search... - Türkisch Englisch Wörterbuch

search...

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen, die der Begriff "search..." mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
search n. arama
In November 1996 the Turkish authorities set up a missing persons search unit within the Ministry of the Interior.
Kasım 1996'da, Türk makamları, İçişleri Bakanlığı bünyesinde bir kayıp kişileri arama birimi oluşturdu.

More Sentences
search n. araştırma
We therefore began searching through our membership, and we finally obtained the list we wanted and needed.
Bu nedenle üyelerimizi araştırmaya başladık ve sonunda istediğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz listeyi elde ettik.

More Sentences
search v. araştırmak
We must, however, search our own conscience.
Bununla birlikte, kendi vicdanımızı araştırmalıyız.

More Sentences
search v. aramak
He wrote that 'Europe is searching for itself.
Avrupa kendini arıyor' diye yazmıştı.

More Sentences
search for v. aramak
Someone who over 24 years after the event is still searching for her son Simon.
Olaydan 24 yıl sonra hala oğlu Simon'u arayan biri.

More Sentences
General
search engine n. arama motoru
Running a search engine marketing service can be a lucrative home business.
Bir arama motoru pazarlamacılığı hizmeti yürütmek kazançlı bir ev işi olabilir.

More Sentences
search warrant n. arama emri
We've got a search warrant.
Arama emrimiz var.

More Sentences
search n. arayış
The idea is to reinject momentum into the search for a global approach towards migration.
Fikir, göçe yönelik küresel bir yaklaşım arayışına yeniden ivme kazandırmaktır.

More Sentences
job search n. iş arama
How is your job search going?
İş arayışın nasıl gidiyor?

More Sentences
search party n. arama ekibi
Twenty-four hours later, people realised they were missing and they sent out a search party.
Yirmi dört saat sonra insanlar kayıp olduklarını fark ettiler ve bir arama ekibi gönderdiler.

More Sentences
search and rescue (sar) n. arama ve kurtarma
Search and rescue operations began immediately.
Arama ve kurtarma çalışmaları hemen başladı.

More Sentences
search v. üstünü aramak
Customs officials carried out a full body search on Tom.
Gümrük memurları Tom'un tüm üstünü aradı.

More Sentences
search v. yoklamak
We also need to search our own hearts regarding public tenders.
Kamu ihaleleri konusunda kendi kalplerimizi de yoklamamız gerekiyor.

More Sentences
search v. karıştırmak
Tom searched in his pocket.
Tom cebini karıştırdı.

More Sentences
search v. aramak
When she got to the airport she was subjected to a full body search.
Havaalanına vardığında tüm vücudu arandı.

More Sentences
search for solution v. çözüm aramak
This issue needs to be addressed, and the Summit should concentrate on the search for solutions to this problem.
Bu konunun ele alınması gerekmektedir ve Zirve bu soruna çözüm arayışına odaklanmalıdır.

More Sentences
search the house v. evi aramak
Tom began to search the house.
Tom evi aramaya başladı.

More Sentences
search everywhere v. her yeri aramak
We searched everywhere but found nothing.
Her yeri aradık ama bir şey bulamadık.

More Sentences
in search of prep. aramakta
Moldova is a country in search of its cultural and political identity.
Moldova kültürel ve siyasi kimliğini arayan bir ülke.

More Sentences
in search of prep. bulmaya
Tom drove the streets for ten minutes in search of a parking place.
Tom park yeri bulmak için on dakika boyunca sokaklarda dolaştı.

More Sentences
Phrasals
search for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) bulmaya çalışmak
They searched for the girl.
Onlar kızı bulmaya çalıştılar.

More Sentences
Trade/Economic
search v. aramak
Its premises were searched only recently.
Tesisleri kısa bir süre önce arandı.

More Sentences
Law
search warrant n. arama emri
We have a search warrant.
Arama emrimiz var.

More Sentences
body cavity search n. (cezaevi girişinde ziyaretçilere yapılan) üst araması
The guards performed a body cavity search.
Gardiyanlar üst araması yaptı.

More Sentences
Technical
search v. araştırmak
I should have confirmed it by searching for the original one.
Orijinalini araştırıp doğrulamalıydım.

More Sentences
Computer
search results n. arama sonuçları
You can preview search results without opening the web browser.
Web tarayıcısını açmadan arama sonuçlarını önizleyebilirsiniz.

More Sentences
search v. taramak
The next morning the White Duck wandered round the pond, looking for her little ones; she called and she searched, but could find no trace of them.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.

More Sentences
search expr. ara
I never for a moment imagined that I'd be singled out for a full body search.
Bir an bile tüm vücudumun aranacağını hayal etmemiştim.

More Sentences
start search expr. aramaya başla
You must download the InboxDollars search toolbar in your web browser and start searching daily.
InboxDollars arama araç çubuğunu web tarayıcınıza indirmeli ve günlük olarak aramaya başlamalısınız.

More Sentences
search the web expr. web'de ara
Also, search the web for discount codes and special offers before you check out.
Ayrıca, ödeme yapmadan önce indirim kodları ve özel teklifler için web'de arama yapın.

More Sentences
Informatics
search engine n. arama motoru
Google started as a search engine but has since grown a great deal.
Google bir arama motoru olarak başladı ama o zamandan beri çok büyüdü.

More Sentences
General
search n. yoklama
direct search method n. dolaysız arama yöntemi
dichotomizing search n. ikiye bölmeli arama
search n. teftiş
search n. muayene
comprehensive search n. kapsamlı arama
search radar n. arama radarı
linear search n. doğrusal arama
availability search n. benzerlik araştırması
police search n. arama tarama
search mission n. araştırma görevi
body search n. üst arama
search and rescue n. arama kurtarma
search party n. kayıp arama ekibi
search language n. araştırma dili
search n. soruşturma
body search n. arama tarama
urban search and rescue n. şehirde arama ve kurtarma
search n. bakma
search for extraterrestrial intelligence n. dünyadışı zeka arayışı
search rescue n. arama kurtarma
police search n. polis çevirmesi
search operations n. arama faaliyeti
search and rescue operations n. arama kurtarma faaliyetleri
mine search n. maden araştırması
search conference n. arama konferansı
search method n. arama metodu
strip search n. elbiseleri çıkararak yapılan arama
body search n. ceplerinin içine kadar yapılan arama
backtrack search n. geriye dönük arama
pat-down search n. silah aramak icin elle yapılan arama
right of search n. muayene hakkı
body and belongings search n. üst ve eşya araması
search and rescue cases n. arama kurtarma vakaları
body search n. üst araması
a search party n. kayıp arama ekibi
literature search n. literatür taraması
search and rescue team n. arama kurtarma ekibi
search and rescue team n. arama kurtarma timi
search team n. arama ekibi
cell search n. hücre araması
search and rescue dog n. arama kurtarma köpeği
canine search n. köpekli arama
canine search n. köpekle arama
organic search n. doğal arama
search and rescue association n. arama ve kurtarma derneği
experimental search n. deneysel araştırma
fingertip search n. parmak izi incelemesi
fingertip search n. parmak izi araştırması
search n. arama yapan kimse
search n. arama ekibi
search n. araştırma menzili
search n. nüfuz etme gücü
search bot n. örümcek
search dog n. arama kurtarma köpeği
search dog n. enkaz altındaki insanları kokularını tespit ederek bulması için eğitilmiş yardımcı köpek
rub down search n. (polis) elle arama
search n. aratmak
search a person for v. üstünü aramak
search out v. araştırıp öğrenmek
search in every nook and cranny v. didik didik etmek
search after v. peşinde koşmak
search into v. iyice incelemek
be in search of v. arayışında olmak
search out v. ortaya çıkarmak
search v. kollamak
cause to search v. aratmak
search into v. içyüzünü araştırmak
go in search of v. araştırmasına girmek
not to search for v. aramamak
search out v. keşfetmek
search v. gözlemek
carry out a search v. arama yapmak
be in search of v. arayışta olmak
search v. incelemek
search every nook and cranny v. bucak bucak aramak
make a search v. arama yapmak
make somebody search v. aratmak
search somebody for something v. üstünü aramak
search somebody for something v. üzerini aramak
search a person for v. üzerini aramak
search everywhere v. dört dönmek
search v. bakmak
be in search of v. arayış içinde olmak
search high and low (for) v. fellik fellik aramak
be in search of revenge v. intikam peşinde olmak
search for a remedy v. çare aramak
search out a solution v. çözüm aramak
search for a solution v. çözüm aramak
search for a solution v. çözüm yolu aramak
search for true love v. gerçek aşkı aramak
be in search of v. arayışı içerisine girmek
be in search of v. arayışına girmek
be in search of v. arayışı içine girmek
search for mine v. mayın aramak
search for a network v. şebeke aramak
search someone v. üzerini aramak
form a search party v. arama ekibi oluşturmak
organize a search party v. bir arama ekibi kurmak
call off the search v. aramayı bırakmak
search the area extensively v. bölgeyi iyice aramak
strip-search someone v. birinin üzerini elbiselerini çıkararak aramak
search the suspect for weapons v. zanlının üzerinde silah aramak
search through the books for the answer v. cevap için kitapları taramak
search through the books for the answer v. cevabı kitaplarda aramak
search out v. arayıp bulmak
organize a search party v. bir arama ekibi oluşturmak
organize a search party v. bir arama takımı oluşturmak
search for an answer v. yanıt aramak
search for an answer v. cevap aramak
search someone's house v. evini aramak
search for a missing person v. kaybolan birini aramak
body-search v. vücut araması yapmak
search v. görünenin ardındakini keşfetmek için uzun uzun bakmak
search v. (doğal elementler) delmek
search v. (doğal elementler) işlemek
search v. (doğal elementler) nüfuz etmek
in search of prep. peşinde
in search of prep. aramak üzere
in search of prep. aramaya
in search of prep. arayarak bulmak için
in search of prep. arayışında
Phrasals
search out v. bulunana kadar aramak
search after v. aramak
go in search of the golden fleece v. tehlikeli/zor bir maceraya atılmak
search after (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) peşinde koşmak
search after (someone or something) v. (birini/bir şeyi) aramak
search after (someone or something) v. (birini/bir şey) bulmaya uğraşmak
search for (someone or something) v. (birini/bir şey) aramak
search for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) peşinde koşmak
search through v. -i taramak
search through v. -de aramak
search through v. -i baştan sona aramak/taramak
search through (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) taramak
search through (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) karıştırıp aranmak
search through (something or some place) v. (bir şeyin) her tarafını aramak
search through (something or some place) v. (bir şeyi) baştan sona taramak
Phrases
in search of (someone or something) expr. (birini/bir şeyi) aramaya
in search of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) peşinde
in search of (someone or something) expr. (birini/bir şeyi) aramak üzere
in search of (someone or something) expr. (biri/bir şey) arayışında
Colloquial
search me! expr. bilmiyorum!
search me! expr. hiçbir fikrim yok!
search me! expr. kesinlikle bilmiyorum!
search me! expr. nereden bilebilirim!
search me! expr. nereden bileyim!
Idioms
search (one's) conscience v. iyice bir düşünmek
search (one's) conscience v. vicdanını yoklamak
search (one's) conscience v. kendine bir sormak
search (one's) conscience v. kendine gerçekten ne istediğini sormak
search (one's) conscience v. enine boyuna düşünmek
search (one's) conscience v. vicdan muhasebesi yapmak
search (one's) conscience v. yapıp ettiklerini tartmak
search (one's) heart v. iyice bir düşünmek
search (one's) heart v. vicdanını yoklamak
search (one's) heart v. kendine bir sormak
search (one's) heart v. kendine gerçekten ne istediğini sormak
search (one's) heart v. yüreğinden geçenlerini tartmak
search (one's) heart v. enine boyuna düşünmek
search (one's) heart v. gerçekten ne hissettiğini düşünmek
search (one's) heart v. vicdan muhasebesi yapmak
search (one's) heart v. yapıp ettiklerini tartmak
search your heart/soul/conscience v. iyice bir düşünmek
search your heart/soul/conscience v. vicdanını yoklamak
search your heart/soul/conscience v. kendine bir sormak
search your heart/soul/conscience v. kendine gerçekten ne istediğini sormak
search your heart/soul/conscience v. yüreğinden geçenlerini tartmak
search your heart/soul/conscience v. enine boyuna düşünmek
search your heart/soul/conscience v. gerçekten ne hissettiğini düşünmek
search your heart/soul/conscience v. vicdan muhasebesi yapmak
search your heart/soul/conscience v. yapıp ettiklerini tartmak
search something with a fine-tooth comb v. altını üstüne getirmek
search far and wide v. aranıp durmak
be in search of someone or something v. arayışında olmak
go out in search of v. bir şeyi aramaya/bulmaya çıkmak
search high and low (for someone or something) v. bakmadık yer bırakmamak
search high and low for something v. bakmadık yer bırakmamak
search something with a fine-tooth comb v. didik didik etmek
search something with a fine-tooth comb v. didik didik aramak
search high and low (for someone or something) v. didik didik aramak
search far and wide v. dolanıp aramak
search high and low for something v. didik didik aramak
search high and low v. fellik fellik aramak
search something with a fine-tooth comb v. ıcığını cıcığını çıkarmak
search far and wide v. sıkıntıyla aramak
search for a needle in a haystack v. samanlıkta iğne aramak
search (one's) soul v. iyice düşünüp taşınmak
search (one's) soul v. ne hissettiğini dikkatlice düşünmek
search (one's) soul v. iç sesini dinlemek
search (one's) soul v. gerçekte ne hissettiğini düşünmek
go out in search of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) aramaya/bulmaya çıkmak
go out in search of (someone or something) v. çıkıp (birini/bir şeyi) aramak
Speaking
building search n. bina araması
we're here to search your house expr. evinizi aramak için buradayız
in search of expr. -i araştırmak için
Trade/Economic
search warrant n. arama yetkisi belgesi
search expenses n. arama giderleri
search costs n. arama maliyetleri
boarding and search of ships n. deniz taşıtların kontrolü
job-search theory n. iş arama teorisi
job search model n. iş araştırma modeli
literature search n. kaynak araştırması
oil search fund n. petrol arama fonu
literature search n. yayın araştırması
Law
search warrant n. arama müzekkeresi
search warrant n. arama kararı
unreasonable search and seizure n. arama emri olmaksızın şahısların evlerinin aranması ve evraklarına el konulması
search and seizure report n. arama-el koyma tutanağı
right of search n. arama hakkı
search warrant n. arama izni
search and seizure n. arama ve el koyma
fingertip search n. derin parmak izi araştırması
permanent search warrant n. daimi arama kararı
night search n. gece vakti arama
report of historical traffic search n. geçmişe yönelik olarak telefon trafiğinin araştırılması sonrası hazırlanan rapor
search at night n. gece yapılacak arama
sneak and peek search warrant n. gizli ve mukimin izni ve bilgisi olmadan yapılan arama
covert entry search warrant n. gizli ve mukimin izni ve bilgisi olmadan yapılan arama
surreptitious entry search warrant n. gizli ve mukimin izni ve bilgisi olmadan yapılan arama
unlawful search n. haksız arama
report of historical traffic search n. hts raporu
surreptitious entry search warrant n. izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama
covert entry search warrant n. izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama
sneak and peek search warrant n. izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama
unlawful search n. kanunsuz araştırma
official search n. resmi inceleme
council of europe convention on laundering, search, seizure and confiscation of proceeds of crime n. suç gelirlerinin aklanması, aranması, zaptedilmesi ve müsadere edilmesine ilişkin avrupa konseyi sözleşmesi
official search n. tapu sicili dosyalarının incelenmesi
body search n. üst araması
cavity search n. (cezaevi girişinde ziyaretçilere yapılan) üst araması
body cavity search n. (özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması
cavity search n. (özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması
search order n. arama izni
search order n. kişinin delil aramak ve kopyalarını almak için başkasının mülküne girmesine izin veren mahkeme emri
freedom from search and seizure n. abd anayasasının dördüncü düzenlemesi ile teminat altına alınan bir hak
body search v. (mahkum, zanlı) üstünü aramak
Politics
search and rescue activity n. arama-kurtarma faaliyeti
search and rescue n. arama ve kurtarma
visit and search n. savaş sırasında savaş gemilerinin tarafsız devlet gemilerini kontrol etmesi
Institutes
international search and rescue advisory group (insarag) n. uluslararası arama ve kurtarma danışma grubu
Advertising
search engine marketing (sem) n. arama motoru bazlı pazarlama
search advertising n. arama bazlı reklamcılık
search engine optimization (seo) n. arama motoru optimizasyonu
search engine advertising n. arama motoru reklamcılığı
Technical
sequential search n. ardışıl arama
search algorithm n. araştırma algoritması
search engine n. arama mekanizması
search key n. arama anahtarı
search word n. aranan sözcük
search time n. arama zamanı
under vehicle search mirror n. araç altı arama aynası
area search n. alan araştırması
search coil n. arama bobini
search cycle n. arama çevrimi
search cycle n. arama dönüşü
search path n. arama yolu
search direction n. arama yönü
global search n. bütünsel arama
heuristic search n. buluşsal arama
binary search n. bölerek arama
faceted search n. çok boyutlu arama
dns server search order n. dns sunucusu arama sırası
fibonacci search n. fibonacci araması
air search radar n. hava arama radarı
binary search n. ikiye bölerek arama
infrared search and track (irst) n. kızılötesi arama takip
parallel-search memory n. koşut aramalı bellek
parallel-search memory n. paralel aramalı bellek
picture search n. resim arama
chain search n. zincirleme arama
line search n. yol keşfi
block search v. belirli bir karakter ya da sözcük aramak
search v. etüt yapmak
search and replace expr. bul ve değiştir
Computer
search page n. arama sayfası
search engine optimization n. arama motoru eniyileme
search scope n. arama kapsamı
search string n. arama dizesi
search name n. arama adı
tree search n. ağaç yapısında arama
start of field search n. alan başı araması
search results list n. arama sonuçları listesi
search criteria n. arama ölçütleri
tree search n. ağaç tipi arama
search order n. arama sırası
search strings n. arama dizeleri
search options n. arama seçenekleri
search time n. arama süresi
search base n. arama tabanı
search progress n. arama ilerlemesi
search tips n. arama ipuçları
search pattern n. arama modeli
search fields as formatted n. alanları biçimli olarak ara
search the net n. ağ üzerinde ara
search database n. arama veritabanı
search error n. arama hatası
search list n. arama listesi
sequential search n. ardışık arama
search engines n. arama motorları
sector-wise search n. akıllı sektör araması
area search n. alan araştırması
search band n. arama bandı
search band n. arama bantı
search bar url n. arama çubuğu url'i
search bar url n. arama çubuğu url'si
search language n. arama dili
search form n. arama formu
search mode n. arama kipi
search root n. arama kökü
search box n. arama kutusu
search text n. arama metni
search mode n. arama modu
search engine optimization n. arama motoru optimizasyonu
search criteria n. arama ölçütü
search result n. arama sonucu
search type n. arama türü
search warning n. arama uyarısı
customize search capabilities n. arama yeteneklerini özelleştir
search path n. arama yolu taranacak yol
search timeout n. arama zaman aşımı
search in n. aranacak konum
search text n. aranacak metin
search for n. aranacak öğe
search box n. aranan kutusu
search and seizure n. araştırma ve bulma
basic search n. basit arama
new name for this search n. bu aramanın yeni adı
search as formatted n. biçimli olarak ara
conjunctive search n. birletimli arama
heuristic search n. buluşsal arama
global search n. bütünsel arama
chapter search n. bölüm arama
in-pane search n. bölme içi arama
name for this search n. bu aramanın adı
alternate data search paths n. diğer veri arama yolları
dynamic search n. dinamik arama
dns server search order n. dns sunucusu arama düzeni
advanced search n. gelişmiş arama
domain search order n. etki alanı arama düzeni
fibonacci search n. fibonacci araması
fab anr search n. fab anr araması
domain suffix search order n. etki alanı son ek arama düzeni
backtrack search n. geriye dönük arama
gopher search n. gopher araması
general search n. genel arama
global search n. genel arama
breadth-first search n. genişlik öncelikli arama
breadth-first search n. genişliğine arama
google custom search engine n. google özel arama motoru
fast search n. hızlı arama
never search n. hiçbir zaman arama
dichotomizing search n. ikiye bölmeli arama
dichotomizing search n. ikili arama
web search n. internet araştırması
internet search n. internet araştırması
dichotomizing search n. ikici arama
binary search n. ikili arama
internet search engine n. internet arama motoru
mixed search n. karışık arama
saved search n. kayıtlı arama
msn search n. msn araması
office search n. office araması
breadth-first search n. önce enine arama
custom search n. özel arama
in-site search n. site içi arama
search in the site n. site içi arama
generic search n. soysal arama
strip search n. şeritli arama
static search n. statik arama
one ply search n. tek kat arama
full text search information n. tüm metin arama bilgisi
search path n. taranacak yol
product search n. ürün araması
default search n. varsayılan arama
help search n. yardım arama
new search n. yeni arama
chaining search n. zincirleme arama
search up n. yukarı
web search n. web araması
search volume n. arama hacmi
organic search results n. organik arama sonuçları
search function n. ara fonksiyonu
search function n. kullanıcıların dijital nesneleri basit veya ayrıntılı aramayı kullanarak bulmaya yardımcı olan fonksiyon
semantic search n. anlamsal arama
semantic search n. semantik arama
semantic search n. anahtar sözcük kullanımı ve anlamına göre mantıklı sonuçlar sunan bir internet arama yöntemi
search v. bul
block search v. belirli bir karakter ya da sözcük aramak
elephant search v. filler hakkında bilgi aramak
search on the internet v. internette araştırmak
search on the internet v. internette araştırma yapmak
search history v. arama geçmişi
search subfolders expr. alt klasörleri ara
save search as expr. aramayı kaydet
save search expr. arama kaydet
search for expr. ara
stop search expr. aramayı durdur
save search expr. aramayı kaydet
search for expr. aranacak
open search expr. arama aç
save search as expr. arama kaydet
rename search expr. arama adını değiştir
search failure expr. arama başarısız
start search expr. arama başlat
add search form expr. arama formu ekle
search in expr. arama konumu
search by expr. arama ölçütü
set search page expr. arama sayfası ayarla
start search expr. aramayı başlat
modify search expr. aramayı değiştir
delete search expr. aramayı sil
search in expr. aranacak yer
select files to search expr. aranan dosyaları seç
search in expr. aranan yer
search title expr. başlık ara
search in expr. burada ara
search for expr. bunu ara
search title expr. film ara
always search expr. her zaman ara
search tips expr. ipuçlarını ara
search tips expr. ipuçlarına bakın
search folder expr. klasör ara
load saved search expr. kaydedilen aramayı yükle
auto search expr. oto ara
search text expr. metni ara
search only in list expr. sadece listede ara
search results expr. sonuçları ara
search for expr. şunu ara
search only in expr. sadece burada ara
search only in expr. sadece aşağıdaki alanda ara
search now expr. şimdi ara
search by part number or keyword expr. parça numarası veya anahtar kelime ile ara
search only current field expr. sadece geçerli alanda ara
search for word forms expr. sözcük formlarını ara
search all expr. tümünü ara
help search expr. yardım ara
repeat search expr. yeniden ara
search for help on expr. yardım ara
search on web expr. web'de ara
rename search expr. yeniden adlandır
search history expr. geçmiş sayfalarda ara
Informatics
search algorithm n. arama algoritması
search engine n. arama programı
tree search n. ağaç yapısında arama
search word n. aranan sözcük
search time n. arama süresi
keyword search n. anahtar sözcükle arama
search key n. arama anahtarı
search tree n. arama ağacı
sequential search n. ardışık arama
tree search n. ağaç türü arama
search cycle n. arama çevrimi
search string n. arama dizgisi
search directory n. arama dizini
search engine server n. arama motoru sunucusu
search word n. arama sözcüğü
search path n. arama yolu
search direction n. arama yönü
binary search n. bölerek arama
heuristic search n. buluşsal arama
multi-engine search n. çok motorlu arama
depth-first search n. derinliğine arama
trial-and-error search n. deneme yanılmayla arama
indexed search n. dizinli arama
reverse search n. geri yönde arama
search radar n. gözetleme radarı
cuckoo search algorithm n. guguk kuşu arama algoritması
global search n. her yerde arama
binary search n. ikili arama