skim - Turc Anglais Dictionnaire

skim

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "skim" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 62 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
skim v. sektirmek
General
skim v. sıyırmak
I couldn't skim off the fat from the meat properly.
Etin yağını düzgünce sıyıramadım.

More Sentences
skim v. göz gezdirmek
I skimmed the report.
Rapora göz gezdirdim.

More Sentences
skim v. hızla göz gezdirmek
Iris wasn't quite sure; she just skimmed through the mail.
Iris tam olarak emin değildi; postaya hızla şöylece bir göz gezdirmişti.

More Sentences
skim v. (suya dokunurmuşçasına) süzülür gibi uçmak
The birds are skimming across the water.
Kuşlar suyun üzerinde süzülür gibi uçmak

More Sentences
skim adj. yağsız
Two-percent milk tastes better than skim.
Yüzde 2'lik sütün tadı yağsızdan daha iyidir.

More Sentences
Trade/Economic
skim v. para aşırmak
Her master card was skimmed.
Kadının kredi kartından para aşırmışlardı.

More Sentences
General
skim n. ince tabaka
skim n. ince kaplama
skim n. ince film
skim n. ince astar
skim n. sekme
skim n. sektirme
skim n. kaymağı alınan şey
skim n. yağı azaltılan şey
skim n. damıtma ürünü
skim v. sekmek
skim v. su üzerinde kaydırmak
skim v. üstünde sektirmek (taşı suyun)
skim v. sıyırıp geçmek
skim v. yağını almak
skim v. kaymağını almak
skim v. kaymağını yemek
skim v. kaymağını sıyırmak
skim v. köpüğünü almak
skim v. kaymağını çıkarmak
skim v. hızla göz atmak
skim v. (sıvı üzerindeki kaymak vb.) sıyırıp almak
skim v. üstünden şöyle bir geçmek
skim v. damıtmak
skim v. distilasyon uygulamak
skim v. süzmek
skim v. ulaşılabilir bölümleri ayırmak
skim v. film kaplamak
skim v. … ile kaplamak
skim v. … ile örtmek
skim v. … ile örtünmek
skim v. … ile kaplanmak
skim adj. damıtan
skim adj. eleyen
skim adj. sektiren
skim adj. seken
skim adj. kaymak alan
skim adj. kaymak almada kullanılan
skim adj. damıtmada kullanılan
Trade/Economic
skim v. (kar payını) vergi kaçırmak için gizlemek
skim v. zimmetine geçirmek
skim v. zimmetine para geçirmek
Technical
skim n. (camda görülen) tohum izi
skim v. köpüğünü almak
skim v. son sıva tabakası uygulamak
skim v. perdah sıvası yapmak
skim v. perdah sıvası uygulanmak
skim v. son sıva tabakası yapılmak
Dyeing
skim adj. perdah sıvası ile ilgili
skim adj. perdah sıvasına özgü
Food Engineering
skim n. kaymağı alınmış süt
skim n. yağı alınmış süt
skim adj. az yağlı sütten yapılan
Gastronomy
skim v. kaymağını almak
Tobacco
skim n. tutkal kaymağı
Slang
skim n. işlemlemeden geriye kalan miktar

Sens de "skim" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 66 résultat(s)

Anglais Turc
General
skim milk n. yağsız süt
Since milk is a good source of calcium, a reasonable quantity of skim milk might be a good addition to your diet.
Süt iyi bir kalsiyum kaynağı olduğundan, makul miktarda yağsız süt diyetinize iyi bir katkı olabilir.

More Sentences
skim through v. göz gezdirmek
I didn't have much time so I just skimmed through the article.
Fazla zamanım olmadığı için makaleye göz gezdirdim.

More Sentences
skim off v. yağını almak
Skim off the fat.
Fazla yağı alın.

More Sentences
Food Engineering
skim milk n. yağsız süt
The mixture should look a bit like skim milk.
Karışım biraz yağsız süt gibi görünmelidir.

More Sentences
General
cheese made of skim milk or yogurt curds n. ekşimik
skim milk n. imansız süt
skim milk n. az yağlı süt
skim-milk cheese n. çökelek
skim [obsolete] n. köpük
skim [obsolete] n. kaymak
skim the cream of v. kaymağını almak
skim over v. göz gezdirmek
skim across v. üstünde seke seke gitmek (taş suyun)
skim over v. çabuk ve üstünkörü okumak
skim through v. çabuk ve üstünkörü okumak
skim off v. kaymağını çıkarmak
skim off v. kaymağını sıyırmak
skim off v. kaymağını almak
skim off v. köpüğünü almak
skim stones v. (suda) taş sektirmek
skim stone v. (suda) taş kaydırmak
skim stones v. (suda) taş kaydırmak
skim stone v. (suda) taş sektirmek
skim-read v. hızlı hızlı okumak
skim-read v. üstün körü okumak
skim-read v. göz ucu ile bakmak
skim-read v. göz atmak
Phrasals
skim off v. (sıvı üzerindeki kaymak vb.) sıyırıp almak
skim over (something) v. (bir şeye) göz gezdirmek
skim through (something) v. (bir şeye) göz gezdirmek
skim over (something) v. (bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak
skim through (something) v. (bir şeyin) hızlıca üzerinden geçmek
skim over (something) v. (bir şeyin) hızlıca üzerinden geçmek
skim through (something) v. (bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak
skim over (something) v. (bir şeyin) üzerinde kaymak
skim over v. üstünden şöyle bir geçmek
skim over v. üst yüzeyini sıyırıp geçmek
Colloquial
skim milk cheese n. imansız peynir
Idioms
skim the surface (of something) v. (bir şeyi) üstünkörü anlamak
skim the surface (of something) v. (bir şeyin) üzerinden yüzeysel olarak geçmek
skim the surface (of something) v. (bir şeyi) üstünkörü yapmak
skim the surface (of something) v. (bir şeye) yüzeysel olarak değinmek
skim the surface (of something) v. (bir şeye) üstünkörü değinmek
skim the surface (of something) v. (bir şeye) yüzeysel/üstünkörü bir giriş yapmak
skim the surface (of something) v. (bir şeyle) yüzeysel olarak ilgilenmek
skim the surface (of something) v. (bir şeyi) yüzeysel olarak anlamak
skim the surface (of something) v. (bir şeyle) üstünkörü ilgilenmek
skim the surface (of something) v. (bir şeyi) yüzeysel olarak yapmak
Technical
skim coat n. perdah sıvası
skim core n. curuf maçası
skim bar n. curuf tutucu blok
skim bob n. gelberi
skim bob n. köpük alıcı
skim bob n. köpük sıyırıcı
skim gate n. köpük alma kapağı
Food Engineering
low-heat skim milk powder n. düşük sıcaklıkta işlem görmüş yağsız süt tozu
extra-low-heat skim milk powder n. aşırı düşük sıcaklıkta işlem görmüş yağsız süt tozu
skim milk n. yağı alınmış süt
part-skim adj. kısmen yağsız
Agriculture
skim coulter n. ön gövdecik
skim colter n. toprağı ayırmak için kullanılan saban bıçağı
Education
skim reading n. hızlı okuma tekniği
Military
skim minesweeping n. sığ su mayın taraması
skim sweeping n. (deniz mayını harbinde) belirli bir derinlikte yapılan tel taraması
Football
skim just inches above the crossbar v. üst direği sıyırmak
skim just inches above the crossbar v. üst direği yalamak