parlamenter - Turc Anglais Dictionnaire

parlamenter

Sens de "parlamenter" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

Turc Anglais
General
parlamenter legislator n.
Legislators in the Diet are struggling to find a solution to the problem.
Meclisteki parlamenterler, soruna bir çözüm bulmak için uğraşıyorlar.

More Sentences
parlamenter parliamentarian adj.
I spent a week with parliamentarians, all the ministers, President Taya, civil society and NGOs.
Parlamenterler, tüm bakanlar, Başkan Taya, sivil toplum ve STK'lar ile bir hafta geçirdim.

More Sentences
Politics
parlamenter parliamentary adj.
The success of enlargement is also dependent on Europe becoming more parliamentary.
Genişlemenin başarısı Avrupa'nın daha fazla parlamenter olmasına da bağlıdır.

More Sentences
General
parlamenter member of parliament n.
parlamenter mp n.
Politics
parlamenter parl (parliamentary) adj.
Archaic
parlamenter parliamental adj.

Sens de "parlamenter" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 44 résultat(s)

Turc Anglais
Politics
parlamenter rejim parliamentary regime n.
It is a republic with a parliamentary regime, and the city-state practices economic liberalism.
Parlamenter rejime sahip bir cumhuriyettir ve şehir devleti ekonomik liberalizmi uygular.

More Sentences
parlamenter sistem parliamentary system n.
All are governed under a parliamentary system.
Hepsi parlamenter sistemle yönetiliyor.

More Sentences
parlamenter demokrasi parliamentary democracy n.
The code must, ultimately, be the handbook for parliamentary democracy.
Kanun, nihai olarak parlamenter demokrasinin el kitabı olmalıdır.

More Sentences
avrupa-akdeniz parlamenter asamblesi euro-mediterranean parliamentary assembly (empa) n.
Of course it is important that we should have a Euro-Mediterranean parliamentary assembly.
Avrupa-Akdeniz parlamenter asamblesine sahip olmamız elbette önemlidir.

More Sentences
General
19.yy alman parlamenter cahensly'nin dini amaçlarla başlattığı hareket cahenslyism n.
parlamenter usule uymayan out of order expr.
Law
parlamenter dokunulmazlığın kaldırılması abolition of parliamentary immunity n.
Politics
parlamenter monarşi parliamentary monarchy n.
parlamenter diplomasi parliamentary diplomacy n.
avrupa konseyi parlamenter asamblesi the council of europes parliamentary assembly n.
parlamenter usuller parliamentary procedure n.
parlamenter seçim parliamentary election n.
avrupa konseyi parlamenter asamblesi özel komitesi parliamentary assembly of the council of europe's ad hoc committee n.
parlamenter hükümet parliamentary government n.
parlamenter ayrıcalığı parliamentary privilege n.
yönetimde görev almayan parlamenter backbencher n.
karadeniz ekonomik işbirliği parlamenter asamblesi parliamentary assembly of the organization of the black sea economic cooperation n.
federal parlamenter cumhuriyet federal parliamentary republic n.
avrupa-latin amerika parlamenter asamblesi euro-latin american parliamentary assembly (eurolat) n.
akdeniz parlamenter asamblesi parliamentary assembly of the mediterranean n.
asya parlamenter asamblesi asian parliamentary assembly n.
kraliçe'yi temsilen atanan ve daha çok başbakan tarafından belirlenen parlamenter görevleri yerine getiren dük Chancellor of the duchy of lancaster n.
gücün parlamenter demokrasi gibi yavaş işleyen süreçlerle değil, devrimsel yollarla derhal ele geçirilmesini savunan sosyalist maximalist n.
(parlamenter usullerde) işin aksatılması obstruction n.
(parlamenter usullerde) işleyişi kasten engelleyen kimse obstructionist n.
(parlamenter usullerde) işin ertelenmesi obstruction n.
parlamenter sistemde kabine veya bakanlığın oluşturduğu bir grup government n.
avrupa konseyi parlamenter meclisi pace (parliamentary assembly of the council of europe.) n.
parlamenter usuller parl. proc. (parliamentary procedure.) n.
parlamenter sistem taraftarlığı parliamentarianism n.
güçlendirilmiş parlamenter sistem strengthened parliamentary system n.
(parlamenter sistemde) tasarı, önerge gibi meseleler üzerine yapılan tartışmaları sona erdirmek guillotine v.
parlamenter şekilde parliamentarily adv.
Institutes
türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi (turkpa) parliamentary assembly of turkic speaking countries n.
akdeniz için birlik parlamenter asamblesi parliamentary assembly of the union for the mediterranean n.
akdeniz parlamenter asamblesi parliamentary assembly of the mediterranean n.
asya parlamenter asamblesi asian parliamentary assembly n.
avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı parlamenter asamblesi türk grubu turkish delegation to the parliamentary assembly of the organization for security and cooperation in europe n.
avrupa konseyi parlamenter meclisi parliamentary assembly of the council of europe n.
karadeniz ekonomik işbirliği parlamenter asamblesi türk grubu turkish delegation to the parliamentary assembly of the black sea economic cooperation n.
nato parlamenter asamblesi türk grubu turkish delegation to the parliamentary assembly of nato n.
türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi the parliamentary assembly of turkish-speaking countries n.
History
1. charles tarafından kabul edilen, vatandaşların parlamenter hakları beyannamesi the petition of right n.
fransa'da 1791 yılında kurulmuş olan, parlamenter monarşiyi savunan bir partiye mensup kimse feuillant n.