|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
search n.
|
araştırma |
|
We cannot hobble that search and yet we must also uphold the dignity of the human person.
Bu araştırmayı engelleyemeyiz ama aynı zamanda insan onurunu da korumalıyız.
More Sentences
|
| 2 |
Common Usage |
search n.
|
arama |
|
They are organizing a search for the lost children.
Kayıp çocuklar için bir arama çalışması düzenliyorlar.
More Sentences
|
| 3 |
Common Usage |
search v.
|
araştırmak |
|
We must, however, search our own conscience.
Bununla birlikte, kendi vicdanımızı araştırmalıyız.
More Sentences
|
| 4 |
Common Usage |
search v.
|
aramak |
|
We searched through the forest but couldn't find them.
Ormanın içinde aradık ama bulamadık.
More Sentences
|
| 5 |
Common Usage |
search for v.
|
aramak |
|
I feel that we too should search for our wits, in other words our minds, the wisdom that humanity has lost.
Bizim de aklımızı, yani insanlığın kaybettiği bilgeliği aramamız gerektiğini düşünüyorum.
More Sentences
|
| General |
|
| 6 |
General |
search warrant n.
|
arama emri |
|
The police were at Tom's door with a search warrant.
Polis Tom'un kapısına arama emriyle geldi.
More Sentences
|
| 7 |
General |
search engine n.
|
arama motoru |
|
There are two ways to get traffic from search engines.
Arama motorlarından trafik almanın iki yolu vardır.
More Sentences
|
| 8 |
General |
search and rescue n.
|
arama kurtarma |
|
Why did a search and rescue operation not get started immediately?
Arama kurtarma operasyonu neden hemen başlatılmadı?
More Sentences
|
| 9 |
General |
search n.
|
arayış |
|
Our search for an explanation was in vain.
Bir açıklama arayışımız boşunaydı.
More Sentences
|
| 10 |
General |
job search n.
|
iş arama |
|
If you are job searching, Facebook can help you.
Eğer iş arıyorsanız, Facebook size yardımcı olabilir.
More Sentences
|
| 11 |
General |
search party n.
|
arama ekibi |
|
Twenty-four hours later, people realised they were missing and they sent out a search party.
Yirmi dört saat sonra insanlar kayıp olduklarını fark ettiler ve bir arama ekibi gönderdiler.
More Sentences
|
| 12 |
General |
search team n.
|
arama ekibi |
|
Press TV said search teams reached the crash site before dawn on Monday.
Press TV, arama ekiplerinin Pazartesi günü şafaktan önce kaza yerine ulaştığını söyledi.
More Sentences
|
| 13 |
General |
search and rescue (sar) n.
|
arama ve kurtarma |
|
Search and rescue operations began immediately.
Arama ve kurtarma çalışmaları hemen başladı.
More Sentences
|
| 14 |
General |
search v.
|
yoklamak |
|
With this, Parliament has searched its own conscience.
Bununla Parlamento kendi vicdanını yoklamıştır.
More Sentences
|
| 15 |
General |
search v.
|
aramak |
|
All of us were searched by the guards.
Hepimiz korumalar tarafından arandık.
More Sentences
|
| 16 |
General |
search v.
|
karıştırmak |
|
The boy I saw searching through the garbage can said that he had not eaten anything for four days.
Çöp kutusunu karıştırırken gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediğini söyledi.
More Sentences
|
| 17 |
General |
search v.
|
incelemek |
|
The doctor carefully searched the burnt marks on the body.
Doktor ceset üzerindeki yanık izlerini dikkatle inceledi.
More Sentences
|
| 18 |
General |
search for solution v.
|
çözüm aramak |
|
This issue needs to be addressed, and the Summit should concentrate on the search for solutions to this problem.
Bu konunun ele alınması gerekmektedir ve Zirve bu soruna çözüm arayışına odaklanmalıdır.
More Sentences
|
| 19 |
General |
search the house v.
|
evi aramak |
|
They came in and started to search the house.
İçeri girip evi aramaya başladılar.
More Sentences
|
| 20 |
General |
search everywhere v.
|
her yeri aramak |
|
We searched everywhere.
Her yeri aradık.
More Sentences
|
|
|
| 21 |
General |
in search of prep.
|
aramakta |
|
We have seen people looting and others leaving with jerry cans on their heads, going in search of petrol.
İnsanların yağma yaptıklarını ve bazılarının da başlarında bidonlarla benzin aramaya çıktıklarını gördük.
More Sentences
|
| 22 |
General |
in search of prep.
|
peşinde |
|
We are in search of the right names.
Doğru isimlerin peşindeyiz.
More Sentences
|
| 23 |
General |
in search of prep.
|
bulmaya |
|
Tom drove the streets for ten minutes in search of a parking place.
Tom park yeri bulmak için on dakika boyunca sokaklarda dolaştı.
More Sentences
|
| Trade/Economic |
|
| 24 |
Trade/Economic |
search v.
|
aramak |
|
The police are still searching for an explanation for the blast.
Polis halen patlamaya ilişkin bir açıklama aramakta.
More Sentences
|
| Law |
|
| 25 |
Law |
search warrant n.
|
arama emri |
|
We've got a search warrant.
Arama emrimiz var.
More Sentences
|
| 26 |
Law |
body cavity search n.
|
(cezaevi girişinde ziyaretçilere yapılan) üst araması |
|
The guards performed a body cavity search.
Gardiyanlar üst araması yaptı.
More Sentences
|
| Advertising |
|
| 27 |
Advertising |
search engine optimization (seo) n.
|
arama motoru optimizasyonu |
|
Search engine optimization (SEO) isn’t a magic language hidden on web pages to trick the search bots.
Arama motoru optimizasyonu (SEO), arama botlarını kandırmak için web sayfalarına gizlenmiş sihirli bir dil değildir.
More Sentences
|
| Technical |
|
| 28 |
Technical |
search key n.
|
arama anahtarı |
|
Select the search keys supported by the data source.
Veri kaynağı tarafından desteklenen arama anahtarlarını seçin.
More Sentences
|
| 29 |
Technical |
search v.
|
araştırmak |
|
You should also search for products that you can consume as an alternative to these foods.
Bu besinlere alternatif olarak tüketebileceğiniz ürünleri de araştırmalısınız.
More Sentences
|
| Computer |
|
| 30 |
Computer |
web search n.
|
web araması |
|
This process usually begins by doing a web search.
Bu süreç genellikle bir web araması yaparak başlar.
More Sentences
|
| 31 |
Computer |
search results n.
|
arama sonuçları |
|
Only the first 10 terms are used to get search results.
Arama sonuçlarını almak için yalnızca ilk 10 terim kullanılır.
More Sentences
|
| 32 |
Computer |
advanced search n.
|
gelişmiş arama |
|
You can use advanced search parameters to look for the right person.
Doğru kişiyi aramak için gelişmiş arama parametrelerini kullanabilirsiniz.
More Sentences
|
| 33 |
Computer |
search page n.
|
arama sayfası |
|
You will automatically be taken to the search page for devices that also support this feature.
Bu özelliği de destekleyen cihazlar için otomatik olarak arama sayfasına yönlendirileceksiniz.
More Sentences
|
| 34 |
Computer |
custom search n.
|
özel arama |
|
After you do, the Google Custom Search wizard opens.
Bunu yaptıktan sonra Google Özel Arama sihirbazı açılır.
More Sentences
|
| 35 |
Computer |
default search n.
|
varsayılan arama |
|
DuckDuckGo or the other search engine you chose is now installed as the default search engine for Internet Explorer.
DuckDuckGo veya seçtiğiniz diğer arama motoru artık Internet Explorer için varsayılan arama motoru olarak yüklenmiştir.
More Sentences
|
| 36 |
Computer |
organic search results n.
|
organik arama sonuçları |
|
This information helps you better understand how paid text ads and organic search results work together.
Bu bilgi, ücretli metin reklamların ve organik arama sonuçlarının birlikte nasıl çalıştığını daha iyi anlamanıza yardımcı olur.
More Sentences
|
| 37 |
Computer |
search function n.
|
ara fonksiyonu |
|
The site is simple and includes a search function to find composers or particular pieces easily.
Site basittir ve bestecileri veya belirli parçaları kolayca bulmak için bir arama fonksiyonu içerir.
More Sentences
|
| 38 |
Computer |
search v.
|
taramak |
|
The next morning the White Duck wandered round the pond, looking for her little ones; she called and she searched, but could find no trace of them.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.
More Sentences
|
| 39 |
Computer |
start search expr.
|
aramaya başla |
|
The adventurer Ayumi starts searching for the immensely valuable stones.
Maceracı Ayumi, son derece değerli taşları aramaya başlar.
More Sentences
|
| 40 |
Computer |
search expr.
|
ara |
|
Search everyone who comes into this room.
Bu odaya gelen herkesi ara.
More Sentences
|
|
|
| 41 |
Computer |
search the web expr.
|
web'de ara |
|
Also, search the web for discount codes and special offers before you check out.
Ayrıca, ödeme yapmadan önce indirim kodları ve özel teklifler için web'de arama yapın.
More Sentences
|
| General |
|
| 42 |
General |
linear search n.
|
doğrusal arama |
|
| 43 |
General |
search rescue n.
|
arama kurtarma |
|
| 44 |
General |
search n.
|
yoklama |
|
| 45 |
General |
comprehensive search n.
|
kapsamlı arama |
|
| 46 |
General |
direct search method n.
|
dolaysız arama yöntemi |
|
| 47 |
General |
dichotomizing search n.
|
ikiye bölmeli arama |
|
| 48 |
General |
search n.
|
muayene |
|
| 49 |
General |
search n.
|
teftiş |
|
| 50 |
General |
search party n.
|
kayıp arama ekibi |
|
| 51 |
General |
body search n.
|
üst arama |
|
| 52 |
General |
search mission n.
|
araştırma görevi |
|
| 53 |
General |
police search n.
|
arama tarama |
|
| 54 |
General |
search radar n.
|
arama radarı |
|
| 55 |
General |
availability search n.
|
benzerlik araştırması |
|
| 56 |
General |
rub down search n.
|
(polis) elle arama |
|
| 57 |
General |
search n.
|
bakma |
|
| 58 |
General |
search for extraterrestrial intelligence n.
|
dünyadışı zeka arayışı |
|
| 59 |
General |
search language n.
|
araştırma dili |
|
| 60 |
General |
body search n.
|
arama tarama |
|
| 61 |
General |
search n.
|
soruşturma |
|
| 62 |
General |
urban search and rescue n.
|
şehirde arama ve kurtarma |
|
| 63 |
General |
police search n.
|
polis çevirmesi |
|
| 64 |
General |
search and rescue operations n.
|
arama kurtarma faaliyetleri |
|
| 65 |
General |
search operations n.
|
arama faaliyeti |
|
| 66 |
General |
mine search n.
|
maden araştırması |
|
| 67 |
General |
search conference n.
|
arama konferansı |
|
| 68 |
General |
search method n.
|
arama metodu |
|
| 69 |
General |
strip search n.
|
elbiseleri çıkararak yapılan arama |
|
| 70 |
General |
body search n.
|
ceplerinin içine kadar yapılan arama |
|
| 71 |
General |
backtrack search n.
|
geriye dönük arama |
|
| 72 |
General |
pat-down search n.
|
silah aramak icin elle yapılan arama |
|
| 73 |
General |
right of search n.
|
muayene hakkı |
|
| 74 |
General |
body and belongings search n.
|
üst ve eşya araması |
|
| 75 |
General |
search and rescue cases n.
|
arama kurtarma vakaları |
|
| 76 |
General |
body search n.
|
üst araması |
|
| 77 |
General |
a search party n.
|
kayıp arama ekibi |
|
| 78 |
General |
literature search n.
|
literatür taraması |
|
| 79 |
General |
search and rescue team n.
|
arama kurtarma ekibi |
|
| 80 |
General |
search and rescue team n.
|
arama kurtarma timi |
|
|
|
| 81 |
General |
cell search n.
|
hücre araması |
|
| 82 |
General |
search and rescue dog n.
|
arama kurtarma köpeği |
|
| 83 |
General |
canine search n.
|
köpekli arama |
|
| 84 |
General |
canine search n.
|
köpekle arama |
|
| 85 |
General |
organic search n.
|
doğal arama |
|
| 86 |
General |
search and rescue association n.
|
arama ve kurtarma derneği |
|
| 87 |
General |
experimental search n.
|
deneysel araştırma |
|
| 88 |
General |
fingertip search n.
|
parmak izi araştırması |
|
| 89 |
General |
fingertip search n.
|
parmak izi incelemesi |
|
| 90 |
General |
search dog n.
|
arama kurtarma köpeği |
|
| 91 |
General |
search n.
|
aratmak |
|
| 92 |
General |
search bot n.
|
örümcek |
|
| 93 |
General |
search dog n.
|
enkaz altındaki insanları kokularını tespit ederek bulması için eğitilmiş yardımcı köpek |
|
| 94 |
General |
search n.
|
nüfuz etme gücü |
|
| 95 |
General |
search n.
|
arama yapan kimse |
|
| 96 |
General |
search n.
|
araştırma menzili |
|
| 97 |
General |
search n.
|
arama ekibi |
|
| 98 |
General |
search v.
|
kollamak |
|
| 99 |
General |
search into v.
|
içyüzünü araştırmak |
|
| 100 |
General |
cause to search v.
|
aratmak |
|
| 101 |
General |
search out v.
|
ortaya çıkarmak |
|
| 102 |
General |
search v.
|
üstünü aramak |
|
| 103 |
General |
go in search of v.
|
araştırmasına girmek |
|
| 104 |
General |
search out v.
|
keşfetmek |
|
| 105 |
General |
search out v.
|
araştırıp öğrenmek |
|
| 106 |
General |
make a search v.
|
arama yapmak |
|
| 107 |
General |
make somebody search v.
|
aratmak |
|
| 108 |
General |
search in every nook and cranny v.
|
didik didik etmek |
|
| 109 |
General |
search somebody for something v.
|
üstünü aramak |
|
| 110 |
General |
search somebody for something v.
|
üzerini aramak |
|
| 111 |
General |
search into v.
|
iyice incelemek |
|
| 112 |
General |
search a person for v.
|
üstünü aramak |
|
| 113 |
General |
search everywhere v.
|
dört dönmek |
|
| 114 |
General |
be in search of v.
|
arayışında olmak |
|
| 115 |
General |
search a person for v.
|
üzerini aramak |
|
| 116 |
General |
search after v.
|
peşinde koşmak |
|
| 117 |
General |
search every nook and cranny v.
|
bucak bucak aramak |
|
| 118 |
General |
search v.
|
bakmak |
|
| 119 |
General |
search v.
|
gözlemek |
|
| 120 |
General |
carry out a search v.
|
arama yapmak |
|
| 121 |
General |
be in search of v.
|
arayışta olmak |
|
| 122 |
General |
not to search for v.
|
aramamak |
|
| 123 |
General |
be in search of v.
|
arayış içinde olmak |
|
| 124 |
General |
search high and low (for) v.
|
fellik fellik aramak |
|
| 125 |
General |
be in search of revenge v.
|
intikam peşinde olmak |
|
| 126 |
General |
search for a remedy v.
|
çare aramak |
|
| 127 |
General |
search for a solution v.
|
çözüm aramak |
|
| 128 |
General |
search out a solution v.
|
çözüm aramak |
|
| 129 |
General |
search for a solution v.
|
çözüm yolu aramak |
|
| 130 |
General |
search for true love v.
|
gerçek aşkı aramak |
|
| 131 |
General |
be in search of v.
|
arayışı içine girmek |
|
| 132 |
General |
be in search of v.
|
arayışına girmek |
|
| 133 |
General |
be in search of v.
|
arayışı içerisine girmek |
|
| 134 |
General |
search for mine v.
|
mayın aramak |
|
| 135 |
General |
search for a network v.
|
şebeke aramak |
|
| 136 |
General |
search someone v.
|
üzerini aramak |
|
| 137 |
General |
organize a search party v.
|
bir arama ekibi kurmak |
|
| 138 |
General |
form a search party v.
|
arama ekibi oluşturmak |
|
| 139 |
General |
call off the search v.
|
aramayı bırakmak |
|
| 140 |
General |
search the area extensively v.
|
bölgeyi iyice aramak |
|
| 141 |
General |
strip-search someone v.
|
birinin üzerini elbiselerini çıkararak aramak |
|
| 142 |
General |
search through the books for the answer v.
|
cevap için kitapları taramak |
|
| 143 |
General |
search the suspect for weapons v.
|
zanlının üzerinde silah aramak |
|
| 144 |
General |
search through the books for the answer v.
|
cevabı kitaplarda aramak |
|
| 145 |
General |
search out v.
|
arayıp bulmak |
|
| 146 |
General |
organize a search party v.
|
bir arama ekibi oluşturmak |
|
| 147 |
General |
organize a search party v.
|
bir arama takımı oluşturmak |
|
| 148 |
General |
search for an answer v.
|
yanıt aramak |
|
| 149 |
General |
search for an answer v.
|
cevap aramak |
|
| 150 |
General |
search someone's house v.
|
evini aramak |
|
| 151 |
General |
search for a missing person v.
|
kaybolan birini aramak |
|
| 152 |
General |
body-search v.
|
vücut araması yapmak |
|
| 153 |
General |
search v.
|
(doğal elementler) nüfuz etmek |
|
| 154 |
General |
search v.
|
(doğal elementler) işlemek |
|
| 155 |
General |
search v.
|
(doğal elementler) delmek |
|
| 156 |
General |
search v.
|
görünenin ardındakini keşfetmek için uzun uzun bakmak |
|
| 157 |
General |
search v.
|
aratmak |
|
| 158 |
General |
re-search v.
|
yeniden aramak |
|
| 159 |
General |
re-search v.
|
yeniden incelemek |
|
| 160 |
General |
re-search v.
|
yeniden değerlendirmek |
|
| 161 |
General |
in search of prep.
|
arayarak bulmak için |
|
| 162 |
General |
in search of prep.
|
aramak üzere |
|
| 163 |
General |
in search of prep.
|
aramaya |
|
| 164 |
General |
in search of prep.
|
arayışında |
|
| Phrasals |
|
| 165 |
Phrasals |
search after v.
|
aramak |
|
| 166 |
Phrasals |
search out v.
|
bulunana kadar aramak |
|
| 167 |
Phrasals |
go in search of the golden fleece v.
|
tehlikeli/zor bir maceraya atılmak |
|
| 168 |
Phrasals |
search through (something or some place) v.
|
(bir şeyin) her tarafını aramak |
|
| 169 |
Phrasals |
search for (someone or something) v.
|
(birini/bir şeyi) bulmaya çalışmak |
|
| 170 |
Phrasals |
search after (someone or something) v.
|
(birinin/bir şeyin) peşinde koşmak |
|
| 171 |
Phrasals |
search through v.
|
-i baştan sona aramak/taramak |
|
| 172 |
Phrasals |
search through (something or some place) v.
|
(bir şeyi/bir yeri) taramak |
|
| 173 |
Phrasals |
search after (someone or something) v.
|
(birini/bir şey) bulmaya uğraşmak |
|
| 174 |
Phrasals |
search through (something or some place) v.
|
(bir şeyi/bir yeri) karıştırıp aranmak |
|
| 175 |
Phrasals |
search for (someone or something) v.
|
(birinin/bir şeyin) peşinde koşmak |
|
| 176 |
Phrasals |
search after (someone or something) v.
|
(birini/bir şeyi) aramak |
|
| 177 |
Phrasals |
search through v.
|
-de aramak |
|
| 178 |
Phrasals |
search through v.
|
-i taramak |
|
| 179 |
Phrasals |
search through (something or some place) v.
|
(bir şeyi) baştan sona taramak |
|
| 180 |
Phrasals |
search for (someone or something) v.
|
(birini/bir şey) aramak |
|
| Phrases |
|
| 181 |
Phrases |
in search of (someone or something) expr.
|
(birinin/bir şeyin) peşinde |
|
| 182 |
Phrases |
in search of (someone or something) expr.
|
(biri/bir şey) arayışında |
|
| 183 |
Phrases |
in search of (someone or something) expr.
|
(birini/bir şeyi) aramaya |
|
| 184 |
Phrases |
in search of (someone or something) expr.
|
(birini/bir şeyi) aramak üzere |
|
| Colloquial |
|
| 185 |
Colloquial |
search me! expr.
|
kesinlikle bilmiyorum! |
|
| 186 |
Colloquial |
search me! expr.
|
hiçbir fikrim yok! |
|
| 187 |
Colloquial |
search me! expr.
|
nereden bileyim! |
|
| 188 |
Colloquial |
search me! expr.
|
nereden bilebilirim! |
|
| 189 |
Colloquial |
search me! expr.
|
bilmiyorum! |
|
| Idioms |
|
| 190 |
Idioms |
search high and low v.
|
fellik fellik aramak |
|
| 191 |
Idioms |
search far and wide v.
|
aranıp durmak |
|
| 192 |
Idioms |
search far and wide v.
|
sıkıntıyla aramak |
|
| 193 |
Idioms |
search far and wide v.
|
dolanıp aramak |
|
| 194 |
Idioms |
search for a needle in a haystack v.
|
samanlıkta iğne aramak |
|
| 195 |
Idioms |
be in search of someone or something v.
|
arayışında olmak |
|
| 196 |
Idioms |
search high and low (for someone or something) v.
|
bakmadık yer bırakmamak |
|
| 197 |
Idioms |
search high and low (for someone or something) v.
|
didik didik aramak |
|
| 198 |
Idioms |
search something with a fine-tooth comb v.
|
didik didik etmek |
|
| 199 |
Idioms |
search something with a fine-tooth comb v.
|
ıcığını cıcığını çıkarmak |
|
| 200 |
Idioms |
search something with a fine-tooth comb v.
|
didik didik aramak |
|
| 201 |
Idioms |
search something with a fine-tooth comb v.
|
altını üstüne getirmek |
|
| 202 |
Idioms |
go out in search of v.
|
bir şeyi aramaya/bulmaya çıkmak |
|
| 203 |
Idioms |
search high and low for something v.
|
didik didik aramak |
|
| 204 |
Idioms |
search high and low for something v.
|
bakmadık yer bırakmamak |
|
| 205 |
Idioms |
search (one's) conscience v.
|
enine boyuna düşünmek |
|
| 206 |
Idioms |
search (one's) conscience v.
|
vicdan muhasebesi yapmak |
|
| 207 |
Idioms |
search your heart/soul/conscience v.
|
iyice bir düşünmek |
|
| 208 |
Idioms |
search (one's) conscience v.
|
kendine bir sormak |
|
| 209 |
Idioms |
search (one's) heart v.
|
enine boyuna düşünmek |
|
| 210 |
Idioms |
search (one's) heart v.
|
vicdanını yoklamak |
|
| 211 |
Idioms |
search your heart/soul/conscience v.
|
vicdanını yoklamak |
|
| 212 |
Idioms |
search (one's) heart v.
|
vicdan muhasebesi yapmak |
|
| 213 |
Idioms |
search your heart/soul/conscience v.
|
kendine gerçekten ne istediğini sormak |
|
| 214 |
Idioms |
search (one's) conscience v.
|
vicdanını yoklamak |
|
| 215 |
Idioms |
search (one's) conscience v.
|
kendine gerçekten ne istediğini sormak |
|
| 216 |
Idioms |
search (one's) conscience v.
|
iyice bir düşünmek |
|
| 217 |
Idioms |
search your heart/soul/conscience v.
|
enine boyuna düşünmek |
|
| 218 |
Idioms |
search (one's) heart v.
|
yapıp ettiklerini tartmak |
|
| 219 |
Idioms |
search (one's) conscience v.
|
yapıp ettiklerini tartmak |
|
| 220 |
Idioms |
search your heart/soul/conscience v.
|
yapıp ettiklerini tartmak |
|
| 221 |
Idioms |
search (one's) heart v.
|
gerçekten ne hissettiğini düşünmek |
|
| 222 |
Idioms |
search (one's) heart v.
|
kendine gerçekten ne istediğini sormak |
|
| 223 |
Idioms |
search your heart/soul/conscience v.
|
kendine bir sormak |
|
| 224 |
Idioms |
search your heart/soul/conscience v.
|
yüreğinden geçenlerini tartmak |
|
| 225 |
Idioms |
search your heart/soul/conscience v.
|
vicdan muhasebesi yapmak |
|
| 226 |
Idioms |
search (one's) heart v.
|
yüreğinden geçenlerini tartmak |
|
| 227 |
Idioms |
search your heart/soul/conscience v.
|
gerçekten ne hissettiğini düşünmek |
|
| 228 |
Idioms |
search (one's) heart v.
|
iyice bir düşünmek |
|
| 229 |
Idioms |
search (one's) heart v.
|
kendine bir sormak |
|
| 230 |
Idioms |
search (one's) soul v.
|
iç sesini dinlemek |
|
| 231 |
Idioms |
search (one's) soul v.
|
iyice düşünüp taşınmak |
|
| 232 |
Idioms |
search (one's) soul v.
|
ne hissettiğini dikkatlice düşünmek |
|
| 233 |
Idioms |
search (one's) soul v.
|
gerçekte ne hissettiğini düşünmek |
|
| 234 |
Idioms |
go out in search of (someone or something) v.
|
çıkıp (birini/bir şeyi) aramak |
|
| 235 |
Idioms |
go out in search of (someone or something) v.
|
(birini/bir şeyi) aramaya/bulmaya çıkmak |
|
| Speaking |
|
| 236 |
Speaking |
building search n.
|
bina araması |
|
| 237 |
Speaking |
in search of expr.
|
-i araştırmak için |
|
| 238 |
Speaking |
we're here to search your house expr.
|
evinizi aramak için buradayız |
|
| Trade/Economic |
|
| 239 |
Trade/Economic |
search warrant n.
|
arama yetkisi belgesi |
|
| 240 |
Trade/Economic |
boarding and search of ships n.
|
deniz taşıtların kontrolü |
|
| 241 |
Trade/Economic |
search expenses n.
|
arama giderleri |
|
| 242 |
Trade/Economic |
job search model n.
|
iş araştırma modeli |
|
| 243 |
Trade/Economic |
oil search fund n.
|
petrol arama fonu |
|
| 244 |
Trade/Economic |
literature search n.
|
kaynak araştırması |
|
| 245 |
Trade/Economic |
literature search n.
|
yayın araştırması |
|
| 246 |
Trade/Economic |
job-search theory n.
|
iş arama teorisi |
|
| 247 |
Trade/Economic |
search costs n.
|
arama maliyetleri |
|
| Law |
|
| 248 |
Law |
right of search n.
|
arama hakkı |
|
| 249 |
Law |
night search n.
|
gece vakti arama |
|
| 250 |
Law |
search at night n.
|
gece yapılacak arama |
|
| 251 |
Law |
search warrant n.
|
arama izni |
|
| 252 |
Law |
search warrant n.
|
arama müzekkeresi |
|
| 253 |
Law |
official search n.
|
tapu sicili dosyalarının incelenmesi |
|
| 254 |
Law |
official search n.
|
resmi inceleme |
|
| 255 |
Law |
search and seizure n.
|
arama ve el koyma |
|
| 256 |
Law |
unlawful search n.
|
kanunsuz araştırma |
|
| 257 |
Law |
unreasonable search and seizure n.
|
arama emri olmaksızın şahısların evlerinin aranması ve evraklarına el konulması |
|
| 258 |
Law |
unlawful search n.
|
haksız arama |
|
| 259 |
Law |
sneak and peek search warrant n.
|
gizli ve mukimin izni ve bilgisi olmadan yapılan arama |
|
| 260 |
Law |
sneak and peek search warrant n.
|
izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama |
|
| 261 |
Law |
covert entry search warrant n.
|
izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama |
|
| 262 |
Law |
surreptitious entry search warrant n.
|
izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama |
|
| 263 |
Law |
covert entry search warrant n.
|
gizli ve mukimin izni ve bilgisi olmadan yapılan arama |
|
| 264 |
Law |
surreptitious entry search warrant n.
|
gizli ve mukimin izni ve bilgisi olmadan yapılan arama |
|
| 265 |
Law |
council of europe convention on laundering, search, seizure and confiscation of proceeds of crime n.
|
suç gelirlerinin aklanması, aranması, zaptedilmesi ve müsadere edilmesine ilişkin avrupa konseyi sözleşmesi |
|
| 266 |
Law |
report of historical traffic search n.
|
geçmişe yönelik olarak telefon trafiğinin araştırılması sonrası hazırlanan rapor |
|
| 267 |
Law |
report of historical traffic search n.
|
hts raporu |
|
| 268 |
Law |
body search n.
|
üst araması |
|
| 269 |
Law |
cavity search n.
|
(cezaevi girişinde ziyaretçilere yapılan) üst araması |
|
| 270 |
Law |
cavity search n.
|
(özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması |
|
| 271 |
Law |
body cavity search n.
|
(özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması |
|
| 272 |
Law |
search warrant n.
|
arama kararı |
|
| 273 |
Law |
fingertip search n.
|
derin parmak izi araştırması |
|
| 274 |
Law |
permanent search warrant n.
|
daimi arama kararı |
|
| 275 |
Law |
search and seizure report n.
|
arama-el koyma tutanağı |
|
| 276 |
Law |
search order n.
|
arama izni |
|
| 277 |
Law |
search order n.
|
kişinin delil aramak ve kopyalarını almak için başkasının mülküne girmesine izin veren mahkeme emri |
|
| 278 |
Law |
freedom from search and seizure n.
|
abd anayasasının dördüncü düzenlemesi ile teminat altına alınan bir hak |
|
| 279 |
Law |
body search v.
|
(mahkum, zanlı) üstünü aramak |
|
| Politics |
|
| 280 |
Politics |
search and rescue activity n.
|
arama-kurtarma faaliyeti |
|
| 281 |
Politics |
visit and search n.
|
savaş sırasında savaş gemilerinin tarafsız devlet gemilerini kontrol etmesi |
|
| 282 |
Politics |
search and rescue n.
|
arama ve kurtarma |
|
| Institutes |
|
| 283 |
Institutes |
international search and rescue advisory group (insarag) n.
|
uluslararası arama ve kurtarma danışma grubu |
|
| Advertising |
|
| 284 |
Advertising |
search advertising n.
|
arama bazlı reklamcılık |
|
| 285 |
Advertising |
search engine marketing (sem) n.
|
arama motoru bazlı pazarlama |
|
| 286 |
Advertising |
search engine advertising n.
|
arama motoru reklamcılığı |
|
| Technical |
|
| 287 |
Technical |
binary search n.
|
bölerek arama |
|
| 288 |
Technical |
search word n.
|
aranan sözcük |
|
| 289 |
Technical |
search time n.
|
arama zamanı |
|
| 290 |
Technical |
search direction n.
|
arama yönü |
|
| 291 |
Technical |
search cycle n.
|
arama çevrimi |
|
| 292 |
Technical |
area search n.
|
alan araştırması |
|
| 293 |
Technical |
fibonacci search n.
|
fibonacci araması |
|
| 294 |
Technical |
search coil n.
|
arama bobini |
|
| 295 |
Technical |
search path n.
|
arama yolu |
|
| 296 |
Technical |
search algorithm n.
|
araştırma algoritması |
|
| 297 |
Technical |
air search radar n.
|
hava arama radarı |
|
| 298 |
Technical |
sequential search n.
|
ardışıl arama |
|
| 299 |
Technical |
dns server search order n.
|
dns sunucusu arama sırası |
|
| 300 |
Technical |
search cycle n.
|
arama dönüşü |
|
| 301 |
Technical |
search engine n.
|
arama mekanizması |
|
| 302 |
Technical |
chain search n.
|
zincirleme arama |
|
| 303 |
Technical |
global search n.
|
bütünsel arama |
|
| 304 |
Technical |
parallel-search memory n.
|
paralel aramalı bellek |
|
| 305 |
Technical |
parallel-search memory n.
|
koşut aramalı bellek |
|
| 306 |
Technical |
heuristic search n.
|
buluşsal arama |
|
| 307 |
Technical |
picture search n.
|
resim arama |
|
| 308 |
Technical |
binary search n.
|
ikiye bölerek arama |
|
| 309 |
Technical |
line search n.
|
yol keşfi |
|
| 310 |
Technical |
under vehicle search mirror n.
|
araç altı arama aynası |
|
| 311 |
Technical |
faceted search n.
|
çok boyutlu arama |
|
| 312 |
Technical |
infrared search and track (irst) n.
|
kızılötesi arama takip |
|
| 313 |
Technical |
block search v.
|
belirli bir karakter ya da sözcük aramak |
|
| 314 |
Technical |
search v.
|
etüt yapmak |
|
| 315 |
Technical |
search and replace expr.
|
bul ve değiştir |
|
| Computer |
|
| 316 |
Computer |
static search n.
|
statik arama |
|
| 317 |
Computer |
start of field search n.
|
alan başı araması |
|
| 318 |
Computer |
strip search n.
|
şeritli arama |
|
| 319 |
Computer |
tree search n.
|
ağaç yapısında arama |
|
| 320 |
Computer |
tree search n.
|
ağaç tipi arama |
|
| 321 |
Computer |
search for n.
|
aranacak öğe |
|
| 322 |
Computer |
search progress n.
|
arama ilerlemesi |
|
| 323 |
Computer |
search text n.
|
arama metni |
|
| 324 |
Computer |
search path n.
|
arama yolu taranacak yol |
|
| 325 |
Computer |
search bar url n.
|
arama çubuğu url'si |
|
| 326 |
Computer |
search criteria n.
|
arama ölçütü |
|
| 327 |
Computer |
search and seizure n.
|
araştırma ve bulma |
|
| 328 |
Computer |
search result n.
|
arama sonucu |
|
| 329 |
Computer |
search error n.
|
arama hatası |
|
| 330 |
Computer |
search root n.
|
arama kökü |
|
| 331 |
Computer |
search warning n.
|
arama uyarısı |
|
| 332 |
Computer |
search list n.
|
arama listesi |
|
| 333 |
Computer |
search engines n.
|
arama motorları |
|
| 334 |
Computer |
search database n.
|
arama veritabanı |
|
| 335 |
Computer |
search band n.
|
arama bantı |
|
| 336 |
Computer |
search the net n.
|
ağ üzerinde ara |
|
| 337 |
Computer |
search bar url n.
|
arama çubuğu url'i |
|
| 338 |
Computer |
search path n.
|
taranacak yol |
|
| 339 |
Computer |
search criteria n.
|
arama ölçütleri |
|
| 340 |
Computer |
search order n.
|
arama sırası |
|
| 341 |
Computer |
search as formatted n.
|
biçimli olarak ara |
|
| 342 |
Computer |
search name n.
|
arama adı |
|
| 343 |
Computer |
search scope n.
|
arama kapsamı |
|
| 344 |
Computer |
search text n.
|
aranacak metin |
|
| 345 |
Computer |
search band n.
|
arama bandı |
|
| 346 |
Computer |
search strings n.
|
arama dizeleri |
|
| 347 |
Computer |
search up n.
|
yukarı |
|
| 348 |
Computer |
saved search n.
|
kayıtlı arama |
|
| 349 |
Computer |
search tips n.
|
arama ipuçları |
|
| 350 |
Computer |
search options n.
|
arama seçenekleri |
|
| 351 |
Computer |
search time n.
|
arama süresi |
|
| 352 |
Computer |
search base n.
|
arama tabanı |
|
| 353 |
Computer |
search timeout n.
|
arama zaman aşımı |
|
| 354 |
Computer |
search string n.
|
arama dizesi |
|
| 355 |
Computer |
search mode n.
|
arama modu |
|
| 356 |
Computer |
search type n.
|
arama türü |
|
| 357 |
Computer |
search form n.
|
arama formu |
|
| 358 |
Computer |
search mode n.
|
arama kipi |
|
| 359 |
Computer |
sequential search n.
|
ardışık arama |
|
| 360 |
Computer |
search in n.
|
aranacak konum |
|
| 361 |
Computer |
search fields as formatted n.
|
alanları biçimli olarak ara |
|
| 362 |
Computer |
search results list n.
|
arama sonuçları listesi |
|
| 363 |
Computer |
alternate data search paths n.
|
diğer veri arama yolları |
|
| 364 |
Computer |
chapter search n.
|
bölüm arama |
|
| 365 |
Computer |
backtrack search n.
|
geriye dönük arama |
|
| 366 |
Computer |
basic search n.
|
basit arama |
|
| 367 |
Computer |
chaining search n.
|
zincirleme arama |
|
| 368 |
Computer |
binary search n.
|
ikili arama |
|
| 369 |
Computer |
conjunctive search n.
|
birletimli arama |
|
| 370 |
Computer |
customize search capabilities n.
|
arama yeteneklerini özelleştir |
|
| 371 |
Computer |
dichotomizing search n.
|
ikici arama |
|
| 372 |
Computer |
dichotomizing search n.
|
ikili arama |
|
| 373 |
Computer |
domain suffix search order n.
|
etki alanı son ek arama düzeni |
|
| 374 |
Computer |
dynamic search n.
|
dinamik arama |
|
| 375 |
Computer |
dns server search order n.
|
dns sunucusu arama düzeni |
|
| 376 |
Computer |
domain search order n.
|
etki alanı arama düzeni |
|
| 377 |
Computer |
fast search n.
|
hızlı arama |
|
| 378 |
Computer |
fab anr search n.
|
fab anr araması |
|
| 379 |
Computer |
general search n.
|
genel arama |
|
| 380 |
Computer |
global search n.
|
genel arama |
|
| 381 |
Computer |
heuristic search n.
|
buluşsal arama |
|
| 382 |
Computer |
help search n.
|
yardım arama |
|
| 383 |
Computer |
full text search information n.
|
tüm metin arama bilgisi |
|
| 384 |
Computer |
generic search n.
|
soysal arama |
|
| 385 |
Computer |
gopher search n.
|
gopher araması |
|
| 386 |
Computer |
global search n.
|
bütünsel arama |
|
| 387 |
Computer |
mixed search n.
|
karışık arama |
|
| 388 |
Computer |
new search n.
|
yeni arama |
|
| 389 |
Computer |
name for this search n.
|
bu aramanın adı |
|
| 390 |
Computer |
msn search n.
|
msn araması |
|
| 391 |
Computer |
new name for this search n.
|
bu aramanın yeni adı |
|
| 392 |
Computer |
never search n.
|
hiçbir zaman arama |
|
| 393 |
Computer |
office search n.
|
office araması |
|
| 394 |
Computer |
product search n.
|
ürün araması |
|
| 395 |
Computer |
area search n.
|
alan araştırması |
|
| 396 |
Computer |
dichotomizing search n.
|
ikiye bölmeli arama |
|
| 397 |
Computer |
fibonacci search n.
|
fibonacci araması |
|
| 398 |
Computer |
in-pane search n.
|
bölme içi arama |
|
| 399 |
Computer |
search box n.
|
aranan kutusu |
|
| 400 |
Computer |
search box n.
|
arama kutusu |
|
| 401 |
Computer |
search engine optimization n.
|
arama motoru eniyileme |
|
| 402 |
Computer |
search engine optimization n.
|
arama motoru optimizasyonu |
|
| 403 |
Computer |
one ply search n.
|
tek kat arama |
|
| 404 |
Computer |
web search n.
|
internet araştırması |
|
| 405 |
Computer |
internet search n.
|
internet araştırması |
|
| 406 |
Computer |
sector-wise search n.
|
akıllı sektör araması |
|
| 407 |
Computer |
google custom search engine n.
|
google özel arama motoru |
|
| 408 |
Computer |
in-site search n.
|
site içi arama |
|
| 409 |
Computer |
search in the site n.
|
site içi arama |
|
| 410 |
Computer |
search pattern n.
|
arama modeli |
|
| 411 |
Computer |
internet search engine n.
|
internet arama motoru |
|
| 412 |
Computer |
search language n.
|
arama dili |
|
| 413 |
Computer |
breadth-first search n.
|
önce enine arama |
|
| 414 |
Computer |
breadth-first search n.
|
genişlik öncelikli arama |
|
| 415 |
Computer |
breadth-first search n.
|
genişliğine arama |
|
| 416 |
Computer |
search volume n.
|
arama hacmi |
|
| 417 |
Computer |
search function n.
|
kullanıcıların dijital nesneleri basit veya ayrıntılı aramayı kullanarak bulmaya yardımcı olan fonksiyon |
|
| 418 |
Computer |
semantic search n.
|
semantik arama |
|
| 419 |
Computer |
semantic search n.
|
anlamsal arama |
|
| 420 |
Computer |
semantic search n.
|
anahtar sözcük kullanımı ve anlamına göre mantıklı sonuçlar sunan bir internet arama yöntemi |
|
| 421 |
Computer |
search bar n.
|
arama kutusu |
|
| 422 |
Computer |
search field n.
|
arama kutusu |
|
| 423 |
Computer |
search bar n.
|
arama çubuğu |
|
| 424 |
Computer |
search v.
|
bul |
|
| 425 |
Computer |
elephant search v.
|
filler hakkında bilgi aramak |
|
| 426 |
Computer |
block search v.
|
belirli bir karakter ya da sözcük aramak |
|
| 427 |
Computer |
search on the internet v.
|
internette araştırma yapmak |
|
| 428 |
Computer |
search on the internet v.
|
internette araştırmak |
|
| 429 |
Computer |
search history v.
|
arama geçmişi |
|
| 430 |
Computer |
set search page expr.
|
arama sayfası ayarla |
|
| 431 |
Computer |
start search expr.
|
arama başlat |
|
| 432 |
Computer |
start search expr.
|
aramayı başlat |
|
| 433 |
Computer |
stop search expr.
|
aramayı durdur |
|
| 434 |
Computer |
search only in expr.
|
sadece aşağıdaki alanda ara |
|
| 435 |
Computer |
search for expr.
|
bunu ara |
|
| 436 |
Computer |
search folder expr.
|
klasör ara |
|
| 437 |
Computer |
save search expr.
|
arama kaydet |
|
| 438 |
Computer |
search for expr.
|
ara |
|
| 439 |
Computer |
save search as expr.
|
arama kaydet |
|
| 440 |
Computer |
search on web expr.
|
web'de ara |
|
| 441 |
Computer |
search only in expr.
|
sadece burada ara |
|
| 442 |
Computer |
search in expr.
|
aranacak yer |
|
| 443 |
Computer |
search tips expr.
|
ipuçlarını ara |
|
| 444 |
Computer |
search tips expr.
|
ipuçlarına bakın |
|
| 445 |
Computer |
save search expr.
|
aramayı kaydet |
|
| 446 |
Computer |
search in expr.
|
aranan yer |
|
| 447 |
Computer |
search for word forms expr.
|
sözcük formlarını ara |
|
| 448 |
Computer |
search only current field expr.
|
sadece geçerli alanda ara |
|
| 449 |
Computer |
search for expr.
|
aranacak |
|
| 450 |
Computer |
search in expr.
|
arama konumu |
|
| 451 |
Computer |
search now expr.
|
şimdi ara |
|
| 452 |
Computer |
search results expr.
|
sonuçları ara |
|
| 453 |
Computer |
search subfolders expr.
|
alt klasörleri ara |
|
| 454 |
Computer |
search title expr.
|
başlık ara |
|
| 455 |
Computer |
search failure expr.
|
arama başarısız |
|
| 456 |
Computer |
search only in list expr.
|
sadece listede ara |
|
| 457 |
Computer |
search all expr.
|
tümünü ara |
|
| 458 |
Computer |
search for help on expr.
|
yardım ara |
|
| 459 |
Computer |
search text expr.
|
metni ara |
|
| 460 |
Computer |
search history expr.
|
geçmiş sayfalarda ara |
|
| 461 |
Computer |
save search as expr.
|
aramayı kaydet |
|
| 462 |
Computer |
search title expr.
|
film ara |
|
| 463 |
Computer |
search for expr.
|
şunu ara |
|
| 464 |
Computer |
search by expr.
|
arama ölçütü |
|
| 465 |
Computer |
search in expr.
|
burada ara |
|
| 466 |
Computer |
select files to search expr.
|
aranan dosyaları seç |
|
| 467 |
Computer |
repeat search expr.
|
yeniden ara |
|
| 468 |
Computer |
add search form expr.
|
arama formu ekle |
|
| 469 |
Computer |
always search expr.
|
her zaman ara |
|
| 470 |
Computer |
auto search expr.
|
oto ara |
|
| 471 |
Computer |
delete search expr.
|
aramayı sil |
|
| 472 |
Computer |
help search expr.
|
yardım ara |
|
| 473 |
Computer |
load saved search expr.
|
kaydedilen aramayı yükle |
|
| 474 |
Computer |
modify search expr.
|
aramayı değiştir |
|
| 475 |
Computer |
open search expr.
|
arama aç |
|
| 476 |
Computer |
rename search expr.
|
arama adını değiştir |
|
| 477 |
Computer |
rename search expr.
|
yeniden adlandır |
|
| 478 |
Computer |
search by part number or keyword expr.
|
parça numarası veya anahtar kelime ile ara |
|
| Informatics |
|
| 479 |
Informatics |
global search n.
|
her yerde arama |
|
| 480 |
Informatics |
exhaustive search n.
|
tam kapsamlı arama |
|
| 481 |
Informatics |
binary search n.
|
ikili arama |
|
| 482 |
Informatics |
binary search n.
|
bölerek arama |
|
| 483 |
Informatics |
generic search n.
|
soysal arama |
|
| 484 |
Informatics |
depth-first search n.
|
derinliğine arama |
|
| 485 |
Informatics |
search word n.
|
aranan sözcük |
|
| 486 |
Informatics |
search string n.
|
arama dizgisi |
|
| 487 |
Informatics |
search tree n.
|
arama ağacı |
|
| 488 |
Informatics |
indexed search n.
|
dizinli arama |
|
| 489 |
Informatics |
reverse search n.
|
geri yönde arama |
|
| 490 |
Informatics |
search key n.
|
arama anahtarı |
|
| 491 |
Informatics |
search radar n.
|
gözetleme radarı |
|
| 492 |
Informatics |
search direction n.
|
arama yönü |
|
| 493 |
Informatics |
multi-engine search n.
|
çok motorlu arama |
|
| 494 |
Informatics |
keyword search n.
|
anahtar sözcükle arama |
|
| 495 |
Informatics |
trial-and-error search n.
|
deneme yanılmayla arama |
|
| 496 |
Informatics |
heuristic search n.
|
buluşsal arama |
|
| 497 |
Informatics |
search path n.
|
arama yolu |
|
| 498 |
Informatics |
search word n.
|
arama sözcüğü |
|
| 499 |
Informatics |
tree search n.
|
ağaç yapısında arama |
|
| 500 |
Informatics |
tree search n.
|
ağaç türü arama |
|