intimidate - Turc Anglais Dictionnaire

intimidate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "intimidate" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 9 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
intimidate v. gözünü korkutmak
It's no use trying to intimidate me.
Gözümü korkutmaya çalışmanın faydası yok.

More Sentences
General
intimidate v. yıldırmak
Tom can't intimidate us.
Tom bizi yıldıramaz.

More Sentences
intimidate v. sindirmek
The police seem to be trying to intimidate those taking part in the resistance.
Polis direnişe katılanları sindirmeye çalışıyor gibi görünüyor.

More Sentences
intimidate v. korkutmak
They tried to intimidate me into signing the petition.
Dilekçeyi imzalayayım diye beni korkutmaya çalıştılar.

More Sentences
intimidate v. posta koymak
intimidate v. duman attırmak
intimidate v. tehdit etmek
intimidate v. şiddetle ikaz etmek
intimidate v. başkalarını büyüleyerek kendine çekmek

Sens de "intimidate" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 17 résultat(s)

Anglais Turc
General
intimidate into v. gözünü korkutmak
Phrasals
intimidate someone with v. -ile gözünü korkutmak
intimidate with v. ile gözünü korkutmak
intimidate with v. ile sindirmek/yıldırmak
intimidate with v. ile korkutmak
intimidate (one) into (something) v. (birini bir şey) yapması için tehdit etmek
intimidate (one) into (something) v. (birinin) gözünü korkutup (bir şey) yaptırmak/yaptırmamak
intimidate (one) with (something) v. (birinin bir şeyle) gözünü korkutmak
intimidate (one) into (something) v. (birine) tehditle (bir şey) yaptırmak
intimidate with v. ile tehdit etmek
intimidate (one) into (something) v. (birini) sindirip (bir şey) yaptırmak/yaptırmamak
intimidate (one) with (something) v. (birini bir şeyle) tehdit etmek
intimidate (one) into (something) v. (birine) korkudan (bir şey) yaptırmak/yaptırmamak
intimidate (one) with (something) v. (birini bir şeyle) sindirmek/yıldırmak
intimidate (one) into (something) v. (birinin bir şey) yapması için gözünü korkutmak
intimidate (one) with (something) v. (birini bir şeyle) korkutmak
intimidate (one) into (something) v. (birini) korkutarak/tehditle (bir şeye) zorlamak