kısıtlamalar - Turc Anglais Dictionnaire

kısıtlamalar

Sens de "kısıtlamalar" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
kısıtlamalar limitations n.
This may be valuable but it has its limitations.
Bu değerli olabilir ancak bazı kısıtlamaları da vardır.

More Sentences
Trade/Economic
kısıtlamalar restrictions n.
The restrictions introduced by the EU are aimed at people whom we regard as responsible for the crisis in the country.
AB tarafından getirilen kısıtlamalar, ülkedeki krizin sorumlusu olarak gördüğümüz kişilere yöneliktir.

More Sentences
General
kısıtlamalar inhibitions n.

Sens de "kısıtlamalar" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

Turc Anglais
General
teknik kısıtlamalar technical limitations n.
dışsal kısıtlamalar external constraints n.
belgede yer alan kısıtlamalar bölümü fine print n.
sınır veya kısıtlamalar koyma prescription [obsolete] n.
kısıtlamalar olmaksızın free-form adv.
Idioms
bağlı kısıtlamalar strings attached n.
Trade/Economic
ayırımcı kısıtlamalar discriminatory restrictions n.
ithal kısıtlamalar import restrictions n.
ihracatta kısıtlamalar export restraints n.
resmi kısıtlamalar government regulation n.
tüm kısıtlamalar uygulandıktan sonra görevliye kalan serbest hareket alanı area of job freedom n.
tarife dışı kısıtlamalar non-tariff restrictions n.
ticarete uygulanan spesifik kısıtlamalar specific limitations on trade n.
Politics
hükumet tarafından ülke içine ve dışına para akışına getirilen kısıtlamalar currency restrictions n.
örtülü kısıtlamalar disguised restrictions n.
parasal kısıtlamalar currency restrictions n.
ticari kısıtlamalar trade restriction n.
Technical
boyutsal kısıtlamalar dimensional limitations n.
ciddi kısıtlamalar severe constraints n.
Psychology
iç kısıtlamalar inner containments n.
Marine Biology
sosyal kısıtlamalar social constraints n.
Social Sciences
sosyal kısıtlamalar kaynaklı sociogenic adj.
History
(ingiltere'de) birtakım hapishanelerin etrafında yer alıp güvenilir mahkumların belirli kısıtlamalar altında yaşayabileceği mahalle the rules n.
Military
avrupa demiryollarında askeri teçhizatın taşınmasında kısıtlamalar restrictions for the transport of military equipment by rail on european railways n.
dıştan gelen kısıtlamalar external constraints n.
düşman gemilerine uygulanan kısıtlamalar hostile embargo n.