savaşmak

Sens de "savaşmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 38 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	savaşmak	fight v.
He fights with his anger. Adam öfkesiyle savaşıyor. More Sentences
General
2	General	savaşmak	fight against v.
It was not us who created the forces we are now fighting against. Şu anda savaştığımız güçleri yaratan biz değiliz. More Sentences
3	General	savaşmak	fight v.
Difference is the essence of humanity, and it should therefore be totally respected and never fought over. Farklılık insanlığın özüdür ve bu nedenle tamamen saygı duyulmalı ve asla uğruna savaşılmamalıdır. More Sentences
4	General	savaşmak	conflict v.
My whole group and I fought, therefore, against him, in particular during the Yugoslavian conflict. Bu nedenle tüm grubum ve ben, özellikle Yugoslavya çatışması sırasında ona karşı savaştık. More Sentences
5	General	savaşmak	contend v.
I contended against falsehood. Sahteciliğe karşı savaştım. More Sentences
6	General	savaşmak	wage war v.
Holding talks is the way to achieve peace, not waging war. Barışa ulaşmanın yolu savaşmak değil, görüşmeler yapmaktır. More Sentences
7	General	savaşmak	fight something v.
We fight something from another world. Başka bir dünyadan olan bir şeyle savaşıyoruz. More Sentences
8	General	savaşmak	make war v.
Let us take advantage of this situation, however, to contain the problem and avoid making war. Bununla birlikte, sorunu kontrol altına almak ve savaşmaktan kaçınmak için bu durumdan yararlanalım. More Sentences
9	General	savaşmak	combat v.
You can also use a variety of weapons to combat. Savaşmak için çeşitli silahlar da kullanabilirsiniz. More Sentences
Politics
10	Politics	savaşmak	combat v.
Do this once a month to combat fleas. Pirelerle savaşmak için bunu ayda bir kez yapın. More Sentences
General
11	General	savaşmak	wage a fight v.
12	General	savaşmak	wage war with v.
13	General	savaşmak	wage war on v.
14	General	savaşmak	campaign v.
15	General	savaşmak	wage a war v.
16	General	savaşmak	struggle v.
17	General	savaşmak	war v.
18	General	savaşmak	battle v.
19	General	savaşmak	fight a battle v.
20	General	savaşmak	strive against v.
21	General	savaşmak	wage war against v.
22	General	savaşmak	wage a battle v.
23	General	savaşmak	strive with v.
24	General	savaşmak	wage war on somebody v.
25	General	savaşmak	debate [obsolete] v.
26	General	savaşmak	oppose v.
27	General	savaşmak	oppugn v.
28	General	savaşmak	dispute [obsolete] v.
29	General	savaşmak	duke v.
30	General	savaşmak	fecht [scotland] v.
31	General	savaşmak	field [obsolete] v.
Phrasals
32	Phrasals	savaşmak	fight down v.
Idioms
33	Idioms	savaşmak	be at grips with v.
34	Idioms	savaşmak	unsheathe the sword v.
35	Idioms	savaşmak	take up the hatchet v.
36	Idioms	savaşmak	give battle [dated] v.
37	Idioms	savaşmak	measure swords v.
Archaic
38	Archaic	savaşmak	digladiate v.

Sens de "savaşmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 124 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	uğruna savaşmak	fight for v.
That is a right one should of course be prepared to fight for. Bu, elbette uğruna savaşmaya hazır olunması gereken bir haktır. More Sentences
2	General	karşı savaşmak	counteract v.
Few other effective remedies are available to counteract these tumours. Bu tümörlere karşı savaşmak için çok az sayıda başka etkili ilaç mevcuttur. More Sentences
3	General	ile savaşmak	war with v.
Argentina fought a war with Great Britain over the Falkland Islands. Arjantin, Falkland Adaları için Büyük Britanya ile savaştı. More Sentences
4	General	kanserle savaşmak	fight cancer v.
The ability of turmeric to fight cancer has been extensively researched. Zerdeçalın kanserle savaşma yeteneği kapsamlı bir şekilde araştırılmıştır. More Sentences
5	General	kanserle savaşmak	battle cancer v.
Layla was battling cancer. Leyla kanserle savaşıyordu. More Sentences
Phrasals
6	Phrasals	(bir yer veya şey) için savaşmak	battle for v.
Hundreds of simultaneous players will battle for supremacy in huge strategic maps. Yüzlerce eşzamanlı oyuncu devasa stratejik haritalarda üstünlük için savaşacak. More Sentences
7	Phrasals	(birine) karşı savaşmak	battle against v.
In the battle against the virus, all means must be deployed. Virüse karşı savaşta tüm araçlar kullanılmalıdır. More Sentences
8	Phrasals	(biriyle veya bir hastalıkla) savaşmak	battle against v.
We can say that Japan was fighting a constant battle against hunger during the war. Japonyanın savaş sırasında açlığa karşı sürekli bir mücadele verdiğini söyleyebiliriz. More Sentences
9	Phrasals	(biriyle) savaşmak	battle with (someone) v.
Will they pursue battles with other rogue states? Diğer haydut devletlerle de savaşmaya devam edecekler mi? More Sentences
10	Phrasals	(biri/bir şey) için savaşmak	fight for (someone or something) v.
On the one hand, there were the Chechens, a people fighting for their freedom and their right to self-determination. Bir yanda özgürlükleri ve kendi kaderlerini tayin etme hakları için savaşan bir halk olan Çeçenler vardı. More Sentences
11	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı savaşmak	fight against (someone or something) v.
Today, we are fighting against Islamic fascists. Bugün İslamcı faşistlere karşı savaşıyoruz. More Sentences
12	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) savaşmak	war against (someone or something) v.
The war against terrorism is a war to free the people of Afghanistan from the twenty-eight years of slavery. Terörizme karşı savaş Afganistan halkını yirmi sekiz yıllık kölelikten kurtarmak için verilen bir savaştır. More Sentences
General
13	General	eskiden sahnede vahşi hayvanlarla savaşmak için kullanılan sopa	gibstaff [obsolete] n.
14	General	değirmenlere karşı savaşmak	tilt at windmills v.
15	General	çarpışıp savaşmak	clash v.
16	General	direnerek savaşmak	make a stand v.
17	General	azraille savaşmak	be on the death bed v.
18	General	azraille savaşmak	be on the verge of death v.
19	General	-e karşı savaşmak	wage war against v.
20	General	-e karşı savaşmak	wage war on v.
21	General	-e karşı savaşmak	wage war with v.
22	General	ile savaşmak	wrestle with v.
23	General	ölümüne savaşmak	fight to death v.
24	General	karşı savaşmak	repugnate v.
25	General	siperlerde savaşmak	fight in the trenches v.
26	General	komünistlerle savaşmak	fight the communists v.
27	General	hayatları için savaşmak	fight for their lives v.
28	General	haksızlıkla savaşmak	fight injustice v.
29	General	adaletsizlikle savaşmak	fight injustice v.
30	General	adaletsizlikle savaşmak	fight the injustice v.
31	General	haksızlıkla savaşmak	fight the injustice v.
32	General	suçla savaşmak	fight crime v.
33	General	cehaletle savaşmak	fight against ignorance v.
34	General	ormanda gerilla olarak savaşmak	bushwhack v.
35	General	gerilla olarak savaşmak	bushwhack v.
36	General	istediği şey için cesurca savaşmak	pitch v.
37	General	daha iyi savaşmak	outwar v.
38	General	daha çok savaşmak	outwar v.
Phrasals
39	Phrasals	bir sonuca ulaşmak için savaşmak	battle it out v.
40	Phrasals	ile savaşmak	walk out v.
41	Phrasals	savaşmak için hazırlanmak	square off v.
42	Phrasals	biriyle mücadele etmek/savaşmak	struggle with someone v.
43	Phrasals	bir şeye karşı savaşmak	clash against something v.
44	Phrasals	(birine ya da bir şeye) karşı savaşmak	clash against (someone or something) v.
45	Phrasals	'-ile savaşmak	clash against (someone or something) v.
46	Phrasals	'-ile savaşmak	clash against something v.
47	Phrasals	(biriyle veya bir şeyle) savaşmak	campaign against (someone or something) v.
48	Phrasals	birine/bir şeye karşı savaş vermek/savaşmak	battle against someone or something v.
49	Phrasals	bir şey için savaşmak/savaş vermek	battle for something v.
50	Phrasals	bir sonuca ulaşmak için savaşmak/kavga vermek	battle something out v.
51	Phrasals	bir şey uğruna savaşmak/savaş vermek	battle for something v.
52	Phrasals	bir şeyi almak/elde etmek için savaşmak	battle for something v.
53	Phrasals	(bir şey) uğruna savaşmak/çarpışmak	contend for (something) v.
54	Phrasals	(biri/bir şey) uğruna savaşmak	fight for (someone or something) v.
55	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) savaşmak/kavga etmek	fight with (someone or something) v.
56	Phrasals	birine/bir şeye karşı bir şeyle savaşmak/dövüşmek	fight someone or something with something v.
57	Phrasals	(bir şeye) karşı savaşmak	strive against (something) v.
58	Phrasals	(bir şeyle) savaşmak/savaş vermek	tussle with (someone) v.
59	Phrasals	(biriyle) savaşmak/çarpışmak	vie with (one) v.
60	Phrasals	(biriyle bir şey) uğruna savaşmak/çarpışmak	vie with (one) for (something) v.
61	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı savaşmak	wage (something) against (someone or something) v.
62	Phrasals	'-e karşı savaşmak	wage against v.
63	Phrasals	(biriyle bir şey) uğruna savaşmak/çarpışmak	vie with (one) over (something) v.
64	Phrasals	(bir şeyi) elde etmek için savaşmak	war over (something) v.
65	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) savaşmak	war on (someone or something) v.
66	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) savaşmak/savaşa girmek	war with (someone or something) v.
Colloquial
67	Colloquial	tüm gücüyle/her şeyiyle savaşmak	slog it out [uk] v.
68	Colloquial	tüm gücüyle/her şeyiyle savaşmak	slug it out [uk] v.
Idioms
69	Idioms	yeldeğirmenlerine karşı savaşmak	tilt at windmills v.
70	Idioms	yeldeğirmenleriyle savaşmak	tilt at windmills v.
71	Idioms	kazanmak için savaşmak	contend for v.
72	Idioms	uğruna savaşmak	contend for v.
73	Idioms	dinin gereklerini yerine getirmek için savaşmak	fight the good fight v.
74	Idioms	sonuna kadar savaşmak	fight to a finish v.
75	Idioms	tükenene kadar savaşmak	fight to a standstill v.
76	Idioms	kesin bir sonuç alana kadar savaşmak	fight to a finish v.
77	Idioms	kanının son damlasına kadar savaşmak	fight to the last drop of blood v.
78	Idioms	sonuna kadar savaşmak	put up a good fight v.
79	Idioms	ölene kadar savaşmak	die in the last ditch v.
80	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	fling your cap over the windmill v.
81	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	fling (one's) cap over the windmill v.
82	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	fling (one's) hat over the windmill v.
83	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	fling (one's) cap over the windmill v.
84	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	throw your cap over the windmills v.
85	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	throw your cap over the windmill v.
86	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	fling your cap over the windmills v.
87	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	throw (one's) cap over the windmill v.
88	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	throw (one's)bonnet over the windmill v.
89	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	throw (one's) hat over the windmill v.
90	Idioms	yel değirmenlerine karşı savaşmak	fling (one's) bonnet over the windmill v.
91	Idioms	(birine veya bir şeye) karşı birlikte mücadele etmek/savaşmak	make common cause against (someone or something) v.
92	Idioms	sonuna kadar savaşmak	go down with guns firing v.
93	Idioms	son ana kadar savaşmak	go down with guns firing v.
94	Idioms	kanının son damlasına kadar savaşmak/direnmek/pes etmemek	go down with guns firing v.
95	Idioms	sonuna kadar savaşmak	go down with (all) guns firing v.
96	Idioms	kanının son damlasına kadar savaşmak/direnmek/pes etmemek	go down with (all) guns firing v.
97	Idioms	gücünün sonuna kadar dövüşmek/savaşmak	fight like hell v.
98	Idioms	ölümüne dövüşmek/savaşmak	fight like hell v.
99	Idioms	tüm gücüyle dövüşmek/savaşmak	fight like hell v.
100	Idioms	kanının son damlasına kadar savaşmak	(fight) to the bitter end v.
101	Idioms	son raddeye kadar savaşmak	die in the last ditch v.
102	Idioms	ingiltere ve ingiltere kralı/kraliçesi adına savaşmak	take the king's/queen's shilling [old-fashioned] v.
103	Idioms	bir savaşta ingiltere ve ingiltere kralı veya kraliçesi adına savaşmak	take the king's/queen's shilling [old-fashioned] v.
104	Idioms	hala savaşmak	be still in the game v.
105	Idioms	başarısız olacağı/bir yere varmayacağı belli bir durum için savaşmak	be fighting a losing battle v.
106	Idioms	kanının son damlasına kadar savaşmak	fight till the bitter end v.
107	Idioms	sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	(fight) to the bitter end v.
108	Idioms	sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	fight until the bitter end v.
109	Idioms	kanının son damlasına kadar savaşmak	fight until the bitter end v.
110	Idioms	kanının son damlasına kadar savaşmak	(fight) to the bitter end v.
111	Idioms	sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	fight till the bitter end v.
112	Idioms	(biri/bir şey) için sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	go to the mat for (someone or something) v.
113	Idioms	(biriyle beraber biri/bir şey) için sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us] v.
114	Idioms	(biriyle/bir şeyle) savaşmak	wage war (on someone or something) v.
115	Idioms	(birine/bir şeye) karşı savaşmak	wage war (on someone or something) v.
116	Idioms	-e karşı savaşmak	bear arms against v.
117	Idioms	kanının son damlasına kadar savaşmak	pull devil, pull baker expr.
Marine
118	Marine	savaşmak için gemiyi bir diğerinin yanına yanaştırmak	lay a ship aboard v.
Medical
119	Medical	obeziteyle savaşmak	combat obesity v.
Religious
120	Religious	(selamet ordusu üyesi) kötülüğe karşı ve tanrı için saldırganca savaşmak	fight v.
Military
121	Military	italyan ordu birliğinin dağlık arazide savaşmak üzere eğitilmiş mensubu	alpino n.
Archaic
122	Archaic	başkası adına savaşmak	ruffle v.
123	Archaic	başkasıyla savaşmak	ruffle v.
Slang
124	Slang	savaşmak yerine lüks ve tembellik içinde yaşayan şövalye	carpet knight (derogatory) n.