bully - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bully

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "bully" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 47 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
bully n. zorba
bully n. kabadayı
General
bully n. kiralık haydut
bully n. belalı
bully n. dayı
bully n. pezevenk
bully n. kiralık kabadayı
bully n. sığır konservesi
bully v. zorlamak
bully v. zulmetmek
bully v. korkutmak
bully v. zorbalık etmek
bully v. dayılanmak
bully v. kabadayılık etmek
bully v. gözünü korkutmak
bully v. (birisini) sindirmek
bully v. sataşmak
bully adj. güzel
bully adj. harika
bully adj. çok iyi
bully adj. mükemmel
bully adj. ala
bully adj. neşeli ve kanı kaynayan
bully adj. kabadayı gibi
bully adj. kabadayılara özgü
bully adj. kabadayı tarzında
bully adj. atarlı giderli
bully adv. çok
bully adv. aşırı derecede
bully adv. mükemmel şekilde
Colloquial
bully interj. harika
bully interj. müthiş
bully interj. bravo
bully interj. aferin
Industry
bully n. kereste şirketi patronu
Marine
bully n. altı düz mavna mürettebatı
Marine Biology
bully n. blennioidea alt takımına ait çeşitli balıklara verilen ad
bully n. kayabalığı
Sport
bully n. çim hokeyi topunu iki rakip oyuncuya karşı sahaya yerleştirme
bully v. çim hokeyi topunu iki rakip oyuncuya karşı sahaya yerleştirmek
Archaic
bully n. sevgili
bully n. iyi adam
bully n. inanılmaz fiziksel güçleri olan adam
Slang
bully n. katakofti
bully n. maganda
bully n. şehir eşkıyası
bully adj. on numara (müthiş)

Sens de "bully" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 84 résultat(s)

Anglais Turc
General
neighbourhood bully n. mahalle kabadayısı
neighbourhood bully cat n. mahallenin kabadayı kedisi
bully beef n. sığır eti konservesi
bully boy n. kabadayı
bully boy n. zorba
bully boy n. kavgacı
bully boy n. kiralık haydut
bully-boy n. kabadayı
bully-boy n. zorba
bully-boy n. kavgacı
bully-boy n. kiralık haydut
bully [dialect] [uk] n. iş arkadaşı
bully [dialect] [uk] n. dost
bully beef n. sığır konservesi
bully off v. hokey oyununa başlamak
Phrasals
bully into v. tehditle/göz dağı vererek yaptırmak
bully into v. yıldırarak/sindirerek/zorla yaptırmak
bully into v. gözünü korkutarak yaptırmak
bully into v. korkutarak yapmaya zorlamak
bully into v. zorbalık etmek
Proverb
bully is always a coward zorbanın/kabadayının gücü ancak kendinden zayıf olanlara yeter
Colloquial
big bully n. zorba
big bully n. öküzcük
big bully n. dediğim dedik tip
big bully n. kabadayı
big bully n. dana
big bully n. öküz: maganda
big bully n. zorba
big bully n. despot
big bully n. zorbalık yapan
big bully n. kabadayı
big bully n. koca (bir) öküz
bully for! interj. helal!
bully for! interj. helal olsun!
bully for! interj. için çok iyi!
bully for! interj. aferin!
bully for! interj. bravo!
bully for! interj. için harika/mükemmel!
bully for you/him/her/them interj. helal sana/ona/onlara
bully for you/him/her/them interj. sana/ona/onlara helal olsun
bully for you/him/her/them interj. senin/onun/onlar için çok iyi
bully for you/him/her/them interj. aferin sana/ona/onlara
bully for you/him/her/them interj. bravo sana/ona/onlara
bully for you/him/her/them interj. senin/onun/onlar için harika/mükemmel
bully for you! expr. helal olsun sana!
bully is always a coward expr. kabadayılık yapan aslında korkağın ta kendisidir
bully is always a coward expr. yüreksiz/korkak olan zorbadır
Idioms
a bully pulpit n. ahkam kesilen yer/kürsü
a bully pulpit n. avantaj yaratan/sağlayan konum/görev
intellectual bully n. bilgi-birikimiyle karşısındakilere üstünlük taslayan
a bully pulpit n. nutuk çekilen yer/kürsü
a bully pulpit n. stratejik tepe/konum
a bully pulpit n. topluluğa hitap edilen yer
bully pulpit n. avantaj sağlayan konum/görev
bully pulpit n. nutuk çekilen yer/kürsü
bully pulpit n. topluluğa hitap edilen yer/konum
bully (one) into (something) v. tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak
bully (one) into (something) v. yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak
bully (one) into (something) v. gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak
bully (one) into (something) v. (birini) korkutarak (bir şey) yapmaya zorlamak
bully (one) into (something) v. (birine) zorbalık etmek
bully someone into something v. tehditle/gözdağı vererek (birine bir şey) yaptırmak
bully someone into something v. yıldırarak/sindirerek zorla (birine bir şey) yaptırmak
bully someone into something v. gözünü korkutarak/zorla (birine bir şey) yaptırmak
bully someone into something v. (birini) korkutarak (bir şey) yapmaya zorlamak
bully someone into something v. (birine) zorbalık etmek
bully something out of someone v. koparmaya çalışmak
bully something out of someone v. koparmak
Speaking
bully for you interj. bravo
bully for you expr. aferin sana
bully for you expr. çok iyi
bully for you expr. güzel
bully for you! expr. iyi!
bully for you expr. mükemmel
bully for you exclam. aferin
Psychology
bully victim n. zorba kurbanı
Gastronomy
bully beef n. konserve sığır eti
Botanic
bully tree (manilkara bidentata) n. balata ağacı
bully tree (manilkara bidentata) n. balata sakızı ve kırmızı kereste elde edilen tropik bir ağaç
buckthorn bully n. güneydoğu abd'ye özgü olup siyah meyveler veren beyaz çiçekli bir ağaç
Sport
flat-track bully n. vasat düzeyde üstün olup üst düzey rakiplerini yenemeyen sporcu
Slang
road bully n. trafik magandası
Modern Slang
american bully n. bir amerikan köpek ırkı
american bully n. pit-bull ailesinden bir köpek ırkı