stand by - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

stand by

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "stand by" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 34 résultat(s)

Anglais Turc
General
stand by v. seyirci kalmak
stand by v. terketmemek
stand by v. hazır beklemek
stand by v. hazır bulunmak
stand by v. destek olmak (birine)
stand by v. beklemek
stand by v. yanında olmak
stand by v. sadık kalmak
stand by v. bırakmamak (birini)
stand by v. sağlamak
stand by v. destek olmak
stand by v. yardıma hazır olmak
stand by v. hazır olmak
stand by v. beklemede kalmak
stand by v. desteklemek
stand by v. ayrılmak
stand by v. uzak kalmak
stand by v. uzakta durmak
stand by v. mesafeli durmak
Phrasals
stand by v. yardımcı olmak
stand by v. yardım etmek
stand by v. askıya almak
Law
stand by v. (ingiliz hanedan mensubu) gerekçe göstermeksizin jüri üyesine karşı çıkmak
Politics
stand by v. arka çıkmak
stand by v. desteklemek
Media
stand by n. yedek yayın programı
Technical
stand by v. (verici istasyon) sinyal gönderimine hazır olmak
stand by v. (alıcı istasyon) ayarlı olmak
stand by v. (alıcı istasyon) açık olmak
Computer
stand by expr. askıya al
stand by expr. bilgisayarı askıya al
Aeronautic
stand by n. dinlemede kalın
Marine
stand by v. alesta durmak
stand by v. hazır olmak

Sens de "stand by" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 74 résultat(s)

Anglais Turc
General
stand-by n. yardımcı
stand-by n. yardım
stand-by n. hazır
stand-by n. güvenilir kimse
stand-by n. destek
stand-by n. zemin döşeme
stand-by n. yedek
stand by somebody's side v. tarafını tutmak
stand by one's word v. sözünden dönmemek
stand idle by v. eli kolu bağlı oturmak
stand idle by v. kayıtsız kalmak
stand idly by v. kayıtsız kalmak
stand by somebody v. yanında olmak
put somebody on stand-by v. ihtiyaç halinde kullanmak için hazırda tutmak
put somebody on stand-by v. yedek olarak hazırda tutmak
put somebody on stand-by v. birini hazırda tutmak
stand by someone v. sadık kalmak
stand by someone v. sadık olmak
stand by one's word v. sözünün arkasında durmak
stand idly by v. kılını kıpırdatmamak
stand idly by v. istifini bozmamak
on stand by adj. hazır durumda
on stand by adj. alarmda
on stand by adj. beklemede
Idioms
stand by with folded arms v. eli kolu bağlı kalmak
stand by one's guns v. kendi bildiğini okumak
stand or fall by (something) v. (bir şey) sayesinde ya batmak ya çıkmak
stand or fall by (something) v. başarısı veya başarısızlığı (bir şeye) bağlı olmak
stand or fall by (something) v. akıbetini (bir şey) belirlemek
stand or fall by (something) v. akıbeti (bir şeye) bağlı olmak
it will stand or fall by (something) expr. ya batacak ya çıkacak
Speaking
stand by me expr. bana destek ol
stand by me expr. benimle kal
I stand by what I said expr. söylediğimden şaşmam
I stand by what I did expr. yaptığım şeyin arkasındayım
Trade/Economic
stand-by underwriting n. bakiyeyi yüklenim
stand-by reserve n. bekleme yedeği
stand-by agreement n. destekleme kredisi anlaşması
stand by letters of credit n. garanti akreditifi
stand-by arrangement n. standby düzenlemesi
stand-by agreement n. stand-by anlaşması
stand-by credit n. stand-by kredisi
stand-by credits n. stand-by kredileri
stand-by credit n. stand-by kredisi
stand-by arrangements n. stand-by düzenlemesi
stand-by arrangement n. stand-by düzenlemesi
stand-by letters of credit n. teminat akreditifi
Politics
stand-by arrangements n. stand-by düzenlemeleri
stand-by agreement n. stand-by anlaşması
Technical
stand-by channel switching equipment n. çalışmaya hazır yedek kanal anahtarlama cihazı
stand-by channel switching n. çalışmaya hazır yedek kanal anahtarlaması
stand-by equipment n. donanım
stand by battery n. yardımcı akümülatör
stand-by seal oil pump n. yedek sızdırmazlık yağı pompası
stand-by equipment n. yedek ekipman
stand-by channel switching equipment n. yedek kanal anahtarlama cihazı
stand-by motor n. yedek motor
stand-by boiler n. yedek kazan
stand-by oil cooler n. yedek yağ soğutucusu
stand-by mill n. yedek değirmen
stand-by equipment n. yedek donanım
stand-by feeder n. yedek fider
stand-by pump n. yedek pompa
stand-by fan n. yedek körük
stand-by adj. hazır olarak yedekte bekleyen
stand-by expr. hazır durumda
Computer
stand-by led n. duraklatma ışığı
Lighting
stand-by lighting n. yedek aydınlatma
Aeronautic
stand-by passenger n. bekleme listesindeki yolcu
stand-by n. yedekte bulunma
Military
stand by position n. bekleme mevzi
stand-by network control station n. yedek yer kontrol merkezi
stand by attitude indicator n. yedek uçuş durum göstergesi
stand by storage n. yedek depolama