solution - Turc Anglais Dictionnaire

solution

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "solution" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 71 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
solution n. çözelti
You can use a simple saline solution in the pot.
Tencerede basit bir tuzlu su çözeltisi kullanabilirsiniz.

More Sentences
solution n. çözüm
Henry came forward with a viable solution.
Henry uygulanabilir bir çözümle geldi.

More Sentences
General
solution n. çözme
Are you making any progress toward a solution to your problem?
Sorununuzu çözme yolunda ilerleme kaydediyor musunuz?

More Sentences
solution n. çözüm
You can find the solution to the puzzle on the last page of the magazine.
Bulmacanın çözümünü derginin son sayfasında bulabilirsiniz.

More Sentences
solution n. çözelti
After the specified time has elapsed, the engine must be allowed to run for 10-20 minutes, then drain the solution.
Belirtilen süre geçtikten sonra motorun 10-20 dakika çalışmasına izin verilmeli, ardından çözelti boşaltılmalıdır.

More Sentences
Trade/Economic
solution n. çözüm yolu
He rejects a waiver, a moratorium or an exemption by way of solution, and we share his view on this.
Çözüm yolu olarak feragat, moratoryum ya da muafiyeti reddediyor ve biz de bu konudaki görüşünü paylaşıyoruz.

More Sentences
Technical
solution n. çözelti
The solution for injections is released in ampoules of 2 ml.
Enjeksiyon çözeltisi 2 ml'lik ampullerde salınır.

More Sentences
solution n. çözüm
However, we are prepared to continue the more informal dialogue until a solution can be found.
Bununla birlikte, bir çözüm bulunana kadar daha gayrı resmi diyaloğu sürdürmeye hazırız.

More Sentences
solution n. solüsyon
She washed her lenses in a mild saline solution.
Lenslerini hafif bir tuzlu su solüsyonunda yıkadı.

More Sentences
Construction
solution n. çözelti
The solution bearing the dissolved ore content is then pumped to the surface and processed.
Çözünmüş cevher içeriğini taşıyan çözelti daha sonra yüzeye pompalanır ve işlenir.

More Sentences
Automotive
solution n. çözüm
For us the only solution is the intervention of the UN and the European Union in particular.
Bizim için tek çözüm BM ve özellikle Avrupa Birliği'nin müdahalesidir.

More Sentences
Food Engineering
solution n. çözelti
The water used for the solution also has certain requirements.
Çözelti için kullanılan suyun da belirli gereksinimleri vardır.

More Sentences
Math
solution n. çözüm
For this reason I voted against, because this is not a practical solution, but an ideological one.
Bu nedenle karşı oy kullandım, çünkü bu pratik bir çözüm değil, ideolojik bir çözümdür.

More Sentences
Chemistry
solution n. çözelti
Factory calibrated with 342 ppm NaCl solution.
Fabrikada 342 ppm NaCl çözeltisi ile kalibre edilmiştir.

More Sentences
Environment
solution n. solüsyon
Water or an oral rehydration solution is best.
Su veya oral rehidrasyon solüsyonu en iyisidir.

More Sentences
General
solution n. mahlul
solution n. erime
solution n. çıkar yol
solution n. izah
solution n. hal
solution n. ara verme
solution n. zagon
solution n. umar
solution n. çıkış yolu
solution n. çözüntü
solution n. eriyik
solution n. yol
solution n. ayırma
solution n. koparma
solution n. bağlantısını kesme
solution n. devamlılığı bozma
solution n. kopma
solution n. ayrılma
solution n. cevap anahtarı
solution v. çözelti uygulamak
solution v. çözelti eklemek
solution v. solüsyon sürmek
solution v. çözelti ile sıvamak
solution v. çözüm uygulamak
solution v. çözelti ile yapıştırmak
solution v. çözelti ile sağlamlaştırmak
Trade/Economic
solution n. çare
Law
solution n. (gereğinin yapılması nedeniyle) sözleşmenin feshi
solution n. yükümlülüğün yerine getirilmesi
solution n. gereğinin yapılması
solution n. borcun ifası
solution n. sözleşmenin ifa ile sona ermesi
Politics
solution n. halletme
Advertising
solution n. ürün
solution n. hizmet
solution n. ürün veya hizmet paketi
Technical
solution n. çözülmüş madde
solution n. eriyik
solution n. mayi
Automotive
solution n. eriyik
Medical
solution n. iyileşme
solution n. hastalığın son bulması
solution n. kırık
solution n. aşınma
solution n. yıpranma
solution n. hastalığın sona ermesi
solution n. vücudun normalde devamlılık içeren bölümlerinde kopup ayrılma
Math
solution n. analiz
solution n. çözümleme
Chemistry
solution n. çözünme
solution n. çözülme
solution n. gaz karışımı
solution n. katı çözelti
solution n. gaz karışımı
solution n. katı çözelti
Military
solution n. haber çözme

Sens de "solution" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
permanent solution n. kalıcı çözüm
Producing permanent solutions to social problems has become a very important concept for many institutions.
Toplumsal sorunlara kalıcı çözümler üretmek birçok kurum için oldukça önemli bir kavram haline geldi.

More Sentences
solution partner n. çözüm ortağı
We are waiting for you, valuable solution partners.
Siz değerli çözüm ortaklarımızı bekliyoruz.

More Sentences
dye solution n. boya çözeltisi
The phenyl oxalate ester and dye solution fill most of the plastic stick.
Fenil oksalat ester ve boya çözeltisi plastik çubuğun çoğunu doldurur.

More Sentences
good solution n. iyi çözüm
I do think we can find good solutions to this.
Buna iyi çözümler bulabileceğimizi düşünüyorum.

More Sentences
alternative solution n. alternatif çözüm
We now need to look for alternative solutions in the short-term.
Artık kısa vadede alternatif çözümler aramamız gerekiyor.

More Sentences
common solution n. ortak çözüm
What is most notable, I think, is the United States's lack of interest in common solutions.
Bence en dikkat çekici olan, ABD'nin ortak çözümlere ilgi göstermemesidir.

More Sentences
one solution n. tek çözüm
Layla only sees one solution.
Leyla sadece tek çözüm görüyor.

More Sentences
reliable solution n. güvenilir çözüm
We produce reliable solutions with our honest commercial relations.
Dürüst ticari ilişkilerimizle güvenilir çözümler üretiyoruz.

More Sentences
partial solution n. kısmi çözüm
There cannot and must not be partial solutions that bring more imbalances in their train.
Daha fazla dengesizliği beraberinde getirecek kısmi çözümler olamaz ve olmamalıdır.

More Sentences
temporary solution n. geçici çözüm
Tools like e-mail or Excel spreadsheets are temporary solutions.
E-posta veya Excel elektronik tabloları gibi araçlar geçici çözümlerdir.

More Sentences
negotiated solution n. müzakere edilmiş çözüm
In the present situation, the time for finding negotiated solutions is running out.
Mevcut durumda, müzakere edilmiş çözümler bulmak için zaman tükeniyor.

More Sentences
offer a solution v. çözüm önermek
So it is particularly pleasing, in my view, that this report offers a solution.
Dolayısıyla bu raporun bir çözüm öneriyor olması benim açımdan özellikle sevindirici.

More Sentences
offer a solution v. çözüm sunmak
A directive aims to provide direction and offer a solution.
Bir direktif yönlendirme sağlamayı ve bir çözüm sunmayı amaçlar.

More Sentences
achieve a solution v. çözüme ulaşmak
The Presidency at least hopes to achieve a solution in principle which is acceptable to both parties before the summit.
Başkanlık en azından zirve öncesinde her iki tarafın da kabul edebileceği prensipte bir çözüme ulaşmayı umuyor.

More Sentences
search for solution v. çözüm aramak
This issue needs to be addressed, and the Summit should concentrate on the search for solutions to this problem.
Bu konunun ele alınması gerekmektedir ve Zirve bu soruna çözüm arayışına odaklanmalıdır.

More Sentences
reach a solution v. çözüme ulaşmak
We shall endeavour to reach a solution right up to the last day.
Son güne kadar bir çözüme ulaşmak için çaba göstereceğiz.

More Sentences
provide a solution v. çözüm sunmak
Whether we like it or not, nuclear energy provides a solution for both problems.
Hoşumuza gitsin ya da gitmesin, nükleer enerji her iki sorun için de bir çözüm sunmaktadır.

More Sentences
provide solution v. çözüm sağlamak
There are areas of research - for example what is known as separation and transmutation - which may provide solutions.
Örneğin ayrıştırma ve dönüştürme olarak bilinen ve çözüm sağlayabilecek araştırma alanları mevcuttur.

More Sentences
develop a solution v. çözüm geliştirmek
In anticipation to this day IDM has developed a solution for the protection of data security from quantum supremacy.
Bu güne kadar IDM, veri güvenliğinin kuantum üstünlüğünden korunmasına yönelik bir çözüm geliştirdi.

More Sentences
seek a solution v. çözüm aramak
It is more useful to look for a pan-EU solution to this problem than for Member States to seek a solution individually.
Bu soruna AB çapında bir çözüm aramak, Üye Devletlerin tek tek çözüm aramasından daha faydalıdır.

More Sentences
Phrases
as a solution expr. çözüm olarak
As a solution, labelling is a good idea only at first sight.
Bir çözüm olarak etiketleme sadece ilk bakışta iyi bir fikirdir.

More Sentences
Idioms
magic bullet (a quick solution to a problem) n. sihirli değnek
There is no magic bullet.
Sihirli değnek yok.

More Sentences
Trade/Economic
solution partnerships n. çözüm ortaklığı
The solution partnership is a serious business.
Çözüm ortaklığı ciddi bir iştir.

More Sentences
interim solution n. ara çözüm
Once again, as with the Lamfalussy procedure, we are only debating an interim solution.
Bir kez daha, Lamfalussy prosedüründe olduğu gibi, sadece bir ara çözümü tartışıyoruz.

More Sentences
industrial solution n. endüstriyel çözüm
We provide innovative and cost-effective industrial solutions!
Yenilikçi ve uygun maliyetli endüstriyel çözümler sunuyoruz!

More Sentences
Politics
comprehensive solution n. kapsamlı çözüm
We firmly believe that complex problems require comprehensive solutions.
Karmaşık sorunların kapsamlı çözümler gerektirdiğine inanıyoruz.

More Sentences
two-state solution n. iki devletli çözüm
It is essential that the Council take action in order to decide on the two-state solution.
İki devletli çözüme karar verilmesi için Konsey'in harekete geçmesi elzemdir.

More Sentences
Technical
soda solution n. soda çözeltisi
First, with the help of a hot soda solution, all the lubricant is washed off from the gun.
İlk olarak, sıcak soda çözeltisi yardımıyla tüm yağlayıcı madde tabancadan yıkanır.

More Sentences
soap solution n. sabun çözeltisi
As a rule, a wet sponge and a soap solution are used for this.
Kural olarak, bunun için ıslak bir sünger ve sabun çözeltisi kullanılır.

More Sentences
Computer
particular solution n. özel çözüm
The Commission wants to be and will be extremely strict in the use of this particular solution.
Komisyon bu özel çözümün kullanımında son derece katı olmak istemektedir ve olacaktır.

More Sentences
found a solution expr. bir çözüm buldu
Tom has found a solution.
Tom bir çözüm buldu.

More Sentences
Informatics
particular solution n. özel çözüm
The Commission wants to be and will be extremely strict in the use of this particular solution.
Komisyon bu özel çözümün kullanımında son derece katı olmak istiyor ve olacaktır.

More Sentences
numerical solution n. sayısal çözüm
Arithmetic computations, numerical solutions, curves and functions go beyond classical constructions.
Aritmetik hesaplamalar, sayısal çözümler, eğriler ve fonksiyonlar klasik yapıların ötesine geçer.

More Sentences
Architecture
architectural solution n. mimari çözüm
In this case, it would be better to spend money on a more expensive facade or interesting architectural solutions.
Bu durumda, daha pahalı bir cepheye veya ilginç mimari çözümlere para harcamak daha iyi olacaktır.

More Sentences
Marine
fundamental solution n. temel çözüm
The fundamental solution is overlooked.
Temel çözüm göz ardı edildi.

More Sentences
General
extraction solution n. özüt çözeltisi
decinormal solution n. desinormal çözelti
pickling solution n. paklayıcı
hydrothermal solution n. hidrotermal çözelti
iodine solution n. iyot çözeltisi
saline solution n. tuz solusyonu
solution method n. çözüm yöntemi
feasible solution n. olurlu çözüm
a messy problem that has no easy solution n. yılan hikayesi
early solution n. erken çözüm
neat solution n. iyi çözüm
alternative solution n. değişik çözüm
exact solution n. kesin çözüm
solution seeking n. çözüm arama
aqueous solution n. sulu çözelti
basic solution n. temel çözüm
mineral solution n. mineral çözelti
installment solution n. taksit çözümü
solution seeking n. çözüm arayışı
nutrient solution n. gıda eriyiği
unique solution n. tek çözüm
trivial solution n. apaçık çözüm
complete solution n. tam çözüm
radical solution n. kökten çözüm
infusion solution n. infüzyon çözeltisi
heating solution n. ısıtma çözümü
solution offers n. çözüm önerileri
solution offer n. çözüm önerisi
an economical solution n. ekonomik çözüm
mutual solution n. ortak çözüm
single solution n. tek çözüm
substantial solution n. köklü çözüm
drastic solution n. köklü çözüm
radical solution n. köklü çözüm
substantial solution n. yerinde çözüm
solution suggestion n. çözüm önerisi
full solution n. tam çözüm
entire solution n. tam çözüm
service solution n. hizmet çözümü
another solution n. başka çözüm yolu
hydraulic solution n. hidrolik çözüm
creative solution n. yaratıcı çözüm
immediate solution n. acil çözüm
urgent/quick solution n. acil çözüm
saline solution n. tuz solüsyonu
saline solution n. tuz çözeltisi
public solution n. kamu çözümü
trustworthy solution n. güvenli çözüm
direct solution n. direkt çözüm
direct solution n. doğrudan çözüm
the most suitable solution n. en uygun çözüm
solution recommendations n. çözüm önerileri
solution proposals n. çözüm önerileri
acceptable solution n. kabul edilebilir çözüm
lack of solution n. çözümsüzlük
having no solution n. çözümsüzlük
solution source n. çözüm kaynağı
tailored solution n. özel çözüm
candidate solution n. aday çözüm
dedicated solution n. özel çözüm
solution-oriented thinking n. çözüm odaklı düşünme
cell preservative solution n. hücre koruyucu solüsyonu
network solution n. şebeke çözümü
total solution n. komple çözüm
solution of continuity n. ayrılma
solution [obsolete] n. tahliye etme
solution of continuity n. kopma
solution [obsolete] n. salıverme
solution [obsolete] n. serbest bırakma
solution of continuity n. dağılma
solution [obsolete] n. azat
solution [obsolete] n. beraat
solution [obsolete] n. kurtulma
solution [obsolete] n. salıverme
can't find a solution v. işin içinden çıkamamak
come to a solution v. çözüme ulaşmak
find a solution v. çözüme ulaşmak
come up with a solution v. çözüme ulaştırmak
come up with a solution v. çözüme ulaşmak
offer a solution v. çözüm önerisi getirmek
find a solution v. çözüme kavuşturmak
find a solution v. çözüme ulaştırmak
offer a solution v. çözüm önerisinde bulunmak
look for a solution v. çözüm aramak
come up with a solution v. çözüme kavuşturmak
generate a solution v. çözüm üretmek
search for a solution v. çözüm aramak
(a problem/a situation) have no solution v. çaresiz olmak
look for a solution v. çözüme gitmek
try to find a solution v. çare bulmaya çalışmak
search out a solution v. çözüm aramak
search for a solution v. çözüm yolu aramak
create a solution v. çözüm üretmek
work towards a solution v. çözüm üretmek
produce a solution v. çözüm üretmek
try to find a solution v. yol aramak
try to find a solution v. çıkar yol aramak
produce solution v. çözüm üretmek
bring a matter to a solution v. çözüm üretmek
find a solution v. çözüm üretmek
seek for solution v. çözüm aramak
find a solution for the v. hal yoluna koymak
offer a solution v. çare sunmak
come up with a solution v. çözümle gelmek
come up with a solution v. bir çözümle gelmek
think of a solution v. bir çözüm düşünmek
seek a solution v. çözüm yolu aramak
arrive at a solution v. çözüme kavuşmak
propose a solution v. çözüm önerisi sunmak
be a part of solution v. çözümün bir parçası olmak
deliver solution v. çözüm üretmek
deliver solution v. çözüm getirmek
achieve a solution v. çözüme ulaştırmak
find a solution v. çözüm geliştirmek
solution oriented adj. çözüm odaklı
solution-oriented adj. çözüme yönelik
Colloquial
a magic solution n. sihirli çözüm
leave someone without a solution\way out v. birini çaresiz bırakmak
Idioms
band-aid approach/solution n. geçici/eğreti/üstünkörü çözüm
procrustean solution n. birini/bir şeyi bir duruma zorla uydurma
procrustean solution n. var olan unsurları duruma uyum sağlaması için ayarlama
procrustean solution n. birini/bir şeyi yapay bir şekilde bir duruma uydurma
procrustean solution n. birini/bir şeyi fazlalıklarını törpüleyerek veya ekleme yaparak bir duruma uydurma/zorla uyum sağlatma
procrustean solution n. procrustes yöntemi
close the door on something on a peaceful solution v. barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
shut the door on something on a peaceful solution v. barışçıl bir çözümün yollarını tıkamak
band-aid solution expr. geçici çözüm
one-size-fits-all solution expr. her soruna uygun tek çözüm
Speaking
there is no other solution expr. başka çaresi yok
I can't see any other option/solution expr. ben başka bir çözüm/yol göremiyorum
war is not a solution expr. savaş bir çözüm değil
find a solution to my problem expr. derdime bul bir çare
find a solution to my problem expr. sorunuma bir çözüm bul
Trade/Economic
optimal solution n. optimum çözüm
optimal solution n. olası çözümler içinde en iyisi
solution partners n. çözüm ortakları
solution partnerships n. çözüm ortaklıkları
local solution n. yerel çare
local solution n. yerel çözüm
business solution n. iş çözümü
corner solution n. köşe çözümü
corner solution response n. köşe çözümü tepkisi
solution packages n. çözüm paketleri
solution package n. çözüm paketi
support to the solution of economic and social integration problems n. ekonomik ve sosyal entegrasyon problemlerinin çözümüne destek projesi
solution sales specialist n. çözüm satış uzmanı
Law
interlocutory solution n. muvakkat çözüm
Politics
final solution n. nihai çözüm
durable solution n. kalıcı çözüm
a radical solution n. radikal bir çözüm
solution process n. çözüm süreci
political solution n. siyasal çözüm
peaceful solution n. barışçıl çözüm
the final solution n. nihai çözüm
the final solution n. naziler'in 6 milyon yahudi'yi öldürerek bir soykırım gerçekleştirdiği avrupa'daki yahudiler'i ortadan kaldırma planı
the final solution n. naziler'in nihai çözüm planı
Technical
trivial solution n. apaçık çözüm
salt solution n. salamura
mud solution n. çamur solüsyonu
partial solution n. kısmi çözüm
heat of solution n. çözelti ısısı
standard solution n. standart çözelti
salt solution n. tuz solüsyonu
solution of urea n. üre çözeltisi
suit solution n. tuzlu eriyik
unique solution n. tek çözüm
colloidal solution n. kolloidal eriyik
soil solution n. zemin solüsyonu
ammonia solution n. amonyak çözeltisi
electrolytic solution n. elektrolitik çözelti
acid solution n. asit solüsyonu
buffer solution n. tampon çözelti
suit solution n. tuzlu çözelti
normal solution n. normal solüsyon
balanced solution n. dengeli çözelti
sodium hydroxide solution n. sodyum hidroksit çözeltisi
colloidal solution n. koloidal çözelti
critical solution temperature n. kritik çözelti sıcaklığı
saturated solution n. doymuş çözelti
solution set n. çözüm kümesi
solid solution n. ikiden fazla katı maddenin oluşturduğu homojen karışım
benchmark solution n. denektaşı çözümü
sodium hypochlorite solution n. sodyum hipoklorit çözeltisi
solution of chemicals n. kimyasal solüsyon
unsaturated solution n. doymamış çözelti
supersaturated solution n. üst seviyede doyurulmuş çözelti
weakly concentrated solution n. zayıf konsantrasyona solüsyon
carbamate solution n. karbamat çözeltisi
reference color solution n. referans renk çözeltisi
aqueous solution n. sulu çözelti
algebraic solution n. cebirsel çözüm
formaldehyde solution n. formaldehit çözeltisi
reactor fuel solution n. reaktör yakıt çözeltisi
cuprous chloride solution n. bakır klorür çözeltisi
caustic potash solution n. potasyum hidroksit çözeltisi
solution polymerization n. çözelti polimerleşmesi
dilute solution n. zayıf çözelti
analytical solution n. analitik çözüm
alternative solution n. değişik çözüm
basic feasible solution n. temel olurlu çözüm
approximate solution n. yaklaşık çözüm
bitumen solution n. bitüm çözeltisi
pickling solution n. paklayıcı
pickling solution n. paklama çözeltisi
pickling solution n. dekapaj çözeltisi
plating solution n. kaplama çözeltisi
concentrated solution n. derişik çözelti
complementary solution n. tektürel çözüm
concentrated solution n. konsantre çözelti
contaminated solution n. bulaşık çözelti
contaminated solution n. kontamine solüsyon
decinormal solution n. desinormal çözelti
impregnated solution n. emdirilmiş çözelti
impregnated solution n. emprenye çözelti
etching solution n. dağlama çözeltisi
extended basic solution n. genişletilmiş temel çözüm
anti-freeze solution n. antifriz çözeltileri
simple-solution n. basit çözüm
simple-solution n. yalın çözüm
simple-solution n. kolay çözüm
homogeneous solution n. tektürel çözüm
foam solution n. köpük çözeltisi
waste solution n. atık çözelti
iterative solution n. özyineli çözüm
iterative solution n. dürümsel çözüm
singular solution n. tekil çözüm
dilute solution n. seyreltik çözelti
brine solution n. salamura çözeltileri
standard solution n. normal çözelti
anhydrous solution n. susuz çözelti
membrane curing solution n. püskürtme kür çözeltisi
normal solution n. normal çözelti
rubber solution n. kauçuk çözeltisi
salt solution n. tuz çözeltisi
saturated solution n. doygun çözelti
salt solution n. tuzlu eriyik
saturated solid solution n. doymuş katı çözelti
stock solution n. ihtiyat çözeltisi
supersaturated solution n. aşırı doymuş çözelti
toxic solution n. zehirli eriyik
unsaturated solution n. doymamış eriyik
toxic solution n. ağılı çözelti
infusion solution n. infüzyon çözeltisi
coupled solution n. bağlaşık çözelti
aqueous caprolactam solution n. sulu kaprolaktam çözeltisi
dilute solution n. seyreltik çözeltisi
sulfur trioxide solution n. sülfür trioksit eriyiği
danc solution n. dank eriyiği
cellulose acetate in dilute solution n. seyreltik selüloz asetat çözeltisi
iron chloride solution n. demir klorür çözeltisi
zinc solution n. çinko solüsyonu
liquid solution n. likit solüsyon
liquid solution n. sıvı çözelti
binary solution n. ikili çözelti
jacquet's solution n. jacquet çözeltisi
terminal solid solution n. uçsal katı çözelti
extra solution n. üstünçözelti
upper critical solution temperature n. üst dönüşül çözelti sıcaklığı
substitutional solid solution n. yer değişimli katı çözelti
hypertonic solution n. yüksek geçişim basınçlı çözelti
cyanide solution n. siyanür çözeltisi
semibright plating solution n. yarıparlak kaplama çözeltisi
ringer's solution n. ringer çözeltisi
complete solid solution n. tam katı çözelti
cooling solution n. soğutma çözeltisi
watts solution n. watts çözeltisi
basic solution n. bazik çözelti
solid solution hardening n. katı çözelti sertleşmesi
stirred solution n. karıştırmalı çözelti
solid solution strengthening n. katı çözelti sertleşmesi
solid solution n. katı çözelti
stagnant solution n. bayat çözelti
immiscible solution n. karışmaz çözelti
electrolytic solution n. elektroliz çözeltisi
impregnated solution n. emdirik çözelti
electrolytic solution pressure n. elektrolitik çözelti basıncı
buffer solution n. diretken çözelti
neutral solution n. yansız çözelti
corrosive solution n. yenimli çözelti
random solid solution n. seçkisiz katı çözelti
interstitial solid solution n. arayer atomlu katı çözelti
acid solution n. asit çözeltisi
intermediate solid solution n. ara katı çözelti
supersaturated solid solution n. aşırı doygun katı çözelti
supercooled solution n. aşırı soğutulmuş çözelti
overcooled solution n. aşırı soğumuş çözelti
supercooled solution n. aşırı soğumuş çözelti
anodizing solution n. anot çözeltisi
ideal solution n. ideal çözelti
phosphating solution n. fosfat kaplama çözeltisi
overcooled solution n. aşırı soğutulmuş çözelti
supersaturated solution n. aşırı doygun çözelti
polishing solution n. parlatma çözeltisi
levelling solution n. düzgünleme çözeltisi
ordered solid solution n. düzenli katı çözelti
universal electropolishing solution n. evrensel elektrikli parlatma çözeltisi
disordered solid solution n. düzensiz katı çözelti
regular solution n. düzenli çözelti
alkaline solution n. bazlı çözelti
colloidal solution n. asıltılı çözelti
contaminated solution n. pis çözelti
alkaline solution n. alkalili çözelti
brener solution n. brener çözeltisi
lower critical solution temperature n. düşük kritik çözelti sıcaklığı
anodizing solution n. artıuç çözeltisi
toxic solution n. zehirli çözelti
molal solution n. molal çözelti
nessler's solution n. nessler çözeltisi
actual solution n. gerçek çözelti
limited solid solution n. kısıtlı katı çözeltisi
reprocessing plant dissolver solution n. yeniden işleme tesisi çözücü çözeltisi
x-ray fluorescence solution method n. x ışını flüoresans çözelti metodu
solution spectrometric method n. çözelti spektrometrik metodu
primary solid solution n. katı çözelti
uranium concentration pure uranyl nitrate solution n. uranyum konsantrasyonu
pure uranyl nitrate solution n. saf uranil nitrat çözeltisi
dissolver solution n. çözücü çözelti
nitric acid feed solution n. nitrik asit besleme çözeltisi
dilute sodium carbonate solution n. seyreltik sodyum karbonat çözeltisi
relative colour strength of dyes in solution n. çözelti içindeki boyaların bağıl renk dayanımı
solution stability of water-soluble dyes n. suda çözünebilir boyaların çözelti kararlılığı
resistance to boiling aqueous solution of mixed alkali n. alkali karışımı kaynar sulu çözeltisine dayanıklılık
sodium chloride solution n. sodyum klorür çözeltisi
nitric acid solution n. nitrik asit çözeltileri
cold sodium hydroxide solution n. soğuk sodyum hidroksit çözelti
extract solution n. özüt çözeltisi
determination of the viscosity of polymer in dilute solution n. seyreltik çözeltide polimer viskozitesinin tayini
industrial cellulose nitrate solution n. endüstriyel selüloz nitrat çözeltisi
intermittent spraying of a salt solution n. aralıklı olarak tuz çözeltisi püskürtme
input solution n. giriş çözeltisi
hot detergent solution n. sıcak deterjanlı çözelti
coolant solution n. soğutucu solüsyon
alternate immersion test in salt solution n. sıra ile tuz çözeltisine daldırma deneyi
irrigating solution n. yıkama çözeltisi
blank solution n. şahit çözelti
buffered solution n. diretken çözelti
buffered solution n. tampon çözelti
solution-processed n. solüsyon prosesli
heavy solution n. ağır çözelti
solution of continuity n. normalde devamlılık içeren parçaların kırık, çatlak gibi sebeplerle ayrılması
solution-dyed adj. çözelti halindeyken boyanmış
solution heat-treatable adj. çözelti ısıl işlemi uygulanabilen
Computer
saa solution n. saa çözümü
basic feasible solution n. temel olurlu çözüm
basic solution n. temel çözüm
bayes solution n. bayes çözümü
complementary solution n. tektürel çözüm
extended basic solution n. genişletilmiş temel çözüm
homogeneous solution n. tektürel çözüm
homogeneous or complementary solution n. tektürel çözüm
general solution n. genel çözüm
iterative solution n. yinelemeli çözüm
graphical solution n. grafik çözüm
graphic solution n. çizgesel çözüm
graphical solution n. çizgesel çözüm
graphic solution n. grafik çözüm
security-wise solution n. güvenlik açısından/güvenlikli çözüm
solution explorer n. çözüm gezgini
a quick-and-dirty solution v. hızlı ve kötü bir yama (çözüm) yapmak
a quick-and-dirty solution v. geçici ve etkili olmayan bir yama yapmak
Informatics
degenerate solution n. yoz çözüm
algorithmic solution n. algoritmik çözüm
trivial solution n. değersiz çözüm
solution domain n. çözüm bölgesi
software solution n. yazılımsal çözüm
iterative solution n. döngülü çözüm
homogeneous solution n. türdeş çözüm
trivial solution n. apaçık çözüm
solution set n. çözüm kümesi
solution space n. çözüm uzayı
singular solution n. tekil çözüm
unique solution n. tek çözüm
Telecom
solution domain n. çözüm etki alanı
vertical solution provider n. dikey çözüm sağlayıcı
bundle/solution suite n. hizmet paketi/çözüm takımı
Electric
sodium chloride solution n. sodyum klorür çözeltisi
Textile
alkaline solution n. sodalı su
dye solution n. boya çözeltisi
alkali solution n. alkali solüsyonu
gas storage in solution-mined salt cavities n. tuz yataklarında çözme suretiyle oluşturulan boşluklarda gaz depolama
dry-cleaning solution n. kuru temizleme çözeltisi
Construction
interstitial solid solution n. arayer katı eriyiği
ordered solid solution n. düzenli katı çözelti
solution method n. çözelti metodu
substituional solid solution n. yeralan katı eriyiği
Woodworking
scouring or pickling solution n. boya çıkarıcı
Automotive
phosphating solution n. fosfatlama solüsyonu
red dye trace solution n. kırmızı boyalı kaçak belirleme solüsyonu
Marine
uniqueness of solution n. çözümün tekliği
steady state solution n. zamandan bağımsız çözüm
stability of solution n. çözümün stabilitesi
summerfield’s solution n. sommerfeld çözümü
explicit solution method n. açık çözüm yöntemi
Petrol
aqueous glycol solution n. sulu glikol çözeltisi
Mining
solution mining n. çözelti madenciliği
Medical
colloid solution n. kolloid solüsyon
cutaneous spray solution n. deri spreyi çözeltisi
gargle powder for solution n. gargara çözeltisi tozu
methylene blue solution n. metilen mavisi solüsyonu
rectal solution n. rektal çözelti
concentrate for rectal solution n. konsantre rektal çözeltisi
curshmann solution n. curshmann solüsyonu
endrotracheopulmonary instillation powder and solvent for solution n. endrotrakeopulmoner damlatma tozu ve çözücüsü
ophthalmic solution n. göz çözeltisi
cristalloid solution n. kristalloid solüsyon
susa solution n. susa solüsyonu
solution for organ preservation n. organ saklama çözeltisi
oral solution n. oral çözelti
dip solution n. daldırma çözeltisi
powder for oral solution n. oral çözelti tozu
powder for solution for infusion n. infüzyonluk çözelti için toz
darow solution n. darrow solüsyonu
ringer solution n. ringer solüsyonu
concentrate for solution for fish treatment n. balık tedavisi için yoğun çözelti
gingival solution n. dişeti çözeltisi
dental solution n. diş çözeltisi
dialysis solution n. dializ solüsyonu
endotracheopulmonary instillation solution n. endotrakeopulmoner damlatma çözeltisi
volumetric solution n. faktörlü çözelti
otic solution n. kulak çözeltisi
powder and solvent for solution n. toz ve çözücüsü
solution for intravesical use n. intravesikal kullanım çözeltisi
intramammary solution n. meme içi çözeltisi
multiple electrolyte solution n. multipl elektrolit solüsyonu
enteral nutrition solution n. enteral nutrisyon solüsyonu
granulation solution n. granülasyon çözeltisi
resolution solution n. ayrışma çözeltisi
teat dip solution n. meme ucu daldırma çözeltisi
powder and solvent for oral solution n. oral çözelti tozu ve çözücüsü
solution for injection n. enjeksiyonluk çözelti
nebulisation solution n. nebülizasyon çözeltisi
intrauterine solution n. rahim içi çözelti
oromucosal solution n. ağız mukoza çözeltisi
concentrate for dip solution n. konsantre daldırma çözeltisi
surgical irrigation solution n. cerrahi irrigasyon solüsyonu
javel solution n. javel suyu
powder and solvent for solution n. göz damlası
powder and solvent for solution for injection n. enjeksiyonluk çözelti tozu ve çözücüsü
solution for hemofiltration n. hemofiltrasyon çözeltisi
ringer lactate solution n. ringer laktat solüsyonu
nebuliser solution n. nebülizör ile inhalasyon çözeltisi
powder and solvent for solution for infusion n. infüzyonluk çözelti tozu ve çözücüsü
hydrogene peroxide solution n. oksijenli su
teat spray solution n. meme ucu sprey çözeltisi
solution for blood fraction modification n. kan fraksiyonu modifikasyonu çözeltisi
cutaneous solution n. deri çözeltisi
solution for hemodiafiltration n. hemodiyafiltrasyon çözeltisi
solution for infusion n. infüzyon çözeltisi
concentrate for solution for injection n. konsantre enjeksiyonluk çözelti
reconstituted solution n. sulandırılarak hazırlanan çözelti
carreldaldn solution n. carreldakin solüsyonu
irrigation solution n. irrigasyon solüsyonu
irrigation solution n. yıkama çözeltisi
hemodialysis solution n. hemodiyaliz çözeltisi
solution for peritoneal dialysis n. peritonal diyaliz çözeltisi
pemy solution n. perny solüsyonu
powder for solution for injection n. enjeksiyonluk çözelti tozu
reconstituted solution stability n. sulandırılarak hazırlanan çözelti stabilitesi
golgi solution n. golgi solüsyonu
volumetric solution n. volümetrik solüsyon
powder for rectal solution n. rektal çözelti tozu
constituted solution n. kullanırken hazırlanan çözelti
mouth wash tablet for solution n. ağız yıkama çözelti tableti
ear wash solution n. kulak yıkama çözeltisi
endotracheopulmonary instillation powder for solution n. endotrakeopulmoner damlatma çözeltisi tozu