sınamak - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

sınamak



Sens de "sınamak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
sınamak test v.
General
sınamak examine v.
sınamak put to the proof v.
sınamak try v.
sınamak prove v.
sınamak put v.
sınamak check over v.
sınamak check through v.
sınamak put to the test v.
sınamak fand [dialect] [uk] v.
sınamak sense [obsolete] v.
Technical
sınamak test v.

Sens de "sınamak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

Turc Anglais
General
birinin sabrını sınamak test someone's patience v.
doğruluğunu sınamak riddle v.
birinin cesaretini ve ataklığını sınamak test someone's mettle v.
Phrasals
(birinin) becerisini sınamak go through v.
birinin bir konudaki/alandaki bilgisini sınamak examine someone in something v.
birinin bir konu/alan hakkındaki bilgisini sınamak examine someone on something v.
(birinin bir konudaki/alandaki) bilgisini sınamak examine (one) in (something) v.
(birinin bir konu/alan) hakkındaki bilgisini sınamak examine (one) on (something) v.
(birinin bir konudaki) bilgisini sınamak quiz (one) about (something) v.
(birinin bir konudaki) bilgisini sınamak quiz (one) on (something) v.
(bir konudaki) bilgisini sınamak quiz on v.
Idioms
bir kimsenin yeteneklerini sınamak put someone through one's paces v.
bilgisini sınamak examine in v.
birinin sabrını sınamak try the patience of somebody v.
birinin sabrını sınamak try somebody's patience v.
becerisini sınamak put through one's paces v.
bildiklerini sınamak examine on v.
birinin sabrını sınamak/denemek try someone's patience v.
sabrını sınamak cross (one's) bows v.
becerini sınamak go through your paces v.
(birinin) yeteneğini/becerisini sınamak put (one) through (one's) facings v.
(birini) zor bir görevle sınamak put (one) through (one's) facings v.
(birini/bir şeyi) sınamak put (someone or something) to the test v.
(bir şeyin) meziyetlerini sınamak put (something) through its paces v.
birinin/bir şeyin becerisini sınamak put somebody/something through their/its paces v.
birinin azmini sınamak put someone on their mettle v.
becerisini sınamak put through paces v.
sabrını sınamak try patience v.
sabrını sınamak test someone's patience v.