sözlü olarak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

sözlü olarak



Sens de "sözlü olarak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 8 résultat(s)

Turc Anglais
General
sözlü olarak viva voce adv.
sözlü olarak by word of mouth adv.
sözlü olarak orally adv.
sözlü olarak viva adv.
sözlü olarak verbally adv.
Idioms
sözlü olarak on a handshake expr.
Trade/Economic
sözlü olarak verbally adv.
Law
sözlü olarak orally adv.

Sens de "sözlü olarak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

Turc Anglais
General
bir şeyi sözlü olarak ifade eden kimse sayer n.
konuşmacının söylediklerine, dinleyicinin sözlü/sözsüz olarak verdiği karşılıktan doğan iletişim biçimi call-and-response n.
müzikal bir sesin sözlü olarak taklit edilmesi tirralirra n.
sözlü olarak tasvir etme delineation n.
sözlü olarak kavga etmek row v.
sözlü olarak kavga etmek quarrel v.
sözlü olarak kavga etmek argue v.
sözlü olarak tercüme etmek interpret v.
birine sözlü olarak saldırmak attack someone verbally v.
sözlü olarak yöneltmek throw v.
sözlü olarak ifade etmek give v.
sözlü olarak teklif etmek offer v.
sözlü olarak hazırlamak prepare v.
fiziksel veya sözlü olarak kötü muamele görmemiş unabused adj.
fiziksel veya sözlü olarak kötü muamelede bulunmayan unabusive adj.
(duygu, fikir) sözlü olarak ifade edilmeyen dumb adj.
Phrasals
sözlü olarak anlatılan bir şeyi yazıya dökmek transcribe something from someone or something v.
(birine) (fiziksel/sözlü olarak) saldırmak strike out at (one) v.
(birine ya da bir şeye) sözlü olarak saldırmak level (something) against (someone or something) v.
sözlü/fiziksel olarak üstüne gitmek work over v.
(birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak lash into (someone or something) v.
sözlü olarak anlatılan bir şeyi yazıya dökmek transcribe from v.
Phrases
gerek sözlü gerekse fiziki olarak both verbally and physically adv.
Proverb
yazılı olarak yapılan kontrat sözlü olarak yapılandan çok daha değerlidir a verbal contract isn't worth the paper it's written on
Colloquial
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek yapılan sözlü düello the dirty dozens n.
sözlü olarak sataşmak be all over v.
Idioms
birine (sözlü olarak) girişmek/saldırmak (açtı ağzını yumdu gözünü) let someone have it with both barrels v.
(birini) sözlü veya fiziksel olarak cezalandırmak give it to (one) v.
sözlü olarak saldırmak make heads roll v.
(birini) sözlü olarak uyarmak/azarlamak rap (one) on the knuckles v.
genellikle sözlü olarak ideolojik tartışmaya girmek go to the mat v.
Media
(radyo veya tv programını) sözlü olarak sunmak introduce v.
Social Sciences
yazı yerine sözlü olarak aktarılıp sürdürülen yasa oral law n.
Literature
sanatsal ifadenin yazılı veya sözlü alegori olarak yorumlanması allegoresis n.
Religious
(musevilikte) musa'dan sözlü olarak devredildiği varsayılan yasalar tradition n.
havarilerin sözlü olarak yaydığı bozulmamış incil kerugma n.
(zen budizmi'nde) bir aydınlanma aracı olarak öğrencilere verilen sözlü bulmaca koan n.
talmud'un yaklaşık olarak m.s. 200 yılında derlenmiş kutsal metinlerin sözlü tefsirini içeren ilk bölümü mishna n.
talmud'un yaklaşık olarak m.s. 200 yılında derlenmiş kutsal metinlerin sözlü tefsirini içeren ilk bölümü mishnah n.
Archaic
bir konunun yazılı veya sözlü olarak gösterilmesi remonstrance n.
Slang
birine sözlü olarak saldırmak rank on someone v.
-e sözlü olarak saldırmak rank on v.
British Slang
birine sözlü olarak saldırmak eat the head off someone v.