iklim rainy climate n.
yarı kurak iklim semi-arid climate n.
iklim tanımı climatography n.
iklim bilimi climatography n.
ılıman iklim kuşağında bulunan temperate adj.
belirli bir iklim bölgesi ile sınırlı olmayan azonic adj.
sert (hava, iklim) unkindly adj.
soğuk (hava, iklim) unkindly adj.
(iklim, mevsim) ılık open [new england] adj.
sıcaklıkları mevsimsel olarak büyük değişim gösteren (iklim) continental adj.
hava ve iklim anlamına gelen ön ek meteor- pref.
hava ve iklim anlamına gelen ön ek meteoro- pref.
Geology
iklim sınıflaması climate classification n.
sürekli şiddetli yağışların görüldüğü iklim pluvial adj.
Mythology
maori mitolojisinde iklim tanrısı tawhiri n.
Archaic
hoşa gitmeyen iklim distemper n.
sert iklim distemper n.
British Slang
kupkuru hava/iklim gandhi's flip-flop n.
Star Wars
iklim bozma uydusu climate disruption array n.
hava ve iklim komuta merkezi weather and climate command center n.