nabız - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

nabız



Sens de "nabız" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
nabız pulse n.
General
nabız pulse n.
Medical
nabız pulsation n.
nabız pulse n.
nabız throb n.
nabız ictus n.
nabız sphygmus n.
Sport
nabız pulse n.

Sens de "nabız" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 105 résultat(s)

Turc Anglais
General
nabız atışı throb n.
şiddetli nabız feverish pulse n.
nabız gibi atış pulsing n.
nabız atışı rhythm n.
nabız gibi atma pulsing n.
nabız atışı pulse n.
nabız atışı pulsation n.
hızlı ve güçlü nabız vuruşu pounding n.
nabız ölçme aleti pulsator n.
nabız atımı pulsebeat n.
nabız ölçer pulsometer n.
(reklamcılıkta) nabız stratejisi pulsing n.
nabız gibi atmak throb v.
nabız gibi atmak pulsate v.
nabız gibi atmak pulse v.
nabız yoklamak see how the land lies v.
nabız ölçmek check the pulse v.
nabız ölçmek take the pulse v.
nabız ölçmek sound someone out v.
(nabız vb) atmak beat v.
(nabız vb) atmak pulsate v.
çarpmak (nabız gibi) pulsate v.
nabız yoklamak sound v.
nabız tutmak take the pulse of v.
(nabız vb) kontrol etmek take v.
nabız yoklamak fathom v.
nabız gibi atmak strike v.
az ama güçlü (nabız) wiry adj.
Phrasals
(birinde/bir şeyde) nabız gibi atmak pulse through (someone or something) v.
Idioms
nabız yoklama checks notes n.
nabız yoklama kite flying n.
nabız yoklamak run it up the flagpole v.
nabız yoklamak fly a kite v.
nabız yoklamak put out feelers v.
nabız yoklamak test the water v.
nabız yoklamak send up a trial balloon v.
nabız yoklamak run something up the flagpole v.
nabız yoklamak put out feelers v.
nabız yoklaması yapmak put out feelers v.
nabız yoklamak have feelers v.
nabız yoklaması yapmak have feelers v.
nabız yükseltici olmak get pulses racing v.
nabız yoklamak float a trial balloon v.
nabız ölçmek be flying a kite v.
nabız yoklamak be flying a kite v.
nabız yoklamak run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché] v.
nabız yoklaması yapmak run it up the flagpole (and see who salutes) [cliché] v.
nabız yoklamak run up the flagpole v.
nabız ölçmek take pulse v.
nabız tutmak take pulse v.
nabız yoklamak take soundings v.
nabız tutmak take soundings v.
Politics
küresel nabız global pulse n.
Advertising
sosyal medyada işle, işletmeyle, markayla ilgili nabız tutma social listening n.
Technical
nabız miktarı ölçer pulsimeter n.
nabız ölçüm cihazı sphygmometer n.
nabız kaydedici polygraph n.
(uzuvlardaki) atardamarlardaki nabız değişikliklerini ölçmede kullanılan bir alet oscillometer n.
nabız gibi atan pulsatory adj.
Medical
nabız yokluğu acrotism n.
nabız alınamaması acrotism n.
bir dakikadaki nabız sayısı pulse rate n.
bigemin nabız pulsus bigeminus n.
daimi yavaş nabız permanent low pulse n.
dinlenik nabız resting pulse n.
düşük nabız bradycardia n.
düşük nabız low pulse n.
femoral nabız femoral pulse n.
filiform nabız thready pulse n.
kapilar nabız capillary pulse n.
nabız frekansı pulse frequency n.
nabız ve kan basıncı değerleri pulse and blood pressure values n.
nabız atışı pulsation n.
nabız dalga hızı pulse wave velocity n.
nabız eşitsizliği anisosphygmia n.
nabız sistolünde üç dalga bulunması tricrotism n.
nabız eğrisi kymogram n.
radyal nabız radial pulse n.
trigemine nabız trigeminy pulse n.
üç sıçrayışlı nabız anatricrotic pulse n.
yavaş ve geniş nabız monneret pouls n.
yavaş nabız low pulse n.
sıçrayıcı nabız bounding pulse n.
yavaş nabız slow pulse n.
düşük nabız slow pulse n.
yavaş nabız low pulse n.
düşük nabız low pulse n.
nabız oksimetresi pulse oximeter n.
nabız ölçer saat pulsometer n.
nabız ölçüm cihazı sphigmometer n.
dikrotik (nabız) dicrotal adj.
nabız ile ilişkili sphygmic adj.
nabız benzeri sphygmography adj.
nabız anlamını veren bir ön ek sphygmo- pref.
Physiology
el bileğinin radyal arterine baskı uygulayınca hissedilen nabız atışı recurrent pulse n.
hızlı nabız quick pulse n.
nabız eğrisindeki ikincil çentik anacrotism n.
damarlarda oluşan nabız venous pulse n.
(nabız dalgası) dikrotik dalga ile eğrinin tepe noktası arasında yer alan predicrotic adj.
Pathology
sert nabız hard pulse n.
Optics
göz nabız değeri ocular pulse amplitude n.
Food Engineering
nabız hortumu pulse tube n.
History
bir makama aday kilise görevlisinin talebi hususunda nabız yoklamak için yaptığı duyuru si quis n.
Slang
nabız yoklamak test the waters v.
nabız yoklamak put out feelers v.