on off - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

on off

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "on off" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
General
on off v. açma kapama

Sens de "on off" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 416 résultat(s)

Anglais Turc
General
roll-on roll-off n. ro-ro
on off button n. açma-kapama düğmesi
on-off mechanism n. açma kapama mekanizması
turn on/off switch n. açma kapama tuşu
turn on/off switch n. açma kapama düğmesi
turn on/off switch n. açma kapama butonu
turn on/off button n. açma kapama tuşu
turn on/off button n. açma kapama düğmesi
turn on/off button n. açma kapama butonu
rub off on v. (huyunu) almak
rub off on v. (huy) geçmek
palm off on v. yamamak
rub off on v. (huy) çekmek
fob off on v. yutturmak
fob something off on somebody v. kakalamak
palm something off on someone v. birine bir şeyi hile ile kabul ettirmek
fob off something on somebody v. hile ile satmak
fob off something on somebody v. yutturmak
(a bulb) flash on and off v. yanıp sönmek (lamba)
set off on a quest v. arayış içine girmek
set off on a quest v. arayışı içine girmek
set off on a quest v. arayışına girmek
set off on a quest v. arayışı içerisine girmek
set off (on a journey) v. yola çıkmak
see (someone) off (on a journey) v. yola çıkarmak
set off (on a journey) v. yola düzülmek
set off (on a journey) v. yola gitmek
set off (on a journey) v. yola düşmek
set off (on a journey) v. yola koyulmak
set off (on a journey) v. yola revan olmak
be sent off on an eternal journey v. son yolculuğuna uğurlanmak
act on a tip-off v. bir ihbarı değerlendirmek
set off on v. yolculuğa başlamak
rub off on v. geçmek
rub off on v. yansımak
rub off on v. bulaşmak
rub off on v. aksetmek
switch the main breaker off ( on the electrical panel) v. elektrik şalterini kapatmak/indirmek
shut/turn off the power on the electrical panel v. elektrik şalterini kapatmak/indirmek
on-again, off-again [us] adj. düzensiz aralıklarla kesilip devam eden
on-again, off-again [us] adj. bir karar verip bir vazgeçen
on-again, off-again [us] adj. kararsız
on-again, off-again adj. bir yürürlüğe konup bir kalkan
on-again, off-again adj. açılıp kapanıp duran
on-again, off-again adj. bir bitip bir başlayan
on-off adj. kesikli
on-off adj. kesintili
on-off adj. süreksiz
on-off adj. (ilişki) inişli çıkışlı
on-off adj. sürekli ayrılıp barışmalı
on-off adj. açma-kapama
off and on adv. kesintili olarak
off and on adv. arada sırada
on and off adv. kesintili olarak
on and off adv. ara sıra
on again and off again adv. düzensiz aralıklarla kesilen ve devam eden
off and on adv. zaman zaman
off and on adv. kesintili
on and off adv. kesintili
off and on adv. ara sıra
off-and-on adv. bazen
off-and-on adv. ara ara
Phrasals
rub off on v. aktarılmak
palm something off on someone as something v. birine bir şeyi (olarak) kakalamak/yutturmak
get off on v. bir şeyden heyecan duymak veya cinsel açıdan tahrik olmak
pawn something off on someone as something v. birine bir şeyi (olarak) kakalamak/yutturmak
pass something off on someone as something v. birine bir şeyi (olarak) kakalamak/yutturmak
lay it off on someone v. suçu birinin üzerine atmak
slack off on something v. serbest bırakmak/gevşetmek
rub off on someone v. üzerine bulaşmak
sign off on something v. (imzalayarak) onay vermek/onaylamak
go off on v. sazı eline almak
go off on v. uzun uzun konuşmak/anlatmak
go off on v. uzun uzadıya anlatmak
go off on v. birine patlamak
go off on v. birini haşlamak
go off on v. birine fırça atmak
go off on v. birini azarlamak
go off on v. birini paylamak
go off on v. bir anda birine çok sinirlenmek
push off on v. -e kakalamak
push off on v. '-e ittirmek
push off on v. üstüne yıkmak
push off on v. üstüne atmak
set off on (something) v. (bir şeyi) başlatmak
set off on (something) v. (bir şeyi) üstlenmek
set off on (something) v. yola çıkmak
set off on (something) v. yola koyulmak
set off on (something) v. yola düşmek
set off on (something) v. (bir şey) hakkında kabak tadı veren bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something) v. (bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something) v. (bir şeye) başlatmak
set off on (something) v. (bir şey) yüklemek
set off on (something) v. (bir şeyin) sorumluluğunu vermek
set off on (something) v. (bir şey) hakkında kabak tadı veren bir konuşma yapmasına/hikaye anlatmasına neden olmak
set off on (something) v. (bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
push (oneself) off (on something) v. avara etmek
push (oneself) off (on something) v. kıyıdan uzaklaştırmak
push (oneself) off (on something) v. kıyıdan açılmak
beg off (on something) v. (bir şeyi) geri çevirmek
beg off (on something) v. (bir şeyden) affını istemek/rica etmek
beg off (on something) v. (bir şeyden) iznini istemek/rica etmek
buy off on (something) v. (bir şeye) razı olmak
buy off on (something) v. (bir şeye) onay vermek
buy off on (something) v. (bir şeyi) imzalayarak onaylamak
ease off on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak
ease off on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine varmaktan vazgeçmek
ease off on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) rahat bırakmak
ease off on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) salmak/bırakmak
fob someone or something off (on or onto someone) v. birini/bir şeyi (birinin) üstüne atmak
fob someone or something off (on or onto someone) v. birini/bir şeyi (birinin) üstüne atıp başından savmak
fob someone or something off (on or onto someone) v. birini/bir şeyi (birine) kakalamak
fob (something) off on (someone) v. (bir şeyi birine) kakalamak
fob (something) off on (someone) v. (bir şeyi birine) itelemek
fob (something) off on (someone) v. (bir şeyi birine) yutturmak
fob (someone or something) off on (someone) v. (birini/bir şeyi birinin) başına yıkmak
fob (someone or something) off on (someone) v. (birini/bir şeyi birinin) üstüne atıp başından savmak
fob (someone or something) off on (someone) v. (birini/bir şeyi birine) kakalamak
fob (someone or something) off on (someone) v. (birini/bir şeyi birine) yamamak
foist someone or something off (on someone or something) v. birini/bir şeyi (birinin/bir şeyin) başına yıkmak
foist someone or something off (on someone or something) v. birini/bir şeyi (birine/bir şeye) yamamak
foist someone or something off (on someone or something) v. birini/bir şeyi (birine/bir şeye) kakalamak
foist off on v. -in başına yıkmak
foist off on v. '-e yamamak
foist off on v. '-e kakalamak
foist off on v. '-in üstüne atıp başından savmak
force (someone or something) off on (someone ) v. (birini/bir şeyi birine) yamamak
force (someone or something) off on (someone ) v. (birini/bir şeyi birine) yıkmak
get off on (something) v. (bir şeyden) beraat etmek
get off on (something) v. (bir şeyden) suçsuz bulunmak
get off on (something) v. (bir şeyden) aklanmak
get off on (something) v. (bir şeyden) beraat ettirmek
get off on (something) v. (bir şeyden) suçsuzluğunu ispat etmek
get off on (something) v. (bir şeyden) aklamak
get off on (something) v. (bir şeye) iyi/olumlu bir giriş/başlangıç yapmak
get off on (something) v. (bir şeye) iyi/olumlu bir giriş/başlangıç yaptırmak
go off on (something) v. (bir konuda) sazı eline almak
go off on (something) v. (bir konuda) uzun uzun konuşmak/anlatmak
go off on (something) v. (bir şeyi) uzun uzadıya anlatmak
go off on (something) v. (bir konuda) hararetli bir şekilde konuşmak
hold off (on someone or something) v. (birini/bir şeyi) bekletmek
hold off (on someone or something) v. (birini/bir şeyi) ertelemek
hold off (on someone or something) v. (birini/bir şeyi) sonraya bırakmak
let off on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak
let off on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) salmak/bırakmak
palm (something) off (on one) (as something else) v. (birine bir şeyi başka bir şey olarak) kakalamak/yutturmak
palm someone/something off (on someone) v. birini/bir şeyi (birine) kakalamak
palm someone/something off (on someone) v. birini/bir şeyi (birine) hile ile kabul ettirmek
pass (someone or something) off on (someone) v. (birini/bir şeyi bir şey) gibi/olarak yutturmaya çalışmak
pass (someone or something) off on (someone) v. (birini/bir şeyi başka bir şey) olarak kakalamaya çalışmak
pawn (something) off (on one) (as something else) v. (birine bir şeyi başka bir şey olarak) kakalamak/yutturmak
tip off on (something) v. (bir şey) hakkında uyarmak
tip off on (something) v. (bir şey) hakkında tüyo vermek
tip off on (something) v. (bir şeyi) ihbar etmek
tip off on (something) v. (bir sırrı) vermek/söylemek
wish (someone or something) off on (someone or something else) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye) paslamak
wish (someone or something) off on (someone or something else) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne atmak/yıkmak
wish (someone or something) off on (someone) v. (biri) için kötü bir dilekte bulunmak
wish (someone or something) off on (someone) v. (biri) için kötü bir şey dilemek
wish (someone or something) off on (someone) v. (birine) beddua etmek
get off on v. haz almak
Colloquial
ease off on someone v. birinin üzerine yaptığınız baskıyı azaltmak
ease off on someone v. birisiyle uğraşmayı bırakmak
ease off on someone v. (birini) rahat bırakmak
ease off on someone v. (artık) üzerine varmamak/varmaktan vazgeçmek
be/get off (on something) v. (işe, yolculuğa) başlamak
be/get off (on something) v. (işe, yolculuğa) koyulmak
be/get off (on something) v. (yolculuğa, tatile) çıkmak
let off on v. azaltmak
let off on v. hafifletmek
let off on v. yoğunluğunu düşürmek
let off on v. üzerindeki baskıyı azaltmak/kaldırmak
let off on v. salmak/bırakmak
off on someone or something adj. birine/bir şeye öfkeli
off on someone or something adj. birine/bir şeye kızgın
off on someone or something adj. birine/bir şeye sinirli
off on someone or something adj. biri/bir şey hakkında verip veriştiren
off on someone or something adj. biri/bir şey hakkında atıp tutan
off on adj. -in başının etini yiyen
off on adj. '-in üstüne giden
off on adj. '-in yakasını bırakmayan
off on adj. '-in tepesinde
off on adj. ile uğraşan
on and off expr. aralıklarla
on and off expr. bir küs bir barışık
on and off expr. düzensiz olarak
on and off expr. düzensiz aralıklarla
Idioms
on again off again relationship n. bir dargın bir barışık ilişki
fob off on someone v. birine kazık atmak
get off on the right foot v. bir şeye iyi başlamak
do a take-off on someone v. birinin taklidini yapmak (dalga geçmek amacıyla)
get off on the wrong foot v. bir ilişki ya da projeye başlamak için yanlış bir başlangıç yapmak
get one's rocks off on something v. bir şeyden keyif almak
ease off on someone v. birinin üzerine yaptığınız baskıyı azaltmak
go off on a sidetr v. bambaşka bir alana geçmek
go off on a sidetrack v. bambaşka bir alana geçmek
walk on stage and off again v. çok kısa bir rolü olmak
get off on the wrong foot v. güne kötü başlamak
get off on the right foot v. iyi bir başlangıç yapmak
go off on a tangent v. konudan sapmak
be off on the wrong foot v. kötü başlamak
start off on the wrong foot v. kötü bir başlangıç yapmak (ilişkide vb)
go off on a sidetrack v. konudan sapmak
go off on a sidetr v. konudan sapmak
get off on the wrong foot v. kötü bir başlangıç yapmak (ilişkide vb)
get off on the wrong foot v. kötü başlamak
get off on a sidetrack v. konudan sapmak
get off on the wrong foot v. kötü bir başlangıç yapmak
start off on the wrong foot v. kötü/yanlış bir başlangıç yapmak
go off on a tangent v. konuyu saptırmak
be off on the wrong foot v. kötü bir başlangıç yapmak
step off on the wrong foot v. kötü/yanlış bir başlangıç yapmak
get off on the wrong foot v. sol tarafından kalkmak
start off on the wrong foot v. sol tarafından kalkmak
push something off on someone v. (görevi/işi) başkasının üstüne yıkmak
push something off on someone v. (görevi/işi) başkasının üzerine yıkmak
push something off on to someone v. (görevi/işi) başkasının üstüne yıkmak
ease off on someone v. (birini) rahat bırakmak
push something off on to someone v. (görevi/işi) başkasının üzerine yıkmak
ease off on someone v. (artık) üzerine gitmemek/üzerine varmaktan vazgeçmek
have/wipe off the egg on one's face v. kendini komik/gülünç duruma düşürmek
have/wipe off the egg on one's face v. kendini aptal durumuna düşürmek
have/wipe off the egg on one's face v. eline yüzüne bulaştırmak
have/wipe off the egg on one's face v. mosmor olmak
have/wipe off the egg on one's face v. yüzüne gözüne bulaştırmak
have/wipe off the egg on one's face v. utanılacak duruma düşmek
have/wipe off the egg on one's face v. utancından yerin dibine girmek
have/wipe off the egg on one's face v. bozum olmak
tick (something) off on (one's) fingers v. (bir şeyi) parmakla saymak
tick (something) off on (one's) fingers v. (bir şeyi) tek tek saymak
tick (something) off on (one's) fingers v. (bir şeyi) teker teker saymak
go off on a tangent v. konunun dışına çıkmak
go off on a tangent v. konuyu alakasız bir yere getirmek
wipe off the egg on (one's) face v. (kendini) komik/gülünç duruma düşürmek
wipe off the egg on (one's) face v. eline yüzüne bulaştırmak
wipe off the egg on (one's) face v. mosmor olmak
wipe off the egg on (one's) face v. yüzüne gözüne bulaştırmak
wipe off the egg on (one's) face v. utanılacak duruma düşmek
wipe off the egg on (one's) face v. utancından yerin dibine girmek
wipe off the egg on (one's) face v. bozum olmak
get off on the right foot (with somebody) v. (biriyle) iyi bir başlangıç yapmak
start off on the right foot (with somebody) v. (biriyle) iyi bir başlangıç yapmak
get off on the wrong foot (with somebody) v. (biriyle) kötü bir başlangıç yapmak
start off on the wrong foot (with somebody) v. (biriyle) kötü bir başlangıç yapmak
get/start off on the right foot (with somebody) v. (biriyle) iyi bir başlangıç yapmak (ilişkide)
get/start off on the right foot (with somebody) v. (biriyle) iyi başlamak
get/start off on the wrong foot (with somebody) v. (biriyle) kötü bir başlangıç yapmak (ilişkide)
get/start off on the wrong foot (with somebody) v. (biriyle) kötü başlamak
start off on the right foot v. iyi/olumlu bir başlangıç yapmak
start off on the right foot v. iyi başlamak
tick something off on your fingers v. bir şeyi parmakla saymak
tick something off on your fingers v. bir şeyi teker teker saymak
tick something off on your fingers v. bir şeyi tek tek saymak
off on a sidetrack adj. konudan sapmış
(off) on a sidetrack adj. konunun dışına çıkmış
(off) on a sidetrack adj. konuyu alakasız bir yere getirmiş
(off) on a sidetrack adj. başka bir alana geçmiş/geçiş yapmış
(off) on a sidetrack adj. alan değiştirmiş
(off) on a tangent adj. konudan sapmış
(off) on a tangent adj. konunun dışına çıkmış
(off) on a tangent adj. konuyu alakasız bir yere getirmiş
off on the right foot adj. (bir şeye) iyi başlamış
off on the right foot adj. iyi/olumlu bir başlangıç yapmış
off on the wrong foot adj. kötü başlamış
off on the wrong foot adj. kötü/yanlış bir başlangıç yapmış
off (or on) your game adj. iyi/kötü oynayan
on the off chance expr. bir ihtimal ... diye
on the off chance expr. uzak ihtimal de olsa ya ... umuduyla
on the off chance expr. zor ihtimal ama yine de şansını denemek
on the off chance expr. ... ihtimaline karşı
on the off chance expr. çok küçük bir ihtimal de olsa ... ümidiyle
on the off chance expr. olur a ... beklentisiyle
on the off chance expr. olur da ... umut ederek
on the off chance expr. umut dünyası işte, ya olursa
on the off chance expr. bir ihtimal (bir şeyi yapabilirse) diye
on the off chance expr. uzak ihtimal de olsa ya (olumlu sonuçlanma) umuduyla
on the off chance expr. zor ihtimal ama yine de şansını denemek
on the off chance expr. (olumlu sonuçlanma) ihtimaline karşı
on the off chance expr. çok küçük bir ihtimal de olsa (olumlu sonuçlanacağı) ümidiyle
on the off chance expr. olur a (olumlu sonuçlanma) beklentisiyle
on the off chance expr. olur da (olumlu sonuçlanacağını) umut ederek
on the off chance expr. umut dünyası işte, ya (olumlu sonuçlanırsa)
on the off chance expr. beklentisiyle
off again, on again expr. kararsız
on the off chance expr. olur da ileride (...olur diye)
on again, off again expr. kararsız
on the off chance expr. ümidiyle
off again, on again expr. (kararında) bir gelip bir giden
on again, off again expr. (kararında) bir gelip bir giden
on the off chance (that) (something happens) expr. bir ihtimal (bir şey olursa) diye
on the off chance (that) (something happens) expr. uzak ihtimal de olsa ya (bir şey olursa) umuduyla
on the off chance (that) (something happens) expr. (bir şeyin olma) ihtimaline karşı
on the off chance (that) (something happens) expr. (bir şey olur) ümidiyle
on the off chance (that) (something happens) expr. (bir şeyin olması) beklentisiyle
on the off chance of (something) expr. bir ihtimal (bir şey) olursa diye
on the off chance of (something) expr. uzak ihtimal de olsa ya (bir şeyin) umuduyla
on the off chance of (something) expr. (bir şey) ihtimaline karşı
on the off chance of (something) expr. (bir şey) olur ümidiyle
on the off chance of (something) expr. (bir şey) beklentisiyle
on the off-chance [uk] expr. bir ihtimal ... diye
on the off-chance [uk] expr. uzak ihtimal de olsa ya ... umuduyla
on the off-chance [uk] expr. ... ihtimaline karşı
on the off-chance [uk] expr. çok küçük bir ihtimal de olsa ... ümidiyle
on the off-chance [uk] expr. olur a ... beklentisiyle
on the off-chance [uk] expr. olur da ... umut ederek
on the off-chance [uk] expr. (olumlu sonuçlanma) ihtimaline karşı
on the off-chance [uk] expr. çok küçük bir ihtimal de olsa (olumlu sonuçlanacağı) ümidiyle
on the off-chance [uk] expr. beklentisiyle
Speaking
turn off your mobile and focus on your studying expr. cep telefonunu kapa ve çalışmana odaklan
let passengers get off the bus before you get on expr. inenlere öncelik tanıyın
I turned the internet on and off expr. i̇nterneti açıp kapattım
Trade/Economic
roll-on/roll off transport n. ro-ro taşımacılığı
roll-on/roll off transport n. yüklü kamyonların özel gemi ile taşınması
Politics
on/off message expr. verilmek istenen izlenime/mesaja uygun/uymayan
on/off message expr. belirlenmiş olan plana, görüşe, fikre uygun/uymayan
on/off message expr. belirlenmiş olan plana, görüşe, fikre sadık/belirlenmiş olan plandan, görüşten, fikirden sapan
on/off message expr. verilmek istenen izlenime/mesaja sadık/verilmek istenen izlenimden/mesajdan sapan
on/off message expr. verilmek istenen izlenime/mesaja uyan/uymayan
Technical
on-off button n. açma-kapama düğmesi
on-off level indicator n. açma kapama belirteci
on-off control n. aç kapa kontrolü
on-off controller n. aç kapa regülatörü
on-off control n. aç-kapa kontrolu
on-off control n. aç-kapa kontrolü
on/off button n. açma/kapama tuşu
on-off control n. açma-kapama denetimi
on-off keying n. dur-başla anahtarlama
key on engine off n. düğme açık motor kapalı
flanged-on shut-off device n. flanşlı kapatma cihazı
on-off controller n. iki konumlu regülatör
wipe on-wipe off method n. sür-sil yönemi
switching on and off n. uyandırma ve durdurma
switching on and off n. uyandırma/durdurma
on-off action n. var-yok davranışı
brake on/off expr. fren açık/kapalı
Computer
on-off action n. var-yok davranışı
on-off transmission n. var-yok iletim
set nulls on/off v. boşlukları geçerli/geçersiz kılmak
set nulls on/off v. boşlukları geçerli veya geçersiz kılmak
on/off expr. açık/kapalı
alarm on/off expr. alarm açık/kapalı
reminder on/off expr. anımsatıcı açık/kapalı
turn on/off expr. aç/kapat
nulls on/off expr. boşluklar geçerli
nulls on/off expr. boşluklar geçerli/geçersiz
answer on/off expr. cevap açık/kapalı
nulls on/off expr. geçersiz
shadow on/off expr. gölge açık/kapalı
log on/off expr. oturum aç/kapat
3-d on/off expr. 3-b açık/kapalı
Informatics
on-off switch n. açma-kapatma anahtarı
on-off transmission n. var-yok iletim
Automotive
dual on-off switch n. ikili açma kapama anahtarı
auto on/off headlamps n. otomatik far düzeni
headlamp automatic on/off/delay n. ön far otomatik açma/kapama/geciktirme
key on/engine off expr. kontak açık/motor kapalı
Marine
roll on, roll off n. bazı araba vapurlarında taşıtların içeri girmesi ve dışarı çıkmasına imkan tanıyan sistem
roll on roll off n. içe dışa yalpalama
lift on lift off ship n. kaldırıp indirme gemisi
roll-on/roll-off n. araçların doğrudan girip çıkabilmelerine elverişli feribot veya yük gemisi
roll-on/roll-off discharge facility n. (gemide, feribotta) taşıt giriş çıkış sistemi
roll-on-roll-off n. araçların doğrudan girip çıkabilmelerine elverişli deniz aracı
set off on a voyage by ship v. gemiye binmek
set off on a voyage by ship v. gemiyle yolculuğa çıkmak
stand off and on v. sahil boyu seyretmek
off and on adv. kesik kesik
off and on adv. bir karaya doğru bir karadan uzağa giderek
off-and-on adv. kesik kesik
off-and-on adv. bir karaya doğru bir karadan uzağa giderek
rrdf (roll-on/roll-off discharge facility) abrev. (gemide, feribotta) taşıt giriş çıkış sistemi
Engineering
on-off adj. (şalter, düğme) açma kapamalı
Slang
be off on a bender somewhere v. bir yerlerde alem yapmak
get off on (something) v. bir şeye çok düşkün olmak
get off on (something) v. bir şey için çok heyecan duymak
get off on (something) v. bir şeyden azmak
get off on (something) v. bir şey tarafından azdırılmak
get off on (something) v. bir şeyden tahrik olmak
get off on (something) v. bir uyuşturucunun etkisinde olmak
get off on (something) v. kafası yüksek olmak
get off on (something) v. kafası iyi olmak
get off on v. zihinle oynayan/zihni manipüle eden bir uyuşturucunun etkisinde olmak
get off on v. halüsinatif bir uyuşturucunun etkisinde olmak
get off on v. kafası uçmak
get off on v. bir uyuşturucunun kafasında olmak
get off on v. bir uyuşturucunun kafasını yaşamak
get off on v. çok zevk almak
get off on v. çok hoşuna gitmek
get off on v. havaya girmek
get off on v. havasını bulmak
get off on v. çok keyif almak
go off on someone v. birine patlamak
go off on someone v. birini haşlamak
go off on someone v. birine fırça atmak
go off on someone v. birini azarlamak
go off on someone v. birini paylamak
go off on someone v. bir anda birine çok sinirlenmek
rolling on the floor laughing (one's) ass off v. gülmekten yerlere yatmak
rolling on the floor laughing (one's) ass off v. gülmekten yerlerde yuvarlanmak
rolling on the floor laughing (one's) ass off v. gülmekten çatlamak
be/get off (on something) v. yükselmek
be/get off (on something) v. kafasını yükselmek
be/get off (on something) v. kafası iyi olmak
be/get off (on something) v. kafası güzel olmak
be/get off (on something) v. kafası güzelleşmek
get off (on) v. (uyuşturucu etkisiyle) uçmak
rolling on floor, laughing my ass off (roflmao) expr. yerlerde yuvarlanıp, götümle gülüyorum
rolling on the floor laughing (my ass off) expr. gülmekten yerlere yatıyorum
rolling on the floor laughing (my ass off) expr. gülmekten yerlerde yuvarlanıyorum
rolling on the floor laughing (my ass off) expr. gülmekten çatlayacağım
roflmdao (rolling on the floor laughing my damn ass off) expr. yerlerde yuvarlanıp, götümle gülüyorum
roflmfao (rolling on the floor laughing my fucking ass off) expr. yerlerde yuvarlanıp, götümle gülüyorum
rotflmao (rolling on the floor laughing my ass off) expr. gülmekten yerlere yatıyorum
rotflmao (rolling on the floor laughing my ass off) expr. gülmekten yerlerde yuvarlanıyorum
rotflmao (rolling on the floor laughing my ass off) expr. gülmekten çatlayacağım
British Slang
go off on one v. kontrolü kaybetmek
go off on one v. kendini kaybetmek