koçan

Sens de "koçan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	koçan	stub n.
You'd better keep the check stub with you just in case. Her ihtimale karşı çek koçanını yanınızda bulundursanız iyi olur. More Sentences
General
2	General	koçan	cob n.
They served the soup with cobs. Çorbayı koçanla servis ettiler. More Sentences
3	General	koçan	book n.
The vendor has a ticket book in her purse, go and tell her you want a ticket to Warsaw. Satıcının çantasında bir bilet koçanı var, gidin de ona Varşova'ya bilet istediğinizi söyleyin. More Sentences
Informatics
4	Informatics	koçan	stub n.
Having found the ticket stub, she kept it as a reminder. Bilet koçanını bulduktan sonra onu bir hatıra olarak sakladı. More Sentences
General
5	General	koçan	stem n.
6	General	koçan	heart n.
7	General	koçan	counterfoil n.
8	General	koçan	corncob n.
9	General	koçan	coupon n.
10	General	koçan	core n.
Trade/Economic
11	Trade/Economic	koçan	counterfoil n.
Archaic
12	Archaic	koçan	snubbe n.

Sens de "koçan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	bir cins dikenli koçan	teazel n.
2	General	koçan (sebze)	stem n.
3	General	koçan kılıfı	corncob husk n.
4	General	(mısır, buğday) koçan	ear n.
5	General	koçan gibi	corncob-shaped adj.
6	General	koçan biçimli	corncob-shaped adj.
Trade/Economic
7	Trade/Economic	(makbuz, belge) koçan	counterstock n.
Botanic
8	Botanic	koçan mantarı	ear rot n.
9	Botanic	mısırda koçan çürümesine neden olan mantar	ear rot n.
10	Botanic	koçan üreten	spadiceous adj.
11	Botanic	koçan üreten	spadicose adj.