yavru - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yavru



Sens de "yavru" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 32 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yavru baby n.
General
yavru whelp n.
yavru juvenile n.
yavru crumpet bird n.
yavru offspring n.
yavru young animal n.
yavru little one n.
yavru child n.
yavru nestling n.
yavru youngster n.
yavru chick n.
yavru cub n.
yavru cracker n.
yavru get n.
yavru breed [dialect] [uk] n.
yavru miting n.
yavru drop n.
yavru increase [obsolete] n.
yavru smout n.
yavru smowt n.
yavru sprout n.
yavru young adj.
yavru suckling adj.
yavru juv (juvenile) abrev.
Colloquial
yavru kid adj.
Zoology
yavru immature n.
Apiculture
yavru brood n.
Archaic
yavru birth n.
yavru heir n.
yavru imp n.
Slang
yavru choice bit of calico [us] n.
yavru dolly bird n.

Sens de "yavru" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 388 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yavru kedi kitten n.
General
bir yıllık yavru yearling n.
yavru köpek pup n.
yavru kısrak filly n.
yavru kuş nestling n.
tüyleri henüz bitmiş yavru kuş fledgling n.
yavru kuş chicken n.
yavru kuş fledgling n.
yavru kuş fledgeling n.
yavru balık fingerling n.
kısrak yavru filly n.
yabani yavru balık wild fry n.
yavru balık seed fish n.
anne karnındaki yavru embryo n.
yavru balık fry n.
yavru balık fish fry n.
yavru geyik boynuzu spike n.
yavru balık avcılığı fry fishing n.
yavru şirket filial n.
yavru kuş chick n.
yavru köpek puppy n.
yavru (yırtıcı hayvan) whelp n.
yavru horoz cockerel n.
yavru {hayvan} joey n.
yavru domuz shote n.
yavru tavşan baby rabbit n.
(hayvan) yavru baby n.
yavru ördek duckling n.
yavru ayı/aslan/kaplan/tilki cub n.
yavru geyik fawn n.
yavru hayvan offspring n.
yavru pencere peephole n.
yavru fok pup n.
yavru alabalık samlet n.
(hayvan) yavru young n.
yavru domuz piglet n.
yavru domuz piggy n.
yavru domuz shoat n.
yavru inek heifer n.
yavru inek quey n.
yavru aslan baby lion n.
yavru fil baby elephant n.
yavru kuş young bird n.
yavru balık tiddler n.
yavru kurt cub scout n.
yavru köpek/hayvan whelky n.
yavru kedi kitty n.
(cik cik öten) yavru kuş squeaker n.
yavru ayı baby bear n.
yavru ceylan baby gazelle n.
yavru panda baby panda n.
yavru panda panda baby n.
yavru panda panda cub n.
yavru köpek çiftliği puppy mill n.
yavru köpek çiftliği puppy farm n.
yavru keçi goatling n.
yavru kuş chicklet n.
yavru kurbağa baby frog n.
yavru kurt izcilerin lideri akela n.
erken doğan yavru castling [dialect] n.
yavru penguen baby penguin n.
çok yavru doğuran hayvan twigger [obsolete] n.
yavru kedi kitling [obsolete] n.
yavru hayvan young one n.
yavru hayvan youngling n.
yavru çekirge voetganger n.
yavru kuş birdikin n.
yavru kuş birdlet n.
yavru kuş birdling n.
yavru kurt wolfcub [uk] n.
yuvadan ayrılmış olup tam olarak uçamayan yavru kuş brancher n.
yavru sürüsüne benzer grup brood n.
kurt ve köpeğin çiftleşmesi sonucu ortaya çıkan yavru demiwolf n.
(amerika erkek izcileri'nde) iki veya daha fazla yavru kurt grubunu kapsayıp tek bir devriyeyi oluşturan alt grup den n.
yavru kapı loke [dialect] [uk] n.
yavruluk tüylerini dökmüş olup henüz yetişkin tüyleri çıkmamış yavru kuş immature n.
yavru şeytan devilet n.
yavru turnabalığı pikelet n.
yavru kelebek popelote n.
yavru domuz porket n.
yavru domuz porkling n.
annesiz kalmış yavru hayvan orphan n.
ebeveyn-yavru ilişkisi bulunan hayvan veya bitki parent n.
yavru fok derisi sculp n.
yavru ayı bear cub n.
doğurmak (çocuk/yavru) give birth to v.
birden çok yavru doğurmak litter v.
tüm yurtta yavru vatan ve dış temsilciliklerde törenlerle kutlanmak be celebrated throughout the country the foster-land and legations v.
(kediler için) (yavru) doğurmak kitten v.
(yavru hayvanın, kuşun) bakımını üstlenmek hand-rear v.
yavru somon olmak smolt v.
yavru doğuran viviparous adj.
anne yardımına muhtaç (yavru) altricial adj.
yavru doğurabilen nonsterile adj.
yavru kedi gibi davranan kittenish adj.
bir insan tarafından bakımı üstlenilmiş (yavru hayvan, kuş) hand-reared adj.
doğumda birden fazla yavru veren pluriparous adj.
yavru tarafından emilen cubdrawn adj.
çok yavru veren prolific adj.
yavru anlamına gelen ön ek paed- pref.
yavru anlamına gelen ön ek paedo- pref.
yavru anlamına gelen ön ek ped- pref.
yavru anlamına gelen ön ek paed- pref.
yavru anlamına gelen ön ek paedo- pref.
yavru anlamına gelen ön ek paid- pref.
yavru anlamına gelen ön ek paido- pref.
yavru anlamına gelen ön ek pedo- pref.
(belirli tür veya sayıda) yavru doğuran dişi anlamına gelen son ek -para suf.
yavru anlamı veren son ek -ite suf.
Phrases
tüyle kaplı (yavru kuş) in the down adj.
Colloquial
yavru bir kuş a baby bird n.
yavru kedi kit n.
yavru tavşan bunny rabbit n.
yavru kediye ait kitteny adj.
yavru kedi gibi kitteny adj.
Idioms
yavru/küçük balık small fry n.
(yavru hindi) ibik çıkararak olgunlaşmak shoot the red [uk] v.
Speaking
yavru kuş chickabiddy expr.
Trade/Economic
yavru şirket alied company n.
yavru sanayiler savunusu infant industry argument n.
yavru şirket subsidiary company n.
yavru dönemi infancy n.
yavru şirket subsidiary n.
Technical
yavru şanzıman power takeoff (pto) n.
yavru şanzıman power take-off n.
yavru şanzıman pto (power take-off) abrev.
Informatics
yavru süreç child process n.
Construction
yavru gergisi collar beam n.
yavru gergisi tie-rod n.
yavru mertek jack rafter n.
yavru gergisi collar-tie n.
Marine
yavru köpek balığı baby shark n.
Psychology
yavru mühürleme filial imprinting n.
Veterinary
yavru tavuklarda görülen basilli beyaz ishal bacillary white diarrhea n.
yavru tavuklarda görülen basilli beyaz ishal bacillary white diarrhoea n.
yavru tavuklarda görülen basilli beyaz ishal pullorum disease n.
yavru hayvanın gelişmemiş boynuzlarının çıkarılması disbudding n.
erken doğan yavru hayvan slink n.
Gastronomy
portakallı yavru ördek duckling with oranges n.
yavru ördek duckling n.
haşlanabilen yavru güvercin eti dove n.
yavru ördek eti duckling n.
yavru atlantik morina balığı eti schrod n.
yavru mezgit schrod n.
yavru kömür balığı schrod n.
ayıklanmış yavru atlantik morina balığı schrod n.
ayıklanmış yavru mezgit schrod n.
yavru atlantik morina balığı eti scrod n.
yavru mezgit eti scrod n.
yavru kömür balığı eti scrod n.
yavru atlantik morina balığı eti schrode n.
yavru mezgit eti schrode n.
yavru kömür balığı eti schrode n.
(ringa) yumurtadan yeni çıkmış yavru balık sile [dialect] [uk] n.
Biology
organizmadaki değişikliklerin vücut parçalarının kullanılma düzeyi ile ilgili olduğu ve yavru döllere aktarıldığını savunan bir teori lamarckianism n.
organizmadaki değişikliklerin vücut parçalarının kullanılma düzeyi ile ilgili olduğu ve yavru döllere miras bırakıldığını savunan bir teori lamarckism n.
yavru hücre daughter cell n.
sadece erkek yavru veren bir eşeysiz üreme biçimi arrhenotoky n.
her iki ebeveynden de tamamen farklı olan bir yavru oluşumu xenogeny n.
doğumun öncesinde veya hemen sonrasındaki yavru young n.
mayoz bölünmede yavru hücreye her zaman birlikte geçen kromozom grubu complex n.
melezin yavrularının tamamı arasında rekombinasyon gösteren yavru yüzdesi crossover value n.
bir melezin yavrularının tamamı arasında rekombinasyon gösteren yavru yüzdesi cov (crossover value) n.
larva veya yavru özelliklerinin yetişkinlikte görülmesi pedomorphism n.
larva veya yavru özelliklerinin yetişkinlikte görülmesi paedomorphism n.
yavru lezyon satellite n.
spordan üreyen yavru sporeling n.
yalnızca dişi yavru doğuran thelytokous adj.
yalnızca dişi yavru doğuran thelyotokous adj.
sadece dişi yavru veren thelytokous adj.
topluluk halinde yaşayıp üreme ve yavru bakımında işbirliği içinde olan eusocial adj.
yaklaşık eşit sayıda erkek ve dişi yavru veren amphogenic adj.
bir batında tek yavru doğuran uniparous adj.
yavru doğurabilen young-bearing adj.
yavru doğurabilen young-begetting adj.
(keseli hayvan) tamamen gelişmemiş yavru doğuran fetiparous adj.
(yavru) dişi çıkmamış predentate adj.
(yavru) dişleri gelişmemiş predentate adj.
çok yavru veren anlamında son ek -tokous suf.
Marine Biology
yavru kolyoz tinker mackerel n.
yavru alabalık troutling n.
yavru alabalık trouty n.
yavru kaplumbağa turtlet n.
yavru balık alevin n.
henüz yumurta sarısına bağlı durumdaki yavru somon alevin n.
büyük boy yavru yılan balığı large size baby eel n.
ilk yavru havuzu first fry pond n.
ilk yavru havuzu first rearing pond n.
küçük boy yavru yılan balığı small size baby eel n.
yavru yılan balığı baby eel n.
yeni doğmuş veya yumurtadan yeni çıkmış yavru balık fry n.
yavru yılan balığı eelfare n.
yavru yılan balığı kuluçkası eelfare n.
yavru yılan balıklarının su kaynağına göçü eelfare n.
yavru turna balığı jackfish n.
yavru alabalık blacktail n.
yavru çaça balığı whitebait n.
yavru ringa balığı whitebait n.
yavru mezgit balığı whiting-mop n.
yavru denizalası balığı whitling [scotland] n.
kolyozdan daha küçük yavru veya gelişmemiş uskumru blink n.
kolyozdan daha küçük yavru veya gelişmemiş uskumru blinker n.
yavru akdeniz mezgiti henfish n.
yavru somon balığı hepper n.
yavru somon botcher n.
yavru somon brandling n.
enine siyah şeritli aşamada olan yavru somon veya par branlin n.
yavru atlantik somonu gilse n.
kışı denizde geçirdikten sonra tatlı suya dönen yavru somon grilse n.
yavru kapan balığı cockney [australia] n.
yavru kapan balığı cockney bream [australia] n.
yavru istavrit bozması balığı papio [hawaii] n.
yavru istavrit bozması balığı papiopio [hawaii] n.
yavru atlantik somonu peal [british] n.
kışı denizde geçirdikten sonra tatlı suya dönen yavru somon salmon peel n.
kışı denizde geçirdikten sonra tatlı suya dönen yavru somon salmon peal n.
yavru alabalık salmonet n.
yavru deniz alabalığı finnock n.
yavru alabalık finnock n.
yavru sardalya firecracker n.
sürü ile yüzen yavru balık schoolie n.
yavru balık scrod n.
yavru balık escrod n.
yavru yumuşakçaların substrata bağlanması set n.
belirli sürede oluşan yavru yumuşakçalar grubu set n.
yavru ringa balığı sill [uk] n.
yavru köpek balığı cub n.
yavru somon smout n.
yavru somon smowt n.
yavru balina a whale calf n.
yavru kefal poddy [australia] n.
yavru alaska mezgiti podler [scotland] n.
yavru alaska mezgiti podley [scotland] n.
uzunluğu 6 inç'i geçmemiş yavru uskumru spike n.
yavru somon balığı sprag n.
yavru deniz alabalığı sprod n.
Zoology
yavru fare ratling n.
yavru sıçan ratling n.
yavru kaplan tiger cub n.
yavru kaplan tigerkin n.
yavru kaplan tigerling n.
amerikan yavru çürüklüğü american foul brood n.
bakıma muhtaç yavru altricial n.
bakıma muhtaç yavru altrice n.
bir aslanla bir kaplanın çiftleşmesi ile doğan yavru tiglon n.
doğar doğmaz annesinden bağımsız hareket etmeye başlayan yavru (hayvan) precocial n.
doğmamış yavru unhatched offspring n.
erkek kaplan ve dişi aslanın çiftleşmesiyle doğan yavru tiglon n.
henüz yumurtadan çıkmamış yavru unhatched offspring n.
yavru mürekkep balığı baby squid n.
yavru örümcek spiderling n.
yavru eşek a baby donkey n.
yavru at foal n.
yumurtadan yeni çıkmış yavru hatchling n.
yavru fok jacket n.
yavru kurt wolfkin n.
yavru kurt wolfling n.
yavru geyik boynuzunun ucu broach n.
yavru koç hidder [dialect] n.
evcilleştirilmiş yavru hayvan (öküz) hog n.
bir yaşından küçük evcilleştirilmiş yavru hayvan (sığır) hogg n.
iki yaşındaki yavru yaban domuzu hogget [uk] n.
iki yaşındaki yavru erkek domuz hogget [uk] n.
yavru erkek kürklü fok (üç ila altı yaş arası) holluschickie n.
yavru erkek kürklü fok (üç ila altı yaş arası) bachelor n.
hayvanın yavru ve erişkin bireyleri arasındaki form benzerliği homomorphism n.
yavru ile erişkin hayvanların benzerliği homomorphy n.
yavru dişi domuz yelt [dialect] n.
yavru dişi ayı yelt [dialect] n.
yavru dişi hayvan yelt [dialect] n.
yavru balık young fish n.
yavru memeli young mammal n.
yavru memeli hayvan young mammal n.
yavru dişi domuz yilt n.
henüz doğum yapmamış yavru domuz yilt n.
yavru domuz gussie [scotland] n.
tek hücreli canlılarda çekirdeğin birkaç kez bölünmesi ardından sitoplazmanın yavru hücreler oluşturmak üzere bölünmesi şeklinde gerçekleşen eşeysiz üreme multiple fission n.
yavru hayvan immature n.
yavru hayvanı aynı türdeki yetişkin hayvanın öldürmesi infanticide n.
yavru domuz pig n.
hayvan yemi olarak kullanılan yavru fare pinky n.
yavru hayvanlarda üreme pedogenesis n.
yavru hayvanlarda üreme paedogenesis n.
dişi yavru daughter n.
(atgiller gibi türlerde) yavru foal n.
yavru tavşan parr n.
yavru ornitorenk puggle n.
yavru karıncayiyen puggle n.
yavru olma durumu cubhood n.
yavru domuz slip [australia] n.
yavru büyük hayvan calf n.
(hayvanda) erkek yavru son n.
dört yaşındaki yavru geyik sore n.
(en fazla üç aylık) yavru geyik spottie [new zealand] n.
yavru domuz squeaker n.
yavru snapper balığı squire [australia] n.
yavru at stag n.
yavru horoz stag n.
yavru dövüş horozu stag n.
yavru erkek at staggie [scotland] n.
yavru erkek at staggy [scotland] n.
yavru domuz sucking pig n.
(yumurta) yavru çıkarken kırılmak pip v.
bakıma muhtaç yavru gibi altrical adj.
cinsel olmayan yoldan yavru veren atokal adj.
cinsel olmayan yoldan yavru veren atokous adj.
ilgi isteyen (yavru) etepimeletic adj.
tek seferde bir yavru veren monotocous adj.
aynı anda iki yavru veren ditokous adj.
yılda iki kez yavru veren digoneutic adj.
Agriculture
kardeşleri arasında en küçük yavru (domuz vb.) titman n.
yavru inek stirk n.
Breeding
yavru hindi turkey pout n.
bir grup tabaklanmamış yavru hayvan derisi kip n.
yavru inek why [uk] n.
yavru düve why [uk] n.
shorthorn sığırı ile aberdeen angus veya galloway ineğinin çiftleşmesinden meydana gelen yavru blue-gray n.
yavru domuz üretim çiftliği hatchery n.
yavru domuz shott n.
yavru hayvan besleme cihazı foster-mother [uk] n.
düşük yapılmış yavru slunk n.
yavru domuz sucking-pig n.
kışı geçirmek (yavru koyun) hog [uk] v.
(yavru hayvanı) el ile beslemek poddy [australia] v.
çok yavru vermeyen unprolific adj.
(yavru hayvan) el ile beslenen poddy [australia] adj.
Apiculture
amerikan yavru çürüklüğü american foul brood n.
avrupa yavru çürüklüğü european foul brood n.
avrupa yavru çürüklüğünün bir türü para foul brood n.
tulumsu yavru çürüklüğü pickled brood n.
tulumsu yavru çürüklüğü sac brood n.
yavru besini bezi pharyngeal gland n.
yavru çürüklüğü foul brood n.
yavru besleme bezi hypopharyngeal gland n.
yavru üretiminin sınırlandırılması restriction of brood rearing n.
bal arılarında spor oluşturan bakterilerin neden olduğu yavru çürüklüğü american foulbrood n.
amerikan yavru çürüklüğü foulbrood n.
avrupa yavru çürüklüğü foulbrood n.
döllenmemiş yumurtalardan erkek yavru veren arrenotokous adj.
Linguistics
yavru dil daughter language n.
yavru dil daughter n.
History
eskiden tıbbi büyü için takılan ve yavru kırlangıcın midesinden çıkarılan küçük taş chelidonius n.
Geology
yavru element daughter element n.
yavru mineral daughter mineral n.
Hunting
yavru tilki avlamak cub v.
Mythology
(yunan mitolojisinde) zeus'un aşık olup hera'nın gazabından korumak için yavru ineğe çevirdiği bakire io n.
Archaic
yavru geyik knobbler n.
yavru domuz shotte n.
Ornithology
yuvanın barınak sağlayabileceği yumurta veya yavru kuş miktarı nestful n.
yavru kuşlar altrices n.
benekli yavru sinekkapan miller [dialect] [uk] n.
yavru benekli sinekkapan miller [dialect] [uk] n.
yavru turna colt n.
yavru güvercin piper n.
yavru tavus kuşu peachick n.
yavru tavus kuşu pea-chick n.
(yavru kuşlarda) yüne benzer ince tüy floccus n.
yavru av kuşu flopper [uk] n.
yavru yaban ördeği flopper [uk] n.
yavru deniz kartalı ossifrage [obsolete] n.
yavru kel kartal ossifrage [obsolete] n.
yavru kuşun göğüs kemiğinde yer alan anterolateral bir parça pleurosteon n.
yavru kuş pullus n.
yavru martı scorie n.
yavru martı scourie n.
yavru martı scowrie n.
yavru şahin soare n.
bir yaşındaki yavru atmaca sore n.
bir yaşındaki yavru şahin sore n.
bir yaşındaki yavru doğan sore n.
bir yaşındaki yavru atmaca sore falcon n.
bir yaşındaki yavru şahin sore falcon n.
bir yaşındaki yavru doğan sore falcon n.
yavru ekin kargası squab n.
yavru güvercin squealer n.
yavru orman tavuğu squealer n.
yavru keklik squealer n.
yavru bıldırcın squealer n.
(yavru kuşu) büyütmek fledge v.
yuvada yavru çağda olan (kuş) nidulant adj.
ince tüyleri haricindeki tüyleri henüz çıkmamış olan (yavru kuş) downy adj.
(yavru kuş) tüylü doğmuş ptilopaedic adj.
Entomology
eksik metamorfoz geçiren böcekte yavru nimfal evre prosopon n.
Slang
yavru köpek doggo n.
çekici/fıstık/yavru tasty adj.
British Slang
piliç/yavru (kız anlamında) bird n.
Paleontology
yavru dinozor juvenile dinosaur n.
yavru dinozor baby dinosaur n.