spawn - Turc Anglais Dictionnaire

spawn

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "spawn" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 34 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
spawn v. yumurtlamak
This sort of fish spawns in small amounts.
Bu tür balıklar az miktarda yumurtlar.

More Sentences
General
spawn n. (balık vb.) üretim
These fish are from natural spawn.
Bu balıklar doğal üretimden geliyor.

More Sentences
spawn v. ortaya çıkmak
New software companies have spawned all over the world.
Dünyanın her yerinde yeni yazılım şirketleri ortaya çıktı.

More Sentences
spawn n. balık/kurbağa yumurtası
spawn n. yumurta (balık)
spawn n. zürriyet
spawn n. balık yumurtası
spawn n. döl
spawn n. yavru
spawn n. ürün
spawn n. çok sayıda çocuk
spawn n. çok sayıda çıktı
spawn n. çok sayıda sonuç
spawn n. jelatin yapılı madde
spawn n. bazı bitkisel yağlar ısıtıldığında ayrılan jelatinimsi madde
spawn n. bazı bitkisel yağlar ısıtıldığında ayrılan jelatinimsi madde
spawn v. yumurtlamak (balık)
spawn v. meydana getirmek
spawn v. yavrulamak
spawn v. yaratmak
spawn v. üretmek
spawn v. balık/kurbağa yumurtlamak
spawn v. yumurta dökmek
spawn v. doğurmak
spawn v. durmadan doğurmak
spawn v. yumurtlamak (balık vb)
Technical
spawn v. oluşturmak
Computer
spawn v. (bilgisayar oyununda karakter) belirmek
spawn v. (oyunda) doğmak
spawn adj. (video oyununda) yaratılan/kullanılan karaktere ait veya ilgili
Informatics
spawn adj. zaman-uzamsal
Biology
spawn n. miselyum
spawn v. miselyum ile ekmek
Marine Biology
spawn n. yumurta

Sens de "spawn" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Anglais Turc
General
spawn camping n. canlanma noktasında pusma (video oyunlarında)
spawn point n. canlanma noktası (video oyunlarında)
Colloquial
devil's spawn n. şeytanın tohumu
Marine Biology
spawn binding n. yumurta tutma
spawn eater (notropis hudsonius) n. sazansılara özgü küçük bir amerikan balığı
Star Wars
spawn nebula n. zürriyet nebulası