rustier - Turc Anglais Dictionnaire

rustier

Sens de "rustier" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 33 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
rusty adj. paslı
Quite frankly, we would be castrated with a pair of rusty scissors.
Açıkçası, paslı bir makasla hadım edilmiş oluruz.

More Sentences
General
rusty adj. körelmiş
Myles didn't want to play the guitar saying he was rusty.
Myles, köreldiğini söyleyerek gitar çalmak istemedi.

More Sentences
rusty adj. hamlamış
I'm a little rusty.
Biraz hamlamışım.

More Sentences
rusty adj. paslanmış
Rusty cans were all over the lawn in the park.
Parktaki çimenlerin her yerinde paslanmış teneke kutular vardı.

More Sentences
Automotive
rusty adj. paslı
Quite frankly, we would be castrated with a pair of rusty scissors.
Açıkçası paslı bir makasla hadım edilmiş oluruz.

More Sentences
Medical
rusty adj. paslı
I found an old rusty key in that room.
O odada eski bir paslı anahtar buldum.

More Sentences
General
rusty adj. el alışkanlığını kaybetmiş
rusty adj. ham
rusty adj. pas rengi
rusty adj. kınacıklı
rusty adj. kızıl
rusty adj. çatlak (ses)
rusty adj. solmuş
rusty adj. eskimiş
rusty adj. saygı gösteren
rusty adj. kirli
rusty adj. rengi bozulmuş
rusty adj. rengi atmış
rusty adj. pas kaynaklı
rusty adj. pastan oluşan
rusty adj. ters davranan
Technical
rusty adj. pas renginde olan
Medical
rusty n. pas hastalığına yakalanmış
Botanic
rusty adj. (bitki) pas mantarından etkilenen
rusty adj. (bitki) pas hastası olan
Archaic
rusty adj. aksi
rusty adj. suratsız
rusty adj. hödük
rusty adj. kaba
rusty adj. sert
rusty adj. huysuz
rusty adj. aksi
rusty adj. sert tavırlı

Sens de "rustier" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 39 résultat(s)

Anglais Turc
General
rusty nail n. paslı çivi
Tom hurt himself on a rusty nail.
Tom paslı çiviyle kendini yaraladı.

More Sentences
be rusty v. paslanmak
My French is rusty.
Fransızcam paslanmış.

More Sentences
rusty sputum n. paslı balgam
becoming rusty n. paslanma
rusted/rusty knife n. paslı bıçak
rusty tool n. paslı alet
rusty iron hoop n. paslı demir çember
cut a rusty v. zeki olmak
cut a rusty v. dikkat çekmek
cut a rusty v. göze çarpmak
rusty-brown adj. pas renginde
rusty-brown adj. kızıl kahverengi olan
rusty-red adj. pas renginde
rusty-red adj. kızıl kahverengi olan
Colloquial
rusty-dusty adj. kırmızı/pas rengi
Speaking
don't let your skills get rusty expr. yeteneklerini köreltme
Marine Biology
rusty blenny n. horozbina
Zoology
rusty-spotted cat n. paslı kedi
Botanic
rusty rig n. banyan'a benzeyen avustralya'ya özgü bir süs ağacı
rusty woodsia n. kuzeydeki ılıman bölgelere özgü kahverengi çizgileri ve mızrak şeklinde yaprakları olup kayalarda bulunan bir eğreltiotu
rusty rig n. küçük yapraklı kauçuk ağacı
Ornithology
rusty blackbird n. abd'nin doğusuna özgü bir kara tavuk
rusty grackle (euphagus carilonus) n. kuzey amerika'ya özgü pas rengi tüyleri olan bir karatavuk
rusty blackbird n. pas rengi karatavuk
rusty grackle n. pas rengi karatavuk
Entomology
rusty tussock moth n. erebidae familyasında bir güve
Slang
rusty tool n. ahı gitmiş vahı kalmış kimse
rusty sheriff's badge n. göt
rusty-dusty n. popo
rusty-dusty n. kıç
rusty-dusty n. arka
rusty-dusty n. göt
British Slang
rusty sheriffs badge n. anüs
rusty bullet hole n. anüs
rusty bullet hole n. göt deliği
rusty sheriffs badge n. göt deliği
rusty sheriffs badge n. kıç deliği
rusty bullet hole n. kıç deliği
rusty as fuck expr. çok paslı