kenarlı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kenarlı



Sens de "kenarlı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
General
kenarlı border of margin n.
kenarlı brimmed adj.
kenarlı edged adj.
kenarlı fringed adj.
kenarlı selvaged adj.
kenarlı selvedged adj.
Technical
kenarlı sided adj.
kenarlı rimmed adj.

Sens de "kenarlı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 256 résultat(s)

Turc Anglais
General
alçak kenarlı demir tava griddle n.
alçak kenarlı demir tava grill n.
geniş kenarlı şapka wide brimmed hat n.
geniş kenarlı fötr şapka stetson n.
geniş kenarlı şapka sombrero n.
geniş kenarlı fötr şapka slouch hat n.
kıvrık kenarlı fötr şapka homburg n.
yedi kenarlı heptagon n.
beş kenarlı pentagon n.
geniş kenarlı bıçak machete n.
dokuz kenarlı çokgen nonagon n.
sides kenarlı palet pallet with fixed n.
yahudilerin ışık festivalinde oynadıkları dört kenarlı topaç dreidel n.
güneş ışınlarından koruyucu geniş kenarlı şapka sunhat n.
güneş ışınlarından koruyucu geniş kenarlı şapka sunbonnet n.
dört kenarlı fırıldak dradle n.
sekiz kenarlı çokgen eight-sided polygon n.
kalkık kenarlı şapka cocked hat n.
filipinler'de kullanılan, uzun, ağır, tek kenarlı pala bolo n.
yahudilerin ışık festivalinde oynadıkları dört kenarlı topaç trendel n.
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap vivarium n.
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı kap terrarium n.
iç mekanda hayvan ve bitki yetiştirmek veya gözlemlemek için kullanılan cam kenarlı bir kap vivary n.
paralel kenarlı eğe blunt file n.
geniş kenarlı şapka mexican hat n.
domuz leşindeki kılları sıyırmaya yarayan keskin kenarlı bir alet hog scraper n.
yüksek kenarlı ve genellikle gümüşten yapılan bir içecek servisi tepsisi gallery tray n.
paralel kenarlı metal blok parallel n.
paralel kenarlı metal şerit parallel n.
(oymalı veya sivri kenarlı) dekoratif bir yaka fistosu pickadilly n.
(oymalı veya sivri kenarlı) dekoratif bir yaka fistosu pickadil n.
fötr şapkaya benzer kıvrık kenarlı bir kadın şapkası postilion n.
fötr şapkaya benzer kıvrık kenarlı bir kadın şapkası postillion n.
çocukların kumla oynaması için yapılmış yüksek kenarlı masa sand table n.
1920'lerde tanıtılan tek kenarlı bir tıraş bıçağı rolls razor n.
eskiden ingiliz kilisesinden din adamlarının taktığı kıvrık kenarlı şapka shovel n.
eskiden ingiliz kilisesinden din adamlarının taktığı kıvrık kenarlı şapka shovel hat n.
düz kenarlı hasır bir şapka modeli skimmer n.
dövüş horozuna takılan keskin kenarlı ve sivri uçlu çelik mahmuz slasher n.
geniş kenarlı yumuşak fötr şapka smasher [africa] n.
geniş kenarlı yumuşak fötr şapka smasher hat n.
esnek kenarlı bir şapka modeli snap-brim n.
geniş kenarlı kadın şapkası sundown n.
çok kenarlı multilateral adj.
paralel kenarlı rhomboid adj.
sekiz kenarlı octagonal adj.
iki kenarlı two sided adj.
paralel kenarlı rhomboidal adj.
sekiz kenarlı eightsided adj.
üç kenarlı three sided adj.
dört kenarlı four sided adj.
keskin kenarlı edgy adj.
iki kenarlı bilateral adj.
eşit kenarlı equilateral adj.
keskin kenarlı keen adj.
düz kenarlı straight edge adj.
içbükey kenarlı induplicate adj.
keskin kenarlı sharp-edged adj.
geniş kenarlı (şapka vb.) broad-brimmed adj.
beyaz kenarlı/çerçeveli white-rimmed adj.
geniş kenarlı broad-edge adj.
keskin kenarlı razor-edged adj.
kırmızı kenarlı red-rimmed adj.
dokuz kenarlı nine-sided adj.
üç kenarlı olan trigonic adj.
sekiz kenarlı eight-sided adj.
11 kenarlı eleven-sided adj.
on bir kenarlı eleven-sided adj.
dört kenarlı quadriform adj.
sert kenarlı hackly adj.
tırtıklı kenarlı hackly adj.
beş kenarlı quinquangular adj.
beş kenarlı quinqueangled adj.
yuvarlak kenarlı round-tipped adj.
yuvarlak kenarlı bull-nosed adj.
keskin kenarlı gleg [scotland] adj.
aynı anda hem dört kenarlı düşey bir prizmanın kenarlarına hem de yatay bir prizmaya paralel olan dilinimleri bulunan diprismatic adj.
uzun kenarlı longilateral adj.
tek kenarlı (kesici alet, kılıç, jilet) one-edged adj.
keskin kenarlı featheredge adj.
sivri kenarlı featheredge adj.
(kağıt) kaba kenarlı featheredged adj.
incecik kenarlı feather-edged adj.
beş kenarlı five-sided adj.
dik kenarlı precipitous adj.
düzensiz kenarlı praemorse adj.
… kenarlı -sided adj.
(şekil) altı kenarlı six-sided adj.
dört kenarlı four-cornered adj.
keskin kenarlı snell adj.
(haç) sivri paralel kenarlı pointed adj.
çok kenarlı şekilde polygonally adv.
Law
(resmi belge) düz kenarlı poll adj.
Technical
altıgen ya da altı kenarlı cıvata başı hexagon head n.
altı açılı ve altı kenarlı olan bir düzlem şekil hexagon n.
çok kenarlı anahtar pin wrench n.
düz kenarlı sert ambalaj flat-sided rigid package n.
eşit kenarlı köşebent equal leg angle n.
iki kenarlı açı dihedral n.
ince kenarlı savak thin plate weir n.
ince kenarlı savak sharp-crested weir n.
ince kenarlı kanat thin-edged blade n.
ince kenarlı yatık savak narrow-crested inclined weir n.
kalın kenarlı savak broad crested weir n.
kenarlı rakor lip union n.
keskin kenarlı savak sharp-crested weir n.
keskin kenarlı savak thin-plate weir n.
keskin kenarlı savak sharp-edged weir n.
kenarlı somun flange nut n.
keskin kenarlı tuğla featheredge n.
on bir kenarlı undecagon n.
on beş kenarlı quindecagon n.
on iki kenarlı dodecahedron n.
onbir kenarlı çokgen hendecagon n.
paralel kenarlı eğe cantilever bridge n.
sabit kenarlı palet pallet with fixed sides n.
sekiz kenarlı octagon n.
tek bıçaklı dairesel yarma kenarlı testere single-blade edging circular rip saw n.
üç kenarlı trigon n.
hakkakların kullandığı 3 kenarlı alet scraper n.
keskin kenarlı çelik levha ile saptan oluşan ve metalleri kazımak için kullanılan bir alet shave hook n.
beş kenarlı pentagular adj.
dört kenarlı four-sided adj.
çok kenarlı polygonal adj.
dört kenarlı trapezium adj.
dört kenarlı trapezoid adj.
çok kenarlı multilateral adj.
dört kenarlı quadrilateral adj.
düz kenarlı slab-sided adj.
çift kenarlı double lip adj.
düz kenarlı nontapered edge adj.
keskin kenarlı feather edged adj.
on iki kenarlı olan dodecahedral adj.
keskin kenarlı keen adj.
on kenarlı şekilde olan decagonal adj.
sekiz kenarlı octagonal adj.
tek kenarlı mono-edge adj.
tek kenarlı single-edge adj.
yaldız kenarlı gilt-edged adj.
yuvarlak kenarlı round-edged adj.
üç kenarlı trilateral adj.
yuvarlak kenarlı round-edged adj.
üç kenarlı tricornered adj.
(tabaka metal işi) kıvrık kenarlı reversed adj.
(kağıt) pürüzlü kenarlı deckled adj.
sekiz kenarlı şekilde olan octagonally adv.
üç kenarlı trilaterally adv.
Computer
ince kenarlı mercek convex lens n.
kalın kenarlı mercek concave lens n.
(bilgisayar grafiğinde) çok kenarlı obje polygon n.
Mechanic
uzun kenarlı freze long edge milling cutter n.
Textile
geniş kenarlı gemici şapkası southwester n.
geniş kenarlı bir kadın ve çocuk şapkası gypsy hat n.
geniş kenarlı bir kadın ve çocuk şapkası gypsy bonnet n.
dantel kenarlı jüpon pettislip n.
süslü kenarlı iç etek pettislip n.
keçeden yapılan esnek kenarlı erkek şapkası snap brim n.
keçeden yapılan esnek kenarlı erkek şapkası snap-brim hat n.
geniş kenarlı (şapka) wide-brimmed adj.
fırfır kenarlı flouncy adj.
Architecture
yuvarlak kenarlı ilk basamak bull-nosed step n.
Construction
keskin kenarlı featheredged adj.
pahlı kenarlı featheredged adj.
Furniture
pencere ya da kapı etrafına geçirilen üç kenarlı dekoratif çerçeve chambranle [french] n.
Automotive
çift öncü kenarlı fren pabucu double leading edge n.
paralel kenarlı direksiyon mafsal bağlantısı parallel edged steering linkage n.
sert kenarlı römork hard-sided trailer n.
tek öncü kenarlı fren pabucu single leading edge brake shoe n.
Railway
trenin yönünü değiştirmek için kullanılan üç makaslı ve üç kenarlı ray düzeni wye n.
Aeronautic
bıçak gibi keskin kenarlı çelik veya diğer sert maddeler knife edge n.
dört açılı ve dört kenarlı uçak figürü quadrangle n.
Marine
yüksek olmayan düz bir tepesi bulunan, düz kenarlı hasır şapka matlo n.
yüksek olmayan düz bir tepesi bulunan, düz kenarlı hasır şapka matelot n.
yüksek olmayan düz bir tepesi bulunan, düz kenarlı hasır şapka matlow n.
Medical
sivri uçlu veya keskin kenarlı tıbbi alet sharp n.
düzgün kenarlı smooth marginated adj.
fırçamsı kenarlı brush-bordered adj.
Math
üç kenarlı triquetra n.
üç kenarlı triquetrum n.
altı kenarlı şekil hexagram n.
dört kenarlı quadrilateral adj.
eşit kenarlı equilateral adj.
altı kenarlı hexangular adj.
yedi kenarlı septilateral adj.
Geometry
dört kenarlı tetragon n.
her yüzü dört kenarlı olan yirmi dört yüzlü tetragonal trisoctahedron n.
her yüzü dört kenarlı olan yirmi dört yüzlü icositetrahedron n.
on bir kenarlı çokgen endecagon n.
dokuz kenarlı çokgen enneahedria n.
bin kenarlı bir çokyüzlü şekil chiliahedron n.
sekiz kenarlı nesne octagon n.
on iki kenarlı twelve-sided adj.
on kenarlı decahedral adj.
üç kenarlı threesided adj.
dokuz kenarlı enneagonal adj.
dokuz kenarlı enneahedral adj.
çok kenarlı polygonous adj.
çok kenarlı polygonic adj.
yedi kenarlı septangular adj.
Physics
ince kenarlı mercek convex lens n.
kaim kenarlı mercek concave lens n.
Chemistry
her yüzü dört kenarlı olan yirmi dört yüzlü leucitohedron n.
her yüzü dört kenarlı olan yirmi dört yüzlü leucitoid n.
Biology
etoburların et çiğnemeye uygun keskin kenarlı dişleri carnassial tooth n.
düz ve iki kenarlı ancipital adj.
düz ve iki kenarlı ancipitous adj.
… kenarlı anlamına gelen bir son ek -stichous suf.
Marine Biology
vermetus cinsi keskin kenarlı, tüp şeklinde deniz kabuğu gougeshell n.
ince ve keskin kenarlı istiridye sharper [dialect] n.
Zoology
kuzey amerika'da yaygın görülen, beyaz kenarlı oval koyu benekleri olan yeşil veya kahverengimsi kurbağa northern leopard frog (rana pipiens) n.
beyaz kenarlı koyu renkli oval benekleri olan bir kuzey amerika kurbağası spring frog n.
etçil memelilerde bulunan keskin kenarlı diş fang n.
kabuğu sifon kenarlı karındanbacaklıları içeren bir canlı grubu siphonobranchiata n.
Botanic
üçgen gövdesi ve keskin kenarlı yaprakları olan batı hindistan bitkisi razor grass (scleria scindens) n.
beyaz kenarlı kırmızı dış yaprakları olan, sonradan kırmızı ve sarı renkli çeşitleri de geliştirilen bir orta asya lalesi lady tulip (tulipa clusiana) n.
beyaz kenarlı kırmızı dış yaprakları olan, sonradan kırmızı ve sarı renkli çeşitleri de geliştirilen bir orta asya lalesi candlestick tulip n.
sert kenarlı yaprakları olan saz benzeri bir bitki türü twig rush (cladium mariscoides) n.
sert kenarlı yaprakları olan saz benzeri bir bitki türü smooth sawgrass n.
sert kenarlı yaprakları olan saz benzeri bir bitki türü smooth saw-sedge n.
sarı kenarlı agav century plant n.
beyaz kenarlı sütleğen smoke-on-the-prairie (euphorbia marginata) n.
beyaz kenarlı sütleğen ghost weed n.
beyaz kenarlı sütleğen snow-on-the-mountain n.
beyaz kenarlı kahverengimsi yapışkan şapkası olan bir mantar türü hygrophorus tennesseensis n.
yuvarlak kenarlı yaprak oblong leaf n.
kalın diken kenarlı yaprakları ve kırmızı meyveleri olan bir avrasya bitkisi christmas holly n.
kalın diken kenarlı yaprakları ve kırmızı meyveleri olan bir avrasya bitkisi english holly n.
kalın diken kenarlı yaprakları ve kırmızı meyveleri olan bir avrasya bitkisi ilex aquifolium n.
dişli kenarlı yaprak denticulate leaf n.
sert kenarlı bitki cutgrass n.
sivri kenarlı üçgen yaprakları olan bir kareks türü cutting grass n.
sivri kenarlı üçgen yaprakları olan bir kareks türü cutty grass n.
testere dişi kenarlı yaprakları olan bir saz bitkisi türü saw grass n.
bıçak şeklinde ve dikey kenarlı yaprak sapı phyllodium n.
kesik kenarlı (yaprak) daedalous adj.
dişli-dalgalı kenarlı dentate-sinuate adj.
dişli ve dalgalı kenarlı olan dentate-sinuate adj.
(yaprak) kıvrık kenarlı curvative adj.
Agriculture
tohum ekme makinesinde tohumların etrafındaki çamuru aşağı bastırıp sıkıştıran geniş kenarlı çark presser wheel n.
History
orta doğu'da kullanılan kavisli ve çift kenarlı bir hançer jambiya n.
Religious
rütbe ve görevlerini belirtmek için kardinallere verilen geniş kenarlı kızıl şapka red hat n.
(katolik kilisesi'nde) rütbe ve görevlerini belirtmek için kardinallere verilen geniş kenarlı kızıl şapka scarlet hat n.
Geography
düz beyaz kenarlı bulut thunderhead n.
iki fay arasındaki alanın batması sonucu oluşan dik kenarlı vadi rift valley n.
bazen içinden dere geçen dar ve dik kenarlı kayalık vadi gill [uk] n.
(özellikle porto riko'da) karstik bir bölgedeki tekil, dik kenarlı ve konik bir kireçtaşı tepesi pepino n.
Geology
dağ tepesinde bulunan yarım kase şeklinde derin ve dik kenarlı havza circus n.
Military
amerikan kara ve deniz personellerinin kullandığı geniş kenarlı şapka campaign hat n.
iki kenarlı bant double side-band n.
Art
keskin kenarlı uzun ve düz fırça flat n.
Cinema
çift kenarlı seslendirme double edge sound-recording n.
Ornithology
beyaz kenarlı kuyruğu ve yumuşak ötüşü olan küçük ince bir avrasya ve afrika güvercini turtledove (streptopelia turtur) n.
Entomology
böcek polihedrozisinin son evrelerinde görülen çok kenarlı bir canlı polyhedron n.
böcek polihedrozisinin son evrelerinde görülen çok kenarlı bir canlı polyhedral body n.
Slang
geniş tepeli ve alçak kenarlı hasır şapka benny n.
abd'de donanmasında giyilen yuvarlak, beyaz ve kenarlı bir şapka dixie cup n.