Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
kez
Sens de
"kez"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Common Usage
1
Common Usage
kez
time
n.
2
Common Usage
kez
times
prep.
General
3
General
kez
occasion
n.
Math
4
Math
kez
times
adv.
Sens de
"kez"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Common Usage
1
Common Usage
bir kez daha
once again
adv.
2
Common Usage
bir kez daha
once more
adv.
3
Common Usage
bir kez
once
adv.
4
Common Usage
iki kez
twice
adv.
5
Common Usage
bu kez
this time
adv.
General
6
General
yılda bir kez gerçekleşen etkinlik
annual
n.
7
General
bir ilanın gazeteye bir kez konması
insertion
n.
8
General
on kez tekrarlanan rakam
decuple
n.
9
General
sosyeteye ilk kez davet edilen kız
deb
n.
10
General
sosyeteye ilk kez tanıtılan delikanlı
debutant
n.
11
General
sosyeteye ilk kez tanıtılan genç kız
debutante
n.
12
General
iki kez tekrarlanması gereken bir harfin yalnızca bir kez yazılması
haplography
n.
13
General
iki kez oy veren kimse
repeater
n.
14
General
ikinci kez evlenen insanlar
remarried people
n.
15
General
10 kez doğum yapmış olan kadın
decipara
n.
16
General
sekiz kez kaplanmış
eightyfold
n.
17
General
çok kez
heaps of times
n.
18
General
sosyeteye ilk kez çıkan genç kız
debutante
n.
19
General
ilk kez kullanan
first-time user
n.
20
General
bir kez olan ve bir daha tekrarlanmayan olay
one-off
n.
21
General
üçüncü kez peş peşe kazanan
the winner for the third consecutive year
n.
22
General
dört kez tekrar
four time repetition
n.
23
General
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi
failure drill
n.
24
General
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi
failure to stop drill
n.
25
General
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi
mozambique drill
n.
26
General
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi
mozambic drill
n.
27
General
manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması
manhattanhenge
n.
28
General
manhattan'ın doğu-batı yönünde uzanan caddelerine yılda iki kez batan güneşin vurması
manhattan solstice
n.
29
General
iki kez gövdeye sonrasında kafaya yapılan ateş etme şekli
mozambique drill
n.
30
General
ilk kez gebe kalan kadın
primigravida
n.
31
General
ikinci kez sayma
re-count
n.
32
General
ikinci kez hesaplama
re-count
n.
33
General
ikinci kez sayma
recountment
n.
34
General
ikinci kez hesaplama
recountment
n.
35
General
sonsuz kez yinelenebilme
recursiveness
n.
36
General
üçüncü kez hamile olan kadın
tertigravida
n.
37
General
üç kez olma
threefoldness
n.
38
General
günde iki kez yapılan şey
two-a-day
n.
39
General
ilk kez köln'de üretilmiş bir çeşit parfüm
eau-de-cologne
n.
40
General
yılda bir kez olan şey
yearlies
n.
41
General
birkaç kez evlilik yapmış kimse
marrier
n.
42
General
bir konu hakkında ilk kez yayın yapan kimse
broacher
n.
43
General
ilk kez 18. yüzyılda londra'da basılan ve çocuk masalları derlemesi olan the tales of mother goose adlı eserin hayali yazarı
mother goose
n.
44
General
bir kez daha tekrarlanan olay
reoccurrence
n.
45
General
bir kez daha bölümlendirme
repartotion
n.
46
General
ikinci kez bir araya gelme
reunition
n.
47
General
sahneye ilk kez çıkan kimse
debutant
n.
48
General
ilk kez yaşanan bir olayın ve sahnenin yaşanmış gibi hatırlanması durumu
déjàvu
n.
49
General
bir kez gerçekleşen şey
one shot
n.
50
General
yalnızca bir kez gerçekleşen şey
one-shot
n.
51
General
yalnızca bir kez yapılan şey
one-shot
n.
52
General
yalnızca bir kez kullanılan şey
one-shot
n.
53
General
çanların peş peşe ahenkli bir şekilde on kez çalınması
royal
n.
54
General
ikinci kez bakma
deuteroscopy
n.
55
General
ikinci kez değerlendirme
deuteroscopy
n.
56
General
ikinci kez düşünme
deuteroscopy
n.
57
General
sosyeteye ilk kez giren genç kız
ingenue
n.
58
General
ikinci kez bakma
double take
n.
59
General
ikinci kez bakma
double-take
n.
60
General
ekvatoru ilk kez geçişi ritüellerle kutlanmış denizci
polliwog
n.
61
General
ekvatoru ilk kez geçişi ritüellerle kutlanmış denizci
pollywog
n.
62
General
bir kez katlanmış kağıt yaprağı
folio
n.
63
General
sayfaları ortadan ikiye bir kez katlanarak veya kesilerek oluşturulmuş kitap
folio
n.
64
General
bir şeye ilk kez başlama
origination
n.
65
General
bir şeyi ilk kez başlatma
origination
n.
66
General
ilk kez dinleme hakkı
preaudience
n.
67
General
ilk kez dinleme ayrıcalığı
preaudience
n.
68
General
sosyeteye ilk kez çıkan genç kız
presentee
n.
69
General
ayda iki kez gerçekleşen şey
semimonthly
n.
70
General
ayda iki kez meydana gelen şey
semimonthly
n.
71
General
yılda iki kez meydana gelen olay
semiyearly
n.
72
General
yılda iki kez yapılan yayın
semiyearly
n.
73
General
ilk kez kırkılan koyun
shoreling
n.
74
General
ilk kez kırkılan koyun
shorling
n.
75
General
bir internet fenomeninin ilk kez yüzünü göstermesi
face reveal
n.
76
General
ilk kez hapis yatan hükümlü
star [uk]
n.
77
General
ilk kez hapse giren mahkum
star [uk]
n.
78
General
soluklanıp tekrar eski formunu kazanmak (koşucu vb ilk kez yorulup soluğu kesildikten sonra)
get one's second wind
v.
79
General
göstermek (ilk kez olarak)
unveil
v.
80
General
ilk kez görücüye çıkarılmak
roll out
v.
81
General
ikinci kez evlenmek
get married for the second time
v.
82
General
ilk kez kullanmak
christen
v.
83
General
bir şeyi ilk kez yapmak
do something for the first time
v.
84
General
günde üç kez sevişmek
make love three times a day
v.
85
General
oyunculuk işini bir kez daha gözden geçirmek
give acting a second thought
v.
86
General
birkaç kez soyulmak
be burglarized a couple of times
v.
87
General
annesini son bir kez görmek
see one’s mother for the last time
v.
88
General
babasını son bir kez görmek
see one’s father for the last time
v.
89
General
bir şeyi ilk kez denemek
try something for the first time
v.
90
General
iki kez düşünmek
think twice
v.
91
General
ikinci kez evlenmek
get married for the second time
v.
92
General
üçüncü kez yapmak
tertiate [obsolete]
v.
93
General
üçüncü kez uygulamak
tertiate [obsolete]
v.
94
General
üçüncü kez yerine getirmek
tertiate [obsolete]
v.
95
General
ilk kez ticaret yaparken ücret ödemek
pay one's footing
v.
96
General
tarlayı ekimden önce üç kez sürmek
trifallow [obsolete]
v.
97
General
tarlayı ekimden önce üç kez sürmek
thrifallow [obsolete]
v.
98
General
tarlayı ekimden önce üç kez sürmek
thryfallow [obsolete]
v.
99
General
tarlayı ikinci kez sürmek
twifallow [obsolete]
v.
100
General
tarlayı ikinci kez nadasa bırakmak
twifallow [obsolete]
v.
101
General
(ilk kez) göstermek
unvail [obsolete]
v.
102
General
(av köpeğine) ilk kez kan tattırmak
blood
v.
103
General
ilk kez yapmak
handsel [uk]
v.
104
General
ilk kez kullanmak
handsel [uk]
v.
105
General
ilk kez tecrübe eden olmak
handsel [uk]
v.
106
General
ilk kez kullanmak
hansel [uk]
v.
107
General
piyasaya ilk kez sürülmek
debut
v.
108
General
ilk kez sergilenmek
open
v.
109
General
iki kez boyamak
double dye
v.
110
General
üst üste iki kez boyamak
double-dye
v.
111
General
emin olmak için ikinci kez kontrol etmek
countercheck
v.
112
General
ilk kez görünmek
dawn
v.
113
General
ilk kez öğrenmek
discover
v.
114
General
ilk kez sunmak
precede
v.
115
General
ilk kez arz etmek
premier
v.
116
General
halka ilk kez takdim etmek
premier
v.
117
General
(oyunda) ilk kez başrol olarak görünmek
premier
v.
118
General
(oyunda) ilk kez yer almak
premier
v.
119
General
(oyunda) ilk kez başrol olarak görünmek
premiere
v.
120
General
(oyunda) ilk kez yer almak
premiere
v.
121
General
ilk kez inşa etmek
foundation
v.
122
General
ayda iki kez olan
bimonthly
adj.
123
General
yılda iki kez gerçekleşen
semiyearly
adj.
124
General
ikinci kez evlenmiş
married for the second time
adj.
125
General
ilk kez
first-time
adj.
126
General
yılda iki kez olan
semi-annual
adj.
127
General
senede iki kez olan
semi-annual
adj.
128
General
ilk kez hamile kalan veya sadece bir çocuk doğuran kadınla ilgili
primiparous
adj.
129
General
yılda üç kez
triannual (three times in one year)
adj.
130
General
senede üç kez
triannual (three times in one year)
adj.
131
General
ilk kez düzenlenmiş
organized as first
adj.
132
General
yılda iki kez
biannual
adj.
133
General
yılda iki kez olan
semiannual
adj.
134
General
senede iki kez olan
semiannual
adj.
135
General
yılda iki kez gerçekleşen
semi-yearly
adj.
136
General
ilk kez görev alan
virgin
adj.
137
General
yılda iki kez olan
biannual
adj.
138
General
sadece bir kez meydana gelen
nonce
adj.
139
General
üç kez
thribble [dialect]
adj.
140
General
üç kez
thryes [obsolete]
adj.
141
General
günde üç kez olan
tridaily
adj.
142
General
üç kez tekrar eden
triple
adj.
143
General
haftada üç kez olan
triweekly
adj.
144
General
haftada üç kez gerçekleşen
triweekly
adj.
145
General
haftada üç kez meydana gelen
triweekly
adj.
146
General
ikinci kez doğmuş
twice-born
adj.
147
General
günde iki kez olan
two-a-day
adj.
148
General
zilyon kez gerçekleşmiş olan
zillionth
adj.
149
General
sayısız kez olan
zillionth
adj.
150
General
ilk kez yapılan
virgin
adj.
151
General
yılda iki kez meydana gelen
bi-annual
adj.
152
General
yılda iki kez meyve veren
biferous
adj.
153
General
ayda iki kez meydana gelen
bi-monthly
adj.
154
General
üç ayda iki kez meydana gelen
biquarterly
adj.
155
General
üç ayda iki kez çıkan
biquarterly
adj.
156
General
haftada iki kez çıkan
bi-weekly
adj.
157
General
haftada iki kez olan
bi-weekly
adj.
158
General
yılda iki kez olan
biyearly
adj.
159
General
tamı tamına sekiz kez çoğaltılan
octuplicate
adj.
160
General
tamı tamına sekiz kez üretilen
octuplicate
adj.
161
General
hayatta bir kez karşılaşılacak olan
once-in-a-lifetime
adj.
162
General
yalnızca bir kez gerçekleşen
one-shot
adj.
163
General
yalnızca bir kez sergilenen
one-shot
adj.
164
General
yalnızca bir kez üretilen
one-shot
adj.
165
General
yalnızca bir kez sahnelenen
one-shot
adj.
166
General
yalnızca bir kez yapılan
one-time
adj.
167
General
yalnızca bir kez gerçekleşen
one-time
adj.
168
General
yalnızca bir kez gerçekleşen
one-shot
adj.
169
General
yalnızca bir kez gerçekleşen
onetime
adj.
170
General
yalnızca bir kez yapılan
onetime
adj.
171
General
yalnızca bir kez gerçekleşen
one-time
adj.
172
General
yalnızca bir kez yapılan
one-time
adj.
173
General
çok kez yenilmiş
overbeaten
adj.
174
General
çok kez hırpalanmış
overbeaten
adj.
175
General
çok kez kullanılmış
overripe
adj.
176
General
sonsuz kez çarpılmış
infinituple
adj.
177
General
iki kez boyanmış
double-dyed
adj.
178
General
iki kez inceltilmiş (kumaş)
double-milled
adj.
179
General
günde iki kez gelişen
semidiurnal
adj.
180
General
günde iki kez meydana gelen
semidiurnal
adj.
181
General
ayda iki kez gelişen
semimonthly
adj.
182
General
ayda iki kez meydana gelen
semimonthly
adj.
183
General
ayda iki kez yapılan
semimonthly
adj.
184
General
çoğu kez
dozen of times
adv.
185
General
ilk ve son kez
once for all
adv.
186
General
çoğu kez
mostly
adv.
187
General
bir kez
for once
adv.
188
General
iki kez
two times
adv.
189
General
kaç kez
time and again
adv.
190
General
ilk kez
first
adv.
191
General
çoğu kez
frequently
adv.
192
General
çoğu kez
more often than not
adv.
193
General
çok kez
many's the time
adv.
194
General
çok kez
in many instances
adv.
195
General
günde iki kez
twice a day
adv.
196
General
bir kez daha
once more again
adv.
197
General
bu kez
this once
adv.
198
General
bir kez
ever
adv.
199
General
bir kez daha
yet again
adv.
200
General
bu kez
in the present instance
adv.
201
General
haftada iki kez
twice a week
adv.
202
General
çoğu kez
most often
adv.
203
General
kırk kez
time after time
adv.
204
General
bir kez
e'er
adv.
205
General
çoğu kez
often
adv.
206
General
çok kez
most often
adv.
207
General
birkaç kez
a few times
adv.
208
General
ilk ve son kez
once and for all
adv.
209
General
çoğu kez
oft
adv.
210
General
bir iki kez
once or twice
adv.
211
General
bir kez olarak
for this once
adv.
212
General
son kez
last
adv.
213
General
kimi kez
sometimes
adv.
214
General
ayda iki kez
semimonthly
adv.
215
General
saatte bir kez
once per hour
adv.
216
General
saatte iki kez
twice per hour
adv.
217
General
haftada bir kez
once a week
adv.
218
General
günde bir kez
once a day
adv.
219
General
sadece bir kez
one time only
adv.
220
General
3. kez
third time
adv.
221
General
üçüncü kez
third time
adv.
222
General
birçok kez
several times
adv.
223
General
günde üç kez
three times a day
adv.
224
General
günde iki kez
two times a day
adv.
225
General
çok kez
many times
adv.
226
General
çok kez
often
adv.
227
General
çok kez
frequently
adv.
228
General
bir kez
once
adv.
229
General
bir kez
one time
adv.
230
General
bir kez daha
one more time
adv.
231
General
aylar sonra ilk kez
first time in months
adv.
232
General
aylardan sonra ilk kez
for the first time in months
adv.
233
General
günlerden sonra ilk kez
first time in days
adv.
234
General
haftalar sonra ilk kez
first time in weeks
adv.
235
General
haftalar sonra ilk kez
for the first time in weeks
adv.
236
General
yıllardan sonra ilk kez
for the first time in years
adv.
237
General
günler sonra ilk kez
for the first time in days
adv.
238
General
yıllar sonra ilk kez
first time in years
adv.
239
General
yıllar sonra ilk kez
for the first time in years
adv.
240
General
yıllardan sonra ilk kez
first time in years
adv.
241
General
günler sonra ilk kez
first time in days
adv.
242
General
günlerden sonra ilk kez
for the first time in days
adv.
243
General
aylar sonra ilk kez
for the first time in months
adv.
244
General
aylardan sonra ilk kez
first time in months
adv.
245
General
çoğu kez
time after time
adv.
246
General
çoğu kez
many a time
adv.
247
General
çoğu kez
time and again
adv.
248
General
en az bir kez
at least one time
adv.
249
General
art arda iki kez
twice in a row
adv.
250
General
son kez
for the last time
adv.
251
General
son kez
last time
adv.
252
General
senede iki kez
semi-annually
adv.
253
General
yılda iki kez
semi-annually
adv.
254
General
sadece bir kez
only once
adv.
255
General
ilk kez
for the first time
adv.
256
General
ilk kez olarak
for the first time
adv.
257
General
yılda iki kez
twice yearly
adv.
258
General
haftada 2 kez
twice a week
adv.
259
General
haftada iki kez
twice weekly
adv.
260
General
haftada iki kez
biweekly
adv.
261
General
haftada 2 kez
biweekly
adv.
262
General
haftada iki kez
semiweekly
adv.
263
General
haftada 2 kez
twice weekly
adv.
264
General
haftada 2 kez
semiweekly
adv.
265
General
televizyonda ilk kez
first time on T.V
adv.
266
General
yılda 4 kez
four times (in) a year
adv.
267
General
yılda dört kez
four times (in) a year
adv.
268
General
senede üç kez
three times in one year
adv.
269
General
yılda üç kez
three times in one year
adv.
270
General
günde üç defa/kez/kere
three times per day
adv.
271
General
uzun süredir ilk defa/kez
for the first time in a long time
adv.
272
General
yılda bir veya iki kez
once or twice a year
adv.
273
General
haftada birkaç kez
few times a week
adv.
274
General
haftada üç kez
three times a week
adv.
275
General
haftada altı kez
six times a week
adv.
276
General
haftada iki kez
two times a week
adv.
277
General
haftada dört kez
four times a week
adv.
278
General
haftada beş kez
five times a week
adv.
279
General
ayda üç kez defa
three times a month
adv.
280
General
haftada iki kez olan
biweekly
adv.
281
General
haftada iki kez
semi-weekly
adv.
282
General
haftada 2 kez
semi-weekly
adv.
283
General
ayda iki kez
semi-monthly
adv.
284
General
günde dört kez
four times a day
adv.
285
General
ayda iki kez
bimonthly
adv.
286
General
haftada iki veya daha fazla kez
twice a week or more
adv.
287
General
pek çok kez
many times
adv.
288
General
pek çok kez
quite a lot times
adv.
289
General
haftada 1 kez
once a week
adv.
290
General
son bir kez
one last time
adv.
291
General
bu kez de
this time
adv.
292
General
yılda 2 kez
twice per year
adv.
293
General
yılda iki kez
twice per year
adv.
294
General
senede iki kez
twice per year
adv.
295
General
senede 2 kez
twice per year
adv.
296
General
yılda 2 kez
semiannually
adv.
297
General
yılda iki kez
semiannually
adv.
298
General
senede 2 kez
semiannually
adv.
299
General
senede iki kez
semiannually
adv.
300
General
yılda iki kez
biannually
adv.
301
General
yılda 2 kez
biannually
adv.
302
General
senede 2 kez
biannually
adv.
303
General
senede iki kez
biannually
adv.
304
General
dakikada iki kez
twice a minute
adv.
305
General
birkaç kez
several times
adv.
306
General
yüzlerce kez
a hundred times
adv.
307
General
bir kez daha
againward
adv.
308
General
dakikada on kez
ten times a minute
adv.
309
General
dokuz kez
nine times
adv.
310
General
haftada üç kez
triweekly
adv.
311
General
birçok kez
more than once
adv.
312
General
birçok kez
on several occasions
adv.
313
General
haftada birçok kez
several times a week
adv.
314
General
tek bir kez
once in a way [brit]
adv.
315
General
tek bir kez
once and a way [brit]
adv.
316
General
ayda iki kez meydana gelerek
bi-monthly
adv.
317
General
iki kez
bis
adv.
318
General
haftada iki kez
bi-weekly
adv.
319
General
yılda iki kez
biyearly
adv.
320
General
ayda iki kez
half-monthly
adv.
321
General
bir kez daha
renewedly [us]
adv.
322
General
sayısız kez
myriadfold
adv.
323
General
çok kez
oftensith
adv.
324
General
çoğu kez
oftensith
adv.
325
General
çok kez
oftentide
adv.
326
General
çoğu kez
oftentide
adv.
327
General
çok kez
oft-times
adv.
328
General
çoğu kez
oft-times
adv.
329
General
ilk ve son kez
once [obsolete]
adv.
330
General
en az bir kez
once
adv.
331
General
birden çok kez
once and again
adv.
332
General
bir kez
oncet [us]
adv.
333
General
bir kez
ones
adv.
334
General
iki kez
twice as
prep.
335
General
zilyon kez gerçekleşmiş olay
zillionth
pron.
336
General
sayısız kez olan olay
zillionth
pron.
337
General
bu kez değil
not this time
interj.
338
General
iki kez meydana gelen anlamında ön ek
bi-
pref.
339
General
bir milyon kez
meg-
pref.
340
General
bir milyon kez
mega-
pref.
341
General
her seferinde yalnızca bir kez anlamı veren ön ek
mono-
pref.
342
General
iki kez anlamı veren ön ek
dis-
pref.
343
General
iki kez meydana gelen anlamındaki ön ek
semi-
pref.
344
General
iki kez gelişen anlamına gelen ön ek
semi-
pref.
345
General
iki kez tekrar eden anlamına gelen ön ek
semi-
pref.
346
General
bir buçuk kez anlamına gelen ön ek
sesqui-
pref.
Phrasals
347
Phrasals
toplum önüne ilk kez çıkmak
come out
v.
348
Phrasals
üst üste iki kez yapmak
double up
v.
349
Phrasals
iki kez yapmak
double up
v.
350
Phrasals
ikinci kez yapmak
work over
v.
351
Phrasals
bir yerde son kez çalışmak
bow out
v.
352
Phrasals
bir görevi son kez yapmak
bow out
v.
Phrases
353
Phrases
art arda iki kez
twice in succession
expr.
354
Phrases
ayda 4 kez
four times a month
expr.
355
Phrases
bu kez
this time round/around
expr.
356
Phrases
bir kez daha
on one occasion
expr.
357
Phrases
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a broken watch is right twice a day
expr.
358
Phrases
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a stopped watch is right twice a day
expr.
359
Phrases
bir kez bile
no even once
expr.
360
Phrases
çok kez
lots of times
expr.
361
Phrases
daha önce bir kez
once before
expr.
362
Phrases
haftada en az 3 kez
at least three times a week
expr.
363
Phrases
hayatımda ilk kez
for the first time ever
expr.
364
Phrases
haftada en az 3 kez
at least 3 times a week
expr.
365
Phrases
haftada en az üç kez
at least 3 times a week
expr.
366
Phrases
haftada en az üç kez
at least three times a week
expr.
367
Phrases
hayatımda ilk kez
for the first time in forever
expr.
368
Phrases
onlarca kez
tens of times
expr.
369
Phrases
mümkün olduğu kadar çok kez
as many times as possible
expr.
370
Phrases
senede dört kez
once a quarter
expr.
371
Phrases
yılda dört kez
once a quarter
expr.
372
Phrases
sadece birkaç kez
rarely ever
expr.
373
Phrases
birçok kez
times without number
expr.
Proverb
374
Proverb
aynı dert kişinin başına iki kez gelmez
lightning never strikes in the same place twice
375
Proverb
aynı nehirde iki kez yüzülmez
lightning never strikes twice
376
Proverb
yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning never strikes twice
377
Proverb
yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning does not strike twice
378
Proverb
aynı nehirde iki kez yüzülmez
lightning does not strike twice
379
Proverb
söz ağızdan bir kez çıkar
word spoken is past recalling
380
Proverb
söz ağızdan bir kez çıkar
word once spoken is past recalling
381
Proverb
laf ağızdan bir kez çıkar
word spoken is past recalling
382
Proverb
laf ağızdan bir kez çıkar
word once spoken is past recalling
383
Proverb
aynı nehirde iki kez yıkanılmaz
you never step into the same river twice
384
Proverb
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
a dead clock is correct twice a day
385
Proverb
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
a dead clock is right twice a day
386
Proverb
bir kez düşmanla karşılaşmayasın tüm planlar ters teper
no plan survives contact with the enemy
387
Proverb
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a blind pig can find an acorn once in a while
388
Proverb
durmuş saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a blind pig can find an acorn once in a while
389
Proverb
bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a blind pig can find an acorn once in a while
390
Proverb
laf ağızdan bir kez çıkar
a word (once) spoken cannot be recalled
391
Proverb
söz ağızdan bir kez çıkar
a word (once) spoken cannot be recalled
392
Proverb
laf ağızdan bir kez çıkar
a word (once) spoken is past recalling
393
Proverb
söz ağızdan bir kez çıkar
a word (once) spoken is past recalling
394
Proverb
yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning doesn't strike twice
395
Proverb
aynı nehirde iki kez yüzülmez
lightning doesn't strike twice
396
Proverb
yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning never strikes (the same place) twice
397
Proverb
aynı nehirde iki kez yüzülmez
lightning never strikes (the same place) twice
398
Proverb
yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning never strikes twice in the same place
399
Proverb
aynı nehirde iki kez yüzülmez
lightning never strikes twice in the same place
Colloquial
400
Colloquial
son kez yapılan şey
final hurrah
n.
401
Colloquial
bir şeyi bırakmadan önce son kez yapılan şey
final hurrah
n.
402
Colloquial
(bir şeyi) ilk kez gösteren kimse
unveiler
n.
403
Colloquial
bilmem kaçıncı kez
steenth
n.
404
Colloquial
kararın üzerinden son kez geçmek
lock something down
v.
405
Colloquial
birçok kez ateş etmek
shot up
v.
406
Colloquial
birçok kez
many times
adv.
407
Colloquial
bir iki kez
once or twice
adv.
408
Colloquial
bir kez daha düşünsen iyi edersin
you've got another thing coming
expr.
409
Colloquial
bunları günde üç kez alın
take them three times a day
expr.
410
Colloquial
birkaç kez
a bunch of times
expr.
411
Colloquial
çoğu kez
in the main
expr.
412
Colloquial
haftada en az bir kez
at least once in a week
expr.
413
Colloquial
hayatımda ilk kez
for the first time in my life
expr.
414
Colloquial
haftada en az bir kez
at least once a week
expr.
415
Colloquial
hayatta bir kez
once in a lifetime
expr.
416
Colloquial
haftada bir kez
once a week
expr.
417
Colloquial
hayatında bir kez olsun babanı dinle
for once in your life you listen to your father
expr.
418
Colloquial
hayatımda bir kez olsun
for once in my life
expr.
419
Colloquial
ömrümde ilk kez
for the first time in my life
expr.
420
Colloquial
son bir kez
for a last time
expr.
421
Colloquial
son kez
once and for all
expr.
422
Colloquial
tarihinde ilk kez
for the first time in its history
expr.
423
Colloquial
tarihinde ilk kez
for the first time in one's history
expr.
424
Colloquial
yirmi beş kez
twenty-five times
expr.
425
Colloquial
ilk kez başına geliyormuş gibi davranma
act like you've been there before
expr.
426
Colloquial
sanki ilk kez başına geliyor/başarıyor
act like you've been there before
expr.
427
Colloquial
bana bunu tekrar/son bir kez daha açıkla
run that by me one more time
expr.
428
Colloquial
bana bunu tekrar/son bir kez daha söyle
run that by me one more time
expr.
429
Colloquial
bana bunu tekrar/son bir kez daha bildir
run that by me one more time
expr.
430
Colloquial
(birinin) ilk kez duyduğu bir şey
(it's) news to (one)
expr.
431
Colloquial
böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum
is that what they're calling it now?
expr.
432
Colloquial
böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum
is that what they're calling it these days?
expr.
433
Colloquial
böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum
I've never heard it called that before
expr.
434
Colloquial
çoğu kez
often as not
expr.
435
Colloquial
bunu ilk kez duyuyorum
that's a new one
expr.
436
Colloquial
kaç kez
time and (time) again
expr.
437
Colloquial
insan bir kez genç olur
young once
expr.
Idioms
438
Idioms
bir kez parlayıp sönen
a flash in the pan
n.
439
Idioms
son bir kez deneme
last burst of fire
n.
440
Idioms
bir askerin ilk kez savaşa/muharebeye girmesi
baptism by fire
n.
441
Idioms
son (bir) kez doya doya eğlenme/eğlence
(one) last fling
n.
442
Idioms
acemi bir avcının ilk kez av gördüğünde duyduğu heyecan
buck fever
n.
443
Idioms
bir sorunu/problemi ilk kez yaşayan
patient zero
n.
444
Idioms
bir rolü ilk kez oynamak
make (one's) bow
v.
445
Idioms
bir görevi ya da işi ilk kez yapıyor olmak
make (one's) bow
v.
446
Idioms
(birinden) bin kat daha/bin kez daha (iyi, güçlü, başarılı) olmak
be twice the man/woman that (someone) is
v.
447
Idioms
birçok kez onarım görse de hâlâ çalışıyor/çalışır durumda olmak
take a licking but keep on ticking
v.
448
Idioms
aynı ilaçtan bir kez daha almak üzere reçete ile eczaneye başvurmak
get (one's) prescription refilled
v.
449
Idioms
birini son kez görmek
see the last of someone
v.
450
Idioms
ilk kez gözüne çarpmak
lay eyes on
v.
451
Idioms
ilk kez denemek
get one's feet wet
v.
452
Idioms
ikinci kez gözden geçirmek/bakmak
do a double take
v.
453
Idioms
ilk kez deneyimlemek
get one's feet wet
v.
454
Idioms
ilk kez denemek
have a stab at
v.
455
Idioms
ilk kez denemek
have a bash
v.
456
Idioms
ilk kez gözüne çarpmak
set eyes on
v.
457
Idioms
ilk kez görmek
lay eyes on
v.
458
Idioms
ilk kez denemek
make a stab at
v.
459
Idioms
ilk kez görmek
set eyes on
v.
460
Idioms
ilk kez görmek
be a new one on
v.
461
Idioms
yılda iki kez parti vermek
throw party twice a year
v.
462
Idioms
(özellikle istenmeyen birisi/olay vb) son kez duymuş olmak
have heard the last of somebody/something
v.
463
Idioms
(özellikle istenmeyen birisi/olay vb) son kez duymuş olmak
hear the last of somebody/something
v.
464
Idioms
(özellikle istenmeyen birisi/olay vb) son kez görmüş olmak
have seen the last of somebody/something
v.
465
Idioms
birine ummadığı bir anda ilk kez onu sevdiğini söylemek
drop the l-bomb
v.
466
Idioms
(birini/bir şeyi) son kez görmek
see the end of (someone or something)
v.
467
Idioms
birini son kez görmek
see the end/the last of somebody
v.
468
Idioms
birini son kez duymak
see the end/the last of somebody
v.
469
Idioms
ilk kez ağır uyuşturucu kullanmak
get one’s wings
v.
470
Idioms
yazılı bir eseri ilk kez bastırıp yayınlamak
get into print
v.
471
Idioms
(bir şeyi) ilk kez denemek
have a lash at (something)
v.
472
Idioms
(bir şeyi yapmaya) ilk kez girişmek/kalkışmak
have a lash at (something)
v.
473
Idioms
(bir şeyi yapmaya) ilk kez teşebbüs etmek
have a lash at (something)
v.
474
Idioms
ilk kez duymak
be news to (one)
v.
475
Idioms
birçok kez vurmak
shoot full of holes
v.
476
Idioms
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha açıklamak
run (something) by (one) one more time
v.
477
Idioms
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha söylemek
run (something) by (one) one more time
v.
478
Idioms
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha bildirmek
run (something) by (one) one more time
v.
479
Idioms
biriyle ilk kez karşılaşmak
make somebody’s acquaintance
v.
480
Idioms
biriyle ilk kez karşılaşmak
make the acquaintance of somebody
v.
481
Idioms
'-in ilk kez duyduğu bir haber/bilgi olmak
be news to
v.
482
Idioms
birinin ilk kez duyduğu bir haber/bilgi olmak
be news to someone
v.
483
Idioms
şans eseri hayatında bir kez ve kısa süreliğine karşılaşmak
be (like) ships that pass in the night
v.
484
Idioms
bin kez daha iyi biri olmak
be twice the man/woman
v.
485
Idioms
ilk kez görmek
clap eyes on somebody/something
v.
486
Idioms
ilk kez gözüne çarpmak
clap eyes on somebody/something
v.
487
Idioms
ilk kez görmek
lay eyes on somebody/something
v.
488
Idioms
ilk kez gözüne çarpmak
lay eyes on somebody/something
v.
489
Idioms
ilk kez görmek
set eyes on somebody/something
v.
490
Idioms
ilk kez gözüne çarpmak
set eyes on somebody/something
v.
491
Idioms
(birini/bir şeyi) ikinci kez düşünmek/değerlendirmek
get second thoughts (about someone or something)
v.
492
Idioms
ilk kez denemek
get your feet wet [us]
v.
493
Idioms
ilk kez deneyimlemek
get your feet wet [us]
v.
494
Idioms
'-i ilk kez denemek
have a lash at
v.
495
Idioms
(bir şey yapmayı) ilk kez denemek
have a stab at (doing something)
v.
496
Idioms
bir şeyi/bir şey yapmayı ilk kez denemek
have a stab at something/at doing something
v.
497
Idioms
(özellikle istenmeyen birisi/olay) son kez duymuş olmak
have heard the last of (someone or something)
v.
498
Idioms
(özellikle istenmeyen birisi/olay) son kez duymak
hear the end/the last of somebody/something
v.
499
Idioms
(özellikle istenmeyen birisi/olay) son kez görmek
see the end/the last of somebody/something
v.
500
Idioms
(bir şeyi) ilk kez görmek
lay (one's) eyes on (something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kez
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy