soydan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

soydan



Sens de "soydan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
soydan ethel adj.
soydan genealogic adj.
soydan of prep.

Sens de "soydan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 55 résultat(s)

Turc Anglais
General
aynı soydan gelme cognation n.
halk (belirli bir ülkede yaşayan/belirli bir soydan gelen) people n.
belirli bir soydan gelen halk people n.
aynı soydan çiftleştirme inbreeding n.
aynı soydan gelme filiation n.
alt soydan kadın akraba niece [obsolete] n.
belirli bir soydan gelen şey descension n.
aynı soydan çiftleştirmek inbreed v.
aynı soydan gelen collateral adj.
soydan olan lineal adj.
aynı soydan gelen cognate adj.
aynı soydan kindred adj.
aynı soydan gelen sib adj.
aynı soydan gelen connate adj.
aynı soydan olmayan unkindred [obsolete] adj.
aynı soydan gelen ana-babadan doğan in-and-in adj.
asil soydan nobly adv.
soydan gelerek lineally adv.
aynı soydan gelen ana-babadan in and in adv.
soydan olan lin. (lineal) abrev.
Colloquial
soydan gelmek be descended from v.
Idioms
aynı kandan/soydan olan akrabaların your (own) flesh and blood n.
aynı kandan/soydan olan akrabalar your flesh and blood n.
aynı soydan olmak/gelmek be flesh and blood v.
Law
(bir kimsenin) halefi olmak için aynı soydan gelen en değerli kişi worthiest of blood n.
(bir kimseden) miras almak için aynı soydan gelen en değerli kişi worthiest of blood n.
aynı soydan gelen kimse cognatus n.
soydan geçen hereditary adj.
soydan geçmiş legitimated adj.
Politics
(islam ülkelerinde) asil soydan gelen veya siyasi açıdan önemli kimseler ile ilişkili shereefian adj.
Medical
bağışçı ve doku alıcısının aynı soydan geldiği transplantasyon syngenesiotransplantation n.
bağışçı ve alıcının aynı soydan geldiği organ nakli syngenesiotransplantation n.
soydan bulaşma heredocontagion n.
verici ve alıcının aynı soydan geldiği organ nakli syngenesiotransplantation n.
Biology
aynı soydan hayvan veya bitkilerin çiftleştirilmesi inbreeding n.
tek soydan gelen markör uniparental marker n.
aynı soydan çiftleşme ürünü inbred n.
aynı soydan çiftleştirmek incross v.
aynı soydan çiftleştirmeyle oluşturmak incross v.
farklı soydan gelen heterogenetic adj.
tek bir soydan gelen (hayvan veya bitki) monophyletic adj.
iki farklı soydan gelen taksonları içeren (canlı grubu) diphyletic adj.
(hayvan) aynı soydan çiftleştirme yoluyla doğmuş incrossbred adj.
Zoology
aynı soydan gelen canlı clade n.
Agriculture
(sürü) tek bir soydan yetiştirilmiş closed adj.
Breeding
aynı soydan çiftleşmek inbreed v.
dış/farklı soydan üremiş outbred adj.
Social Sciences
bairu ile aynı soydan geldiği düşünülen nyoro halkının köylü sınıfı hera n.
soydan gelen veya gelişigüzel şekilde oluşan sınıf ayrımlarının olmayışı democracy n.
soydan gelen veya gelişigüzel şekilde oluşan sınıf ayrımlarını veya ayrıcalıkları tanımama democracy n.
aynı soydan olmayan unlineal adj.
Linguistics
soydan uzaktan akraba olan diller grubu phylum n.
History
(rönesans italyası'nda) soydan geçen prens unvanına sahip kimse despot n.
Archaic
soydan gelen yasal miras ile elde edilen statüye ait kindly adj.
soydan gelen yasal miras ile elde edilen statü ile ilişkili kindly adj.