search - Türkisch Englisch Wörterbuch

search

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "search" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 41 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
search n. araştırma
We cannot hobble that search and yet we must also uphold the dignity of the human person.
Bu araştırmayı engelleyemeyiz ama aynı zamanda insan onurunu da korumalıyız.

More Sentences
search n. arama
They are organizing a search for the lost children.
Kayıp çocuklar için bir arama çalışması düzenliyorlar.

More Sentences
search v. araştırmak
We must, however, search our own conscience.
Bununla birlikte, kendi vicdanımızı araştırmalıyız.

More Sentences
search v. aramak
We searched through the forest but couldn't find them.
Ormanın içinde aradık ama bulamadık.

More Sentences
General
search n. arayış
Our search for an explanation was in vain.
Bir açıklama arayışımız boşunaydı.

More Sentences
search v. yoklamak
With this, Parliament has searched its own conscience.
Bununla Parlamento kendi vicdanını yoklamıştır.

More Sentences
search v. aramak
All of us were searched by the guards.
Hepimiz korumalar tarafından arandık.

More Sentences
search v. karıştırmak
The boy I saw searching through the garbage can said that he had not eaten anything for four days.
Çöp kutusunu karıştırırken gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediğini söyledi.

More Sentences
search v. incelemek
The doctor carefully searched the burnt marks on the body.
Doktor ceset üzerindeki yanık izlerini dikkatle inceledi.

More Sentences
Trade/Economic
search v. aramak
The police are still searching for an explanation for the blast.
Polis halen patlamaya ilişkin bir açıklama aramakta.

More Sentences
Technical
search v. araştırmak
You should also search for products that you can consume as an alternative to these foods.
Bu besinlere alternatif olarak tüketebileceğiniz ürünleri de araştırmalısınız.

More Sentences
Computer
search v. taramak
The next morning the White Duck wandered round the pond, looking for her little ones; she called and she searched, but could find no trace of them.
Ertesi sabah Beyaz Ördek, yavrularını arayarak göletin etrafında dolandı durdu; isimleriyle seslendi, aradı taradı ama onlara dair hiçbir ize rastlayamadı.

More Sentences
search expr. ara
Search everyone who comes into this room.
Bu odaya gelen herkesi ara.

More Sentences
Chemistry
search n. arama
I reached many different articles when I did a search on the internet.
İnternette arama yaptığımda birçok farklı makaleye ulaştım.

More Sentences
General
search n. bakma
search n. soruşturma
search n. yoklama
search n. muayene
search n. teftiş
search n. arama yapan kimse
search n. arama ekibi
search n. araştırma menzili
search n. nüfuz etme gücü
search n. aratmak
search v. gözlemek
search v. bakmak
search v. kollamak
search v. üstünü aramak
search v. görünenin ardındakini keşfetmek için uzun uzun bakmak
search v. (doğal elementler) delmek
search v. (doğal elementler) işlemek
search v. (doğal elementler) nüfuz etmek
search v. aratmak
Technical
search v. etüt yapmak
Computer
search v. bul
Medical
search v. sondalamak
search v. cerrahi aletle incelemek
Military
search v. (top ateşini) alan üzerine yaymak
search v. (ateşi) otomatik silahların yüksekliğini değiştirerek alana eşit şekilde saçmak
Archaic
search n. ince elek
search n. süzgeç

Bedeutungen, die der Begriff "search" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
search for v. aramak
I feel that we too should search for our wits, in other words our minds, the wisdom that humanity has lost.
Bizim de aklımızı, yani insanlığın kaybettiği bilgeliği aramamız gerektiğini düşünüyorum.

More Sentences
General
search warrant n. arama emri
The police were at Tom's door with a search warrant.
Polis Tom'un kapısına arama emriyle geldi.

More Sentences
search engine n. arama motoru
There are two ways to get traffic from search engines.
Arama motorlarından trafik almanın iki yolu vardır.

More Sentences
search and rescue n. arama kurtarma
Why did a search and rescue operation not get started immediately?
Arama kurtarma operasyonu neden hemen başlatılmadı?

More Sentences
job search n. iş arama
If you are job searching, Facebook can help you.
Eğer iş arıyorsanız, Facebook size yardımcı olabilir.

More Sentences
search party n. arama ekibi
Twenty-four hours later, people realised they were missing and they sent out a search party.
Yirmi dört saat sonra insanlar kayıp olduklarını fark ettiler ve bir arama ekibi gönderdiler.

More Sentences
search team n. arama ekibi
Press TV said search teams reached the crash site before dawn on Monday.
Press TV, arama ekiplerinin Pazartesi günü şafaktan önce kaza yerine ulaştığını söyledi.

More Sentences
search and rescue (sar) n. arama ve kurtarma
Search and rescue operations began immediately.
Arama ve kurtarma çalışmaları hemen başladı.

More Sentences
search for solution v. çözüm aramak
This issue needs to be addressed, and the Summit should concentrate on the search for solutions to this problem.
Bu konunun ele alınması gerekmektedir ve Zirve bu soruna çözüm arayışına odaklanmalıdır.

More Sentences
search the house v. evi aramak
They came in and started to search the house.
İçeri girip evi aramaya başladılar.

More Sentences
search everywhere v. her yeri aramak
We searched everywhere.
Her yeri aradık.

More Sentences
in search of prep. aramakta
We have seen people looting and others leaving with jerry cans on their heads, going in search of petrol.
İnsanların yağma yaptıklarını ve bazılarının da başlarında bidonlarla benzin aramaya çıktıklarını gördük.

More Sentences
in search of prep. bulmaya
Tom drove the streets for ten minutes in search of a parking place.
Tom park yeri bulmak için on dakika boyunca sokaklarda dolaştı.

More Sentences
in search of prep. peşinde
We are in search of the right names.
Doğru isimlerin peşindeyiz.

More Sentences
Law
search warrant n. arama emri
We've got a search warrant.
Arama emrimiz var.

More Sentences
body cavity search n. (cezaevi girişinde ziyaretçilere yapılan) üst araması
The guards performed a body cavity search.
Gardiyanlar üst araması yaptı.

More Sentences
Advertising
search engine optimization (seo) n. arama motoru optimizasyonu
Search engine optimization (SEO) isn’t a magic language hidden on web pages to trick the search bots.
Arama motoru optimizasyonu (SEO), arama botlarını kandırmak için web sayfalarına gizlenmiş sihirli bir dil değildir.

More Sentences
Technical
search key n. arama anahtarı
Select the search keys supported by the data source.
Veri kaynağı tarafından desteklenen arama anahtarlarını seçin.

More Sentences
Computer
web search n. web araması
This process usually begins by doing a web search.
Bu süreç genellikle bir web araması yaparak başlar.

More Sentences
search results n. arama sonuçları
Only the first 10 terms are used to get search results.
Arama sonuçlarını almak için yalnızca ilk 10 terim kullanılır.

More Sentences
advanced search n. gelişmiş arama
You can use advanced search parameters to look for the right person.
Doğru kişiyi aramak için gelişmiş arama parametrelerini kullanabilirsiniz.

More Sentences
search page n. arama sayfası
You will automatically be taken to the search page for devices that also support this feature.
Bu özelliği de destekleyen cihazlar için otomatik olarak arama sayfasına yönlendirileceksiniz.

More Sentences
custom search n. özel arama
After you do, the Google Custom Search wizard opens.
Bunu yaptıktan sonra Google Özel Arama sihirbazı açılır.

More Sentences
default search n. varsayılan arama
DuckDuckGo or the other search engine you chose is now installed as the default search engine for Internet Explorer.
DuckDuckGo veya seçtiğiniz diğer arama motoru artık Internet Explorer için varsayılan arama motoru olarak yüklenmiştir.

More Sentences
organic search results n. organik arama sonuçları
This information helps you better understand how paid text ads and organic search results work together.
Bu bilgi, ücretli metin reklamların ve organik arama sonuçlarının birlikte nasıl çalıştığını daha iyi anlamanıza yardımcı olur.

More Sentences
search function n. ara fonksiyonu
The site is simple and includes a search function to find composers or particular pieces easily.
Site basittir ve bestecileri veya belirli parçaları kolayca bulmak için bir arama fonksiyonu içerir.

More Sentences
start search expr. aramaya başla
The adventurer Ayumi starts searching for the immensely valuable stones.
Maceracı Ayumi, son derece değerli taşları aramaya başlar.

More Sentences
search the web expr. web'de ara
Also, search the web for discount codes and special offers before you check out.
Ayrıca, ödeme yapmadan önce indirim kodları ve özel teklifler için web'de arama yapın.

More Sentences
Informatics
search engine n. arama motoru
There are other search engines besides Google.
Google dışında başka arama motorları da var.

More Sentences
Telecom
search engine n. arama motoru
It happens when a search engine blacklists a website.
Bir arama motoru bir web sitesini kara listeye aldığında olur.

More Sentences
General
linear search n. doğrusal arama
search rescue n. arama kurtarma
dichotomizing search n. ikiye bölmeli arama
comprehensive search n. kapsamlı arama
direct search method n. dolaysız arama yöntemi
search party n. kayıp arama ekibi
body search n. üst arama
search mission n. araştırma görevi
police search n. arama tarama
search radar n. arama radarı
availability search n. benzerlik araştırması
rub down search n. (polis) elle arama
search for extraterrestrial intelligence n. dünyadışı zeka arayışı
search language n. araştırma dili
body search n. arama tarama
urban search and rescue n. şehirde arama ve kurtarma
police search n. polis çevirmesi
search and rescue operations n. arama kurtarma faaliyetleri
search operations n. arama faaliyeti
mine search n. maden araştırması
search conference n. arama konferansı
search method n. arama metodu
strip search n. elbiseleri çıkararak yapılan arama
body search n. ceplerinin içine kadar yapılan arama
backtrack search n. geriye dönük arama
pat-down search n. silah aramak icin elle yapılan arama
right of search n. muayene hakkı
body and belongings search n. üst ve eşya araması
search and rescue cases n. arama kurtarma vakaları
body search n. üst araması
a search party n. kayıp arama ekibi
literature search n. literatür taraması
search and rescue team n. arama kurtarma ekibi
search and rescue team n. arama kurtarma timi
cell search n. hücre araması
search and rescue dog n. arama kurtarma köpeği
canine search n. köpekli arama
canine search n. köpekle arama
organic search n. doğal arama
search and rescue association n. arama ve kurtarma derneği
experimental search n. deneysel araştırma
fingertip search n. parmak izi araştırması
fingertip search n. parmak izi incelemesi
search dog n. arama kurtarma köpeği
search bot n. örümcek
search dog n. enkaz altındaki insanları kokularını tespit ederek bulması için eğitilmiş yardımcı köpek
go in search of v. araştırmasına girmek
search out v. keşfetmek
search into v. içyüzünü araştırmak
cause to search v. aratmak
search out v. ortaya çıkarmak
search a person for v. üstünü aramak
search out v. araştırıp öğrenmek
search in every nook and cranny v. didik didik etmek
make a search v. arama yapmak
make somebody search v. aratmak
search somebody for something v. üstünü aramak
search somebody for something v. üzerini aramak
search into v. iyice incelemek
search everywhere v. dört dönmek
search a person for v. üzerini aramak
be in search of v. arayışında olmak
search after v. peşinde koşmak
search every nook and cranny v. bucak bucak aramak
carry out a search v. arama yapmak
be in search of v. arayışta olmak
not to search for v. aramamak
be in search of v. arayış içinde olmak
search high and low (for) v. fellik fellik aramak
be in search of revenge v. intikam peşinde olmak
search for a remedy v. çare aramak
search for a solution v. çözüm aramak
search out a solution v. çözüm aramak
search for a solution v. çözüm yolu aramak
search for true love v. gerçek aşkı aramak
be in search of v. arayışı içine girmek
be in search of v. arayışı içerisine girmek
be in search of v. arayışına girmek
search for mine v. mayın aramak
search for a network v. şebeke aramak
search someone v. üzerini aramak
form a search party v. arama ekibi oluşturmak
organize a search party v. bir arama ekibi kurmak
call off the search v. aramayı bırakmak
search the area extensively v. bölgeyi iyice aramak
strip-search someone v. birinin üzerini elbiselerini çıkararak aramak
search through the books for the answer v. cevap için kitapları taramak
search through the books for the answer v. cevabı kitaplarda aramak
search the suspect for weapons v. zanlının üzerinde silah aramak
search out v. arayıp bulmak
organize a search party v. bir arama ekibi oluşturmak
organize a search party v. bir arama takımı oluşturmak
search for an answer v. yanıt aramak
search for an answer v. cevap aramak
search someone's house v. evini aramak
search for a missing person v. kaybolan birini aramak
body-search v. vücut araması yapmak
re-search v. yeniden aramak
re-search v. yeniden incelemek
re-search v. yeniden değerlendirmek
in search of prep. arayarak bulmak için
in search of prep. aramak üzere
in search of prep. aramaya
in search of prep. arayışında
Phrasals
search after v. aramak
search out v. bulunana kadar aramak
go in search of the golden fleece v. tehlikeli/zor bir maceraya atılmak
search through (something or some place) v. (bir şeyin) her tarafını aramak
search for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) bulmaya çalışmak
search after (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) peşinde koşmak
search through v. -i baştan sona aramak/taramak
search through (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) taramak
search after (someone or something) v. (birini/bir şey) bulmaya uğraşmak
search through (something or some place) v. (bir şeyi/bir yeri) karıştırıp aranmak
search for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) peşinde koşmak
search after (someone or something) v. (birini/bir şeyi) aramak
search through v. -de aramak
search through v. -i taramak
search through (something or some place) v. (bir şeyi) baştan sona taramak
search for (someone or something) v. (birini/bir şey) aramak
Phrases
in search of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) peşinde
in search of (someone or something) expr. (biri/bir şey) arayışında
in search of (someone or something) expr. (birini/bir şeyi) aramaya
in search of (someone or something) expr. (birini/bir şeyi) aramak üzere
Colloquial
search me! expr. kesinlikle bilmiyorum!
search me! expr. hiçbir fikrim yok!
search me! expr. nereden bileyim!
search me! expr. nereden bilebilirim!
search me! expr. bilmiyorum!
Idioms
search high and low v. fellik fellik aramak
search far and wide v. aranıp durmak
search far and wide v. sıkıntıyla aramak
search far and wide v. dolanıp aramak
search for a needle in a haystack v. samanlıkta iğne aramak
be in search of someone or something v. arayışında olmak
search high and low (for someone or something) v. bakmadık yer bırakmamak
search high and low (for someone or something) v. didik didik aramak
search something with a fine-tooth comb v. ıcığını cıcığını çıkarmak
search something with a fine-tooth comb v. didik didik etmek
search something with a fine-tooth comb v. didik didik aramak
search something with a fine-tooth comb v. altını üstüne getirmek
go out in search of v. bir şeyi aramaya/bulmaya çıkmak
search high and low for something v. didik didik aramak
search high and low for something v. bakmadık yer bırakmamak
search (one's) conscience v. enine boyuna düşünmek
search (one's) conscience v. vicdan muhasebesi yapmak
search your heart/soul/conscience v. iyice bir düşünmek
search (one's) conscience v. kendine bir sormak
search (one's) heart v. enine boyuna düşünmek
search (one's) heart v. vicdanını yoklamak
search your heart/soul/conscience v. vicdanını yoklamak
search (one's) heart v. vicdan muhasebesi yapmak
search your heart/soul/conscience v. kendine gerçekten ne istediğini sormak
search (one's) conscience v. vicdanını yoklamak
search (one's) conscience v. kendine gerçekten ne istediğini sormak
search (one's) conscience v. iyice bir düşünmek
search your heart/soul/conscience v. enine boyuna düşünmek
search (one's) heart v. yapıp ettiklerini tartmak
search (one's) conscience v. yapıp ettiklerini tartmak
search your heart/soul/conscience v. yapıp ettiklerini tartmak
search (one's) heart v. gerçekten ne hissettiğini düşünmek
search (one's) heart v. kendine gerçekten ne istediğini sormak
search your heart/soul/conscience v. kendine bir sormak
search your heart/soul/conscience v. yüreğinden geçenlerini tartmak
search your heart/soul/conscience v. vicdan muhasebesi yapmak
search (one's) heart v. yüreğinden geçenlerini tartmak
search your heart/soul/conscience v. gerçekten ne hissettiğini düşünmek
search (one's) heart v. iyice bir düşünmek
search (one's) heart v. kendine bir sormak
search (one's) soul v. iç sesini dinlemek
search (one's) soul v. iyice düşünüp taşınmak
search (one's) soul v. ne hissettiğini dikkatlice düşünmek
search (one's) soul v. gerçekte ne hissettiğini düşünmek
go out in search of (someone or something) v. çıkıp (birini/bir şeyi) aramak
go out in search of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) aramaya/bulmaya çıkmak
Speaking
building search n. bina araması
in search of expr. -i araştırmak için
we're here to search your house expr. evinizi aramak için buradayız
Trade/Economic
search warrant n. arama yetkisi belgesi
boarding and search of ships n. deniz taşıtların kontrolü
search expenses n. arama giderleri
job search model n. iş araştırma modeli
oil search fund n. petrol arama fonu
literature search n. kaynak araştırması
literature search n. yayın araştırması
job-search theory n. iş arama teorisi
search costs n. arama maliyetleri
Law
right of search n. arama hakkı
night search n. gece vakti arama
search at night n. gece yapılacak arama
search warrant n. arama izni
search warrant n. arama müzekkeresi
official search n. resmi inceleme
official search n. tapu sicili dosyalarının incelenmesi
search and seizure n. arama ve el koyma
unlawful search n. kanunsuz araştırma
unreasonable search and seizure n. arama emri olmaksızın şahısların evlerinin aranması ve evraklarına el konulması
unlawful search n. haksız arama
sneak and peek search warrant n. gizli ve mukimin izni ve bilgisi olmadan yapılan arama
covert entry search warrant n. gizli ve mukimin izni ve bilgisi olmadan yapılan arama
sneak and peek search warrant n. izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama
covert entry search warrant n. izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama
surreptitious entry search warrant n. izinsiz ve gizlice girerek yapılan arama
surreptitious entry search warrant n. gizli ve mukimin izni ve bilgisi olmadan yapılan arama
council of europe convention on laundering, search, seizure and confiscation of proceeds of crime n. suç gelirlerinin aklanması, aranması, zaptedilmesi ve müsadere edilmesine ilişkin avrupa konseyi sözleşmesi
report of historical traffic search n. geçmişe yönelik olarak telefon trafiğinin araştırılması sonrası hazırlanan rapor
report of historical traffic search n. hts raporu
body search n. üst araması
cavity search n. (cezaevi girişinde ziyaretçilere yapılan) üst araması
cavity search n. (özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması
body cavity search n. (özellikle cezaevi ziyaretlerinde) ziyaretçilerin üzerinde silah/bıçak veya uyuşturucu gibi girişi yasak objelerin aranması
search warrant n. arama kararı
fingertip search n. derin parmak izi araştırması
permanent search warrant n. daimi arama kararı
search and seizure report n. arama-el koyma tutanağı
search order n. arama izni
search order n. kişinin delil aramak ve kopyalarını almak için başkasının mülküne girmesine izin veren mahkeme emri
freedom from search and seizure n. abd anayasasının dördüncü düzenlemesi ile teminat altına alınan bir hak
body search v. (mahkum, zanlı) üstünü aramak
Politics
search and rescue activity n. arama-kurtarma faaliyeti
visit and search n. savaş sırasında savaş gemilerinin tarafsız devlet gemilerini kontrol etmesi
search and rescue n. arama ve kurtarma
Institutes
international search and rescue advisory group (insarag) n. uluslararası arama ve kurtarma danışma grubu
Advertising
search advertising n. arama bazlı reklamcılık
search engine marketing (sem) n. arama motoru bazlı pazarlama
search engine advertising n. arama motoru reklamcılığı
Technical
binary search n. bölerek arama
search time n. arama zamanı
search word n. aranan sözcük
search direction n. arama yönü
area search n. alan araştırması
search cycle n. arama çevrimi
fibonacci search n. fibonacci araması
search path n. arama yolu
search coil n. arama bobini
search algorithm n. araştırma algoritması
air search radar n. hava arama radarı
sequential search n. ardışıl arama
dns server search order n. dns sunucusu arama sırası
search cycle n. arama dönüşü
search engine n. arama mekanizması
chain search n. zincirleme arama
global search n. bütünsel arama
parallel-search memory n. paralel aramalı bellek
parallel-search memory n. koşut aramalı bellek
heuristic search n. buluşsal arama
picture search n. resim arama
binary search n. ikiye bölerek arama
line search n. yol keşfi
under vehicle search mirror n. araç altı arama aynası
faceted search n. çok boyutlu arama
infrared search and track (irst) n. kızılötesi arama takip
block search v. belirli bir karakter ya da sözcük aramak
search and replace expr. bul ve değiştir
Computer
static search n. statik arama
start of field search n. alan başı araması
strip search n. şeritli arama
tree search n. ağaç yapısında arama
tree search n. ağaç tipi arama
search for n. aranacak öğe
search path n. arama yolu taranacak yol
search criteria n. arama ölçütü
search and seizure n. araştırma ve bulma
search bar url n. arama çubuğu url'si
search result n. arama sonucu
search root n. arama kökü
search band n. arama bantı
search engines n. arama motorları
search warning n. arama uyarısı
search list n. arama listesi
search error n. arama hatası
search the net n. ağ üzerinde ara
search database n. arama veritabanı
search bar url n. arama çubuğu url'i
search as formatted n. biçimli olarak ara
search criteria n. arama ölçütleri
search path n. taranacak yol
search name n. arama adı
search scope n. arama kapsamı
search text n. aranacak metin
search band n. arama bandı
search order n. arama sırası
search progress n. arama ilerlemesi
search text n. arama metni
search strings n. arama dizeleri
search up n. yukarı
saved search n. kayıtlı arama
search options n. arama seçenekleri
search base n. arama tabanı
search time n. arama süresi
search tips n. arama ipuçları
search form n. arama formu
search mode n. arama kipi
search mode n. arama modu
search type n. arama türü
search timeout n. arama zaman aşımı
search string n. arama dizesi
sequential search n. ardışık arama
search in n. aranacak konum
search fields as formatted n. alanları biçimli olarak ara
search results list n. arama sonuçları listesi
alternate data search paths n. diğer veri arama yolları
chapter search n. bölüm arama
backtrack search n. geriye dönük arama
basic search n. basit arama
chaining search n. zincirleme arama
binary search n. ikili arama
conjunctive search n. birletimli arama
customize search capabilities n. arama yeteneklerini özelleştir
dichotomizing search n. ikici arama
dichotomizing search n. ikili arama
domain suffix search order n. etki alanı son ek arama düzeni
dynamic search n. dinamik arama
dns server search order n. dns sunucusu arama düzeni
domain search order n. etki alanı arama düzeni
fast search n. hızlı arama
fab anr search n. fab anr araması
general search n. genel arama
global search n. genel arama
heuristic search n. buluşsal arama
help search n. yardım arama
full text search information n. tüm metin arama bilgisi
generic search n. soysal arama
global search n. bütünsel arama
gopher search n. gopher araması
mixed search n. karışık arama
new search n. yeni arama
name for this search n. bu aramanın adı
msn search n. msn araması
new name for this search n. bu aramanın yeni adı
never search n. hiçbir zaman arama
office search n. office araması
product search n. ürün araması
area search n. alan araştırması
dichotomizing search n. ikiye bölmeli arama
fibonacci search n. fibonacci araması
in-pane search n. bölme içi arama
search box n. aranan kutusu
search box n. arama kutusu
search engine optimization n. arama motoru eniyileme
search engine optimization n. arama motoru optimizasyonu
one ply search n. tek kat arama
web search n. internet araştırması
internet search n. internet araştırması
sector-wise search n. akıllı sektör araması
google custom search engine n. google özel arama motoru
in-site search n. site içi arama
search in the site n. site içi arama
search pattern n. arama modeli
internet search engine n. internet arama motoru
search language n. arama dili
breadth-first search n. önce enine arama
breadth-first search n. genişlik öncelikli arama
breadth-first search n. genişliğine arama
search volume n. arama hacmi
search function n. kullanıcıların dijital nesneleri basit veya ayrıntılı aramayı kullanarak bulmaya yardımcı olan fonksiyon
semantic search n. semantik arama
semantic search n. anlamsal arama
semantic search n. anahtar sözcük kullanımı ve anlamına göre mantıklı sonuçlar sunan bir internet arama yöntemi
search field n. arama kutusu
search bar n. arama çubuğu
search bar n. arama kutusu
elephant search v. filler hakkında bilgi aramak
block search v. belirli bir karakter ya da sözcük aramak
search on the internet v. internette araştırma yapmak
search on the internet v. internette araştırmak
search history v. arama geçmişi
set search page expr. arama sayfası ayarla
start search expr. arama başlat
start search expr. aramayı başlat
stop search expr. aramayı durdur
search only in expr. sadece aşağıdaki alanda ara
search for expr. bunu ara
search folder expr. klasör ara
save search expr. arama kaydet
search for expr. ara
save search expr. aramayı kaydet
search tips expr. ipuçlarını ara
search on web expr. web'de ara
search in expr. aranacak yer
search only in expr. sadece burada ara
search tips expr. ipuçlarına bakın
search in expr. aranan yer
save search as expr. arama kaydet
search for word forms expr. sözcük formlarını ara
search only current field expr. sadece geçerli alanda ara
search in expr. arama konumu
search for expr. aranacak
search only in list expr. sadece listede ara
search now expr. şimdi ara
save search as expr. aramayı kaydet
search failure expr. arama başarısız
search title expr. başlık ara
search results expr. sonuçları ara
search subfolders expr. alt klasörleri ara
search for help on expr. yardım ara
search text expr. metni ara
search all expr. tümünü ara
search history expr. geçmiş sayfalarda ara
search by expr. arama ölçütü
search in expr. burada ara
search for expr. şunu ara
search title expr. film ara
select files to search expr. aranan dosyaları seç
repeat search expr. yeniden ara
add search form expr. arama formu ekle
always search expr. her zaman ara
auto search expr. oto ara
delete search expr. aramayı sil
help search expr. yardım ara
load saved search expr. kaydedilen aramayı yükle
modify search expr. aramayı değiştir
open search expr. arama aç
rename search expr. yeniden adlandır
rename search expr. arama adını değiştir
search by part number or keyword expr. parça numarası veya anahtar kelime ile ara
Informatics
global search n. her yerde arama
binary search n. bölerek arama
binary search n. ikili arama
exhaustive search n. tam kapsamlı arama
generic search n. soysal arama
depth-first search n. derinliğine arama
search string n. arama dizgisi
search tree n. arama ağacı
search key n. arama anahtarı
indexed search n. dizinli arama
reverse search n. geri yönde arama
search radar n. gözetleme radarı
multi-engine search n. çok motorlu arama
search direction n. arama yönü
trial-and-error search n. deneme yanılmayla arama
heuristic search n. buluşsal arama
keyword search n. anahtar sözcükle arama
search path n. arama yolu
search word n. arama sözcüğü
tree search n. ağaç yapısında arama
search word n. aranan sözcük
tree search n. ağaç türü arama
search cycle n. arama çevrimi
search algorithm n. arama algoritması
search engine n. arama programı
sequential search n. ardışık arama
search directory n. arama dizini
search time n. arama süresi
search engine server n. arama motoru sunucusu
cuckoo search algorithm n. guguk kuşu arama algoritması
search and replace expr. bul ve değiştir
search and replace expr. ara ve değiştir
Telecom
search tree n. arama ağacı
search engine server n. arama motoru sunucusu
search and rescue transponder n. arama ve kurtarma işaret taşıyıcısı
tree search n. ağaç türü arama
picture search n. resim arama
Automotive
automatic music search n. otomatik müzik arama
Aeronautic
conflict search n. çatışma araştırma
alert phase of search and rescue n. arama kurtarma çalışmasının alarm bölümü
search-by-route n. rotaya göre arama
aircraft security search n. hava aracı güvenlik araması
Marine
mine search n. maden arama
boarding and search of ships n. deniz taşıtlarının kontrolü
right of search n. gemi arama hakkı
right of search n. gemi muayene hakkı
deep sea search n. derinde araştırma
deep sea search n. derin deniz araştırması
marine search and rescue n. deniz araştırma ve kurtarma
suez canal search light certificate n. süveyş kanalı ışık sertifikası
surface search radar n. deniz yüzeyi tarama radarı
Medical
donor search n. donör taraması
donor search n. donör araması
donor search n. donör araştırması