pieces - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

pieces

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "pieces" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 2 résultat(s)

Anglais Turc
Textile
pieces n. daha kaliteli yünlere eklenmek için seçilen eteklik kumaş parçalar
Music
pieces n. parça

Sens de "pieces" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 349 résultat(s)

Anglais Turc
General
pieces of oak n. meşe odunu
in small pieces n. kuşbaşı
aubergine wrapped around pieces of meat and roasted n. patlıcan kebabı
bits and pieces n. ıvır zıvır
broken into pieces n. un ufak olmuş
breaking into pieces n. parçalama
pieces of grilled meat on a stick n. çöp kebabı
small pieces of casseroled meat n. kuşbaşı
bits and pieces n. kırıntılar
five pieces of gold n. beşi bir yerde
five pieces of gold n. beşlik
two equal pieces n. iki eşit parça
two pieces n. iki tane
chess pieces n. satranç taşları
all the pieces of the puzzle n. bulmacanın tüm parçaları
pieces of glass n. cam kırıkları
broken pieces of glass n. cam kırıkları
glass pieces n. cam kırıkları
broken glass pieces n. cam kırıkları
missing pieces n. kayıp parçalar
missing pieces n. eksik parçalar
break to pieces v. tuzla buz etmek
fly to pieces v. dağılmak
fly to pieces v. parçalanmak
take to pieces v. parçalamak
go to pieces v. fenalıklar geçirmeye veya o zamana kadar gizli tuttuğu her şeyi ifşa etmeye başlamak
go to pieces v. dökülmek
be broken to pieces v. parça parça olmak
go to pieces v. bölünmek
be torn to pieces v. paralanmak
cut into pieces v. parçalara ayırmak
cut into small pieces v. küçük parçalara bölmek
pick to pieces v. didiklemek
break into pieces v. parçalanmak
be broken into pieces v. un ufak olmak
go to pieces v. yıkılmak
go to pieces v. parçalanmak
fall to pieces v. parçalanmak
be broken into small pieces v. ufalanmak
be torn to pieces v. paramparça olmak
take to pieces v. parçalara ayırmak
go to pieces v. gücenmek
cut to pieces v. parçalara ayırmak
break to pieces v. parça parça etmek
break into small pieces v. ufalamak
tear to pieces v. paralamak
beat somebody all to pieces v. pöstekisini sermek
break into pieces v. parçalamak
pull something to pieces v. bir şeyi parçalara ayırmak
pull to pieces v. parçalamak
break into pieces v. parçalarına ayırmak
break to pieces v. paramparça etmek
be broken to pieces v. paramparça olmak
tear to pieces v. parçalamak
go to pieces v. kırılmak
tear into pieces v. parçalara ayırmak
fall to pieces v. paramparça olmak
dash to pieces v. çarpıp paramparça etmek
cut into small pieces v. küçük parçalara ayırmak
break into pieces v. parçalara ayırmak
go to pieces v. bir olay karşısında kendini tutamayıp ağlamaya başlamak
fall to pieces v. yıkılmak
fly to pieces v. parça parça olmak
go to pieces v. dağılmak
break to pieces v. parçalanmak
cut into pieces v. doğramak
be torn to pieces v. parça parça olmak
go pieces v. didik didik olmak
fall apart to pieces v. bin parçaya bölünmek
fall apart to pieces v. mücadele yeteneğini kaybetmek
break to pieces v. tuzla buz olmak
fall to pieces v. parçalara ayrılmak
fall to pieces v. tuzla buz olmak
break to pieces v. parçalara ayrılmak
fall to pieces v. dağılmak
take to pieces v. sökmek
break something to pieces v. paramparça etmek
break up into small pieces v. küçük parçalara ayırmak/ayrılmak
break up into small pieces v. tuzla buz olmak
put the pieces together v. parçaları bir araya getirmek
go to pieces v. sağlığını kaybetmek
consisting of several pieces adj. çok parçadan oluşan
containing five pieces adj. beşlik
holding six pieces adj. altılık
in pieces adj. paramparça
all in pieces adj. paramparça
fallen to pieces adj. hurdahaş
pulled to pieces adj. parçalara ayrılmış
shot to pieces adj. darmadağınık olmuş
shot to pieces adj. tamamen bozulmuş
shot to pieces adj. bozulmuş
consisting of several pieces adj. çok parçalı
two pieces adj. iki adet
hacked to pieces adj. lime lime doğranmış
by pieces adv. parça parça
in pieces adv. parça parça
in pieces adv. parçalar halinde
in small pieces adv. ufak ufak
(all) to pieces adv. tamamen
(all) to pieces adv. bütünüyle
(all) to pieces adv. parça parça hale
(all) to pieces adv. darmadağın hale
Phrases
all the pieces finally clicked into place expr. sonunda taşlar yerine oturdu
Colloquial
bits and pieces n. döküntüler
bits and pieces n. ıvır zıvır
bits and pieces n. ufak tefek şeyler
that beats something all to pieces [rural] v. bir şeyden çok daha iyi olmak
that beats something all to pieces [rural] v. bir şeyi sollamak
that beats something all to pieces [rural] v. bir şeyin tozunu attırmak
that beats something all to pieces [rural] v. bir şeyden gömlek gömlek üstün olmak
be (all) shot (to pieces) v. paramparça olmak
be (all) shot (to pieces) v. harap olmak
be (all) shot (to pieces) v. yıkılmak
be (all) shot (to pieces) v. bozulmak
be (all) shot (to pieces) v. mahvolmak
now, all the pieces of the puzzle are falling into place expr. (hah şimdi) taşlar yerine oturdu işte
in bits and pieces expr. paramparça
in bits and pieces expr. tuzla buz
in bits and pieces expr. küçük parçalar halinde
in bits and pieces expr. ufak tefek
Idioms
thirty pieces of silver n. hainliğin sembolü
thirty pieces of silver n. ihanetin sembolü
rip (someone or something) to pieces v. yerin dibine batırmak
rip (someone or something) to pieces v. yerden yere vurmak/çalmak
rip (someone or something) to pieces v. olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek
rip (someone or something) to pieces v. bütün kusurlarını yüzüne vurmak
pick somebody/something to pieces v. kıyasıya/acımasızca eleştirmek
pick somebody/something to pieces v. kılı kırk yararcasına eleştirmek
pick somebody/something to pieces v. tek tek gözler önüne sermek
pull somebody/something to pieces v. kıyasıya/acımasızca eleştirmek
pull somebody/something to pieces v. kılı kırk yararcasına eleştirmek
pull somebody/something to pieces v. tek tek gözler önüne sermek
pick to pieces v. acımasızca eleştirmek
pull to pieces v. acımasızca eleştirmek
pick someone to pieces v. acımasızca eleştirmek
pick to pieces v. ağır biçimde eleştirmek
pick someone to pieces v. ağır biçimde eleştirmek
pick someone to pieces v. birisini çok ağır bir biçimde eleştirmek
fall to pieces v. bozulmak
pull someone to pieces v. birisini çok ağır bir biçimde eleştirmek
go to pieces v. bozulmak
fall to pieces v. bin parça olmak
cut to pieces v. bozguna uğratmak
thrill someone to pieces v. birisini çok heyecanlandırmak
go all to pieces v. çok kötü duruma düşmek
cut to pieces v. hezimete uğratmak
pick up the pieces v. eski durumuna gelmeye çalışmak
pick up the pieces v. işleri düzene sokmak
go to pieces v. işlevini kaybetmek
pick up the pieces v. kendine gelmek
go to pieces v. morali bozulmak
fall to pieces v. kırılmak
go to pieces v. kendini kaybetmek
be thrilled to pieces v. sevinçten neredeyse kalbi durmak
tear someone or something to pieces v. paramparça etmek
be thrilled to pieces v. sevinçten çılgına dönmek
pull to pieces v. sert biçimde eleştirmek
be thrilled to pieces v. sevinçten deliye dönmek
fall to pieces v. parçalanmak
rip to pieces v. paramparça etmek
break something to pieces v. paramparça etmek
fall to pieces v. paramparça olmak
go to pieces v. ruhsal/zihinsel çöküntüye uğramak
break something into small pieces v. paramparça etmek
cut to pieces v. parçalara ayırmak
go to pieces v. paramparça olmak
dash something to pieces v. paramparça etmek
break something into small pieces v. tuzla buz etmek
dash something to pieces v. tuzla buz etmek
pick up the pieces v. yaşanılan sorunun etkilerini yok etmeye çalışmak
blow someone or something to pieces v. (patlama sonrası) paramparça etmek
thrill someone to pieces v. yüreğini hoplatmak
thrill someone to pieces v. yürek hoplatmak
fall to pieces v. (duygusal anlamda) darmadağın olmak
pick up the pieces v. (bir afetten vb sonra) yaralarını sarmak
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şeyin ıncığını cıncığını çıkarmak
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şeyi/birini sert bir şekilde eleştirmek
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şeyin/birinin kusurlarını/negatif yönlerini dile getirmek/arayıp bulmak
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şeyin/birinin negatif yönlerine odaklanmak
pick somebody/something to bits/pieces v. bir şey hakkında kılı kırk yarmak
pull somebody/something to bits/pieces v. bir şeyin ıncığını cıncığını çıkarmak
pull somebody/something to bits/pieces v. bir şeyi/birini sert bir şekilde eleştirmek
pull somebody/something to bits/pieces v. bir şeyin/birinin kusurlarını/negatif yönlerini dile getirmek/arayıp bulmak
pull somebody/something to bits/pieces v. bir şeyin/birinin negatif yönlerine odaklanmak
pull somebody/something to bits/pieces v. bir şey hakkında kılı kırk yarmak
shoot to pieces v. defalarca vurmak
shoot to pieces v. delik deşik etmek
shoot to pieces v. bir iddiayı, tezi, davayı çürütmek
shoot to pieces v. bir iddianın, tezin, davanın kusurlarını/hatalarını bulmak
shoot to pieces v. bir iddiayı, tezi, davayı yerle bir etmek
take to pieces v. dövmek
take to pieces v. pataklamak
take to pieces v. dayak atmak
take to pieces v. ağzını bununu dağıtmak
take to pieces v. evire çevire dövmek
take to pieces v. üste çıkmak
take to pieces v. baskın çıkmak
take to pieces v. alt etmek
take to pieces v. savlarını çürütmek
take to pieces v. yerle bir etmek
take to pieces v. hakkından gelmek
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) yerden yere vurmak
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) yerin dibine batırmak
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) fena benzetmek
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) haşlamak
tear (someone or something) to pieces v. (birinin/bir şeyin) ağzına sıçmak/etmek
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) paylamak
tear (someone or something) to pieces v. (birine/bir şeye) fırça çekmek
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) topa tutmak
tear (someone or something) to pieces v. (birine/bir şeye) çıkışmak
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) paralamak
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) kınamak
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) paramparça etmek
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) mahvetmek
tear (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) darmadağın etmek
tear (someone or something) to pieces v. (birine/bir şeye) zarar vermek
tear (someone or something) to pieces v. (birine/bir şeye) hasar vermek
tear somebody/something to pieces/shreds v. birini/bir şeyi yerden yere vurmak
tear somebody/something to pieces/shreds v. birini/bir şeyi yerin dibine batırmak
tear somebody/something to pieces/shreds v. birini/bir şeyi fena benzetmek
tear somebody/something to pieces/shreds v. birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear somebody/something to pieces/shreds v. birini/bir şeyi topa tutmak
tear somebody/something to pieces/shreds v. birini/bir şeyi kınamak
tear something to pieces/shreds v. bir şeyi parçalara ayırmak
tear something to pieces/shreds v. bir şeyi mahvetmek
tear something to pieces/shreds v. bir şeyi paramparça etmek
tear someone or something to pieces v. birini/bir şeyi yerden yere vurmak
tear someone or something to pieces v. birini/bir şeyi yerin dibine batırmak
tear someone or something to pieces v. birini/bir şeyi fena benzetmek
tear someone or something to pieces v. birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek
tear someone or something to pieces v. birini/bir şeyi topa tutmak
tear someone or something to pieces v. birini/bir şeyi parçalara ayırmak
tear someone or something to pieces v. birini/bir şeyi mahvetmek
tear someone or something to pieces v. birini/bir şeyi paramparça etmek
beat (something) all to pieces v. (bir şeyden) çok daha iyi olmak
beat (something) all to pieces v. (bir şeyi) sollamak
beat (something) all to pieces v. (bir şeyin) tozunu attırmak
beat (something) all to pieces v. (bir şeyden) gömlek gömlek üstün olmak
love to pieces v. çok etkilenmek
love to pieces v. çok sevmek
love to pieces v. çok aşık olmak
love to pieces v. her şeyiyle sevmek
pick something to pieces v. bir şeyde küçük delikler açmak
pick something to pieces v. bir şeyi delmek
pick something to pieces v. bir şeyde delikler açmak
tickle (one) to pieces v. (birini) çok memnun etmek
tickle (one) to pieces v. (birini) çok hoşnut etmek
tickle (one) to pieces v. (birini) çok mutlu etmek
tickle (one) to pieces v. (birini) çok sevindirmek
tickle (one) to pieces v. (birini) zevkten dört köşe etmek
blow something to pieces v. bir şeyi çürütmek
blow something to pieces v. bir şeyi paramparça etmek
blow something to pieces v. bir şeyi yerle bir etmek
cut (someone) to pieces v. (birini) paramparça etmek
cut (someone) to pieces v. (birini) feci şekilde yaralamak
cut (someone) to pieces v. (birini) sakat bırakmak
cut (someone) to pieces v. (birini) vahşice öldürmek
cut (someone) to pieces v. (birini) hezimete uğratmak
cut (someone) to pieces v. (birini) bozguna uğratmak
cut (something) to pieces v. (bir şeyi) parçalara ayırmak
cut (something) to pieces v. (bir şeyi) küçük parçalar halinde kesmek
hack (something) to pieces v. (bir şeyi) parça pinçik etmek
hack (something) to pieces v. (bir şeyi) didik didik etmek
hack (something) to pieces v. (bir şeyin) ıncığını cıncığını çıkarmak
hack (something) to pieces v. (bir şeyi) bölük pörçük etmek
hack (something) to pieces v. (bir şeyi) un ufak etmek
pick (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) didik didik etmek
pick (someone or something) to pieces v. (biri/bir şey) hakkında kılı kırk yarmak
pick (someone or something) to pieces v. (birinin/bir şeyin) ıncığını cıncığını çıkarmak
pick (someone or something) to pieces v. (birinin/bir şeyin) negatif yönlerine odaklanmak
pick (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) kılı kırk yararcasına eleştirmek
pick (someone or something) to pieces v. (birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek
break into small pieces v. parçalanmak
thrill to pieces v. çok heyecanlandırmak
thrill to pieces v. yüreğini hoplatmak
thrill to pieces v. yürek hoplatmak
shot to pieces adj. mahvolmuş
shot to pieces adj. kafayı bulmuş
shot to pieces adj. paramparça
shot to pieces adj. sarhoş
tickled to pieces adj. çok memnun olmuş/edilmiş
tickled to pieces adj. çok hoşnut olmuş/edilmiş
tickled to pieces adj. çok mutlu olmuş/edilmiş
tickled to pieces adj. çok sevinmiş/sevindirilmiş
tickled to pieces adj. zevkten dört köşe olmuş/edilmiş
thrilled to pieces expr. çok sevinmiş
shot to pieces expr. dağılmış
shot to pieces expr. çürütülmüş (fikir)
thrilled to pieces expr. çok heyecanlanmış
thrilled to pieces expr. sevinçten/heyecandan kalbi duracak gibi
shot to pieces expr. zil zurna sarhoş
to pieces expr. parçalara
to pieces expr. küçük parçalara
to pieces expr. paramparça
to pieces expr. büyük ölçüde
to pieces expr. çok
to pieces expr. (duygusal olarak) yıkılmış/çökmüş
to pieces expr. içi parçalanmış
to pieces expr. mahvolmuş
to pieces expr. fiyasko
to pieces expr. yerle bir olmuş
Speaking
I know pieces expr. bölük pörçük bir şeyler biliyorum
how many pieces are there? expr. kaç parça var?
that beats something all to pieces expr. (iki şeyi karşılaştırırken) çok daha iyi
that beats all to pieces expr. (iki şeyi karşılaştırırken) her haliyle çok daha iyi
that beats all to pieces expr. (iki şeyi karşılaştırırken) bin basar
that beats all to pieces expr. (iki şeyi karşılaştırırken) çok daha iyi
that beats something all to pieces expr. (iki şeyi karşılaştırırken) bin basar
that beats something all to pieces expr. (iki şeyi karşılaştırırken) her haliyle çok daha iyi
Trade/Economic
in pieces expr. parçalı olarak
Law
unidentified body pieces n. kimliği tespit edilemeyen ceset parçaları
Technical
crescent test pieces n. ay şeklinde deney parçaları
preparation of tubular test pieces n. boru şeklindeki deney parçalarının hazırlanması
tensile test pieces n. çekme deneyi parçaları
rules of sampling and selection or test pieces n. deney parçalarının seçimi ve numune alma kuralları
preparation and treatment of test pieces n. deney numunelerinin hazırlanması ve işleme tabi tutulması
work pieces surface characteristics n. iş parçaları yüzey karakteristikleri
sand-cast pieces n. kuma dökülmüş parçalar
small test pieces n. küçük deney parçaları
medium sized test pieces n. orta ölçüdeki deney parçaları
preparation of samples and test pieces n. numune ve deney parçalarının hazırlanması
scandium dendritic pieces n. skandiyum dallantı parçaları
silicon pieces n. silisyum parçaları
sodium pieces n. sodyum parçacıkları
strontium dendritic pieces n. stronsiyum dallantı parçaları
filtering face pieces n. süzme maskeleri
sampling of powders using sintered test pieces n. tozlardan sinterlenmiş deney parçalarından numune alma
rag pieces n. üstüpü parçaları
bonded test pieces n. yapıştırılmış deney parçaları
fatigue test pieces n. yorulma deney parçaları
Textile
a heavy lace of linen pieces joined by embroidery n. güpür
Construction
polished and etched test pieces n. parlatılmış ve aşındırılmış deney numuneleri
repair pieces n. tamir parçaları
Marine
quarter pieces n. geminin kıçındaki tekne kaburgaları
Medical
reniform pieces n. böbrek şeklinde parçalar
Gastronomy
grilled small pieces of meat on wooden skewers n. çöp şiş
meat cut into morsel sized pieces n. kuşbaşı et
Chemistry
yttrium dendritic pieces n. itriyum dallantılı parçalar
Education
knowledge-in-pieces n. parçalı bilgi
Military
artillery pieces n. topçu silahları
Football
set-pieces n. duran toplar
Slang
be shot to pieces v. paramparça olmak
be shot to pieces v. harap olmak
be shot to pieces v. mahvolmak
be shot to pieces v. başarısız olmak
be shot to pieces v. suya düşmek
be shot to pieces v. yıkılmak
Star Wars
pets' "n" pieces n. evcil hayvanlar' "v" parçalar