core - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

core

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "core" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 139 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
core n. göbek
core n. öz
core n. çekirdek
General
core n. esas
core n. dolgu
core n. merkez
core n. meyve göbeği
core n. maça
core n. göbek (etli meyvelerde)
core n. zıvana
core n. ana
core n. çekirdek
core n. damar
core n. havuç
core n. karot
core n. eşelek
core n. reaktör göbeği
core n. nüve
core n. koçan
core n. çekirdek halat ipi
core n. çekirdek kordon
core n. temel husus
core n. esas nokta
core n. ana husus
core n. ana nokta
core n. hayati bölüm
core n. can alıcı nokta
core n. temel anlam
core n. asıl anlam
core n. verilmek istenen mesaj
core n. ana fikir
core n. esas anlam
core n. dahili husus
core n. en gizli nokta
core n. olmazsa olmazlar grubu
core n. vazgeçilmezler grubu
core n. en önemli grup
core n. çekirdek kadro
core n. temel grup
core n. (meyve) çekirdek
core n. (gezegen) çekirdek
core n. (reaktör) çekirdek
core v. çekirdeğini çıkarmak
core v. göbeğini almak
core v. içini çıkarmak
core v. delmek
core v. içini çıkarmak
core v. içini oymak
core v. örnek almak
core v. parça almak
core v. numune almak
core v. delik açmak
core v. çekirdek numunesi almak
core v. doğal bir oluşumdan örnek almak
core v. içinden numune almak
core v. bir parçasını almak
core v. (çimenlikten) ufak parçalar almak
core v. meyvenin çekirdeğini çıkarmak
core adj. hayati
core adj. önemli
core adj. temel
core adj. gerekli
core adj. olmazsa olmaz
core adj. vazgeçilmez
Technical
core n. damar
core n. herhangi bir şeyin en içteki parçası
core n. işlemci çekirdeği
core n. kablo damarı
core n. maça parçası (dökümcülük)
core n. maça (döküm)
core n. motorun sıcak kısmı
core n. mihver borusu
core n. özlü iplik
core n. öz
core n. demir kütlesi
core n. manyetik çekirdek
core n. bilgisayar hafızasında kullanılan yuvarlak küçük manyetik materyal
core n. (toprak set, dolguda) temel yapı
core n. ana duvar
core n. büyük metal klişe gövdesi veya stereotip/elektrikli klişe tabanında boşluk ya da oyuk bölüm
core n. oyuk stereotip klişe tertibatı
core n. karbonlanmış veya sertleştirilmiş metalde korunmuş iç bölüm
core n. kilit göbeği
core n. kaplamalı ürüne ait ana bölüm
core n. kaplamalı ürünün orta bölümü
core n. cam optik fiber çekirdeği
core n. cam optik fiberin ışık yansıtan bölümü
core adj. çekirdek
core adj. iç
Computer
core n. çekirdek bellek
core n. damar kablo
core n. geniş alan ağı çekirdek bölümü
core n. metropol alan ağı çekirdek bölümü
Electric
core n. kablo damarı
Mechanic
core n. maça dökümcülük
Construction
core n. baraj çekirdeği
core n. karot
Woodworking
core n. kerestenin işlem uygulanan orta bölümü
core n. filmli kontrplağın orta bölümü
Automotive
core n. biyet
core n. çekirdek
core n. çekirdek malzeme
core n. göbek
core n. iğne
Aeronautic
core n. doldurma malzemesi
Marine
core n. sondaj örneği
Mining
core n. (kömür veya kireç taşı) sert ve yanmamış çekirdek bölüm
core n. (sönmüş kireçte) yanmamış kireç taşı
core n. (sönmüş kireçte) fazla yanmış kireç taşı
Medical
core n. kore
Anatomy
core n. gövde kası
core n. torso kası
core adj. gövde kasları ile ilgili
core adj. torso kasları ile ilgili
Food Engineering
core n. çekirdek
core n. merkez
Physics
core n. değerlik elektronları çıkarılınca geriye kalan atom miktarı
core n. atom artığı
core n. nükleer reaktörde fisyonun meydana geldiği yer
Chemistry
core n. nüve
Education
core n. temel ders programı
core n. temel eğitim programı
Linguistics
core n. çekirdek
core n. öz
Archaeology
core n. obsidyen nodülü
core n. çakmak taşı nodülü
core n. taş nodülü
Environment
core n. kalp
Geology
core n. dünya'nın çekirdeği
core n. kıta kalkanı
core n. volkan boynu
core n. volkan bacası
core n. dağın orta bölümü
core n. antiklinal yapının orta bölümü
core n. dom yapısının orta bölümü
Military
core n. kara ulaşımı varlıklarının gerektiği zaman savunma bakanlığınca öncelikli kullanılabilmesini sağlayan ulaşım usulleri
Music
core suf. müzik türlerini belirtmede kullanılan bir son ek
Mythology
core n. persefoni'nin doğumdaki adı
Printery
core n. mihver boru

Sens de "core" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
drilling core n. karot
low core n. alçak çekirdek
laminated core n. kaplanmış çekirdek
core sand n. maça kumu
hard core n. çekirdek kadro
core memory n. çekirdek
core of a fruit n. eşelek
core memory n. bellek
magnetic core storage n. manyetik çekirdek bellek
central core n. merkezi nüve
hard core n. çekirdek
three core n. üç telli
core values n. esas değerler
core values n. temel değerler
core materials n. hammaddeler
core audience n. çekirdek kitle
core activity n. temel faaliyet
core activity n. ana faaliyet
core team n. çekirdek ekip
core market n. çekirdek piyasa
core market n. çekirdek pazar
non-core n. bir şeyin en önemli kısmının dışı
hard core n. çakıl dolgusu
hard core n. blokaj
hard core n. dolgu
core switch n. omurga anahtar
core skills n. çekirdek beceriler
outer core n. dış çekirdek
core meaning n. temel anlam
core meaning n. altında yatan anlam
core meaning n. ana anlam
core technologies n. temel teknolojiler
core knowledge n. temel bilgi
core feature n. çekirdek özellik
core element n. ana unsur
core principle n. temel ilke
core principle n. ana prensip
philosophical core n. temel felsefe
core tray n. karot sandığı
core purpose n. temel amaç
core idea n. öz fikir
core idea n. öz düşünce
core idea n. esas düşünce
core idea n. esas fikir
apple core n. elma çöpü
core skills n. temel beceriler
core skills n. temel beceriler
earth core rockfill dam n. toprak çekirdekli kaya dolgu baraj
inner core n. en iç kısım
inner core n. çekirdek kısmı
inner core n. öz
hard core n. nüve
hard core n. bir grupta değişime karşı çıkanlar
hard core n. kurumsal bakıma ihtiyaç duyan mültecilerin oluşturduğu grup
hard core n. çaresiz kimseler
hard-core n. tuğla çöpü, cüruf, moloz gibi malzemelerle oluşturulan taban
hard-core n. nüve
hard-core n. çekirdek
hard-core n. öz
hard-core n. çaresiz kimseler
core competency n. çekirdek yetkinlik
apple core n. elma eşeleği
core asset n. başarıya giden temel yol
core asset n. temel başarı kaynağı
core asset n. temel yetkinlik
core group n. olmazsa olmazlar grubu
core group n. vazgeçilmezler grubu
core group n. en önemli grup
core group n. çekirdek kadro
core group n. temel grup
core belief n. temel inanç
core belief n. esas inanç
core belief n. öz inanç
core belief n. çekirdek inanç
get to the core v. öze inmek
get to the core v. özüne inmek
core out v. (kavunun vb) içini çıkarmak
core out v. içini çıkarmak
rotten to the core adj. ahlakça temelden çürük
rotten to the core adj. kokuşmuş
hard-core adj. çetin ceviz
hard-core adj. boyun eğmez
hard-core adj. etkin
hard-core adj. kararlı
hard-core adj. yolundan şaşmaz
hard-core adj. açık saçık
hard-core adj. müstehcen
non-core adj. özü olmayan
hard-core adj. sabit fikirli
hard-core adj. çaresiz
hard-core adj. umutsuz
hard-core adj. bağlı
hard-core adj. değişmez
hard-core adj. cinsel birleşme içeren (pornografi)
hard-core adj. açık saçık
hard-core adj. ciddi
hard-core adj. salt
hard-core adj. umutsuz
hard-core adj. dermansız
hard-core adj. kronik
hard-core adj. yoğun
hard-core adj. mutlak
hard-core adj. çaresiz
hard-core adj. temel
to the core adv. tam bir
to the core adv. her yönüyle
to the core adv. tamamiyle
to the core adv. katıksız
to the core adv. sapına kadar
to the core adv. halis muhlis
to the core adv. tam
to the core adv. tamamen
Phrases
to the core expr. her şeyiyle
at the core of expr. merkezinde
to the core expr. sapına kadar
to the core expr. tümüyle
Colloquial
soft core n. hafif porno
be embarrassed to the core v. utançtan yerin dibine girmek
hard-core adj. uç
hard-core adj. ciddi
hard-core adj. aşırı
hard-core adj. çok iyi
hard-core adj. harika
hard-core adj. muhteşem
soft core adj. hafif pornografik
soft-core adj. hafif pornografik
soft-core adj. erotik
soft-core adj. ılımlı
soft-core adj. yumuşak
soft-core adj. aşırı olmayan
shocked me to my core expr. derinden sarstı
shocked me to my core expr. çok şaşırdım
Idioms
rock (one) to (one's) core v. şoke etmek
rock (one) to (one's) core v. dengesini bozmak
rock (one) to (one's) core v. alt üst etmek
rock (one) to (one's) core v. sarsmak
rock (one) to (one's) core v. derinden sarsmak
rock (one) to (one's) core v. başını döndürmek
rock (one) to (one's) core v. ayaklarını yerden kesmek
shake someone at one's core v. derinden sarsmak
go to the core v. öze inmek
be rotten to the core v. ahlakça temelden çürük olmak
be rotten to the core v. kokuşmuş olmak
be rotten to the core v. mayası bozuk olmak
be rotten to the core v. özü kötü olmak
be rotten to the core v. yozlaşmış olmak
be rotten to the core v. niyeti kötü/bozuk olmak
be rotten to the core v. habis/canavar ruhlu olmak
be rotten to the core v. içi/içten çürümüş olmak
rotten to the core adj. mayası bozuk
evil to the core adj. tamamen kötü
evil to the core adj. iliklerine kadar kötülük işlemiş
evil to the core adj. tam bir canavar
evil to the core adj. tamamen yozlaşmış
rotten to the core expr. berbat
to the core expr. sapına kadar
Trade/Economic
core responsibility n. ana sorumluluk alanı
core business n. ana faaliyet alanı
total core capital n. ana sermaye toplamı
core benefits n. ana faydalar
core competency n. ana yetkinlik
core competency n. çekirdek yetkinlik
core segment n. çekirdek bölüm
core inflation n. çekirdek enflasyon
core competency n. çekirdek yetenek
core inflation rate n. çekirdek enflasyon oranı
core segment n. çekirdek segmen
core competence n. çekirdek yeterlilik
core segment n. çekirdek kesit
core capital n. çekirdek sermaye
core inflation n. çekirdek enflasyon
core competence n. çekirdek yetkinlik
core indicators n. çekirdek göstergeler
core brand n. çekirdek marka
core time n. en yoğun iş saatleri
core business n. esas iş
company core data sheet n. firma çekirdek veri formu
foam core n. fotoblok
core personnel n. kilit personel
core competencies n. öz beceriler
core product n. öz ürün
core business n. şirketin ana faaliyetleri
core brand n. stratejik marka
core process n. temel süreç
core competency-based strategy n. temel yetenek tabanlı strateji
core competencies n. temel yetkinlikler
core time n. tüm çalışanların görevleri başında olmaları gereken zaman
core business n. temel aktiviteler
core competency n. temel yetkinlik
core business n. temel iş
core competence n. temel yetkinlik
core competence v. işletmelerde temel yetenek
core competency v. işletmelerde temel yetenek
Law
core crimes n. çekirdek suçlar
Politics
core institutions n. asli kurumlar
core inflation n. çekirdek enflasyon
core funding n. çekirdek fon
core coalition n. çekirdek koalisyon
core of conflict n. çatışmanın özü
core funding n. çekirdek kaynak
core of evaluation system n. değerlendirme sisteminin çekirdeği
core contract n. esas sözleşme
hard core n. sert çekirdek
areas of core expertise n. temel uzmanlık alanları
core imf functions n. temel imf işlevleri
core (congress of racial equality) abrev. ırksal eşitlik kongresi
core (congress of racial equality) abrev. ırk eşitliği kongresi
Institutes
core (congress of racial equality) abrev. ırksal eşitlik kongresi
core (congress of racial equality) abrev. ırk eşitliği kongresi
Tourism
core product n. ham ürün
Technical
open core n. açık göbek
core business n. ana iş
acid core solder n. asitli lehim teli
collapsible metal core n. açılır kapanır metal maça
open-core transformer n. açık göbekli transformatör
core dump n. aha bellek dökümü
core-image library n. ana bellek görüntülü kitaplık
core values n. ana değerler
core business n. ana faaliyet
core record n. ana kütük
core assembly n. ana ünite
field core n. ana veya yardımcı kutup
core spacer n. ara parçası (radyatör)
ignition core n. ateşleme fitili
core to core transfer n. bellekiçi bilgi aktarımı
washburn core n. besleyici kısıtlama maçası
core flush n. bellek temizleme
memory core n. bellek çekirdeği
coil core n. bobin göbeği
hollow core slab n. boşluklu döşeme
core colors of flexible cables and cords n. bükülgen kablo ve kordonların damar renkleri
large-core multimode fibres n. büyük özlü çok yönlü lifler
single core conductor n. bir damarlı iletken
evaporator core n. buharlaştırıcı peteği
coil–core assembly n. bobin çekirdek düzeneği
dye core n. boyama bobini
hollow core slab girder n. boşluklu taşıyıcı döşeme öğesi
concrete core wall n. beton çekirdek duvar
single-core cable n. bir damarlı kablo
the core of a section n. bir kesitin çekirdeği
hollow-core door n. boşluklu dolgulu prese kapı
core area n. çekirdek alanı
glass core n. cam maça
wireline diamond core drilling equipment n. çelik halatlı elmas sondaj donanımı
core dump n. çekirdek dökümü
core sample n. çekirdek numunesi
core type transformer n. çekirdek tipi transformatör
the core n. çekirdek
core storage n. çekirdek bellek
core temperature n. çekirdek sıcaklığı
twin core cable n. çift tel göbekli çelik halat
network core n. çekirdek alt yapı
core memory unit n. çekirdek bellek birimi
network core n. çekirdek ağ
core memory resident n. çekirdek bellekte sürekli kalıcı program
core melt accident n. çekirdekteki yakıtın erimesine yol açan kaza
core trench n. çekirdek hendeği
core wall n. çekirdek duvarı
core-shell nanocrystals n. çekirdek kabuk nanokristalleri
core fleet n. çekirdek filo
core assembly n. çekirdek sistem
multi-core cables n. çok damarlı kablolar
core capability n. çekirdek kabiliyet
multi-core and multi-pair power cables n. çok damarlı ve çok çiftli güç kabloları
core mercerizing n. çekirdek merserizasyonu
core temperature n. çekirdek ısısı
skim core n. curuf maçası
core based applications n. çekirdek tabanlı uygulamalar
core memory unit n. çekirdek bellek ünitesi
core yarn equipment n. core iplik donanımı
multi-core cable n. çok damarlı kablo
core fleet n. çekirdek kuvvet
core allocation n. çekirdek bellek tahsisi
core memory resident n. çekirdek bellekte kalıcı
core value n. çekirdek değer
core type induction heater n. çekirdek tipi endüksiyon ısıtıcı
iron core n. demir göbek
iron-core coil n. demir çekirdekli bobin
iron-dust core n. demir tozu çekirdek
balanced core n. dengeli göbek
iron core n. demir çekirdek
strainer core n. daraltıcı maça
iron-core transformer n. demir çekirdekli transformatör
bend core n. dirsek maçası
dislocation core n. dislokasyon çekirdeği
core sand n. döküm kumu
four-core cable n. dörtlü kablo
single core non-sheathed cable for installation at low temperatures n. düşük sıcaklıklardaki tesisatlar için tek damarlı kılıfsız kablo
core forging n. doldurma dövmesi
cover core n. doldurma maçası
armature core n. endüvi sac paketi
cell core n. eşanjör
stock core n. eldeki maça
diamond core bit n. elmaslı karot matkabı
armature core n. endüvi demiri
diamond core drill bit n. elmaslı karot matkap ucu
diamond core drilling equipment n. elmaslı sondaj donanımı
armature core n. endüvi nüvesi
ferrite core n. ferrit çekirdek
watertight core n. geçirimsiz çekirdek
impervious core n. geçirimsiz çekirdek
impervious core n. geçirimsiz perde
core coil n. göbekli bobin
core carbon content n. göbek karbon içeriği
core microstructure n. göbek içyapısı
body core n. gövde maçası
apparent core density n. görünür göbek yoğunluğu
core composition n. göbek bileşimi
expendable core n. genleşen maça
graphite core n. grafit maça
core carbon content n. göbek karbonu niceliği
core carbon n. göbek karbonu
core hardness n. göbek sertliği
air core transformer n. hava göbekli transformatör
air-core transformer n. hava göbekli transformatör
core-bit n. havuç burgusu
ring core n. halka maça
ion core n. iyon çekirdeği
twin-core cable n. iki damarlı kablo
inner core n. iç dolgu
hollow core n. içi boş maça
two-core cable n. iki damarlı kablo
generator stator core n. jeneratör statoru sac paketi
core electrons n. iç elektronlar
core sample n. karot numunesi
core boring n. karot sondajı
mould core n. kalıp maçası
mesh-core n. kafes dolgulu kapı
closed core transformer n. kapalı çekirdekli transformatör
core drilling n. karotiyerle delme
carbon core n. karbon maça
core barrel head n. karotiyer başlığı
core drill n. karot matkap
core-drill method n. karot sondajı yöntemi
cable core n. kablo çekirdeği
core lifter n. karot tutucu
core catcher n. karot tutucu
core sampling n. karot alma
core specimen n. karot örnek
core drill rig n. karot sondaj takımı
core barrel n. karotiyer
pencil core n. kalem maça
in-core temperature n. kalp içi sıcaklığı
drilling core n. karot
core sampler n. karot numunesi alıcı
sheath-core n. kabuk-öz
core-bit n. karotlu burgu
core tube n. karot tüpü
core lifter case n. karot tutucu yuvası
mould-core assembly n. kalıp maça düzeneği
core tube n. karotiyer
shell core blower n. kabuk maça üfleci
shell core n. kabuk maça
core drill n. karotiyer
black core n. kara çekirdek
cantilever-supported core n. kiriş destekli maça
clay core n. kil çekirdek
pole core n. kutup çekirdeği
field core n. kutup
in-core instrumentation n. kor içi enstrumantasyon
dry sand core n. kuru kum maça
core shed n. korşit
core frame n. maça çercevesi
core collapsibility n. maça çökebilirliği
core pastes n. maça macunları
core dressing n. maça boyama
core lightener n. maça hafifletici
core drier n. maça kurutucu
core density n. maça yoğunluğu
core made of magnetically soft ferrite n. manyetik olarak yumuşak demirden yapılan çekirdek
core jig n. maça bağlama düzeneği
strainer core n. maça teknesi
magnetic core n. manyetik çekirdek
core compound n. maça bileşiği
low-profile core made of magnetic oxides n. manyetik oksitlerden yapılmış alçak profil çekirdek
core fin n. maça kanatcığı
core baking n. maça pişirme
core mud n. maça çamuru
core crab n. maça yengeci
core gum n. maça sakızı
core branch n. maça çıktısı
core rod n. maça çubuğu
core plug n. küçük tapa
core assembly n. maça düzeneği
magnetic oxide ring core n. manyetik oksitli halka damarı
core puller n. maça çekici
core crab n. maça iskeleti
core irons n. maça demirleri
core knockout machine n. maça sökme makinesi
core washes n. maça boyaları
core stickle template n. maça biçimleyici
core shooting n. maça çıkarma
core rolls n. maça merdaneleri
core oils n. maça yağları
core binder n. maça bağlayıcı
core coatings n. maça boyaları
core extruder n. maça çıkarıcı
core bar n. maça demiri
core shift n. maça kayması
core sprayer n. maça püskürtücü
core refractiveness n. maça refrakterliği
core design n. maça tasarımı
core raise n. maça kalkması
core hole n. maça kumunu çıkarma deliği (dökümcülük)
core pin n. maça pimi
core bands n. maça kuşakları
core hardness n. maça sertliği
core truck n. maça kamyonu
core barrel n. maça fıçısı
core setting jig n. maça yerleştirme makinesi
core jointing compounds n. maça bağlama bileşikleri
core ramming n. maça sıkılama
core cavity n. maça boşluğu
core arbor n. maça feneri
core print n. maça yatağı
magnetic core memory n. manyetik çekirdekli bellek
core box n. maça sandığı
core sand n. maça kumu
core breaker n. maça kırıcı
core blower n. maça üfleci
core oven n. maça fırını
core crush n. maça çökmesi
core filler n. maça dolgusu
core extruder n. maça itici
core shift n. maça kaçığı
core wires n. maça telleri
core vent n. maça havalığı
core setting n. maça yerleştirme
core holes n. maça delikleri
core dressing n. maça boyası
core grinder n. maça taşlama makinesi
core sprayer n. maça püskürteci
core sand mixtures n. maça kumu karışımları
core print n. maça başı
core jig n. maça tutturgacı
core blow n. maça gözeneği
engine core n. motorun sıcak kısmı
centre core n. merkez maçası
magnetic core n. mıknatıs çekirdeği
magnet core n. mıknatıs çekirdeği
metal core n. metal maça
metal core boxes n. metal maça sandıkları
core strainer n. metal süzgeci
core of the magnet n. mıknatıs nüvesi
metal-honeycomb core n. metal petekli gövde
core transformer n. nüveli transformatör
core switch n. omurga anahtarı
measuring core n. ölçme özü
core business n. öz faaliyet
fluted core n. oyuklu maça
core values n. öz değerler
cover core n. örtme maçası
core yarn n. özlü iplik
hollow core n. oyuk maça
baked core n. pişirilmiş maça
packet core n. paket ağ alt yapısı
core section n. petek dilimi (radyatör)
plastic core boxes n. plastik maça kutuları
baked core n. pişkin maça
split core box n. parçalı maça kutusu
cooler core n. petek
piston core n. piston çekirdeği
laminated core n. saç paketli çekirdek
radiator core n. radyatör
reactor core n. reaktör göbeği
rotor core n. rotor çekirdeği
wound core n. sarılmış çekirdek
ringcan/core yarn device data window n. ringcan/core iplik donanımı verileri ekranı
radiator core n. radyatör peteği
reactor core n. reaktör kalbi
core spray system n. püskürtme sistemi
hardmetal core tube drawing n. sert metal uçlu boru çekme
wirewound inductors with ceramic or ferrite core n. seramik veya ferrit çekirdekli telsarımlı bobinler
cylindrical board core tube n. silindirik karton mihver boru
cylindrical paper core tube n. silindirik kağıt mihver boru
liquid core n. sıvı çekirdek
solenoid core n. selenoid göbeği
ceramic core n. seramik maça
core wall n. servis çekirdeği
utility core n. servis çekirdeği
hard core yarn n. sert özlü iplik
cooler core n. soğutucu parça
tape core n. şerit çekirdek
water core n. su maçası
valve core n. supap iğnesi
core record n. sondaj logu
tape-wound core n. şerit sargılı çekirdek
watertight core n. sugeçirmez çekirdek
standard core bit n. standart kesici
length of stator core n. stator sac paketi uzunluğu
core plug n. su kapağı
watertight core n. su geçirmez çekirdek
external diameter of stator core n. stator sac paketleri dış çapı
reactive core n. tepkin göbek
single-core cables n. tek damarlı kablolar
core plug n. tapa
splash core n. topuk maçası
dust core n. toz çekirdek
single core non-sheathed cable n. tek damarlı kılıfsız kablo
single core non-sheathed cables n. tek damarlı kılıfsız kablolar