Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
kalmamış
Sens de
"kalmamış"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
kalmamış
withered
adj.
2
General
kalmamış
out
adj.
3
General
kalmamış
absent
adj.
Idioms
4
Idioms
kalmamış
the well has run dry
expr.
Sens de
"kalmamış"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 150 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
hükmü kalmamış
has-been
n.
2
General
eski özelliği kalmamış kimse
has-been
n.
3
General
hiç gebe kalmamış kadın
nulligravida
n.
4
General
beti benzi kalmamış
waxen
adj.
5
General
hükmü kalmamış
void
adj.
6
General
hali kalmamış
languishing
adj.
7
General
memnun kalmamış
unsatisfied
adj.
8
General
baskısı kalmamış
out of print
adj.
9
General
emsali kalmamış
matchless
adj.
10
General
emsali kalmamış
unmatchable
adj.
11
General
emsali kalmamış
incomparable
adj.
12
General
emsali kalmamış
peerless
adj.
13
General
emsali kalmamış
unique
adj.
14
General
emsali kalmamış
nonpareil
adj.
15
General
emsali kalmamış
unmatched
adj.
16
General
mevcudu kalmamış
out of stock
adj.
17
General
değeri kalmamış
through
adj.
18
General
karanlıkta kalmamış
unbenighted
adj.
19
General
geceye kalmamış
unbenighted
adj.
20
General
etki altında kalmamış
uncoloured
adj.
21
General
hayran kalmamış
unenchanted
adj.
22
General
çakılıp kalmamış
ungrounded
adj.
23
General
gözü kalmamış
ungrudging
adj.
24
General
tehlikeye maruz kalmamış
unhazarded
adj.
25
General
töhmet altında kalmamış
unimplicate
adj.
26
General
hayran kalmamış
uninchanted [obsolete]
adj.
27
General
hükmü kalmamış
lapsed
adj.
28
General
strese maruz kalmamış
unstressed
adj.
29
General
maruz kalmamış
unsubject
adj.
30
General
maruz kalmamış
unsubjected
adj.
31
General
güneşte kalmamış
unsunned
adj.
32
General
güneş ışığına maruz kalmamış
unsunned
adj.
33
General
etki altında kalmamış
untinged
adj.
34
General
hali kalmamış
worn-down
adj.
35
General
yüzünün astarı kalmamış
brazen-browed
adj.
36
General
stokta kalmamış
sold-out
adj.
37
General
beklentisi kalmamış
prospectless
adj.
38
General
yapılacak bir şey kalmamış
stalemated
adj.
39
General
derman kalmamış
rubbery
adj.
40
General
içkinin etkisi altında kalmamış bir şekilde
inebriatedly
adv.
41
General
havlu kalmamış
the towels have run out
expr.
42
General
temiz havlu kalmamış
the towels have run out
expr.
43
General
sabun kalmamış
there is no soap
expr.
44
General
tuvalet kağıdı kalmamış
there is no toilet paper
expr.
45
General
sabun kalmamış
there's no soap
expr.
46
General
tuvalet kağıdı kalmamış
there's no toilet paper
expr.
Colloquial
47
Colloquial
geçerliliği kalmamış kanun
a dead letter
n.
48
Colloquial
hükmü kalmamış anlaşma
a dead letter
n.
49
Colloquial
artık bir önemi/etkisi kalmamış şey/mesele
dead issue
n.
50
Colloquial
borcu kapanmış/kalmamış
even
adj.
51
Colloquial
hali kalmamış
far gone
adj.
52
Colloquial
yeri kalmamış
full to the gills
adj.
53
Colloquial
-den memnun kalmamış
dissatisfied with
adj.
54
Colloquial
(birinden/bir şeyden) memnun kalmamış
dissatisfied with (someone or something)
adj.
55
Colloquial
mecali kalmamış
running on fumes
adj.
56
Colloquial
(bir şeyi) kalmamış
strapped for (something)
adj.
57
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) hiçbir bağı kalmamış
through with (someone or something)
adj.
58
Colloquial
ayakta duracak mecali kalmamış
dead on one's feet
expr.
59
Colloquial
hiç kalmamış
all gone
expr.
60
Colloquial
mecali kalmamış
dead on one's feet
expr.
61
Colloquial
hiç saygı kalmamış
Is nothing sacred?
expr.
62
Colloquial
hiçbir şeye saygı kalmamış
Is nothing sacred?
expr.
63
Colloquial
hiç saygı kalmamış
nothing is sacred
expr.
64
Colloquial
eski (birinden) eser kalmamış
who are you, and what have you done with (someone)
expr.
65
Colloquial
bir şeyi kalmamış
all better
expr.
66
Colloquial
bir şeyi kalmamış
all better (now)
expr.
67
Colloquial
bir şeyi kalmamış
all better
expr.
68
Colloquial
bir şeyi kalmamış
all better (now)
expr.
69
Colloquial
umut kalmamış
it's all over with
expr.
70
Colloquial
(birinden/bir şeyden) umut kalmamış
it is all up with (someone or something)
expr.
71
Colloquial
(bir şeyden) eser kalmamış
none the (something)
expr.
72
Colloquial
(bir şey) elinde kalmamış
out of (something)
expr.
73
Colloquial
sana kalmamış
its not up to you
expr.
Idioms
74
Idioms
enerjisi kalmamış kimse
limp dishrag
n.
75
Idioms
enerjisi kalmamış kimse
limp rag
n.
76
Idioms
enerjisi kalmamış kimse
wet dishrag
n.
77
Idioms
enerjisi kalmamış kimse
wet rag
n.
78
Idioms
artık bir anlamı kalmamış fikir, teklif
a dead letter
n.
79
Idioms
eski halinden eser kalmamış kimse/şey
a shadow of (one's) former self
n.
80
Idioms
eski tadı kalmamış kimse/şey
a shadow of (one's) former self
n.
81
Idioms
bir önemi kalmamış bir şeyin üstünde durmaya devam etmek
be flogging a dead horse
v.
82
Idioms
eski (bir şey) halinden eser kalmamış olmak
be half the (something) (one) used to be
v.
83
Idioms
kafa kalmamış olmak
can't see straight
v.
84
Idioms
kafa kalmamış olmak
not see straight
v.
85
Idioms
parası kalmamış
strapped for cash
adj.
86
Idioms
hiç yer kalmamış
filled to the brim
adj.
87
Idioms
açık bir yeri bırakılmamış/kalmamış
(all) sealed up
adj.
88
Idioms
eski halinden eser kalmamış
(all) washed up
adj.
89
Idioms
ayakta duracak mecali kalmamış
dead on feet
adj.
90
Idioms
mecali kalmamış
dead on feet
adj.
91
Idioms
ayakta duracak mecali kalmamış
dead on your feet
adj.
92
Idioms
mecali kalmamış
dead on your feet
adj.
93
Idioms
parası kalmamış
down on (one's) uppers
adj.
94
Idioms
(elinde) kalmamış (henüz tükenmiş)
fresh out
adj.
95
Idioms
(elinde) kalmamış (henüz tükenmiş)
fresh out of
adj.
96
Idioms
(elinde) kalmamış (henüz tükenmiş)
clean out of
adj.
97
Idioms
eski hali kalmamış
past (someone's or something's) prime
adj.
98
Idioms
eski hali kalmamış
past prime
adj.
99
Idioms
dayanacak gücü kalmamış
at the end of one's tether
expr.
100
Idioms
dünya süleyman'a bile kalmamış
no man can live forever
expr.
101
Idioms
eski halinden eser kalmamış
not half the person she/he used to be
expr.
102
Idioms
eski halinden eser kalmamış
not half the person she/he used to be
expr.
103
Idioms
hiç umudu kalmamış
it is all up with
expr.
104
Idioms
söyleyecek söz kalmamış
talked out
expr.
105
Idioms
söyleyecek sözü kalmamış
all talked out
expr.
106
Idioms
üzüntüden mecali kalmamış
as flat as a tack
expr.
107
Idioms
üzüntüden mecali kalmamış
flat as a tack
expr.
108
Idioms
amacına sadık kalmamış
off (the) track
expr.
109
Idioms
kaybedecek bir şeyi kalmamış
on skid row [us]
expr.
110
Idioms
(birinin) o eski halinden eser kalmamış
(not) half the person/man/woman (one) used to be
expr.
111
Idioms
o eski kişiden/adamdan/kadından eser kalmamış
(not) half the person/man/woman (one) used to be
expr.
112
Idioms
parası kalmamış
down on his uppers
expr.
113
Idioms
(iki kişi) arasında sevgiden eser kalmamış
no love lost between (two people)
expr.
114
Idioms
'-de fazla vakti yok/kalmamış
not long for
expr.
115
Idioms
isteği kalmamış
out of (one's) system
expr.
116
Idioms
tahammülü kalmamış
out of patience
expr.
117
Idioms
sabır kalmamış
out of patience
expr.
118
Idioms
sabrı kalmamış
out of patience
expr.
119
Idioms
enerjisi kalmamış
out of steam
expr.
120
Idioms
motivasyonu sıfıra inmiş/tükenmiş/kalmamış
out of steam
expr.
121
Idioms
gücü kalmamış
out of steam
expr.
122
Idioms
durumla ilgisi/ilişkisi kalmamış
out of the picture
expr.
Speaking
123
Speaking
hiç sütümüz kalmamış
we don't have any milk
expr.
Trade/Economic
124
Trade/Economic
envanterde görünen ancak stokta kalmamış bir ürünü ürün mağazaya geldiğinde müşteriye aynı fiyattan satmayı taahhüt eden mağaza onaylı kupon veya çek
rain check
n.
125
Trade/Economic
envanterde görünen ancak stokta kalmamış bir ürünü ürün mağazaya geldiğinde müşteriye aynı fiyattan satmayı taahhüt eden mağaza onaylı kupon veya çek
raincheck
n.
126
Trade/Economic
gizliliği kalmamış bilgi veya belgeler
information or document that are no more confidential
n.
127
Trade/Economic
kariyer şansı kalmamış profesyoneller
downwardly mobile professionals (domos/dumpies)
n.
128
Trade/Economic
stoktaki mallara ilave olması veya elde kalmamış malların yerine geçmesi için satın alınan ticari mallar
fill-in
n.
129
Trade/Economic
elde kalmamış
out of stock
adj.
Law
130
Law
hükmü kalmamış kanun
dead letter
n.
Politics
131
Politics
faaliyet göstermeye devam etmesine imkan kalmamış finans kurumları
nonviable financial institutions
n.
132
Politics
faaliyet göstermeye devam etmesine imkan kalmamış bankalar
nonviable banks
n.
Computer
133
Computer
çalışmayla ilgisi kalmamış veriler
dead data
n.
Marine
134
Marine
gemide aşınmayı önleme dışında işlevi kalmamış eski yelken bezi veya halat
rumbowline
n.
Medical
135
Medical
(antijene) maruz kalmamış
naïve
adj.
Physics
136
Physics
radyasyona maruz kalmamış
unirradiated
adj.
Chemistry
137
Chemistry
kimyasal işleme maruz kalmamış
nonsynthetic
adj.
Biology
138
Biology
patojen özelliği kalmamış (mikroorganizma)
avirulent
adj.
Biochemistry
139
Biochemistry
kalıt okumaya maruz kalmamış (mesajcı rna)
untranslated
adj.
Botanic
140
Botanic
(olumsuz dış etkiye maruz kalmamış) bitki örtüsü
rough
n.
Philosophy
141
Philosophy
geçerliliği kalmamış düşüncenin yerini alan yeni düşünüş biçimleri
new paradigm
n.
Art
142
Art
ateşe maruz kalmamış (seramik)
unfired
adj.
Photography
143
Photography
ışık gibi aktinik radyasyona maruz kalmamış fotoğrafik materyalin banyo etme ile oluşturulan gölge derecesi
fog level
n.
Ornithology
144
Ornithology
eskiden takım olarak kabul edilen fakat artık taksonomik geçerliliği kalmamış bir kuş grubu
scansores
n.
Slang
145
Slang
takati kalmamış
clanked
adj.
146
Slang
hali kalmamış
crapped out
adj.
147
Slang
hali kalmamış
crapped
adj.
British Slang
148
British Slang
parası kalmamış
strapped for money
adj.
Modern Slang
149
Modern Slang
yıllar sonra bir önemi kalmamış
aged like milk
adj.
150
Modern Slang
takati kalmamış
all done in
adj.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kalmamış
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy