on the run - Turc Anglais Dictionnaire

on the run

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "on the run" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 9 résultat(s)

Anglais Turc
Colloquial
on the run expr. firari
One accused person, General Gotovina, is on the run.
Suçlanan kişilerden biri olan General Gotovina firari durumda.

More Sentences
on the run expr. firarda
One accused person, General Gotovina, is on the run.
Suçlanan bir kişi, yani General Gotovina, firarda.

More Sentences
on the run expr. kaçak
Fadil stayed on the run for two years.
Fadıl iki yıl boyunca kaçak kaldı.

More Sentences
General
on the run adv. kaçmakta
on the run adv. acele etmekte
on the run adv. geri çekilmekte
on the run adv. koşarken
on the run adv. acelede
Idioms
on the run expr. ayaküstü

Sens de "on the run" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

Anglais Turc
General
run on the rocks v. kayalara oturmak (gemi)
Idioms
have somebody on the run v. birine karşı avantajlı olmak
be on the run v. kanundan kaçmak
be on the run v. firarda olmak
be on the run v. kaçak olmak
be on the run v. koşuşturma içinde olmak
be on the run v. bir işten diğerine koşmak
be on the run v. tehlikeye açık konumda olmak
be on the run v. savunmada olmamak
be on the run v. savunmasız konumda olmak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] v. çok az yakıt harcamak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] v. yakıt tasarrufu çok iyi olmak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] v. benzini/yakıtı koklamak (araç)
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] v. yüksek yakıt verimliliğiyle çalışmak
run on the smell of an oily rag [australia/new zealand] v. fazla yakıt harcamamak
have (one) on the run v. (birine) karşı avantajlı olmak
have someone on the run v. birinden güçlü bir konumda olmak
have someone on the run v. birine karşı avantajlı olmak
have someone on the run v. birinden önde olmak
Trade/Economic
run on the bank n. mevduat sahiplerinin bankadan hesaplarını çekmek için yarattıkları kargaşa
run on the bank n. bankaya hücum
on-the-run n. belli bir vadede en yeni çıkartılan hazine bonosu
Marine
run on the rocks v. kayaya oturmak
to run on the rocks v. kayalıklara bindirmek